Cilt Lekeleriyle İlgili Bilmeniz Gereken Her Şey
Yazı Boyutu:
Cilt lekeleri nasıl oluşur, lekeleri tedavi etmek için ne yapılması gerekir? Cilt lekeleri hakkında merak edilen her şeyi mercek altına aldık.
Cildinizde beliren irili ufaklı kahverengi beneklere savaş açma vakti! Güneş ışınlarının yanı sıra hormonal değişiklikler gibi iç etkenlere bağlı olarak da gelişebilen lekeleri tanımak, önlemek, tedavi etmek, cilt tonunu eşitlemek ve cildi aydınlık bir görünüme kavuşturmak için bilmeniz gereken her şey bu dosyada.
Cilt lekeleri neden oluşur?

Cilt lekeleri, diğer adıyla hiperpigmentasyon, melanosit hücreleri tarafından üretilen; deriye, göze ve saça rengini veren melanin pigmentinin artışından kaynaklanır. Hiperpigmentasyon oluşumunun başlıca nedenleri UV ışınları ve genetik yatkınlık olmakla beraber; hormonal değişiklikler, akne, gebelik, doğum kontrol ilaçları, hatalı kozmetik uygulamaları, bazı ilaçlar ve tiroid hastalıkları diğer faktörler arasında yer alır.
Hiperpigmentasyona yol açan melanosit dengesizliğinin başlıca tetikleyicilerinden olan UV ışınları, melanin sentezini artırarak ciltte lekelere neden olmakla kalmayıp, mevcut lekelerdeki melanositleri uyararak bunların koyulaşmasına ve artmasına da zemin hazırlayabiliyor. Bilgisayar ve telefon ekranlarından yayılan mavi ışığın da leke oluşumuna katkıda bulunduğu son zamanlarda uzmanlar tarafından sıkça dile getiriliyor.
Cilt lekelerinin çeşitleri nelerdir?

Hiperpigmentasyon çeşitleri genel olarak üç başlık altında toplanabilir: solar lentigo (güneş lekeleri), melazma (gebelik maskesi olarak da adlandırılan hormonal kaynaklı lekeler) ve post-inflamatuar (deri lezyonlarından sonra oluşan lekeler).
UV ışınlarına maruz kalındığında cildin kendini korumak için fazladan melanin üretmesiyle ortaya çıkan güneş lekesi, özellikle yüz, omuzlar, sırt, göğüs ve elin dış kısımlarında küçük çillerle birlikte görülebiliyor. Gebelik maskesi olarak da bilinen melazma ise, hamilelik, doğum kontrol hapı veya hormonlara etki eden bazı ilaçların kullanımı gibi nedenlerle hormonal değişimlerin yaşandığı dönemlerde melanositlerin normal seviyenin üzerinde pigment üretmesi sonucu oluşabiliyor. Dudak üstü bölgesi, burun, yanaklar, çene ve alında düzensiz şekilli, keskin sınırlı, koyu veya açık kahverengi lekeler şeklinde baş gösteriyor.
Post-inflamatuar hiperpigmentasyon ise ciltte inflamasyona neden olan akne, egzema gibi iltihaplı cilt hastalıklarının, deride gelişen alerjik reaksiyonların, cilt yanıkları veya yaralanmalarının ardından ya da ameliyat izlerinin bulunduğu bölgelerde belirebiliyor.
{88139}
Cilt lekeleri önlenebilir mi?

Tüm cilt problemlerinde olduğu gibi, cilt lekelerini önlemek tedavi etmekten çok daha kolay. Bunun için ilk yapmanız gerekense yaz-kış demeden her gün minimum 30 SPF içeren bir güneş koruyucu kullanmak ve UV ışınlarının buluttan da geçebildiğini unutmayıp kapalı havalarda da bu alışkanlığı sürdürmek. Ayrıca, düzenli olarak güneş koruyucu kullanmak hücrelerin melanin üretmesini engelleyeceği için, mevcut lekelerin de koyulaşmasının ve belirginleşmesinin önüne geçer. Gündüzleri güneş kremiyle birlikte C veya E vitamini gibi antioksidanları içeren bir serum uygulamak da cildi serbest radikal hasarından koruyarak leke oluşumunu engellemeye yardımcı olur.
Eğer cildiniz akneye eğilimliyse, salisilik asit veya sülfür gibi akne tedavisine hızla cevap veren içerikleri bakım rutininize dahil edip post-inflamatuar hiperpigmentasyonu önleyebilirsiniz. Leke oluşumunu önlemek için akneleri kesinlikle sıkmayın, üzerindeki deriyi ve iltihaplı kısımları koparmayın. Ek olarak, retinol gibi fotosensitiviteye (güneş hassasiyeti) yol açan içerikleri cildinize gün içinde uygulamamaya dikkat edin.
Cilt lekeleri nasıl tedavi edilir?

Hiperpigmentasyonun tedavisi istikrar ve zaman istiyor. Uzman bir dermatolog tarafından lekenin tipi ve lekeyi oluşturan faktörler dikkate alınarak planlanması gereken tedaviye, kontrollü bir şekilde uzun süre devam etmek gerekiyor. En iyi sonuçlar erken müdahale ile elde ediliyor. Yeni beliren lekelerde tedaviye daha iyi yanıt alınabildiği gibi, lekenin oluşma süresi uzadıkça tedavi zorlaşabiliyor. Lekelerin nedeni, bulunduğu bölge, yaygınlığı ve derinliği ise tedavi şeklini ve başarısını etkileyen diğer önemli unsurlar.
UV hasarı kaynaklı, hormonal veya post-inflamatuar; lekelerinizin nedeni ve tipi ne olursa olsun, melanin artışını önleyerek leke oluşumunun önüne geçmeye yardımcı olan ve cilde aydınlık bir görünüm kazandıran ürünlerden oluşan bir bakım rutini izleyin. Ciltte leke oluşumunu tetikleyen mekanizmayı baskılamaya yardımcı olan etken maddeler içeren lokal bakım serumları ve kremler leke tedavisinde en büyük destekçiler.
Kliniklerde dermatolog denetiminde uygulanan medikal seviyedeki tedaviler ise kimyasal peeling, fraksiyonel lazer, cosmelan-dermamelan, PRP, mezoterapi, dermapen gibi işlemlerden oluşuyor. Lekenin türüne, derinliğine ve cilt tipine göre kişiye özel olarak planlanması gereken kombine tedavilerle başarılı sonuçlar elde edilebiliyor.

