İstanbul Adalar Rehberi
Yazı Boyutu:
İstanbul’un tadını doyasıya çıkaracağınız Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada’da ne yapılır, nereye gidilir, ne yenir? Detaylı İstanbul adalar rehberimizi inceleyin.
İstanbul’da yaşayanların şehrin kalabalığından ve trafiğinden kaçmak, üstüne bir de denize girmek istediklerinde şansları var. Vapurla ulaşabilecekleri ve kendilerini tatilde hissedebilecekleri dört güzel ada mevcut. Batı kaynaklarında Prens Adaları olarak bilinen adalar, 2000 yıllık bir tarihe sahip. Adalar İstanbul Kuşatması sırasında Gelibolu’lu balıkçı reisi Baltaloğlu Süleyman Bey tarafından 17 Nisan 1453’te fethedilmiş ve hala eski dokusunu korumasıyla da her gideni daima büyülüyor.
Her mevsim Adalar için ideal olsa da sıcak havalarda daha çok ziyaret olduğu bir gerçek. Özellikle kışın adalarda yerlisi hariç kalan olmuyor ve birçok yer kapanıyor. OGGUSTO olarak adalarda ne yenir, içilir araştırdık ve neler yapılır hem bilmeyen hem de bilip hatırlamak isteyenler için kaleme aldık.
Detaylı Adalar Rehberi
Adalarda Neler Yapılır?
Bisiklet kiralayın
Özellikle sonbahar ve ilkbahar aylarında tüm adaları bisiklet ile gezmek ayrı bir keyif… Her adada bisiklet kiralanacak bir nokta oluyor. İskeleden inince ilk iş sorabilirsiniz.
Tepelere çıkın
Tüm şehri ve İstanbul’un diğer adalarını izlemek için mutlaka tepelere çıkın ve mutlaka gün batımını izleyin. Gün batımında size eşlik edecek en güzel şarkılar için tıklayın.
Eski evleri görün
Geçmişe doğru bir yolculuk yapmak isterseniz, adalar çok doğru bir adres! Ada mimarisi hala tarihi dokusunu koruduğu için adaların sokaklarında gezmek ve eski evleri görmek sizi geçmişe götürecek.
Dondurma yemeye gidin
Adalarda ne yenir sorusu için aklımıza gelen ilk cevap, tabii ki dondurma. Her bir adanın ayrı ayrı güzel dondurmacıları var, yemeden sakın dönmeyin deriz.
Deniz kenarında balık yiyin
Adaların her birinde, sizi adeta Ege sahillerinde hissettirecek çok güzel restoranlar var. Canınız biraz deniz havası biraz da balık yemek isterse, soluğu deniz kenarındaki restoranlarda alabilirsiniz.
{26455}
Adalara Ulaşım
1846 yılından itibaren ilk vapur seferleri düzenlenmeye başlanan adalara ulaşım hala vapurla gerçekleşiyor. Saat başı olan vapurlar, gece bir saate dek olduğu için, kalmıyorsanız, ulaşım saatlerini iyi ayarlamanız gerekiyor. Ancak acil bir durum olursa biraz pahalı olmak şartıyla her saatte deniz taksi de mevcut.
Vapur seferleri için tıklayın.
