preloader
white banner

İstanbul Adalar Rehberi

15.04.2024
İstanbul Adalar Rehberi

Yazı Boyutu:

İstanbul’un tadını doyasıya çıkaracağınız Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada’da ne yapılır, nereye gidilir, ne yenir? Detaylı İstanbul adalar rehberimizi inceleyin.

İstanbul’un temposundan kaçmak isteyenler için vapura atlayıp ulaşılabilecek kadar yakın, ama bir o kadar da şehirden uzak hissettiren nadir yerlerden biri Adalar. Şehirden bir günlüğüne bile olsa uzaklaşmak, denize girmek, biraz serinlemek ya da sadece temiz havada yürümek isteyenler için dört ana ada hâlâ en güzel seçeneklerden.

İstanbul Adalar Rehberi

Tarihi 2000 yıl öncesine dayanan Prens Adaları, Bizans döneminde sürgün yeri olarak kullanılsa da zamanla hem yazlıkçıların hem de günübirlikçilerin gözdesi olmuş. Adalar, İstanbul’un fethi sırasında, 17 Nisan 1453’te Gelibolulu denizci Baltalimanı Süleyman Bey tarafından Osmanlı topraklarına katılmış. O günden bugüne geçen yüzyıllara rağmen, birçok ada hâlâ tarihi dokusunu ve sakinliğini korumayı başarıyor.

Her mevsimin kendine göre ayrı bir güzelliği var elbette; ama kabul edelim, bahar ve yaz aylarında Adalar bambaşka bir enerjiye bürünüyor. Kışın ise adeta kendi içine çekilen bu yerlerde, çoğu işletme kapanıyor ve sokaklar yalnızca yerlilere kalıyor.

Biz de bu rehberde “Adalar’da ne yapılır, nerede denize girilir, ne yenir içilir?” sorularına yanıt aradık. İster ilk kez gidecek olun, ister her yaz uğrayan biri olun… Bu rehber, bildiklerinizi tazelemek ve yeni keşifler eklemek için hazırlandı.

Detaylı Adalar Rehberi

Adalarda Neler Yapılır?

İstanbul Adalar Rehberi

Bisiklet kiralayın

Adalar’ın en keyifli aktivitelerinden biri bisiklete binmek. Özellikle ilkbahar ve sonbaharda, serin esintiler eşliğinde çam ağaçlarının gölgesinden geçerek ada yollarında pedallamak bambaşka bir deneyim. İster sahil şeridinde hafif bir tur atın, ister yokuşları tırmanarak manzaralı tepelere ulaşın… Her adada iskeleye yakın noktalarda bisiklet kiralayabileceğiniz birçok işletme bulunuyor. İndiğiniz gibi birkaç adımda kiralayabilir, gün boyu kendi rotanızı oluşturabilirsiniz.

İstanbul Adalar Rehberi

Tepelere çıkın

Büyükada’daki Aya Yorgi Tepesi, Burgazada’da Hristos Manastırı çevresi ya da Heybeliada’daki Değirmenburnu tepesi… Her biri, Marmara Denizi’ne yayılan İstanbul manzarasıyla günün en güzel saatlerine ev sahipliği yapıyor. Gün batımında ise manzara kadar anın kendisi de büyüleyici. Yanınıza bir termos kahve ya da bir kitap alın; o anı sadece izleyin ve tadını çıkarın. Gün batımında size eşlik edecek en güzel şarkılar için tıklayın.

Eski evleri görün

Eğer geçmişe kısa bir yolculuk yapmak istiyorsanız, Adalar bunun için belki de İstanbul’un en özel duraklarından biri. Ahşap köşkler, cumbalı evler, işlemeli balkonlar ve rengini zamanla alan kapılar… Her biri başka bir hikâyeye açılan pencereler gibi. Yüzyılı aşkın süredir ayakta duran bu yapılar, özellikle yazlıkçı geleneklerini, Rum ve Ermeni ailelerin yaşam izlerini hâlâ koruyor. Adaların sokaklarını yürüyerek keşfetmek, yalnızca güzel evler görmek değil; İstanbul’un çok kültürlü geçmişine de dokunmak anlamına geliyor.

Dondurma yemeye gidin

İstanbul Adalar Rehberi

Adalarda ne yenir sorusunun en keyifli yanıtlarından biri kesinlikle dondurma! Her adanın kendine özgü, müdavimi bol dondurmacıları var ve yaz sıcağında serinlemenin en tatlı yolu buradan geçiyor. Sakızlıdan karamellisine, fıstıklısından vişnelisine kadar birçok el yapımı seçeneği bir külaha sığdırabilirsiniz. Büyükada’daki ünlü dondurmacılar kadar, Burgazada ya da Heybeliada sokaklarındaki daha salaş tezgâhlar da sizi şaşırtabilir. Her bir adanın ayrı ayrı güzel dondurmacıları var, yemeden sakın dönmeyin deriz.

İstanbul Adalar Rehberi

Deniz kenarında balık yiyin

Adalar, sadece doğasıyla değil mutfağıyla da büyülüyor. Özellikle deniz kenarında kurulmuş balık restoranları, sizi İstanbul’dan çok uzakta, Ege sahillerindeymişsiniz gibi hissettirebilir. Taze mezeler, limonlu roka salatası, ızgara kalamar ve buz gibi bir içecek eşliğinde gün batımına karşı balık yemek, Adalar’da yapabileceğiniz en keyifli aktivitelerden biri. Büyükada’da Ayayorgi yolundaki salaş lokantalardan, Heybeliada’daki sahil restoranlarına kadar birçok seçenek var. İster şık bir akşam yemeği, ister dostlarla keyifli bir öğle sofrası… Canınız biraz deniz havası biraz da balık yemek isterse, soluğu deniz kenarındaki restoranlarda alabilirsiniz.

