En İyi Bruce Willis Filmleri
Yazı Boyutu:
Sinema tarihinin en iyi oyuncularından olan ve çeşitli bilişsel zorluklar yaşatan afazi hastalığı nedeniyle oyunculuğu bırakan Bruce Willis’in en iyi performanslarını hatırlayalım!
Hollywood’da en fazla filmi olan oyunculardan Bruce Willis, çeşitli bilişsel zorluklar yaşatan afazi hastalığı nedeniyle oyunculuğu bıraktı. Bugüne kadar 130’dan fazla role can veren oyuncunun en başarılı performanslarını sıraladık.
The Pulp Fiction (Ucuz Roman) – IMDb: 8.9

Bir kişi olman kişiliğin olduğu anlamına gelmez.
Tarantino’nun hem Oscar hem Altın Palmiye kazanan bu 90’lar klasiği zaten birçok anlamda da kendine has bir filmdi. Postmodern yapısı, B film estetiğinden beslenen sahneleri, müzikleri ve uyumsuz diyaloglarının yanı sıra rolünün hakkını veren oyunculara da sahipti. Butch Coolidge karakterini canlandıran Willis, kariyerin belki en sade ama aynı zamanda en akılda kalıcı performanslarından birini sergilemişti.
Die Hard (Zor Ölüm Serisi) – IMDb: 8.2

Bruce’un geniş çapta tanındığı ve en çok beğenilen filmlerinden biri. Aslında filmi bu kadar özel kılan hiçbir detayı yok. Hikayesi, görsel efektleri, müziği… Bu saydıklarımızdan hiçbiri döneminin yukarısında degil. Ama filmi çok keyifli kılan bir unsur var: John McClane karakteri. Seri olarak Die Hard’ı ayırt etmeden izlenebilir kılan tek unsur bu güçlü karakter ve onu canlandıran oyuncuydu. Die Hard’ın vizyona girdiği dönemlerde güçlü tekil karakterlerin öne çıktığı filmler zaten hayli populerdi: Sylvester Stallone’un Rocky Balboa’sı ve Arnold Schwarzenegger’in Terminator’u gibi.
The Sixth Sense (Altıncı His) – IMDb: 8.2

Bana inanmazsan bana nasıl yardım edebilirsin ki?
Willis, M. Night Shyamalan’ın bu gerilim klasiğinde, yine beklenmedik bir rolle perdedeydi. Ölü insanları görebildiğini söyleyen Cole Sear (Haley Joel Osment) adlı bir çocukla çalışmaya başlayan psikolog Malcolm Crowe’u canlandıran Willis, burada abartıdan son derece uzak bir performans göstermişti. Filmin senaryosu ne kadar başarılı olursa olsun Willis ve Osment’ın birbirlerini besleyen oyunculukları olmasa aynı etkiyi almamız çok zor olurdu.
Twelve Monkeys (12 Maymun) – IMDb: 8.0

Terry Gilliam’ın kült bilim kurgu filmi “Twelve Monkeys”, 1962 yapımı La Jetée filminden uyarlanmıştı ve kaotik dunyaya ait bir hikaye anlatıyordu. Filmde, tehlikeli bir virüsü durdurmak için gelecekten gönderilen James Cole adlı bir zaman yolcusunu canlandıran Willis, bu yapımla birlikte bilim kurgu turunun en sevilen yuzlerinden biri olacaktı.
Sin City (Günah Şehri) – IMDb: 8.0

Yaşlı adam ölür, genç kız kurtulur… Adil bir anlaşma.. Seni seviyorum Nancy..
Sinemada çizgi roman uyarlamalarından söz edeceksek Robert Rodriguez ve Frank Miller ortaklığındaki Sin City’ye değinmeden geçemeyiz. Hikaye gereği birden fazla karaktere odaklanmasına ragmen “Sin City”de ağırlıklı olarak Willis’in canlandırdığı karakteri izleriz. Bir çocuk katilinin peşine düşen Hartigan’ı canlandıran Willis, bir kez daha alışılmadık bir kahraman tiplemesiyle karşımızdaydı.
Moonrise Kingdom (Yükselen Ay Krallığı) – IMDb: 7.8