Adalar’ın Tarihteki Diğer İsimleri
Adalar’ın ünü, onlara verilen farklı isimlerden de anlaşılabilir. Aristoteles tarafından “Kadıköy Adaları”, Thomas Allom tarafından “Ruh Adaları”, ünlü tarihçi Hammer tarafından “Evliya Adaları”, Deiher tarafından “Keşiş Adaları”, Scarlatos Byzantios tarafından “Bahtiyar Adaları”, Bizanslılar tarafından “Papaz Adaları”, Grekler tarafından “Devler Adaları” olarak adlandırılmış. Halk arasında bilinen en eski adı ise Cin Adaları. Osmanlı döneminde de toprak renginden dolayı “Kızıladalar” denilmişliği var ve bir diğer kaynakta coğrafi konumu itibari ile “Halka Adaları” olarak bile anılmış. Ancak batıda bilenen adı Prens Adaları olup, en çok bu isim kullanılmakta ve bir diğer tarihsel adı “Pityusa” olarak geçmektedir
Adalara Gitmeden Okunacak Kitaplar
Adalara gitmeden ilgili kitapları okumak istiyorum, bilgi sahibi olup öyle gitmek istiyorum diyenler için onlarca kitap kaynağı var. Dilleri bakımından en akıcı okunabilecekleri sıralarsak birinciliği, İletişim Yayınları’ndan Gustavo Schlumberger’in Prens Adaları alır. Adalara sürgün edilen Bizans imparator ve imparatoriçelerinden 19. yüzyılın ada vapurlarına kadar pek çok bilgiyi bu kitapta okuyabilirsiniz. Yine Prens Adaları ismiyle Joachim Sartoris’in Everest Yayınları’ndan çıkan kitabı ikinci iyi kaynak. Son olarak üçüncü sırada, Burgazada Sevgilim kitabı var. Kendisi de Burgazada’lı olan Bercuhi Berberyan tarafından kaleme alınmış bu kitap, yine Burgazada’nın eski halini okumak isteyenler için doğru kaynak. Meşhur Madam Martha Koyu’nun hikayesini de tüm detaylarıyla bu kitapta bulabilirsiniz.
Büyükada Rehberi
Tarihte Büyükada
Adalar İstanbul tarihinde çok önemli. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden sonra, manastırlar kapatılıp Adalar üzerindeki yerleşim yerleri boşaltılmış. Yerleşim yeri olarak kullanılmaya 1839 Tanzimat Fermanı ile tekrar başlanıyor; o zamanların yerli halkını ise Fransızlar oluşturuyor. Tam bir kültür mozaiği olan adalara sonradan farklı mezheplerden birçok aile taşınıyor ve hala yıllardır Rumlar, Ermeniler, Türkler burada bir arada yaşıyor. Özellikle Prens Adalarının en büyüğü ve en çok ziyaret edileni olarak bilinen, tarihteki ismi Prinkipo olan Büyükada’nın nüfusu diğer adalardan daha kalabalık ve tarihi Antik Dönem’e dek uzanıyor. Burada hala Bizanslıların inşa ettiği manastırlar bulunuyor.
Büyükada’da Ne Yapılır?
Büyükada’da doğayla baş başa kalmak istediğinizde Aya Yorgi’ye çıkmak iyi bir tercih. Lunapark adı verilen meydandan tepeye doğru tırmanıyorsunuz. Buradan tüm adaya ve İstanbul’a bakabilirsiniz. Büyükada Nizam ve Maden olarak ikiye ayrılıyor. Maden tarafında daha çok köşkler varken, Nizam’da yemek yemek için daha çok yer bulabilirsiniz. Atatürk’ün Büyükada ziyaretleri sırasında uğradığı Büyükada Anadolu Klübü, tarihi doku içinde denize karşı yemek yemek isteyenlere tavsiye.
{26058}
Büyükada Esintili Hatıralar
MôA Shop
Evinize, stilinize ya da vereceğiniz hediyelere ada esintili dokunuşlar katmak isterseniz MôA Shop‘un online mağazasını keşfetmelisiniz.
Büyükada’da Ne Yenir?
Sahildeki balıkçılara uğrarsanız, Prinkipo en iyi restoranlardan biri. Prinkipo zaten Büyükada’nın tarihteki diğer adı. Adalılar tarafından “Fıstık Ahmet’in yerine gidiyoruz.” diye yerel bir söylemle tanınan bu mekanda zengin bir meyhane kültürü bulabilirsiniz. Mevsiminde taze balık yiyebilirsiniz (eylül ve ekim ayları için barbunya, çipura, kılıç, levrek, lüfer, tekir öneririz). Pandemi dolayısıyla eski yoğunluk olmasa dahi gitmeden rezervasyon yaptırmak da fayda var. Kahvaltıda ise iki kız kardeşin açtığı Sinek Kafe’deki kahvaltı menüsü deneyebilirsiniz.
Detaylı Büyükada gastronomi rehberi için tıklayın.
Büyükada’da Nerede Kalınır?