{26455}

Adalara Ulaşım

Adalara ulaşım, 1846 yılından beri olduğu gibi hâlâ en keyifli şekilde vapurla sağlanıyor. İstanbul’un Kadıköy, Bostancı, Beşiktaş ve Kabataş gibi iskelelerinden düzenli olarak kalkan vapurlar sayesinde, şehri kısa süreliğine ardınızda bırakıp bambaşka bir atmosfere geçiş yapabiliyorsunuz. Özellikle yaz aylarında seferler saat başı düzenleniyor, ancak dönüş saatlerine dikkat etmek şart; çünkü vapur seferleri genellikle gece yarısına kadar sürüyor.

İstanbul Adalar Rehberi

Gece adada kalmayacaksanız son vapuru kaçırmamaya özen göstermelisiniz. Ancak beklenmedik durumlar için her an ulaşabileceğiniz bir alternatif de mevcut: deniz taksi. Diğer ulaşım yöntemlerine göre daha maliyetli olsa da, günün her saati kullanılabiliyor ve özellikle acil durumlarda hayat kurtarıcı olabiliyor.

Vapur seferleri için tıklayın.

Adalar’ın Tarihteki Diğer İsimleri

Adalar’ın ünü, onlara verilen farklı isimlerden de anlaşılabilir. Aristoteles tarafından “Kadıköy Adaları”, Thomas Allom tarafından “Ruh Adaları”, ünlü tarihçi Hammer tarafından “Evliya Adaları”, Deiher tarafından “Keşiş Adaları”, Scarlatos Byzantios tarafından “Bahtiyar Adaları”, Bizanslılar tarafından “Papaz Adaları”, Grekler tarafından “Devler Adaları” olarak adlandırılmış. Halk arasında bilinen en eski adı ise Cin Adaları. Osmanlı döneminde de toprak renginden dolayı “Kızıladalar” denilmişliği var ve bir diğer kaynakta coğrafi konumu itibari ile “Halka Adaları” olarak bile anılmış. Ancak batıda bilenen adı Prens Adaları olup, en çok bu isim kullanılmakta ve bir diğer tarihsel adı “Pityusa” olarak geçmekte.

Adalara Gitmeden Okunacak Kitaplar

Adalara gitmeden önce biraz tarihine, kültürüne, hikâyelerine dokunmak isterseniz, okunacak harika kitaplar var. Bu kitaplar yalnızca bilgi vermekle kalmıyor, aynı zamanda sizi o sokaklarda daha bilinçli, daha duyarlı bir gezgin yapıyor.

Listenin başında, Gustavo Schlumberger’in “Prens Adaları” kitabı geliyor. İletişim Yayınları’ndan çıkan bu kaynak, Bizans’tan 19. yüzyıla uzanan dönemde adalara sürgün edilen imparatorlardan ada vapurlarına kadar geniş bir tarihsel panorama sunuyor. Akıcı dili sayesinde hem bilgilendirici hem de keyifli bir okuma.

İkinci sırada ise, Joachim Sartoris’in Everest Yayınları’ndan çıkan “Prens Adaları” kitabı var. Bu eser, daha çok mimari dokular ve adaların gündelik yaşamına dair detaylar içeriyor. Fotoğraflarla desteklenmiş olması da ayrı bir avantaj.

İstanbul Adalar Rehberi

Üçüncü önerimiz ise özellikle Burgazada’yı derinlemesine tanımak isteyenler için: Bercuhi Berberyan’ın “Burgazada Sevgilim” adlı kitabı. Kendisi de Burgazada’da doğup büyüyen yazar, bu kitapta çocukluğundan bugüne adanın dönüşümünü, mahalle ruhunu ve Madam Martha Koyu gibi simge yerlerin hikâyelerini duygusal bir dille aktarıyor.

Adalara gitmeden önce bu kitapları bavulunuza değilse bile zihninize koyun; manzara kadar geçmişin izleri de size eşlik edecek.

Büyükada Rehberi

Tarihte Büyükada

İstanbul tarihinin ayrılmaz bir parçası olan Adalar, özellikle Büyükada ya da eski adıyla Prinkipo, yüzyıllardır farklı uygarlıkların, inançların ve toplulukların izlerini taşıyor. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden sonra, Adalar’daki manastırlar kapatılmış, yerleşim büyük ölçüde boşaltılmıştı. Ancak 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı ile birlikte, Adalar yeniden yerleşime açıldı.

İstanbul Adalar Rehberi

Bu yeni dönemde bölgeye özellikle Fransızlar ve farklı Avrupa kökenli Levanten aileler yerleşmeye başladı. Ardından Rum, Ermeni ve Türk aileler de adaya taşınarak, Adalar’ın bugünkü çok kültürlü yapısının temellerini oluşturdu. Hâlâ bir arada yaşamın mümkün olduğu nadir İstanbul semtlerinden biri olarak, bu çeşitlilik Adalar’a farklı bir ruh katıyor.

Büyükada, Prens Adaları’nın hem yüzölçümü hem de tarihi açıdan en öne çıkan adası. Antik Dönem’e kadar uzanan geçmişi, Bizans döneminde inşa edilmiş manastarları ve sürgün hikâyeleriyle oldukça katmanlı bir yapıya sahip. Bugün hâlâ Aya Yorgi Manastırı ve Rum Yetimhanesi gibi tarihî yapılar, bu geçmişin sessiz tanıkları olarak ayakta duruyor.

Büyükada’da Ne Yapılır?

