Shangri-La Bosphorus Hotel’in şefi Olivier Pistre’nin Restoran Önerileri
Yazı Boyutu:
Shangri-La Bosphorus Hotel’in leziz menülerinin arkasında bulunan Executive Şef Olivier Pistre, İstanbul’da vazgeçemediği lezzet duraklarını OGGUSTO için özel olarak yazdı.
Kendi restoranınızda misafir olsanız hangi yemekleri tercih edersiniz?
“Balık çorbası-Bouillabaisse.”
Boğazın en güzel yerlerinden biri olan Beşiktaş’ta konumlanan Shangri La Hotel, restoranında Türkiye’de yetiştirilen en iyi ürünleri kullanarak onları Asya ve Akdeniz lezzetlerine dönüştürüyor. Yaratıcı menüsü, şık atmosferiyle bütünleşerek misafirlerine unutamayacakları dakikalar yaşatıyor.
İstanbul’da vazgeçilmez lezzet duraklarınız nereleri?
“Sıdıka.”
İstanbul’da Ege’yi yaşatan restoran Sıdıka, küçük ve samimi bir ortamıyla, kendi evinizde misafirlikteymişssiniz izlenimi yaratıyor. Bu samimiyetin yanı sıra şefin ellerinden çıkan şaheser yemekler insanın denizden beklentilerini yeniden gözden geçirmesine sebep oluyor. Kendinizi adeta Ege kıyısında bir balıkçıda, denizden esen meltemle birlikte, burnunuza ilişen deniz kokusu eşliğinde yemek yediğinizi hissettiriyor. Eğer sizde kalbi Ege de kalanlardansanız Sıdıka İstnabul’da ki tercih edebileceğiniz noktalardan biridir.
Romantik bir buluşma için tercihiniz neresi olur?
“Sunset.”
Romantik buluşmaların vazgeçilmez konsepti olan muhteşem “Boğaz Manzarası”nı lezzetli yemekleriyle birleştiren Sunset Grill & Bar, İstanbul’un en gözde mekanlarından biridir. Ulus’ta bulunan Sunset, belki de daha once hiç denemediğiniz seçenekleri de içinde barındırın zengin bir içecek menüsü sunuyor. Hem yemekleri hem de eşsiz ambiyansıyla Sunset’i seçtiğiniz için pişman olmayacaksınız.
Keyifli bir kahve molası için nereye gidersiniz?
“MOC.”
Güne başlamak, geçirmek veya noktalamak için harika bir nokta olan MOC Nişantaşı’nda hiç sıkılmadan saatlerinizi harcayabilirsiniz. Gerek geniş koltuklarında sohpet ederek gerekse çalışma masalarında çalışarak, lezzetli kahveler eşliğinde verimli zaman geçirmeniz mümkün. Siz de kahve kokusuna dayanamayanlardansanız, MOC tam size gore. Mutlaka uğrayın.
Harika bir pazar kahvaltısı için aklınıza gelen yerler nereler?
“Namlı.”
Her geçen gün yenilenen leziz ürünleri ve eşsiz ambiyansıyla ziyaretçilerine her zaman “Gurme” bir keyif sunan Namlı Gurme’lerde kahvaltı tabağınızı kendiniz hazırlar ve fiyatlandırmasını da kendiniz yaparsınız. Her zaman taze ve leziz seçeneklerden seçerek, eşsiz bir kahvaltı-brunch-öğle veya akşam yemeği yiyebilirsiniz. Karaköy’ün en iyi kahvaltı mekanı diyebileceğimiz Namlı Gurme şarküteri, İthal ve yöresel peynirleri, et ürünleri, özel bal-kaymak ikilisi ve reçelleri, 30 çeşit renk renk zeytinlerinin yanı sıra ızgara hellim sucuk ikilisi denemeye değer.
Yabancı bir misafiriniz gelse hangi Türk restoranında ağırlarsınız?
“Topaz.”