Splendid Palace Hotel’de bir gece kalmadan dönmeyin. Adanın en büyüleyici oteli olan Splendid Palace, kendi restoranıyla hizmet veriyor. Türk, dünya ve Büyükada’nın lezzetlerini menüsünde harmanlayan restoranın, oldukça keyifli bir ambiyansı var. Beş çayı severlerin de uğrayabileceği otelde pazar günleri oldukça geniş bir brunch büfesi de hazırlanıyor. Adanın yenilerinden olan Triada Hotel de yer aldığı tarihi köşk ve mini evleriyle çok sevilen alternatiflerden.
Atilla Güner’in Büyükada Önerileri
Büyükada’da doğup büyüyen ve hayatına Büyükada’da devam eden Atilla Güner, adanın tadını çıkarmak için ipuçları veriyor. Az bilinen ama Büyükada’nın kimliği olan bu önerilerle ada geziniz çok daha keyifli olacak.
Üzüm Bayramı’na Katılın
Önce karakolun yanındaki Lalahatun Caddesi’ni bulun. Sonuna kadar yürüyün, Karadağ’ı geçin, futbol sahasını görünce sağdaki tepeye yürüyün. İsatepe Manastırı’na ulaştınız. Eğer takvimler 6 Ağustos’u gösteriyorsa şanslısınız. Din adamları bu tarihte yılın ilk üzümlerine dualar okur ve ortodokslar ayin sonrası üzüm yerler. Metamorfoz Bayramı’nın bir parçasıdır bu etkinlik.
İstavrit Yiyin
Adalar’daki tadılacak balıklar arasında istavrit demirbaştır. Eğer mevsiminde iseniz buradaki restoranlarda istavritin tadına bakmalısınız.
Agasi Efendi Köşkü’nü Görün
Nizam Mahallesi’nde Müjde, Zühre ve Peltek sokaklarını mutlaka arşınlayın. Agasi Efendi Köşkü’ne bayılacaksınız. Necmeddin Molla köşkü olarak da bilinir. Neyzen Tevfik’ten İbrahim Çallı’ya, Adnan Menderes’ten Fatin Rüştü Zorlu’ya kimler oturmadı ki burada…
Ahmet Tanrıverdi’nin Büyükada’nın Solmayan Fotoğrafları ve Hafıza Çekmecemde Biriktirdiklerim Adalarla ilgili güzel bilgiler veren, okuması keyifli kitaplardan biri olarak önerebilirim. Ayrıca Büyükada hakkında derinlemesine bilgi almak için Akillas Millas’ın Büyükada (Prinkipo, Ada-i Kebir) kitabı güzel bir kaynak olacaktır.
Moshe Aelyon’un Büyükada Önerileri
Büyükada’nın yerlilerinden ve Kreatif Direktörlük/danışmanlık yapan Moshe Aelyon, adadan favori lezzet köşelerini ve mutlaka denenmesi gereken ada kültürünü anlattı.
- Aile evi kapanalı beri artık Splendid Hotel ikinci adresim. Biz küçükken sadece yaşını almış aile büyükleri bu otelde yazı geçirirken sevgili Serra Taşkent ve ekibinin yeni Splendid’i bana iyi geliyor. Özellikle mevsim dışı en büyük keyfim odamın balkonunun panjurlarını açıp adayı seyretmek.
- Denize girmek için çocukluğumun Anadolu Kulübü halen favorim. Zira hem deniz ve hem de havuz opsiyonum olması harika bir lüks.
- Sabahları mutlaka büyük tura çıkmak her zaman vazgeçilmez ritüelim.
- Turumun sonunda en büyük keyfim ise kahvaltımı Bahçede Sinek Kafe’de yapmak. İşletmecileri Nilay, Nilgün ve Osman ailem gibi. Şahsi favorim harika bir macchiato ve sinek kahvaltı. Böyle bir sunum böyle bir lezzet yok. Ben ara sıra ev yemeği için akşam da uğrarım. Mesela Nilay’ın dolması akıllara ziyandır.
- Harika bir deniz plaj deneyimi için Elio Sedef Beach’i tavsiye ederim. Harika servis, kokteyller ve her türlü konfor için keyifli bir gün. Ayrıca merdivenlerden yukarı çıkınca süper bir Büyükada manzarasına nazır bir restauranta öğle yemeğine bayılıyorum. İnanın adete Capri, İtalya gibi bir konum.