İstanbul Adalar Rehberi

Büyükada’da kalabalıktan uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak istiyorsanız, rotanızı mutlaka Aya Yorgi Tepesi’ne çevirin. İskeleye indikten sonra Lunapark Meydanı olarak bilinen noktaya kadar bisikletle ya da faytondan dönüştürülen elektrikli araçlarla ulaşabilirsiniz. Buradan sonrası ise kısa ama dik bir yürüyüşle çıkılıyor. Zirveye ulaştığınızda ise sadece Aya Yorgi Manastırı’nın huzuru değil, İstanbul’un ve Marmara Denizi’nin panoramik manzarası da sizi bekliyor.

Ada, genel olarak iki bölgeye ayrılır: Nizam ve Maden. Nizam tarafı daha çok sahil boyunca sıralanan yeme-içme mekânlarıyla dikkat çekerken, Maden tarafı Büyükada’nın zarif köşkleri ve sessiz sokaklarıyla öne çıkar. Her iki bölgede de yürüyüş yaparken tarihle doğanın nasıl uyum içinde kaldığını gözlemlemek mümkün.

Büyükada’nın tarihi ruhunu yaşatan mekânlardan biri de, Atatürk’ün de zamanında ziyaret ettiği Büyükada Anadolu Kulübü. Hâlâ aktif olarak hizmet veren bu mekan, hem mimarisi hem de denize nazır zarif atmosferiyle özel bir yemek deneyimi yaşamak isteyenler için ideal.

{26058}

İstanbul Adalar Rehberi

Büyükada Esintili Hatıralar
MôA Shop

Evinize, stilinize ya da vereceğiniz hediyelere ada esintili dokunuşlar katmak isterseniz MôA Shop‘un online mağazasını keşfetmelisiniz.

İstanbul Adalar Rehberi

Büyükada’da Ne Yenir?

Büyükada’da lezzetli bir mola vermek isteyenler için seçenekler oldukça çeşitli. Sahil boyunca sıralanan restoranlar arasında en bilinenlerden biri Prinkipo. Adalıların “Fıstık Ahmet’in yeri” olarak andığı bu klasik meyhanede, mezelerin her biri özenle hazırlanıyor. Eylül ve ekim aylarında barbunya, çipura, kılıç, levrek, lüfer ve tekir gibi sezon balıklarını taze taze bulmak mümkün. Özellikle gün batımında deniz kenarında rakı-balık keyfi yapmak isteyenler için ideal bir adres. Yaz döneminde kalabalıklar biraz azalsa da, gitmeden önce rezervasyon yaptırmanızda fayda var.

İstanbul Adalar Rehberi

Güne huzurlu bir başlangıç yapmak isteyenler için ise Sinek Cafe öneriler arasında. İki kız kardeşin işlettiği bu sıcak mekân, ev yapımı reçelleri, taze ürünlerle hazırlanmış kahvaltı tabakları ve samimi atmosferiyle dikkat çekiyor. Dilerseniz çayınızı alıp uzun uzun oturabilir, güne sakin bir tempo ile başlayabilirsiniz.

Biraz daha içeride, köşklerin gölgesinde kalmış eski bir adres arıyorsanız Akasya Restoran’a uğrayabilirsiniz. Girit mezeleri, zeytinyağlılar ve taş fırın balıklarıyla nostaljik bir akşam yemeği deneyimi sunan mekân, ada müdavimleri arasında özel bir yere sahip. Benzer şekilde, sakinliği ve doğallığıyla öne çıkan Eski Bağ Restoran da özellikle kalabalıktan uzaklaşmak isteyenler için birebir. Bol ağaçlı bahçesi, taş binası ve klasik müzikleriyle adeta Ege kasabasındaymışsınız hissi verirken, et ağırlıklı menüsüyle deniz ürünü tercih etmeyenler için de iyi bir alternatif oluşturuyor.

Daha modern bir meyhane atmosferi arayanlar ise By Şükrü’yü tercih edebilir. Ada iskelesine yakın konumuyla ulaşımı kolay olan mekânda, geleneksel meze çeşitleri modern dokunuşlarla sunuluyor. Canlı müzik olan akşamlarında ise sosyal ve enerjik bir ortam sizi bekliyor.

Öğle saatlerinde hızlı ama özel bir şeyler yemek isteyenler için Secret Garden ya da diğer adıyla Bahçede Pizza harika bir seçenek. Köşklerin arasında saklı kalmış bu bahçede taş fırından çıkan pizzalar lezzetli olduğu kadar doyurucu. Vejetaryenler için de uygun alternatifler bulunuyor.

Splendid Palace Hotel’in giriş katında konumlanmış, zarif bir pastane ve kafe olarak hizmet veriyor. Belçika çikolatası kullanılarak hazırlanan artizan pastalarıyla tanınan bu mekân, özellikle profiterol, cheesecake, çikolatalı pastalar, dondurma, rokoko, ekler ve meyveli tart gibi tatlılarıyla öne çıkıyor. Ada geziniz sırasında tatlı bir mola vermek isterseniz, Coco White‘ın huzurlu atmosferinde kahvenizi yudumlayabilir, lezzetli tatlılarının tadını çıkarabilirsiniz. Splendid’O ise, Splendid Palace Hotel‘in içinde yer alan şık bir kafe ve lounge bar olarak hizmet veriyor. Gün boyunca özel kahve, çay ve hamur işleri sunan bu mekân, öğle saatlerinde havuz kenarında keyifli bir öğle yemeği imkânı sağlıyor. Öğleden sonra ise ana salonda geleneksel bir beş çayı deneyimi yaşayabilirsiniz. Akşam saatlerinde romantik bir akşam yemeği için ideal olan Splendid’O, günün ilerleyen saatlerinde ise lobideki lounge barında özel kokteyllerle dinlenme fırsatı sunuyor.

