Toplum Gönüllüleri Vakfı'ndan Deprem Bölgesine Yönelik Çalışmalar
Yazı Boyutu:
Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Ayşe Kırımlı’dan vakfın deprem bölgesinde yaptığı çalışmaları öğrendik ve bugün yardım etmek isteyenler için öneriler aldık.
2002 yılından bu yana burs ve mentorluk programlarıyla gençleri güçlendiren ve onların Türkiye’nin dört bir köşesindeki sosyal sorumluluk projelerini destekleyen Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) 6 Şubat’ta gerçekleşen depremin birinci yılında, bölgedeki Destek Merkezleriyle toplumsal fayda sağlamaya devam ediyor. Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Ayşe Kırımlı ile vakfın projelerini konuştuk ve bugün yardım etmek isteyenler için öneriler aldık.
Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) olarak çalışmalarınızdan bize bahsedebilir misiniz?
TOG olarak 2002 yılından bu yana gençlerin Türkiye’nin dört köşesinde gerçekleştirmek istedikleri sosyal sorumluluk projelerine destek oluyor, burs ve mentorluk programlarıyla onları güçlendiriyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği, insan hakları çocuk hakları, sosyal sorumluluk, ekoloji gibi pek çok alanda gençlere ihtiyaç duydukları eğitimleri veriyoruz. Gençler de kendi yerellerinde üniversite kulüpleri ve şehir toplulukları olarak bir araya gelerek farklı temalarda sosyal sorumluluk projeleri üretiyorlar. Bu projeler; Birleşmiş Milletlerin belirlediği Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda tasarlanıyor.
TOG olarak 6 Şubat depreminden sonra bölgeye tam olarak nasıl fayda sağlamayı amaçladınız?
Gençler TOG’dan aldıkları çeşitli temalardaki eğitimler sonucunda yetkinliklerini geliştirerek, afet dönemlerinde de sorumluluk alıyor, ekip ruhuyla hareket edebiliyor ve çözüm odaklı yaklaşıyor. 6 Şubat sabahı, daha önce hiç eşini benzerini yaşamadığımız bir güne uyandık. Deprem haberini alır almaz kriz masamızı kurduk. TOG olarak Türkiye’nin hemen hemen her şehrinde on binlerce gönüllümüz bulunuyor. Deprem sonrası bir yardım çağrısıyla 50.000 den fazla gönüllüye ulaştık. Afetin ardından Toplum Gönüllüsü gençler Türkiye’nin her yerinden depremden etkilenen illerde yardıma koştu. Gençler, Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Gaziantep’teki yardım depolarında gönüllü faaliyetlerde bulundu. 6.000’e yakın Toplum Gönüllüsü genç 8 ay boyunca gönderilen yardımların tasnifi, depolaması ve dağıtılması alanlarında sorumluluk aldı.
TOG Afet Burs Fonuyla depremden etkilenen 1.000’e yakın gencin eğitimine destek olduk.
Depremin acil kodlu ihtiyaçları karşılanmaya devam ederken gençler bir yandan da toparlanma ve iyileşme sürecine odaklanarak projeler üretmeye çalıştılar. Çocuklarla bilim ve deney atölyeleri yaptılar, gençleri üniversite sınavına hazırlamak için ders verdiler ve yetişkinlerle çeşitli faaliyetler yaparak afetin olumsuz etkilerini azaltmayı amaçladılar.
TOG olarak her zaman gençlerin başlattığı bu dayanışmadan ilham alarak, tüm çalışmaların sürdürülebilir olmasını hedefledik. Afetin yıkıcı boyutu bize toparlanmanın yıllar alacağını gösteriyordu. 6 Şubat’ta başlayan dayanışmanın sürdürülebilir olması kritik öneme sahipti. Hızlıca çalışmalara başladık. Amacımız minimum 2 yıl bölgede faaliyet gösterecek, depremden etkilenen başta gençler ve çocuklar olmak üzere kadınlara ve diğer tüm yetişkinlere destek olacak alanlar açmaktı. Böylece Destek Merkezleri projesi doğdu.
Bugün 5 şehirde 4’ü kadın, 1’i mobil olmak üzere toplamda 10 Destek Merkezimiz bulunuyor. Bu merkezlerde konteyner kentte ve çevresinde yaşayan; çocuklarla bilim, teknoloji, sanat ile ilgili mini eğitimler, hikaye anlatımı, oyun atölyeleri, film gösterimleri gerçekleştiriyoruz. Gençlerin ders çalışma alanları, kütüphanesi ve sosyalleşebilecekleri alanlar bulunuyor. Gençler okul sonrası kitaplarını alıp bu merkezde çalışıyor, üniversite sınavına hazırlanıyor. Kadınlarla toplumsal cinsiyet eşitliği oturumları yapıyoruz, yetkinliklerini geliştirecek atölyeler gerçekleştiriyoruz.