- Akşam üstü ritüelim ise yine Splendid Hotelinin bahçesinde Chocowhite. Herkes onların profiterolüne aşık ama benim bağımlılığım Budapeşte pastaları. Yaz meyveli her gün değişen bu tatlı için Büyükada’ya gitmek mümkün.
- Dondurmaya gelince ben doğma büyüme sokaklarımızı dolaşan Dondurmacı Yunus‘tan gül şeklinde dondurmadan iyisini dünyada bilmem. Artık birden fazla arabası ama Anadolu Kulübü’nün önünde mutlaka bulmanız mümkün.
- Güneşi batırmak için adanın tepeleri önemli destinasyonlar. Eskibağ bunun için ideal bir mekan. Meze ve rakı severler için de ideal.
- Biraz spor, biraz dua ve dilek tutmak için Ayayorgi tepesi ve kilisesi eski bir adalı ritüelimiz. Her sene, sezon sonu mum yakıp, “Allah’ım bu sene de sınıfımı geçeyim” duası ederdim.
- Balık sevenler için iskelede belki iki düzine mekan mevcut. Benim son senelerdeki favorim Ali Baba. Her daim çok taze.
- Gece hayatını sevenler için Prinkipo Meyhanesi Fıstık Ahmet uğramaya değer. Mütevazi gibi görünse de İstanbul sosyetesinin halen vazgeçilmez durağı.
- Şehre dönmeden ise 2 ayrı olmazsa olmaz durağım şöyle: Büyükada Pastanesi’nden tatlı ve tuzlularımı almadan vapura binmiyorum. Özellikle sakızlı lokumlu börekleri denemeniz lazım. Adadan İstanbul’a dönerken de son durağım ise Yalovalı Kardeşler Şarküteri. Bu doğduğumdan beri uğramazsam mutsuz olduğum bir işletme. Patates kroket akşam üstü sıcak sıcak yenilmeli. Ama ben mortadellalı ve turşulu sandviçim ile vapura binip, kolamı yudumlarken Ada’ma el sallıyorum. En kısa zamanda da dönmek en büyük dileğim oluyor her daim.
Heybeliada Rehberi
Tarihte Heybeliada
Halky (Halki diye okunur.) olarak bilinen Heybeliada, doğal güzelliği ve çekiciliği ile dikkat çeker. Birçok kaynakta doğal bitki örtüsü bakımından en zengin olarak bahsi geçer. Adanın her yanı, iç kısımlara doğru girmiş koylarla sarılmış ve bu koyların sahipleri her yerde ormanlarla süslüdür. Heybeliada tarihindeki en önemli yapı buradaki Ruhban Okulu’dur. Aynı zamanda ada, Türkiye’nin ilk pandemi hastanesi olarak bilinir. Yaklaşık %62’si çam ağaçlarıyla kaplı olan ve kuşbakışı heybeye benzediği için adı “Heybeli” olan bu güzel ada, temiz havası nedeniyle yakın zamana kadar birçok tüberküloz (verem) hastasını tedavi etmiştir.
Heybeliada’da Ne Yapılır?
Yeşile, oksijene ve biraz daha kafa dinlemeye ihtiyacı olanlar için mantıklı bir durak Heybeliada. Güzel bir gün için muhakkak yüzün. Çünkü Heybeliada, plajları bakımından diğer adalardan daha çok seçeneğe sahip. Ama en popülerleri, Çam Limano Koyu’nda çam ormanlarıyla çevrili çok güzel bir ortamda hizmet veren Ada Beach ve tabiat parkı içerisindeki Değirmenburnu Plajı. Yetişkin ve çocuk havuzları, renkli kaydırakları olan Cevahir Aqua Heybeliada ise, çocuklarla gidilebilecek keyifli bir yer. İçinde bir restoranı bulunan tesiste sadece aquapark değil, kumdan oluşan plaj da yer alıyor.
Ada Senatoryumu dışında gezilecek bir diğer tarihi yapı 1773’te kurulmuş ve Deniz Harp Okulu’na birçok öğrenci yetiştirmiş askeri lisedir. Vapur iskeleye yaklaştığında sizi ilk olarak bu bina karşılar. 2016 yılında kapanması ile ada esnafının, gelen giden azaldığı için biraz zorlanmaya başladığı söylenmektedir. Burayı da gezilecekler listenize ekleyebilirsiniz.
Heybeliada’da Ne Yenir?
