preloader

Rüzgarın Peşinde: Gemicioğlu Hukuk Bürosu Yelken Takımı

19.09.2023
Rüzgarın Peşinde: Gemicioğlu Hukuk Bürosu Yelken Takımı

Yazı Boyutu:

Büyük bir tutkuyla rüzgarın peşinden giden Gemicioğlu Yelken Takımı ile yelken tutkusu ve gelecek hedefleri üzerine sohbet ettik.

Avukat Bora Gemicioğlu’nun denize olan tutkusu eskiye dayanıyor, hem denizin üstüne hem altına meraklı… Yelkene olan ilgisi, ailesine ait teknede büyüyen Gemicioğlu’nun dalışta ise 2003 Türkiye Serbest Dalış dördüncülüğü var. 43 yıllık hayatında ikisi yelkenli olmak üzere kendine ait beş teknesi bulunan Gemicioğlu, yelken sporuna 30 yaşından sonra merak sarmış. Önce eşi Zeynephan Gemicioğlu ile birlikte yelkenli eğitimi almış, ardından da Azure 33 alarak yarışlara katılmışlar. Doktorasını yaptığı zamanda bile yelken sporuna ayırdığı vakit azalmış ama hiçbir zaman teknesinin halatlarını bırakmamış. Ardından sahibi olduğu Gemicioğlu Hukuk Bürosu’nda çalışanlarının da yer aldığı bir yelken takımı kurmuş.

Hem avukatlık hem yelken yarışlarındaki başarılarının rüzgar eşliğinde devam ettiği bu süreci, Av. Dr. Bora Gemicioğlu ve takım üyeleri Av. Tuğçe Bursalı ile Av. Aslıhan Zeynep Kartal’dan gelin birlikte dinleyelim.

Yelken ile ilk olarak nasıl tanıştınız?

Bora Gemicioğlu: Kaptan ehliyetimi 20’li yaşlarımın başında aldım. Değişik boyda tekneler kullandıktan sonra 30 yaşında Azuree 33 teknesini aldım ve böylece yelkenle tanışmış oldum. Sportif yelkencilik için geç sayılabilecek bir yaş olsa da bu beni durdurmadı.

Gemicioğlu Yelken Takımı’nı oluşturma fikri nasıl doğdu?

Bora Gemicioğlu: Aslına bakarsanız bu fikir çocuk gelişimi üzerinde yaptığım okumaların, insan psikolojisi üzerinde yapmış olduğum araştırmaların ve Türkiye’nin mevcut koşullarının gençleri zorlaması neticesinde oluştu. Şöyle ki; spordaki başarının hayatın diğer alanlarındaki başarıyı arttırdığı psikolojik araştırmaların konusu olmuş ve bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Türkiye’nin çalkantılı dönemlerden geçtiği ve özellikle gençlerin motivasyon zorluğu yaşadığı bir dönemde spordaki başarının iş hayatına pozitif etkisi olacağına inanıyordum. Öyle de oldu.

Yelken takımınızın ana amacı veya misyonu nedir?

Bora Gemicioğlu: Yelken takımı olarak öncelikle şu anda 3. olduğumuz IRC 3 sınıfında TYF ve TAYK trofelerinde önümüzdeki sene birinci olmayı hedefliyoruz. Genel olarak ise özellikle ekip olarak başarılı olmanın metodunu öğrenmeyi amaçlıyoruz. Bunun hem hukuk hem de hayatın başka alanlarında kullanabilir bir metoda dönüşmesini temenni ediyorum.

Yelken takımınız kaç üyeden oluşuyor?

Aslıhan Zeynep Kartal: Takımımız aslında müsabakalara çıkarken ve genelde 7 kişiden oluşuyor ancak bildiğiniz üzere takım sporlarında takım üyelerinin yarışa katılamaması durumlarına karşı üye sayısı daha fazla olur. Bizim takımda da bu böyle. Bazı zamanlarda antrenmanlarımıza katılan müvekkillerimiz oluyor. Ama genel olarak Bora bey, Hüdai bey, Tuğçe hanım, Fatmanur hanım, Arda, Derya ve benden oluşmak suretiyle 7 kişi oluyoruz.