Avrupa kıtasında yemeğinizi yerken asya kıtasını seyredip boğazın benzersiz güzelliğinin tadına varabilecğiniz; aynı zamanda yüzünü batıya dönen modern ambiyansının yanında, dolmabahçe sarayının kalbe dokunan tarihi dokusunun menüye yansımış halini bulabileceğiniz bir restoran Topaz. Doğu-Batı sentezini her solukta hissetiğiniz mönüsünde hem batı hem doğu lezzetlerine yer veren nadir 1. sınıf restoranlardan olan Topaz, yurt dışından gelen misafirlere İstnabul’un ruhunu yaşatmak istyenler için biçilmiş kaftan.
Lezzetlerine karşı koyamadığınız pastane neresi?
“Vakko.”
İstanbul’un merkezinde kendinizi Fransa’da bir pastanede gibi hissedebileceğiniz bir mekan Vakko Patisserie. Vakko nun lezzetli menüsü tüm dünyada mükemmellik göstergesi olarak kabul edilen “Meilleur Ouvrier de France Patissier” (MOF) unvanının sahibi Philippe Chatelain danışmanlığında, Pasta Şefi Ghislain Gaille tarafından hazırlanıyor. Vakko Patisserie’de, en heyecanla beklenen vakit haftanın her günü 15:00-18:00 arası gerçekleştirilecek çay saati. Yolunuzun Ak Merkeze düşmesini beklemeden gitmenize değecek bir mekan.
Damak zevkiniz için en doğru lezzet kaçamağı neresi?
“Neolokal.”
Adı üstünde “neolokal” olan restoranda, tıka basa doymak gibi bir beklentiniz olmasın fakat kesinlikle farklı bir deneyime hazır olun. Yemeklerinde belki de hayatınızda bir daha karşılaşamayacağınız kombinasyonlar var. Sırf binanın girişteki havası bile mekana adapte olmanıza yetiyor. Tarihi Yarım Ada’da, Galata’da, yer alan Neolokal’ın teras manzarasının size büyüleyeceğinize eminiz.
Canınız hamburger çektiğinde nereye gidersiniz?
“Nusr-et.”
2010 yılında ilk şubesini Etiler’de açan Nusret, günümüzde et severlerin ilk aklına gelen yer. İçeri adım attığınızdan itibaren etin büyüleyici dünyasına girdiğinizi hissediyorsunuz. Yemeğin sonunda bir et nasıl bu kadar lezzetliydi diye sormadan edemiyorsunuz. Yemeklerinin yanında tatlıları da adeta tadı damakta bırakıyor. İçinde et olan ne yemek isterseniz isteyin, Nusret’i seçtiğinize asla pişman olmayacaksınız.
Canınız meze ve balık çektiğinde ilk tercihleriniz ne olur?
“Arnavutköy Balıkçısı.”
Günlük ve taze deniz ürünlerinin doyumsuz lezzetlere ulaştığı Arnavutköy Balıkçısı; sıcaklık, kalite ve Boğaz manzarası eşliğinde adeta balık şöleni sunuyor. Arnavutköy Balıkçısı’nın menüsünde klasikleşmiş deniz lezzetlerine farklı yorumlarıyla mezeler eşlik ediyor. Tüm tatların büyük beğeni topladığı, özellikle balık çorbası ve dondurmalı irmik helvası, kızarmış dondurma ve kestane tatlısını buluşturan “üç tatlı” ile Boğaz’da adeta yankı yaratıyor.
Dostlarla keyifli bir muhabbet için en sevdiğiniz meyhaneler nereler?
“Duble Meze Bar.”
Tarihi Pera’da, Palazzo Donizetti Hotel’in muhteşem manzaralı terasında yerini alan Duble Meze Bar, şehrin merkezinde sunduğu özgün, huzurlu ve keyifli atmosferini, Emre Çapa ve Arto Ankaralıyan’ın modernleştirdiği meze yorumlarıyla birleştirerek standartların üzerinde bir lezzet deneyimi sunuyor. Asmalımescitteki otelin terasında içeceklerinizi içip birbirinden lezzetli mezelerinizi yerken günün stresini atmak istiyorsanız tam size gore bir mekan.
Canınız et çektiğinde ilk tercihiniz neresi olur?
“Nusr-et.”