B Boy Fero, B Boy Menno ve B Girl AT ile Bir Aradayız
Yazı Boyutu:
Red Bull BC One Cypher’ın jüri üyeleri ile final sonrasında bir araya geldik ve heyecanlı yarışı, kariyerlerini, break dansı konuştuk.
2004 yılından beri gerçekleştirilen ve dünya genelinde en prestijli breaking yarışması olarak bilinen Red Bull BC One Cypher geri döndü ve finalleri geçtiğimiz hafta gerçekleşti. İstanbul’da düzenlenen B-Boy ve B-Girl finaline kalan isimler 21 Ekim’de Paris’te Red BC One Dünya Finali’nde yarışmaya çıkacak. Dansseverler için dünyanın en heyecanlı yarışmalarından biri olan Red Bull BC One Cypher jüri üyeleri B Boy Fero, B Boy Menno ve B Girl AT ile bir araya geldik ve hem dans tutkularını konuştuk hem de daha çok yeni Olimpiyat dalı olarak kabul edilen breaking’i sorduk.
B Girl AT
Müzikle bütünleşmek sizi şimdiki ana götürüyor ve o anda geçmişten ya da şimdiki zamandan hiçbir şeyin sizi rahatsız etmediğini hissettiriyor.
Break dans tutkunuz nasıl başladı?
Break dans yapmaya başladığımda zaten bir dans geçmişim vardı, ancak break dansı denediğimde hemen onunla ilgili her şeyi bilmek ve öğrenmek istedim. Çemberler içinde dans etmek gerçekten keyif aldığım bir şeydi çünkü kendimi test edebileceğim ve etrafımdaki her şeyi unutabileceğim bir yerdi.
Break dansa başladığınız ilk şarkı neydi?
Başladığımda disko funk ile dans etmeyi çok seviyordum ve hala da seviyorum. En sevdiğim şarkılardan biri Pamoja’nın ‘Oooh, baby‘ şarkısıydı.
Red Bull BC One Cypher’a katıldıktan sonra hayatınızda neler değişti?
Bir yıl Red Bull BC One Cypher Finlandiya’da B-boy kategorisinde ikinci oldum ve bu benim için çok büyük bir şeydi çünkü her zaman erkekler kategorisinde de kazanabilmek hayalimdi. Ama benim için daha da büyük bir onur dünya finallerinde jüri üyeliği yapmak oldu.
Dans ve müziğin birleşimi size neyi hatırlatıyor?
Müzikle bütünleşmek sizi şimdiki ana götürüyor ve o anda geçmişten ya da şimdiki zamandan hiçbir şeyin sizi rahatsız etmediğini hissettiriyor.
Break dansın Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından Olimpik bir spor olarak seçilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bu durum break dansın popülaritesinde bir artışa yol açacak mı?
Olimpiyatlar sayesinde breakdansçıların daha fazla fırsat elde edeceğini düşünüyorum, ki bu iyi bir şey ve bundan sonra daha fazla insanın breakdansla ilgileneceğine inanıyorum. Bunun breakdansın kültürel yönünün gelişmesine de yardımcı olacağına inanıyorum.
Birçok uluslararası yarışma kazanmış biri olarak, hiç unutamadığınız bir yarışma var mı?
Benim için en büyük zaferlerden biri rakiplerin yalnızca ayak becerilerine göre değerlendirildiği çekişme olan IBE Footwork Battle’ı kazanmak oldu. Ayak hareketleri her zaman tutkum olmuştur ve bu efsanevi savaşı kazanan ilk B-Girl olmak benim için bir hayalin gerçekleşmesiydi.
Red Bull BC One Cypher dans yarışmasını 3 kelimeyle tanımlayabilir misiniz?
Enerji, tutku, heyecan
Eski nesilden örnek aldığınız b-boy & b-girl/Crews var mı?
Breaking yaptığım yıllar boyunca en büyük ilham kaynaklarımdan bazıları Rock Steady Crew, Aktuel Force, Skill Methods ve Boogie Brats oldu. Bugün hala bana ilham veriyorlar!
{24794}
B Boy Fero
Dans ederken kendi tarzımızı, becerilerimizi ve kişiliğimizi yaratıyoruz ve bu bizi sanatçı yapıyor. Dans ederken bir kurala bağlı kalmadan bir şeyler sergiliyoruz ve bu bizi yaptığımız işte özgür kılıyor.
Break dans tutkunuz nasıl başladı?
Dans hayatıma 1999 yılının sonuna doğru televizyonda gördüğüm bir reklam filmi ile başladım. Öncesinde jimnastikle ilgileniyordum, sonrasında kültürü yaşamak ve hissetmek için spor salonlarından park alanlarına taşındım.