Toplum Gönüllüsü gençlerle birlikte; dayanışmayı sürdürülebilir kılarak afetin yaralarını sarmayı ve toparlanma sürecine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.
Şimdiye kadar Destek Merkezlerinde gerçekleşen faaliyetlere 50.000’den fazla katılım oldu.
Destek Merkezlerinden yararlanan kişilerin hikayeleri ve bu merkezlerde çalışan uzmanlarımızın gözlemleriyle deprem bölgesinde geçen bir yılı anlattığımız bir de belgesel çektik. ”06.02 UMUT” adını verdiğimiz bu belgeseli Toplum Gönüllüleri Vakfı Youtube Kanalı’ndan izleyebilirsiniz.
Yine deprem bölgesinde uzun vadede amaçlarınız, projeleriniz nelerdir?
Depremden 11 il etkilenmiş gibi görünse de farklı şehirlere yaşanan göçler sebebiyle aslında milyonlarca insan etkilendi. Bu denli yıkıcı bir afetten sonra toparlanma süresinin uzun yıllar alacağını öngörüyoruz. Bölgedeki ihtiyaçların devam ettiğini de görüyoruz. Bu sebeple Destek Merkezlerimizle afet bölgesinde olmaya devam edeceğiz.
Burada çocuklar ve gençler başta olmak üzere konteyner kentte yaşayan her yaştan bireyin iyi olma halini desteklemeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz. Sosyal fayda yaratmak isteyen tüm Toplum Gönüllülerine bu merkezlerde alan açarak onların projelerini desteklemeyi hedefliyoruz.
Destek Merkezleri misyonlarını tamamladığında ise, Gençlik Merkezi olarak değerlendirerek burada gençlere alan açmaya devam etmeyi amaçlıyoruz.
Deprem sonrası tüm herkes seferber oldu veya olmak istedi. Hala yardım elini çekmek istemeyenler veya bugün yardım etmek isteyenler nasıl bir yol izlemeli?
6 Şubat’tan sonra dayanışmanın en güzel örneklerine şahit olduk. Ancak afet bölgesine yönelik desteklerin ve ilginin azaldığını gözlemliyoruz. Bölgede çalışmalar yapan bazı sivil toplum kuruluşları da fon sıkıntısı sebebiyle bölgede yaptığı faaliyetleri sonlandırarak ayrılmaya hazırlanıyor.
Biz de Destek Merkezlerimizi ağırlıklı olarak özel sektörden paydaşlarımızın desteğiyle hayata geçirdik ve aldığımız fonlarla 1 ila 2 yıl boyunca bu desteği sağlayabileceğiz. Oysa deprem bölgesinde gördüğümüz gerçek, iyileşmenin çok daha uzun bir sürede tamamlanabileceği yönünde. Konteyner kentlerde yaşayan yüzbinlerce kişi var ve hala çok fazla desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Her yaştan bireyin psikolojik olarak güçlendirilmesi, gençlerin eğitimden geri kalmaması için burs desteklerinin artırılması, istismar ve aile içi şiddet vakalarının önlenmesi için farkındalık yaratacak çalışmaların devam etmesi çok önemli.
Gönüllü faaliyetlere katılmak isteyen herkesin yapabileceği bir şey var. Vaktinizi harcayarak, deneyimlerinizi aktararak, maddi olarak ve fiziksel olarak bir projeye katılabilirsiniz. Destek Merkezlerine katkıda bulunarak dayanışmayı devam ettirebilir, Türkiye’nin her yerinde kurumunuzla birlikte TOG iş birliğinde bir proje gerçekleştirebilirsiniz. Mentor olarak deneyimlerinizle bir genci güçlendirebilir, burs desteği sağlayarak gençlerin eğitim hayallerine katkıda bulunabilirsiniz. Çok küçük bir katkı bile büyük fark yaratır.
Bu boyutta bir afetin yaralarını sarmak için, toparlanma ve sosyal iyileşmenin sağlanması için, kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasındaki dayanışmanın devam etmesi gerekiyor. Çünkü dayanışma devam ettikçe umut, umut var oldukça iyileşme olacaktır.