Akşam yemeği için, Barbayani restoranının deniz kıyısındaki masalarında keyifli bir akşam tercih edebilirsiniz. Geniş meze seçeneklerinin yanı sıra, iskorpit kavurma, fesleğen soslu levrek ve Kars kaşarından yapılan kroketleri çok beğeniliyor. Atıştırmalıklar için ise Meltem Pastanesi’nin çeşitli pastalarını ve böreklerini deneyimleyebilirsiniz.
Heybeliada’da Nerede Kalınır?
Konaklamak isterseniz, ada mimarisi örneği bulabileceğiniz birçok yer mevcut. İçlerinden en bilineni Perili Köşk. En köklülerinden olduğu için, dolu olması takdirinde başka butik otelleri de buradan sorabilirsiniz.
{26125}
Burgazada Rehberi
Tarihte Burgazada
Antigoni olarak bilinen Burgazada’ya ilkçağlarda Panormos denilirmiş. Rumlar tarafından kullanılan ve Yunanca kule anlamına gelen Pyrgos kelimesi, Türkler tarafından zamanla Burgaz’a dönüşmüş. Kulaktan kulağa oynarken değişmiş bir isim gibi.
Burgazada’da Ne Yapılır?
Burgaz halkının çoğu Klüp’te denize giriyor. Ama dışarıdan gelenlerin Marta Koyu’nda ve Kalpazankaya’da da denize girmeleri mümkün. Bilmeyenler için Marta Koyu’nun üzücü bir hikayesi var. Marta ismini 1920 yılında dünyaya gelen Ermeni asıllı balerin Marta’dan alır. Osmanlı Bankası Müdürü olan babasının tayini üzerine çocuk yaşta İstanbul’a geldi. Liseyi bitirdikten sonra ilk bale okulunu açan Lydia Krassa Arzumanova’nın öğrencisi olur ve Türkiye’nin ilk balerinlerinden biri olarak tanınır. Evlenip Burgazada’ya yerleştikten sonra kendisini doğaya ve denize adar. Marta’nın evi aslında Aya Nikola meydanındadır ancak vaktinin çoğunu sonradan ismini alan bu koyda eski bir kulübede geçirir. Söylenilenlere göre de, tüm koyu kendisi temizlerdi. Denizden topladığı taşlardan çocuklara kolyeler yapardı. O zamanlar henüz moda bile değilken; uzun saçlarına alından sıkma bandanalar bağlar, tahta bilezikler, kocaman halka küpeler takar, ayak bileğini halhallarla süslerdi. Her akşam rengarenk elbiselerle iskeleye inip eşini karşılardı. Ancak kendisinin bu tarzı, ada sakinleri tarafından dedikodu malzemesi olur ve ölümü de bu dedikoduların etkisine bağlanır.
Ünlü edebiyatçılarımızdan, Garip akımının öncülerinden Sait Faik Abasıyanık da bir dönem Burgaz’lı olanlardan. Yazarın 1939’dan ölümüne dek yaşadığı Çayır Sokak’taki köşk artık bir müze. Ziyaret etmeden geçmeyin deriz.
Burgazada’da Ne Yenir?
Burgazada’nın sahili Büyükada ve Heybeliada’ya göre çok ufak. Birbiri ile yan yana birkaç balıkçı bulunuyor sahilde. Hepsi birbirinden hoşsohbet işletmeciler olan bu balıkçıların hangisinde yer bulursanız bulun, aynı lezzeti bulacağınızın garantisini verebiliriz size. Atıştırmalık bir şeyler arıyorsanız adanın unlu mamullerini sakın es geçmeyin. Özellikle iskelenin karşısındaki pastanede pudra şekerli börekler çok lezzetli. Bir de kışın tek açık yer olan Burgaz Cafe’de kahvaltı ve öğle yemeği için seçenekler bulabilirsiniz.