İster tarihi bir sofrada rakınızı yudumlayın, ister sakin bir kahvaltı masasında güne başlayın; Büyükada, her ruh haline ve her damak zevkine hitap eden mekânlarıyla unutulmaz bir ada günü vadediyor.

Detaylı Büyükada gastronomi rehberi için tıklayın.

Büyükada’da Nerede Kalınır?

İstanbul Adalar Rehberi
Princes’ Palace Resort

Büyükada’da bir gece geçirmek adanın ruhunu tam anlamıyla yaşamak için önerimiz. Adanın yeni sayılabilecek otellerinden Princes’ Palace Resort, hem dinlenmek hem de güzel ağırlanmak için seçebileceğiniz yerlerden biri. Adadaki Splendid Palace, kendi restoranıyla hizmet veriyor. Türk, dünya ve Büyükada’nın lezzetlerini menüsünde harmanlayan restoranın, oldukça keyifli bir ambiyansı var. Beş çayı severlerin de uğrayabileceği otelde pazar günleri oldukça geniş bir brunch büfesi de hazırlanıyor. Adanın yenilerinden olan Triada Hotel de yer aldığı tarihi köşk ve mini evleriyle çok sevilen alternatiflerden.

Atilla Güner’in Büyükada Önerileri

Büyükada’da doğup büyüyen ve hayatına Büyükada’da devam eden Atilla Güner, adanın tadını çıkarmak için ipuçları veriyor. Az bilinen ama Büyükada’nın kimliği olan bu önerilerle ada geziniz çok daha keyifli olacak.

İstanbul Adalar Rehberi

Üzüm Bayramı’na Katılın

Önce karakolun yanındaki Lalahatun Caddesi’ni bulun. Sonuna kadar yürüyün, Karadağ’ı geçin, futbol sahasını görünce sağdaki tepeye yürüyün. İsatepe Manastırı’na ulaştınız. Eğer takvimler 6 Ağustos’u gösteriyorsa şanslısınız. Din adamları bu tarihte yılın ilk üzümlerine dualar okur ve ortodokslar ayin sonrası üzüm yerler. Metamorfoz Bayramı’nın bir parçasıdır bu etkinlik.

İstavrit Yiyin

Adalar’daki tadılacak balıklar arasında istavrit demirbaştır. Eğer mevsiminde iseniz buradaki restoranlarda istavritin tadına bakmalısınız.

İstanbul Adalar Rehberi
İstanbul Adalar Rehberi

Agasi Efendi Köşkü’nü Görün

Nizam Mahallesi’nde Müjde, Zühre ve Peltek sokaklarını mutlaka arşınlayın. Agasi Efendi Köşkü’ne bayılacaksınız. Necmeddin Molla köşkü olarak da bilinir. Neyzen Tevfik’ten İbrahim Çallı’ya, Adnan Menderes’ten Fatin Rüştü Zorlu’ya kimler oturmadı ki burada…

Adalar Müzesi

Ahmet Tanrıverdi’nin Büyükada’nın Solmayan Fotoğrafları ve Hafıza Çekmecemde Biriktirdiklerim Adalarla ilgili güzel bilgiler veren, okuması keyifli kitaplardan biri olarak önerebilirim. Ayrıca Büyükada hakkında derinlemesine bilgi almak için Akillas Millas’ın Büyükada (Prinkipo, Ada-i Kebir) kitabı güzel bir kaynak olacaktır.

Moshe Aelyon’un Büyükada Önerileri

Büyükada’nın yerlilerinden ve Kreatif Direktörlük/danışmanlık yapan Moshe Aelyon, adadan favori lezzet köşelerini ve mutlaka denenmesi gereken ada kültürünü anlattı.

  • Aile evi kapanalı beri artık Splendid Hotel ikinci adresim. Biz küçükken sadece yaşını almış aile büyükleri bu otelde yazı geçirirken sevgili Serra Taşkent ve ekibinin yeni Splendid’i bana iyi geliyor. Özellikle mevsim dışı en büyük keyfim odamın balkonunun panjurlarını açıp adayı seyretmek.
  • Denize girmek için çocukluğumun Anadolu Kulübü halen favorim. Zira hem deniz ve hem de havuz opsiyonum olması harika bir lüks.
  • Sabahları mutlaka büyük tura çıkmak her zaman vazgeçilmez ritüelim.
  • Turumun sonunda en büyük keyfim ise kahvaltımı Bahçede Sinek Kafe’de yapmak. İşletmecileri Nilay, Nilgün ve Osman ailem gibi. Şahsi favorim harika bir macchiato ve sinek kahvaltı. Böyle bir sunum böyle bir lezzet yok. Ben ara sıra ev yemeği için akşam da uğrarım. Mesela Nilay’ın dolması akıllara ziyandır.
  • Harika bir deniz plaj deneyimi için Elio Sedef Beach’i tavsiye ederim. Harika servis, kokteyller ve her türlü konfor için keyifli bir gün. Ayrıca merdivenlerden yukarı çıkınca süper bir Büyükada manzarasına nazır bir restauranta öğle yemeğine bayılıyorum. İnanın adete Capri, İtalya gibi bir konum.
  • Akşam üstü ritüelim ise yine Splendid Hotelinin bahçesinde Chocowhite. Herkes onların profiterolüne aşık ama benim bağımlılığım Budapeşte pastaları. Yaz meyveli her gün değişen bu tatlı için Büyükada’ya gitmek mümkün.
  • Dondurmaya gelince ben doğma büyüme sokaklarımızı dolaşan Dondurmacı Yunus‘tan gül şeklinde dondurmadan iyisini dünyada bilmem. Artık birden fazla arabası ama Anadolu Kulübü’nün önünde mutlaka bulmanız mümkün.
  • Güneşi batırmak için adanın tepeleri önemli destinasyonlar. Eskibağ bunun için ideal bir mekan. Meze ve rakı severler için de ideal.
  • Biraz spor, biraz dua ve dilek tutmak için Ayayorgi tepesi ve kilisesi eski bir adalı ritüelimiz. Her sene, sezon sonu mum yakıp, “Allah’ım bu sene de sınıfımı geçeyim” duası ederdim.
  • Balık sevenler için iskelede belki iki düzine mekan mevcut. Benim son senelerdeki favorim Ali Baba. Her daim çok taze.
  • Gece hayatını sevenler için Prinkipo Meyhanesi Fıstık Ahmet uğramaya değer. Mütevazi gibi görünse de İstanbul sosyetesinin halen vazgeçilmez durağı.
  • Şehre dönmeden ise 2 ayrı olmazsa olmaz durağım şöyle: Büyükada Pastanesi’nden tatlı ve tuzlularımı almadan vapura binmiyorum. Özellikle sakızlı lokumlu börekleri denemeniz lazım. Adadan İstanbul’a dönerken de son durağım ise Yalovalı Kardeşler Şarküteri. Bu doğduğumdan beri uğramazsam mutsuz olduğum bir işletme. Patates kroket akşam üstü sıcak sıcak yenilmeli. Ama ben mortadellalı ve turşulu sandviçim ile vapura binip, kolamı yudumlarken Ada’ma el sallıyorum. En kısa zamanda da dönmek en büyük dileğim oluyor her daim.