Break dansa başladığınız ilk şarkı neydi?
Çoğu zaman Music Instructor grubunun parçaları, Rock Your Body, Supersonic, Flying Step grubunun We are Electric şarkısı ve Break it Down, ve tabii ki James Brown. Ama ben funky bir adam değilim.
Red Bull BC One Cypher’a katıldıktan sonra hayatınızda neler değişti?
İlk defa sokaktan, sokak ışıklarından öğrendiklerimi sahne ve spot ışıkları altında büyük kitlelere gösterme şansım oldu ve kendimi değerli hissettirdi. Gösteri dünyasına girmemi ve kendime güvenmemi sağladı.
Dans ve müziğin birleşimi size neyi hatırlatıyor?
Müzik her zaman özeldir. Danstaki davranış ve karakteri gösterir. Duyguları hatırlatan ve harekete ilham veren özel bir güce sahiptir. Halk danslarına değer verilen bir yerden geliyorum. Halk dansları, müzikle iç içe olduğu için kendinizi ifade etmenize yardımcı oluyor, neşe duygularını ortaya çıkarabiliyor ve başka hiçbir sanat formunun yapamayacağı şekilde hareket etmeniz için size enerji veriyor.
Break dansın Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından Olimpik bir spor olarak seçilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bu durum break dansın popülaritesinde bir artışa yol açacak mı?
Öncelikle bu kültüre verilen değerin ve saygının artacağı kesin. Dansa başladığım yıllarda benim kültürüme ait olmayan bir kültürü icra etmek gerçekten çok zordu. Saygı görmek neredeyse imkânsızdı ancak artık Breaking’in kültürün yanı sıra bir spor olması ve olimpiyatlarda yer alması geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacak. Dansın içinde olmayan kitlelere de ulaşacak ve bir tanıtım olacak. Breaking çok özel bir tür ve hiphop’un temelinde barış, birlik, sevgi ve eğlence sloganı yer alıyor. Umarım bu şekilde yeni kitlelere ulaşır.
“Dansare” kitabınızın ilham kaynağı nedir? Kitabı yazma fikri ilk olarak nasıl başladı?
Bu fikir çocuklara yönelik bir dergi yayınından çıktı. Çocuklar yetişkinlerden çok daha güçlü duygulara sahip. Bir sürü hayalleri var, öğrenmek istiyorlar, denemek istiyorlar, merak etmek ve kapı aralığından bakmak istiyorlar. Çok çabuk anlamak ve ilham almak istiyorlar. Anlattığım Breaking, çocukların ve gençlerin kolayca anlayabileceği ve ilham alabileceği bir tarzda. Kitapta çocukları dansın faydaları hakkında bilgilendiriyorum ayrıca bazı deneyimli öğretmenlerin diğer dans stillerini de değerlendirdiği bir kısım bulunuyor.
Dansın hem bir iş hem de bir hobi olarak ilginç ve havalı olduğunu ifade etmeye çalışıyorum. Birçok çocuk ve genç, dansın sadece bir hobi olduğunu ve bir geleceği olmadığını düşünüyor. Ben herkesin bir sanatçı olabileceğini ve kariyerine dansçı olarak başlayabileceğini göstermeye çalışıyorum. Dans ederken kendi tarzımızı, becerilerimizi ve kişiliğimizi yaratıyoruz ve bu bizi sanatçı yapıyor. Bir tiyatro sanatçısı, yarışmacı ya da koreograf olarak dans etmemiz ya da dansı bir hobi olarak görmemiz fark etmez, açık olan bir şey var ki dans ederken bir kurala bağlı kalmadan bir şeyler sergiliyoruz ve bu bizi yaptığımız işte özgür kılıyor. Umarım kitabı okuyan çocuklar da bu heyecanlı hayatın içine girerler ve bize katılırlar.
Bu şekilde dansın geniş kitlelere ulaşacağını biliyorum. Örneğin beni dans dünyasına iten televizyonda izlediğim bir reklam filmiydi. Bu eğitici kitabın da mutlaka birilerinin hayatına bir şekilde yön vereceğini düşünüyorum.
Türkiye’deki hip-hop kültürü hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce ülkemizde break dans kültürü hak ettiği ilgiyi görüyor mu?