Ada sakinleri ile ziyaretçilerin gözdesi olan Kalpazankaya restoranı, günbatımı manzarasını en güzel izleyebileceğiniz bir tepede konumlanıyor. Çeşitli mezeler bulunan menüsünde, ayrıca patlıcan tava, muska böreği, tandır kebabı, şiş kebap, köfte ve balık seçenekleri öne çıkıyor. Yoğunluktan dolayı rezervasyon yaptırmanızı öneririz. Sahilde birbiri ile yan yana bulunan balıkçılar arasında, en güzel mezelere sahip Fincan Cafe ve geniş balık menüsüne sahip Yasemin restoran var. Tatlı atıştırmalıklar için ise, iskele karşısındaki, milföylü pastasıyla meşhur olan Ergün pastaneye uğrayabilirsiniz. Dondurma için yine iskelede bulunan, sakızlı dondurmalarıyla öne çıkan Sinem dondurmayı tercih edebilirsiniz.
Zeynep Selgur’un Burgazada Önerileri
Sportive’in CEO’su; Doğma büyüme Burgazadalı ve ailesi 70 yıldan uzun süredir yazlarını Burgazada’da geçiren Zeynep Selgur Burgazada’nın tadını çıkarmak için bu önerileri veriyor.
- Burgazada’nın en iyi restoranı adanın en arkasındaki Kalpazankaya. Tekne ile de gidilen lokanta hem Rum mezeleri ve tandırı muhteşem. Çok özel bir güneş batışı da vardır. Bana göre İstanbul un açık ara en iyi kır lokantası.
- Adaya gelince ara sokaklarda bulunan Four Little Words‘den özel çekim kahveler eşliğinde, mutlaka dostlarımızla sohbet ederiz.
- Kahvecinin yolunun devamında harika bir Rum Ortodoks kilisesi Aya Yani var, içi mutlaka görülmeli. Dileyenler mum yakıp dilek de dileyebilir.
- Kilisenin karşısı ise Sait Faik Abasıyanık Müzesi. Değerli yazar ve Burgazada bütünleşmiştir.
- Adadaki Sinem Dondurma enfestir. Günlük süt ve meyvelerden yapılan dondurma çok iyidir.
- Uzun bir yürüyüş turu yapıp adanın tepesi Bayraktepe den geçip tepedeki minik şapele gitmek çok keyiflidir, manzarası muazzamdır.
- Biz Adanın yerleşik halkı vaktimizin çoğunu üyelik sistemi ile girilen Adalar Su Sporları Kulübü ve Deniz Kulübü’nde geçiririz. Her iki klüp denize girmek, spor yapmak ve sosyalleşmek için idealdir.
Berna Sağlam Naipoğlu’nun Burgazada Önerileri
Bernaylafem’in kurucusu Berna Sağlam Naipoğlu ‘ikinci yaşam alanı’ olarak tanımladığı ve yazlarını geçirdiği Burgazada’ya gelenler ve adada keyifli zaman geçirmek isteyenler için bu önerileri veriyor.
- Ada öncelikle nefes benim için. Doğası, renkleri, denizi, ada vapurları, dondurmacısı, şahane yürüyüş alanlar ve en önemlisi arkadaşları.
- Yürümeyi çok severim ve her gün ya sabah ya da akşam iş çıkışı yürürüm. Kısa parkur Kalpazankaya, uzun olanı Burgazada’nın en üst bölgesi Bayrak Tepe. Yokuş yukarı tırmanarak ulaşılır ve büyük ödülü hak edersiniz. Şahane manzara. Doyamazsınız seyretmeye. Hele ki gün batımını.
- Akşam yemeği için Kalpazankaya Restaurant harikadır. Doğal ortam, tahta sandalyeler, salaş ama balıklar da et yemekleri de yemekler çok lezzetli. Özellikle tandır, patates kroket ve tatlı olarak da çikolata sufle. Gün batımını da içine alacak saatlerde orada olmayı seçin. Tepeden bakan manzaraya inanamayacaksınız.
- Yasemin Restaurant ise mezeleri ve balıklarıyla suyun hizasında adanın içinde güzel bir balıkçı.
- Akşam yemek sonrası ve gündüz değişmeyen tat Sinem Dondurma. Yıllardır aynı aile güler yüzleriyle leziz dondurmalara ayrı bir mutluluk katıyorlar.
- Gündüz ayaküstü fast food yemek isterseniz çok değişik tost ve hamburger çeşitleriyle Anjelik Cafe. Dozer yemenizi tavsiye ederim.