Heybeliada Rehberi

Tarihte Heybeliada

İstanbul Adalar Rehberi

Halky (Halki diye okunur.) olarak bilinen Heybeliada, doğal güzelliği ve çekiciliği ile dikkat çeker. Birçok kaynakta doğal bitki örtüsü bakımından en zengin olarak bahsi geçer. Adanın her yanı, iç kısımlara doğru girmiş koylarla sarılmış ve bu koyların sahipleri her yerde ormanlarla süslüdür. Heybeliada tarihindeki en önemli yapı buradaki Ruhban Okulu’dur. Aynı zamanda ada, Türkiye’nin ilk pandemi hastanesi olarak bilinir. Yaklaşık %62’si çam ağaçlarıyla kaplı olan ve kuşbakışı heybeye benzediği için adı “Heybeli” olan bu güzel ada, temiz havası nedeniyle yakın zamana kadar birçok tüberküloz (verem) hastasını tedavi etmiştir.

Heybeliada’da Ne Yapılır?

Heybeliada, yeşilin gökyüzüyle buluştuğu, oksijenin bol, kalabalığın görece az olduğu bir İstanbul kaçamağı. Sessizliği, doğası ve nefes aldıran yürüyüş rotalarıyla özellikle kafa dinlemek isteyenler için ideal. Eğer günübirlik geldiyseniz, yapmanız gereken ilk şey denize girmek olmalı. Çünkü Heybeliada, plaj çeşitliliği açısından diğer adalara kıyasla daha fazla seçeneğe sahip.

İstanbul Adalar Rehberi

En bilinen duraklardan biri, çam ormanlarıyla çevrili doğal atmosferiyle Çam Limanı Koyu’nda yer alan Ada Beach Club. Hemen yanı başındaki Değirmenburnu Tabiat Parkı içerisinde konumlanan Değirmenburnu Plajı ise doğayla iç içe yüzmek isteyenler için keyifli bir alternatif. Eğer çocuklarla geliyorsanız, Cevahir Aqua Heybeliada’yı değerlendirebilirsiniz. Renkli kaydıraklara sahip aquaparkı, yetişkin ve çocuk havuzları, kum plajı ve restoranıyla ailece vakit geçirilecek konforlu bir alan sunuyor.

Adanın ruhunu anlamak için ise biraz tarihle baş başa kalmak yeterli. İskeleye yaklaşırken gözünüze çarpan o büyük yapı, 1773’te kurulmuş ve uzun yıllar boyunca Deniz Harp Okulu’na öğrenci yetiştirmiş olan Heybeliada Deniz Lisesi. 2016 yılında kapatılması, adadaki esnaf için ekonomik bir kırılma noktası olmuş. Yine de bu tarihi binayı dışarıdan görmek, adanın geçmişine dair fikir edinmek isteyenler için ilginç bir durak.

Heybeliada, doğası ve geçmişiyle İstanbul’un biraz uzağında, ama fazlasıyla “orada” hissi veren ender yerlerden biri. Kimi zaman sadece yürümek bile yeterli.

İstanbul Adalar Rehberi

Heybeliada’da Ne Yenir?

Heybeliada’da gün batımına karşı kurulmuş bir masa, taze mezeler, deniz kokusu ve hafif bir esinti… Akşam yemeği için adanın sevilen mekânlarından biri olan Barbayani Restoran, bu atmosferi doyasıya yaşamak isteyenler için doğru adres. İskeleye yürüme mesafesindeki bu kıyı restoranında, iskorpit kavurma, fesleğen soslu levrek ve Kars kaşarından yapılan kroketler sıkça tercih ediliyor. Mezeler oldukça çeşitli ve her biri taze malzemelerle hazırlanıyor.

İstanbul Adalar Rehberi

Daha özgün bir lezzet arayışındaysanız, Zehra Heybeliada mutlaka uğramanız gereken yerlerden. Ege ve Girit mutfağını temsil eden bu küçük ve sıcak restoran; radika, cibez, şevketi bostan gibi Ege otlarıyla hazırlanan tabakları ve günün balığıyla zenginleşen menüsüyle dikkat çekiyor. Ada mutfağını taze yorumlarla sunan mekân, samimi servisiyle de adalı ruhunu yansıtıyor.