Tarih tarafından kanıtlanmıştır. Tüm insanlık hata yapar.
Söz konusu bir Wes Anderson filmiyse, Bruce Willis’i o filmde düşünmek biraz zor. Ancak aslında filmin yapısının tam olarak istediği şey de bu. “Captain Sharp” öyle bir rol olacaktı ki; bir fırtınanın ortasında birbirine aşık olmuş iki genci kurtarmak için kilisenin çatısına tırmanacak ve sonra onlardan biriyle babalık anlarını paylaşacaktı. Bu sevimli “baba figürü” için seyircinin tanıdık olduğu bir isme ihtiyacı vardı Wes Anderson’ın. Bu kadar basit, filmin genel havasına zıt kalacak bir durum ancak sinema tarihinden tanıdık bir kahraman tiplemesiyle gelebilirdi.
The Fifth Element (Beşinci Güç) – IMDb: 7.6

Savaşçıları sevmem. Çok dar görüşlüler, incelik sıfır. Daha da kötüsü, umutsuz sebepler için savaşıyorlar. Onur mu mesela? Ha! Onur milyonlarca insanı öldürdü, tek bir kişiyi bile kurtarmadı.
Bruce’u bilim kurgu türünde görmeye alışığız. Luc Besson’ın bu klasiği, o yıllarda Bruce Willis’e verilen tipik rollerden biriydi; sıradan bir adamın kendini tamamen yabancı bir ortamda bulması ve gelişen olaylar. Korben Dallas karakterini canlandıran Bruce Willis’in, bu rolle beğeni kazanması Sin City, Armageddon, Twelve Monkeys gibi filmlerin başrolünde de tercih edilen isim olmasını sağlayacaktı.
Unbreakable (Ölümsüz) – IMDb: 7.3

En korkunç olanı ne biliyor musun? Bu dünyadaki yerini bilmemek. Neden geldiğini bilmemek. Bu çok korkunç bir duygu.
Hem seyirciler hem de yönetmen Shyamalan, Bruce’u yoğun içsel çatışmalar yaşayan dramatik rollerde izlemeyi sevmiş olacak ki oyuncuya bu kez gerçekten sıradışı bir kahraman rolünü teklif etmişti. Kurgusal eserlerde alışık olduğumuz kahraman karakterlerinden oldukça farklı kahramanlara yer veren Unbreakable serisi, Willis’in eglenceli karakterlerin yanı sıra derinlikli psikoz rollerin de altından kalkabildiğini göstermişti.
Death Becomes Her (Ölüm Kadına Yakışır) – IMDb: 6.6

Forrest Gump, Back to the Future gibi filmlerden tanıdığımız Robert Zemeckis’in bu klasiğinde Willis, komedi türüne olan yatkınlığı da sergiliyor. Dr. Ernest Menville adlı bir alkoliği canlandıran Willis, daha önce herhangi bir filminde görmedigimiz mimikleriyle adeta rolünün hakkını veriyor. Bruce’u korku komedi türünde izlemek isteyenler kaçırmasın.
The Kid (İçimdeki Çocuk) – IMDb: 6.1

Bruce Willis’i hem yetişkin hem de “çocuk” halleriyle görebildiğimiz tek film. Bir anda kendi çocukluğuyla karşılaşan bir adamın öyküsünü izlediğimiz “The Kid”, Willis’in kariyerinde oldukça özel bir yere sahip. 90’ların sonlarına kadar çoğunlukla aksiyon komedilerinde izlediğimiz oyuncu, bu filmle birlikte aile komedilerinde de rol almaya başlamıştı.