Rüzgarın Peşinde: Gemicioğlu Hukuk Bürosu Yelken Takımı

Yelken takımınızdaki üyeler, yelken konusunda nasıl bir eğitim sürecinden geçiyorlar? Yeni başlayanlara nasıl destek sağlanıyor?

Bora Gemicioğlu: Ekibin yelkenle ilk tanışması, başlangıç seviyesi eğitimleri ve ileri seviye eğitimleri profesyonel eğitmenler tarafından olmuştu, bu profesyonel eğitmenler de benim yelkenci dostlarım. Yelkenci dostlarım ekibi yarışabilecek seviyeye getirdikten sonra ben de takımı antrenmanlarla yarışlara hazırladım. Aslında amacımız kendi kendini yetiştirebilen ve zaman içerisinde bir kurum kültürü olarak yeni gelenleri kendi içerisinde eğiten bir ekip olması.

Yelken takımınızda farklı departmanlardan üyelerin bulunması nasıl bir dinamik yaratıyor?

Bora Gemicioğlu: Yelken takımı her seviyedeki ekip üyelerinin birbirlerini daha yakından tanımalarına imkan sağlamaktadır. Ufak bir alanda ve rekabet ortamında geçirilen vakitler kişisel özelliklerin analizi için muhteşem bir ortamdır. Ofis içi hiyerarşinin olmadığı bir ortam ekip üyelerinin iletişimini kuvvetlendirmektedir.

Yelken sırasında ekip ruhunu nasıl destekliyorsunuz?

Bora Gemicioğlu: Tüm ekip bir amaç doğrultusunda çalışmaya başladığında, başarı da bunu takip ettiğinde ve ekibin birbirlerine ve hatalarına karşı toleransı geliştiğinde, rekabetçi ama sportmen ve kooperatif çalışma ortamı oluşmakta ve bu ekip ruhunu desteklemektedir. Önemli olan kupa almak da değildir önemli olan her yarışta her ekip üyesinin elinden geleni yaptığını görüp bunun değerini bilip keyfini sürmektir. Gemicioğlu Yelken Takımı bu farkındalıkla şimdiden farklılığını ortaya koymuştur ve koymaya da devam edecektir.

Sizce yelken sırasında iletişim ve koordinasyonun önemi nedir? Ekip üyeleri arasındaki güçlü iletişim, başarıya nasıl katkı sağlıyor?

Aslıhan Zeynep Kartal: Yelkenli sporu bireysel bir spor olmadığından iletişim ve senkronize olabilmek oldukça önemli. Aslında bir bedenin birbirine bağlı uzuvları gibiyiz. Birbirimizle konuşmadan, bakışarak anlaşabildiğimiz ve hatta takım arkadaşımızın bir sonraki hamlesini öngörüp pozisyon aldığımız yarışlarda, bitiş hattında kupa kaldırdık. Konuşarak iletişim kurmak gibi bence bu sporda konuşmadan bir sonraki hamleyi okuyarak konumlanabilmek de çok büyük bir iletişim. Bu iletişim tabidir ki Hukuk Bürosu’nda da iletişimin ve koordinasyonun gelişmesini sağlamaktadır.

Gemicioğlu Yelken Takımı olarak hangi yarışlara katıldınız? Ödül aldığınız yarışlar oldu mu?

Rüzgarın Peşinde: Gemicioğlu Hukuk Bürosu Yelken Takımı

Aslıhan Zeynep Kartal: Bizden önceki Gemicioğlu Hukuk Bürosu Yelken Takımı’nın Bora Bey’in önderliğinde başta Bosphorus Cup’ta olmak üzere 22 birincilik kupası var. Bu sezon yapılan ve takımımızın katılım sağladığı 13 yarışta ise 7 kupa kaldırdık. Bu sezonki kupaların ise 4 tanesi birincilik kupası. Diğer takımların ve bu sporu profesyonelce yapanların söylediğine göre beklenmeyecek kadar müthiş bir derecemizin mevcut olduğunu da söylemeden edemeyeceğim.