Heybeliada sabahlarında ya da yürüyüş molalarında klasik bir pastane ararsanız, Meltem Pastanesi imdadınıza yetişiyor. Ada sakinlerinin yıllardır vazgeçemediği bu nostaljik pastanede, sıcacık börekler, poğaçalar ve ev yapımı pastalar sizi bekliyor. Özellikle sabahları çay eşliğinde lorlu börekle yapılan hafif bir kahvaltı, ada ruhuna yakışan bir başlangıç olabilir.

İstanbul Adalar Rehberi

Gün içinde serinlemek isteyenler içinse Tadım Roma Dondurmacısı, Heybeliada’nın vazgeçilmezlerinden biri. 1960’lardan bu yana hizmet veren mekânın özellikle limonlu ve fıstıklı dondurması bir klasik hâline gelmiş. Dondurmayı alıp sahilde yürümek adada geçirilen bir günü tamamlayan küçük bir mutluluk anı gibi.

Modern bir kahve molası için Ezop Cafe, üçüncü dalga kahve seçenekleri ve sakin ambiyansıyla öne çıkıyor. Üst katındaki küçük balkonda ada manzarasına karşı kahvenizi yudumlayabilir, kısa bir mola verebilirsiniz. Daha nostaljik bir atmosfer arayanlarsa, vintage dekorasyonuyla dikkat çeken Luz Cafe’de ev yapımı keklerin tadına bakabilir.

İstanbul Adalar Rehberi

Daha salaş bir seçenek arayanlar için Farklı Bi Yer, mezgit balığıyla hazırlanan balık ekmeğiyle ün kazanmış. Hızlı ama lezzetli bir öğle yemeği için tercih edilebilir. Doğayla iç içe bir durak arayanlarsa, Sandal Cafe’ye uğrayabilir. Çam Limanı’na yakın konumuyla huzurlu bir mola sunan mekânda ev yapımı köfte ve patates gibi samimi tabaklar bulunuyor.

Heybeliada, İstanbul’a bu kadar yakın olup da hâlâ bu kadar gerçek, bu kadar yavaş ve lezzetli kalabilen ender yerlerden biri. Ve buradaki her lokma, adanın sade ama güçlü karakterini anlatıyor.

Heybeliada’da Nerede Kalınır?

Heybeliada’da konaklama seçenekleri, adanın huzurlu atmosferi ve tarihi dokusuyla uyumlu, samimi ve özgün mekânlardan oluşuyor. Eğer adada kalmayı planlıyorsanız, aşağıdaki öneriler size rehberlik edebilir:

Perili Köşk Concept Hotel, adanın en bilinen ve köklü konaklama yerlerinden biri. Tarihi bir binada hizmet veren bu otel, deniz manzaralı odaları ve nostaljik atmosferiyle dikkat çekiyor. Eğer burada yer bulamazsanız, otel personeli size alternatif butik oteller konusunda yardımcı olabilir.

Heybeli Butik Hotel, merkezi konumu ve şık tasarımıyla öne çıkıyor. Marina manzaralı bu otel, teras ve bahçe gibi olanaklar sunuyor. L’isola Guesthouse, sadece yetişkinlere yönelik hizmet veren, sakin ve huzurlu bir konaklama seçeneği. Deniz manzaralı odaları ve ortak mutfağıyla, ev konforunda bir deneyim sunuyor.

{26125}

Burgazada Rehberi

Tarihte Burgazada

Tarihte “Antigoni” adıyla bilinen Burgazada, geçmişte Panormos olarak da anılmış. Zamanla adanın hâkimiyetinin değişmesiyle birlikte isim de değişmiş; Yunanca’da “kule” anlamına gelen Pyrgos kelimesi, halk arasında söylene söylene bugünkü hâline, yani “Burgaz”a evrilmiş. Adeta bir fısıltı oyunundaki gibi şekillenen bu isim, adanın çok katmanlı tarihine de işaret ediyor. Antikçağlardan günümüze, Rumlardan Türklere uzanan bu serüven, Burgazada’nın köklü kimliğinin en güzel yansımalarından biri.

Burgazada’da Ne Yapılır?

İstanbul Adalar Rehberi

Burgazada’da gün denize girerek başlar, ada halkının çoğu Burgaz Ada Kulübü’nde yüzmeyi tercih eder. Ancak dışarıdan gelenlerin favorisi genellikle Marta Koyu ya da Kalpazankaya olur. Özellikle Marta Koyu, yalnızca berrak deniziyle değil, arkasında yatan hüzünlü ama etkileyici hikâyeyle de akılda kalır.

Marta, 1920 yılında doğan Ermeni asıllı bir balerindir. Osmanlı Bankası Müdürü olan babasının tayiniyle çocuk yaşta İstanbul’a gelir ve bale eğitimi almaya başlar. Türkiye’nin ilk balerinlerinden biri olarak anılan Marta, evlendikten sonra Burgazada’ya yerleşir ve kendini doğaya, denize ve sade yaşama adar. Aya Nikola’daki evinden çok, bugün kendi adını taşıyan koyda zaman geçirir. Denizden çıkardığı taşlarla çocuklara kolyeler yapan, rengarenk elbiseleri, tahta bilezikleri ve başına sardığı bantlarıyla dönemin çok ilerisinde bir figür olan Marta, ne yazık ki ada halkının dedikodularına maruz kalır. Ölümü de bu kırgınlığın izlerini taşır. Ama bugün, onun adıyla anılan koy hâlâ güzelliğiyle olduğu kadar ruhuyla da varlığını sürdürür.

İstanbul Adalar Rehberi

Adanın edebi ruhunu ise Sait Faik Abasıyanık yaşatır. Garip akımının öncüsü olan usta yazar, 1939’dan ölümüne kadar Burgazada’daki Çayır Sokak’taki köşkünde yaşar. Bugün müze olarak ziyarete açık olan bu köşk, yalnızca Sait Faik’in hayatına değil, Türk edebiyatının önemli bir dönemine de tanıklık etmenizi sağlar. Adada yürürken, satırlarının izini her köşede hissedebilirsiniz.

