Akciğer Kanseri ile İlgili Merak Ettiğiniz Her Şey

Sigaranın başlıca faktörlerden biri olduğu akciğer kanserine yakalanmamak için neler yapılmalı, akciğer kanserinin Covid-19 ile bağlantısı nasıl… Merak edilen tüm soruların cevabını Koç Üniversitesi Hastanesi’nde Göğüs Hastalıkları alanında görev yapan Prof. Dr. Benan Çağlayan yanıtladı.

Prof. Dr. Benan Çağlayan

Akciğer kanserine yakalanmak önlenebilir mi? Yakalanmamak için neler yapılmalı?

Kansere bağlı ölümlerde, özellikle erkekler arasında en üst sırada akciğer kanseri yer almaktadır. Diğer kanser türlerinden farklı olarak, akciğer kanseri önlenebilir bir hastalıktır.

Akciğer kanseri gelişimi için birçok risk faktörü tanımlanmış olmakla birlikte, sigara ya da tütün kullanımı bu risk faktörlerinin kanserle ilişkisi en net olarak ortaya konulmuş olanıdır. Dolayısıyla tütün ürünlerinin kullanımından kaçınmak akciğer kanseri olmamak için yapılabilecek en akılcı davranıştır. Bunun yanı sıra, kanserojen etkileri olan zararlı toz ve gazlardan kaçınmak, işyerlerinde havalandırma sistemlerini kontrol etmek ve koruyucu diğer önlemleri almak da akciğer kanseri riskini azaltabilir.

Sigara ya da tütün ürünleriyle bağlantısı nedir?

Sigara ve tütün en önde gelen risk faktörüdür. Sigara ve tütün ürünlerini kullanmaktan kaçınmak, akciğer kanserinin gelişmesinin önlenmesi ya da diğer bir deyişle, akciğer kanserinden korunmak için en önemli faktör olarak söylenebilir. Bir örnek verecek olursak, 30 yıl süreyle günde 1 paket sigara için bir kişide akciğer kanserine yakalanma olasılığı, sigara içmeyen kişiye göre 30-40 kat daha yüksektir.

Covid-19’dan iyileşenlerde akciğer kanseri olma ihtimali var mı? Varsa, oranı nedir?

Akciğer tutulumu olan bazı hastalarda hastalık iz bırakarak iyileşmektedir. Akciğerde geçirilmiş hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan bu izlerin uzun zaman içerisinde akciğer kanserine yol açma riski olduğu bilinmekle birlikte, bugün için Covid-19 hastalığının kansere yol açabileceğine ilişkin bir bilgi elimizde yoktur.

Yeni tedavi yöntemleri var mı? Bunu da kısaca anlatabilir misiniz?

Akciğer kanserinde son yıllar içerisinde bazı yeni tedavi yöntemleri uygulamaya girmiştir. İmmünoterapi, hastanın kansere karşı bağışıklık sistemini uyararak kanser hücrelerinin vücut savunma sistemi tarafından öldürülmesini sağlayan etkili bir tedavi yöntemidir. Bunun yanı sıra, bazı akciğer kanseri türlerinde kanser hücrelerinin genetik mutasyonları değerlendirilerek, uygun vakalarda kişiye özel “hedefe yönelik tedavi” dediğimiz tedavi yöntemi uygulanmaktadır.

Her iki yeni tedavi yöntemi de oldukça etkili ve klasik tedavi yöntemlerine göre yan etkileri daha az olan yöntemlerdir. Bu yöntemlerin hastaya uygun olanı, tedaviyi takip eden doktor tarafından değerlendirilerek uygulanır.

{773347}

Prof. Dr. Benan Çağlayan Kimdir?

Prof. Dr. Benan Çağlayan; 1988 yılında, İstanbul, Heybeliada Sanatoryumu, Göğüs Hastalıkları Hastanesi ve Göğüs Cerrahi Merkezinde Göğüs Hastalıkları ihtisasını tamamladı. Erzurum Göğüs Hastanesinde zorunlu hizmet ve Diyarbakır Asker Hastanesi’nde askerlik hizmetini yaptıktan sonra Başasistan olarak Heybeliada Sanatoryumu, Göğüs Hastalıkları Hastanesine atandı. Aynı hastanede 1993 yılında Klinik Şef yardımcısı oldu ve 1997 yılında Doçentlik ünvanını aldı. 1998 yılında Dr.Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniğinde Klinik Şefi olarak göreve başladı ve bu görevine 2015 yılına kadar devam etti. Almanya’da LungenKlinik-Hemer ve Thoraxklinic-Heidelberg’de bronkoskopi ve girişimsel pulmonoloji konusundaki deneyimlerini arttırmak amacıyla bulundu. 2015 yılında Koç Üniversitesi Hastanesi ve VKV Medamerikan Tıp Merkezinde göreve başladı, 2016 yılında profesörlük ünvanını aldı.