Türkiye’de uzun yıllar sadece Breaking değil Hip hop kültürü tüm unsurlarıyla yanlış anlaşıldı. Eğlence amaçlı yapılan faaliyetlerin sonrasında genç ve yetişkin kitleler için sadece siyasi bir mesaj olmanın dışında ilgisini çektiğini düşünüyorum. Unutulmamalıdır ki Türkiye’de birçok değerli dansçı ve rap sanatçısı sosyal medya aracılığıyla geniş kitlelere ulaştı ve bu bayrağı gelecek nesillere iyi bir şekilde devredeceklerinden hiç şüphem yok.
Şimdilik Avrupa’da Hip hop’a verilen değer kadar olmasa da breaking’in yeni nesille birlikte Türkiye’de hak ettiği değeri göreceğine inanıyorum. Kişi kendine ve sanatına değer verdiği sürece karşısındaki insanlardan da değer görebilir.
Red Bull BC One Cypher dans yarışmasını 3 kelime ile anlatabilir misiniz?
Profesyonel, dinamik, prestijli
Eski nesilden örnek aldığınız b-boy & b-girl/ekipler var mı?
Bboy Sonic (İlk Red Bull BC One yarışmacısı) şimdi ekip arkadaşım ve akıl hocam, Bboy Amigo Flying Step (akıl hocam), Bboy Borisrock (2001’deki bir gösterimde ilham kaynağım).
{93032}
B Boy Menno
Dans ve müzik kombinasyonunun bana hatırlattığı şey; ifade, özgürlük ve her anın içinde olmak. Aynı zamanda bana meditasyonu hatırlatıyor çünkü dans, özellikle de müziğin içinde olduğunuzda hayatta başka bir şey düşünmeden gerçekten o anın içinde olabileceğiniz birkaç andan biri.
Break dans tutkunuz nasıl başladı?
Break dans tutkum 2000 yılında başladı. Memleketimde büyük bir break dans heyecanı vardı. Bu benim yeteneğimi keşfetmemi, yaratıcılığımı ifade etmemi ve arkadaşlar bulmamı sağlayan bir alan oldu. Yani evet, kesinlikle bu benim için bir başlangıçtı.
Break dansa başladığınız ilk şarkı neydi?
İlk şarkı, gençken çok dinlediğim albümlerden biri olan Wu-Tang Clan’ın 36 Chambers‘ı diyebilirim.
Red Bull BC One Cypher’a katıldıktan sonra hayatınızda neler değişti?
Uzun zamandır break dans yapmak için yaşıyordum. 2007’de ulusal yeterlilik kazanmıştım ama yine de kiramı ödemek ve hayatımı düzene sokmak için mücadele ediyordum. 2014’te Red Bull BC One’ı kazandıktan sonra Red Bull ile sözleşme imzaladım. Bu çok şeyi değiştirdi, artık sadece para kazanmak için dans etmek yerine daha iyi bir dansçı olmaya odaklanabildim.
Dans ve müziğin birleşimi size neyi hatırlatıyor?
Dans ve müzik kombinasyonunun bana hatırlattığı şey; ifade, özgürlük ve her anın içinde olmak. Aynı zamanda bana meditasyonu hatırlatıyor çünkü dans, özellikle de müziğin içinde olduğunuzda hayatta başka bir şey düşünmeden gerçekten o anın içinde olabileceğiniz birkaç andan biri.
Break dansın Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından Olimpik bir spor olarak seçilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bunun break dansın popülaritesinde bir artışa yol açacağını düşünüyor musunuz?
Bence bu iyi bir şey. Pek çok insan için yeni fırsatlar yaratıyor ve sanat formumuzun yeniden tanınmasını sağlıyor. İnsanların bize sporcu demesi bazen garip geliyor ama sonuçta biz de sporcular gibi antrenman yapıyoruz, hayatlarımızdan fedakarlık ediyoruz, ve sporcular gibi çok sıkı çalışıyoruz. Bu yüzden, Olimpiyat gibi büyük bir platformda break dansın yer almasından dolayı oldukça heyecanlıyım ve umarım bu gençlere ilham verir.
Kendinize özgü stilinizle birçok solo şampiyonluk kazandınız. En sevdiğiniz hareketiniz nedir?
Favori bir hareketim yok ama eğer birini seçecek olsaydım muhtemelen ‘backspin’ olurdu. Çünkü en eski, en basit ve gerçekten uygulanması en eğlenceli hareketlerden biri ve bence her zaman güzel görünüyor.
Red Bull BC One Cypher dans yarışmasını 3 kelimeyle tanımlayabilir misiniz?
Enerjik, Güçlü ve Eğlenceli.
Eski nesilden örnek aldığınız b-boy & b-girl/ekipler var mı?
Kesinlikle Skillz Methodz gibi ekipler bana gerçekten ilham veriyor.