Burgazada’da Ne Yenir?

İstanbul Adalar Rehberi

Burgazada’nın sahili Büyükada ve Heybeliada’ya göre çok ufak. Birbiri ile yan yana birkaç balıkçı bulunuyor sahilde. Hepsi birbirinden hoşsohbet işletmeciler olan bu balıkçıların hangisinde yer bulursanız bulun, aynı lezzeti bulacağınızın garantisini verebiliriz size. Atıştırmalık bir şeyler arıyorsanız adanın unlu mamullerini sakın es geçmeyin. Özellikle iskelenin karşısındaki pastanede pudra şekerli börekler çok lezzetli. Bir de kışın tek açık yer olan Burgaz Cafe’de kahvaltı ve öğle yemeği için seçenekler bulabilirsiniz.

İstanbul Adalar Rehberi
İstanbul Adalar Rehberi

Ada sakinleri ile ziyaretçilerin gözdesi olan Kalpazankaya restoranı, günbatımı manzarasını en güzel izleyebileceğiniz bir tepede konumlanıyor. Çeşitli mezeler bulunan menüsünde, ayrıca patlıcan tava, muska böreği, tandır kebabı, şiş kebap, köfte ve balık seçenekleri öne çıkıyor. Yoğunluktan dolayı rezervasyon yaptırmanızı öneririz. Sahilde birbiri ile yan yana bulunan balıkçılar arasında, en güzel mezelere sahip Fincan Cafe ve geniş balık menüsüne sahip Yasemin restoran var. Tatlı atıştırmalıklar için ise, iskele karşısındaki, milföylü pastasıyla meşhur olan Ergün pastaneye uğrayabilirsiniz. Dondurma için yine iskelede bulunan, sakızlı dondurmalarıyla öne çıkan Sinem dondurmayı tercih edebilirsiniz.

Zeynep Selgur’un Burgazada Önerileri

Sportive’in CEO’su; Doğma büyüme Burgazadalı ve ailesi 70 yıldan uzun süredir yazlarını Burgazada’da geçiren Zeynep Selgur Burgazada’nın tadını çıkarmak için bu önerileri veriyor.

  • Burgazada’nın en iyi restoranı adanın en arkasındaki Kalpazankaya. Tekne ile de gidilen lokanta hem Rum mezeleri ve tandırı muhteşem. Çok özel bir güneş batışı da vardır. Bana göre İstanbul un açık ara en iyi kır lokantası.
  • Adaya gelince ara sokaklarda bulunan Four Little Words‘den özel çekim kahveler eşliğinde, mutlaka dostlarımızla sohbet ederiz.
  • Kahvecinin yolunun devamında harika bir Rum Ortodoks kilisesi Aya Yani var, içi mutlaka görülmeli. Dileyenler mum yakıp dilek de dileyebilir.
  • Kilisenin karşısı ise Sait Faik Abasıyanık Müzesi. Değerli yazar ve Burgazada bütünleşmiştir.
  • Adadaki Sinem Dondurma enfestir. Günlük süt ve meyvelerden yapılan dondurma çok iyidir.
  • Uzun bir yürüyüş turu yapıp adanın tepesi Bayraktepe den geçip tepedeki minik şapele gitmek çok keyiflidir, manzarası muazzamdır.
  • Biz Adanın yerleşik halkı vaktimizin çoğunu üyelik sistemi ile girilen Adalar Su Sporları Kulübü ve Deniz Kulübü’nde geçiririz. Her iki klüp denize girmek, spor yapmak ve sosyalleşmek için idealdir.

Berna Sağlam Naipoğlu’nun Burgazada Önerileri

Bernaylafem’in kurucusu Berna Sağlam Naipoğlu ‘ikinci yaşam alanı’ olarak tanımladığı ve yazlarını geçirdiği Burgazada’ya gelenler ve adada keyifli zaman geçirmek isteyenler için bu önerileri veriyor.

  • Ada öncelikle nefes benim için. Doğası, renkleri, denizi, ada vapurları, dondurmacısı, şahane yürüyüş alanlar ve en önemlisi arkadaşları.
  • Yürümeyi çok severim ve her gün ya sabah ya da akşam iş çıkışı yürürüm. Kısa parkur Kalpazankaya, uzun olanı Burgazada’nın en üst bölgesi Bayrak Tepe. Yokuş yukarı tırmanarak ulaşılır ve büyük ödülü hak edersiniz. Şahane manzara. Doyamazsınız seyretmeye. Hele ki gün batımını.
  • Akşam yemeği için Kalpazankaya Restaurant harikadır. Doğal ortam, tahta sandalyeler, salaş ama balıklar da et yemekleri de yemekler çok lezzetli. Özellikle tandır, patates kroket ve tatlı olarak da çikolata sufle. Gün batımını da içine alacak saatlerde orada olmayı seçin. Tepeden bakan manzaraya inanamayacaksınız.
  • Yasemin Restaurant ise mezeleri ve balıklarıyla suyun hizasında adanın içinde güzel bir balıkçı.
  • Akşam yemek sonrası ve gündüz değişmeyen tat Sinem Dondurma. Yıllardır aynı aile güler yüzleriyle leziz dondurmalara ayrı bir mutluluk katıyorlar.
  • Gündüz ayaküstü fast food yemek isterseniz çok değişik tost ve hamburger çeşitleriyle Anjelik Cafe. Dozer yemenizi tavsiye ederim.
  • 4 Letter Word de güzel bir kahve içip, 3 Things tasarım dükkanına uğramalısınız. Adanın ara sokaklarında tek ve şahane bir tasarım dükkanı. Fincandan takıya, elbiseden gözlüğe, seramiklere kadar çok güzel seçkileri var. Bana o dükkana girmek keyif ve huzur veriyor. Her gün kapısının önündeki minik kara tahtada bir şiir veya hayata dair bir güzel söz yazar. Tebeşirle, özenle ve dükkan sahibinin el yazısıyla.
  • Ve akşamları arkadaşlarımızla buluşma noktamız Burgaz Cafe. İskeleye bakar. Meydandadır. Kahvaltı, yemek, tatlı veya sadece kahve, adaçayı, melissa hepsi var.
  • Ayrıca adamızın çok güzel iki kulübü var. ASSK ve Deniz Kulübü. Yıllardır ada ile özdeşleşmiştir. Üyelik sistemiyle kabul eder ama ama bir üye aracılığıyla restoranlarından rezervasyon yapılabilir. Özellikle ASSK’nın restoranı çok lezizdir.