- 4 Letter Word de güzel bir kahve içip, 3 Things tasarım dükkanına uğramalısınız. Adanın ara sokaklarında tek ve şahane bir tasarım dükkanı. Fincandan takıya, elbiseden gözlüğe, seramiklere kadar çok güzel seçkileri var. Bana o dükkana girmek keyif ve huzur veriyor. Her gün kapısının önündeki minik kara tahtada bir şiir veya hayata dair bir güzel söz yazar. Tebeşirle, özenle ve dükkan sahibinin el yazısıyla.
- Ve akşamları arkadaşlarımızla buluşma noktamız Burgaz Cafe. İskeleye bakar. Meydandadır. Kahvaltı, yemek, tatlı veya sadece kahve, adaçayı, melissa hepsi var.
- Ayrıca adamızın çok güzel iki kulübü var. ASSK ve Deniz Kulübü. Yıllardır ada ile özdeşleşmiştir. Üyelik sistemiyle kabul eder ama ama bir üye aracılığıyla restoranlarından rezervasyon yapılabilir. Özellikle ASSK’nın restoranı çok lezizdir.
{35935}
Kınalıada Rehberi
Tarihte Kınalıada
Tarihteki adıyla Proti, İstanbul’a en yakın adadır. Aynı zamanda en küçük olanıdır. Öyle ki adanın bir ucundan diğerine 30 dakikada yürüyebilirsiniz ya da bisiklet turu yapabilirsiniz. Kınalıada’da İstanbul’un fethinden önce ele geçiriliyor. 1846’da Adalar’a ilk vapur kullanımının başlamasıyla da Rumlar taşınmaya başlıyor. Rumlar tarafından Proti ve Akoni olarak isimlendirilen Ada İstanbul’a en yakın olanı. Vapur yolculuğu uzun geldiyse ilk durakta kendinizi atabilirsiniz yani. Şehre bu kadar yakın olması Bizans döneminde sürgün adası olarak kullanılmasına da neden olmuş. Burada yemek yemek için sadece Jash Restaurant’ı seçin. Envai çeşit mezesi, deniz kenarında doyabilir, motorla sık sık geçen dondurmacıdan ev yapımı dondurma ile yemeğinizi sonlandırabilirsiniz.
Kınalıada’da Ne Yapılır?
Eskiden beri faytonu olmayan bu adada dört plaj var ve hepsi birbirine yakın olduğu için plajlar arası rahatlıkla yürünüyor. Kumluk Plajı, Ayazma, Ülker Restaurant ve İskele Plajı bu listede. Giriş ücreti olan bu plajlarda artık Covid önlemleri de olduğu için önceden telefon etmekte fayda var. Giriş ücretlerini buradan öğrenebilirsiniz. Yürümek isteyenler için batıda Çınar Tepesi ve hemen yanında Teşvikiye Tepesi var. Kınalıada’da bir de manastırlar var. Bir diğer tepe olan Hristo Tepesi’ne ismini veren de burada bulunan Hristo Manastırı.
Ne Yenir?
Burada yemek yemek için Jash Restaurant’ı seçebilirsiniz. Envai çeşit mezesi ile deniz kenarında doyabilir, motorla sık sık geçen dondurmacıdan ev yapımı dondurma ile yemeğinizi sonlandırabilirsiniz. Adanın en eski Rum meyhanesi olan Mimoza restoran, denize sıfır manzarası ile akşam yemeği için tercih edebileceğiniz diğer bir mekân. Çeşitli mezeler bulunan menüsünde, ciğer tava, kalamar ve istavrit öne çıkan lezzetleri. Kahve içmek için uğrayabileceğiniz duraklar arasında ise, atıştırmalıklarıyla öne çıkan Juju cafe ve küçük, samimi bir ortamı olan İki Kapı cafe var. Ayrıca 1968’den bu yana hizmet veren Ömer Usta dondurmacısının, çeşitli doğal dondurmalarını da deneyimleyebilirsiniz.
Nerede Kalınır?
Konaklamak için en bilinen ve sevilen otel olan, Kınalıada’nın plajlarına yürüme mesafesinde bulunan Kınalıada Butik Otel’de, adanın mistik havasını soluyabilirsiniz.
Prens Adalar’ı dokuz adadan oluşuyor ama yerleşim dört adada olduğu için böyle bir sıralama yaptık. Keyifli geziler…