Bir yelken ekibinin başarılı olabilmesi için sizce neler gerekiyor?

Aslıhan Zeynep Kartal: Takım ruhu ve oldukça fazla antrenman. Şöyle ki daha önce de belirttiğim gibi takım olabilmek tek beden gibi davranamadıktan sonra bu sporu yapmanın pek de bir anlamı kalmıyor çünkü bu spor ekip işi, kazanırken de kaybederken de… Ha bir de söylediğim gibi oldukça fazla antrenman. Antrenman yapmadan bir insanın kendini herhangi bir sporda geliştirebileceğini düşünmek mümkün değil özellikle de su sporu alanında bu hiç mümkün değil. Zira doğa her an değişiyor ve gün sonunda sen doğaya ayak uyduruyorsun. Yani doğayı tanıyabilmek için onunla bolca vakit geçirmek gerekiyor.

Yelken takımı olarak ortak hedeflere nasıl odaklanıyorsunuz?

Aslıhan Zeynep Kartal: Konuşarak… Bu hedef üzerine yapılan hatalarda birbirimizi anlayışla karşılayarak, birbirimize tolerans göstererek, bu hedef uğruna neler yapmamız gerektiği üzerine bir çalışma planı oluşturarak. Aslına bakarsanız kısacası iletişimde kalarak. Mottomuz; “Konuş benimle” olabilir.

Rüzgarın Peşinde: Gemicioğlu Hukuk Bürosu Yelken Takımı

Yelken takımı olarak gelecekteki başarılarınız için belirlediğiniz hedefler nelerdir?

Güler Tuğçe Bursalı: Öncelikle herkesin Yelkenli’de farklı mevkilerde de kendi mevkilerinde oldukları gibi donanımlı hale gelmesi. Böylelikle Yelkenli’de yarışa ve doğaya daha hazır hale gelmeyi hedefliyoruz. İkinci olarak da sessiz ve planlı iletişimi arttırmayı planlıyoruz. Yani tekne üzerinde az konuşarak herkesin yapması gerekeni otomatik olarak bildiği ve bir problem çıktığı anda soğukkanlı bir şekilde herkesin sorunu nasıl çözeceğini bilip gerekeni yapmaya başladığı bir seviyeye gelmek istiyoruz. Son olarak da farklı rotalarda da başarılar elde etmeyi amaçlıyoruz.

Aslıhan Zeynep Kartal: Daha fazla yarışa girmek, daha fazla antrenman yapmak, daha fazla rota tanımak, daha fazla pozisyon ile karşılaşmak. Bunların beraberinde belki yarıştığımız grubun bir üstüne çıkmak diyebiliriz. Bununla ne kastediyorum, şöyle ki; biz şuan IRC3 sınıfında yarışıyoruz ilerleyen yarışlarda IRC2 ve hatta IRC1 sınıflarında da yarışmaktan bahsediyorum yani Süper Lig’te yarışırken Şampiyon Lig’ine de merhaba demek gibi bir şey bu söylediğim.

Yelken ile iş hayatı arasında benzerlikler veya örtüşen yönler sizce neler?