{35935}

Kınalıada Rehberi

Tarihte Kınalıada

İstanbul Adalar Rehberi

Tarihteki adıyla Proti, İstanbul’a en yakın adadır. Aynı zamanda en küçük olanıdır. Öyle ki adanın bir ucundan diğerine 30 dakikada yürüyebilirsiniz ya da bisiklet turu yapabilirsiniz. Kınalıada’da İstanbul’un fethinden önce ele geçiriliyor. 1846’da Adalar’a ilk vapur kullanımının başlamasıyla da Rumlar taşınmaya başlıyor. Rumlar tarafından Proti ve Akoni olarak isimlendirilen Ada İstanbul’a en yakın olanı. Vapur yolculuğu uzun geldiyse ilk durakta kendinizi atabilirsiniz yani. Şehre bu kadar yakın olması Bizans döneminde sürgün adası olarak kullanılmasına da neden olmuş. Burada yemek yemek için sadece Jash Restaurant’ı seçin. Envai çeşit mezesi, deniz kenarında doyabilir, motorla sık sık geçen dondurmacıdan ev yapımı dondurma ile yemeğinizi sonlandırabilirsiniz.

Kınalıada’da Ne Yapılır?

İstanbul’a en yakın ada olan Kınalıada, diğer adalara göre daha küçük ve sakin bir atmosfere sahip. Zaten ada boyunca fayton hiç olmamış; bu da onu baştan sona yürüyerek keşfetmek isteyenler için ideal kılıyor. Yaz aylarında denize girmek isteyenler için adada dört adet işletmeli plaj bulunuyor: Kumluk Plajı, Ayazma Plajı, İskele Plajı ve Ülker Restoran’ın plajı. Bu plajların her biri kısa yürüyüş mesafelerinde yer alıyor. Giriş ücretleri ve kontenjanlar mevsime göre değiştiği için gitmeden önce mutlaka telefonla bilgi almakta fayda var. Özellikle hafta sonları erken saatte gitmek, kalabalıktan kaçınmak için iyi bir fikir.

İstanbul Adalar Rehberi

Adanın doğası da oldukça davetkâr. Batı tarafında yer alan Çınar Tepesi ve hemen yanındaki Teşvikiye Tepesi, kısa ama keyifli bir yürüyüş rotası sunuyor. Özellikle gün batımında İstanbul’un siluetini arkanıza alarak bu tepelere tırmanmak huzur verici bir deneyim.

Tarih meraklıları içinse Hristo Tepesi önemli bir durak. Bu tepenin zirvesinde yer alan Hristo Manastırı, Bizans dönemine uzanan geçmişiyle dikkat çekiyor. Ne yazık ki manastırın kendisi ziyarete kapalı; ancak çevresi hem manzara hem de sessizlik arayanlar için güzel bir kaçış noktası.

İstanbul Adalar Rehberi

Kınalıada ayrıca sanatı ve mimariyi sevenler için de keşfedilmeyi bekleyen detaylarla dolu. Modernist Türk mimarisinin izlerini taşıyan yazlık evleri, ada sokaklarında gezinirken gözünüze çarpabilir. Eğer yolunuz düşerse, Aya Todori Kilisesi’ni ziyaret etmeyi ve taş sokaklarda eski Kınalı evlerini keşfetmeyi de ihmal etmeyin.

Ne Yenir?

Burada yemek yemek için Jash Restaurant’ı seçebilirsiniz. Envai çeşit mezesi ile deniz kenarında doyabilir, motorla sık sık geçen dondurmacıdan ev yapımı dondurma ile yemeğinizi sonlandırabilirsiniz. Adanın en eski Rum meyhanesi olan Mimoza restoran, denize sıfır manzarası ile akşam yemeği için tercih edebileceğiniz diğer bir mekân. Çeşitli mezeler bulunan menüsünde, ciğer tava, kalamar ve istavrit öne çıkan lezzetleri.

İstanbul Adalar Rehberi

Kahve içmek için uğrayabileceğiniz duraklar arasında ise, atıştırmalıklarıyla öne çıkan Juju cafe ve küçük, samimi bir ortamı olan İki Kapı cafe var. Ayrıca 1968’den bu yana hizmet veren Ömer Usta dondurmacısının, çeşitli doğal dondurmalarını da deneyimleyebilirsiniz.

Nerede Kalınır?

Konaklamak için en bilinen ve sevilen otel olan, Kınalıada’nın plajlarına yürüme mesafesinde bulunan Kınalıada Butik Otel’de, adanın mistik havasını soluyabilirsiniz.

Prens Adalar’ı dokuz adadan oluşuyor ama yerleşim dört adada olduğu için böyle bir sıralama yaptık. Keyifli geziler…

Adalar Mekan Haritası