Hiperpigmentasyon tedavisinde en etkili içerikler hangileri?
Lekelerin tedavisinde ve önlenmesinde etkin olan pek çok içerik var. Ancak kişinin cilt tipine ve lekenin türüne hangilerinin uygun olduğunu belirlemek için bir uzman dermatologdan yardım almak gerekiyor. Hiperpigmentasyonun her çeşidinde fayda gösteren bu etken maddeleri içeren serum, krem ve peeling’leri düzenli olarak kullanmak ve cildin güneşe karşı hassasiyetini artırdıkları için beraberinde güneş koruyucu uygulamak oldukça önemli.
C vitamini

Vücudun melanin üretimi için kullandığı tirozinaz enzimini engellemesiyle leke tedavisinde öne çıkan bir içerik olan C vitamini, aynı zamanda güçlü bir antioksidan. Serbest radikallerle savaşarak cilt hücrelerini UV ışınları ve hava kirliliği gibi zararlı çevresel faktörlere karşı koruyor. Böylelikle yeni leke oluşumunun da önüne geçmeye yardımcı oluyor. Tüm cilt tiplerinin kullanımına uygun olan ve cilde aydınlık bir görünüm kazandıran C vitamininin magnezyum askorbil fosfat, askorbik asit sülfat, askorbil palmitat gibi farklı formları bulunuyor.
En iyi C vitaminli içerikleri incelemek için tıklayın.
Hidrokinon
Tirozinaz enzimini engelleyerek melanin üretimini önleyen bir diğer içerik olan hidrokinon, koyu lekelerin görünümünü hafifletmekteki yüksek etkinliğiyle biliniyor. Ancak bazı durumlarda, örneğin post-inflamatuar hiperpigmentasyon söz konusu olduğunda cilt reaksiyon gösterebiliyor. Bu nedenle dermatoloğa danışmadan kullanılmaması gerekiyor. Hamilelikte ve emzirme döneminde cilde uygulanması sakıncalı olan hidrokinon, hassas cilde sahip kişilere önerilmiyor.
{772515}
Retinol

Hücre yenilenmesini hızlandırarak yeni hücrelerin oluşumuna katkıda bulunduğu için hiperpigmentasyon tedavisindeki güçlü içeriklerden olan retinol, A vitamininin türevi. Ek olarak, melanosit hücrelerini stabilize etme özelliğiyle melanin üretimini kontrol altında tutuyor. Hem cildin güneşe karşı hassasiyetini artırdığı için, hem de UV ışınları retinolün etkinliğini azalttığı için geceleri kullanılması gereken retinol, hamilelere tavsiye edilmiyor.

Niasinamid
B3 vitamininin türevi olan niasinamid, özellikle AHA grubu asitlerle birlikte kullanıldığında melanin sentezini baskılayarak ciltteki renk eşitsizliklerini gidermedeki ve yeniden oluşmalarını önlemedeki başarısıyla, leke probleminde son zamanların en popüler içeriklerinden. Anti-enflamatuar etkisiyle akneli ciltlerin tedavisinde rolü büyük olan niasinamid, aynı zamanda akne sonrası beliren lekeleri önlemek ve diğer post-inflamatuar hiperpigmentasyon şikayetlerini gidermek için ideal.
Glikolik asit

AHA (Alfa Hidroksi Asit) ailesinden olan glikolik asit, cildi nazikçe soyarak hücre yenilenmesini hızlandırıyor. Böylelikle hiperpigmentasyon görülen ölü hücreler atılıyor, yeni hücreler cilt yüzeyine çıkıyor; aydınlık ve eşit tonlu bir cilt görünümü sağlıyor. Bu özelliğiyle kliniklerde uygulanan kimyasal peeling’lerde en çok tercih edilen içerik olan glikolik asidin evde kullanımının çok kontrollü yapılması gerekiyor. Ciltte hassasiyet veya yanık oluşmaması için, uyguladığınız bakım ürünlerinin içerdiği glikolik asit oranının %15’in altında olmasına dikkat edin.

Azelaik asit
Arpa, buğday, çavdar gibi tahıllardan elde edilen azelaik asit, diğer asitler kadar cildi irrite etmeden, nazik bir eksfoliasyon sağlama özelliğiyle hassas ciltlerin de kullanabildiği bir içerik. Anti-enflamatuar etkisi ve melanin üretimini baskılamasıyla hiperpigmentasyona cevap veren antioksidanlardan olan azelaik asit, hamilelikte kullanılabiliyor. Bu, onu bir hiperpigmentasyon türü olan melazmanın tedavisinde kayda değer bir içerik kılıyor.
{773623}
En Etkili Leke Giderici Bakım Ürünleri
Cilt bakım rutininizin her adımına dahil edebileceğiniz yeni nesil “leke savar” ürünlerle, bu raundun galibi olacağınız kesin! Bakım rutininize eklemeniz gereken en iyi leke kremlerini keşfedin.