Tuğçe Bursalı: Yelken Sporu ile iş hayatı arasında benzerlik özellikle birkaç hususta açıkça kendini belli ediyor. Bunlardan ilkine “odaklanmak” diyebilirim. Yelken ile yaptığınız sporlarda önünüzdeki hedefe odaklanmadığınız müddetçe küçük dalgınlıklar veya hatalar rüzgara ve belki akıntıya kapılmanıza neden oluyor. Bu durumda doğanın sizi götürmek istediği yere gidebilirsiniz ya da rüzgarın olmadığı bir yere sıkışıp kalabilirsiniz. Ancak iyi bir konsantrasyon ile tüm yarış boyunca o anda kalmayı başarırsanız yarışı galibiyetle bitirir rüzgarı da akıntıyı da lehinize kullanarak istediğiniz hedefe kısa yoldan ulaşabilirsiniz. Bu durum hukukta da aynı şekilde aslına bakarsanız. Önünüze bir uyuşmazlık geldiğinde çözüme çok iyi odaklanırsanız izlenecek en doğru yöntemi belirleyip hem zaman hem de kaynaktan tasarruf edersiniz. İkinci bir benzerlik ise bolca yapılan pratiğin uygulamada size uzmanlık getirmesi diyebilirim. Yelken sporunda sıkça yapılan antrenmanlar ve katıldığımız yarışlar sonucunda edindiğimiz deneyimler, yelkenli içerisinde aniden ortaya çıkan sorunlara hızlı ve etkili çözümler bulabilmemizi sağladı. Avukatlık mesleğinde de belki de en önemli şeyin tecrübe ve o konu üzerinde daha evvel çokça mesai harcanmış olması düşünüldüğünde, bu yönleriyle benzer olduklarını söyleyebilirim.

Yelken sporunun iş hayatına nasıl katkı sağladığını düşünüyorsunuz?

Bora Gemicioğlu: Yelkenlinin hayatımıza girmesiyle daha mutlu bir ekibe sahip olduğum kesin. Bu da iş ortamına olumlu duygu ve düşüncelerle güzel bir etki yaratıyor. Ayrıca ekibin zor durumlardaki soğukkanlılığının arttığını da keyifle gözlemliyorum.

Gemicioğlu Hukuk Bürosu Yelken Takımı Üyeleri

Güler Tuğçe Bursalı: Tuğçe, yaklaşık 8 yıldan beri Hukuk Büromuz’da avukat olarak çalışmakta. Ofiste şirketler hukuku ve yatırım süreçlerinde yer almakta olup bununla birlikte ofisteki hassasiyet gerektiren işlerde yer aldığından Tekne’de de titiz çalışılması gereken piyano görevini üstlenerek takıma destek oluyor.

Fatmanur Öztürk: Toplamda 5.5 yıldır Hukuk Büromuz’da avukatlık yapmaktadır. Fatmanur, Hukuk Büromuz’da Sözleşme süreçlerinde oldukça hızlı bir performans sergilediğinden yelkenlide de bir o kadar hızlı çözüm isteyen trim görevini üstleniyor.

Hüdayi Kantar: Hüdai ile geçmişimiz aslında daha eskiye dayanıyor. Hüdai boks sporunda oldukça değerli ve uzman bir hoca olup benim boks antrenörüm. Tahmin edebileceğiniz gibi boks sporu ile de ilgilenen birinin Tekne’de de gücüne ve atikliğine ihtiyacımız olduğundan direk dibi görevinde yer alıyor.

Aslıhan Zeynep Kartal: Aslıhan yaklaşık 4 yıldır bizimle birlikte ve başta tüketici, ticaret hukuku alanlarında çalışmakta. Aslıhan sorunların tam olarak meydana geldiği konumlarda bulunmayı sevdiğinden ve aksiyona olan merakından Tekne’de baş üstü görevinde yer alıyor. Bununla birlikte Takım Kaptanı olarak da Takım’a destek oluyor.

Arda Bilgiç: Arda ile daha stajyer iken yollarımız kesişti ve diğer çalışma arkadaşlarımız gibi O da avukatlık ruhsatını ofisimizde geçtiğimiz aylarda aldı. Ofiste çalışma alanı gereği Fatmanur’a eşlik ettiği gibi Tekne’de de trimde Fatmanur’a eşlik etmektedir.

Derya Şeremet: Mesleki hayatına avukatlık stajı ile Hukuk Büromuz’da başlayan Derya’nın, Tekne tutkusu da yine Büromuz vasıtası ile oldu. Ofisimiz içerisinde de avukatlarımıza olan desteği ve çalışkanlılığı ile çokça yardımcı olan Derya, Tekne’de de her istasyona yardımcı olmakla beraber trim görevinde yer almaktadır.

{126603}

Sinem Genç
Sinem Genç Tüm Yazıları