Tesla’yı Yeniden Yorumlayan Türk Tasarımcı: Emre Hüsmen

Otomobil tasarımcılığı kariyerine her geçen gün yeni başarılar ekleyen Emre Hüsmen, tasarladığı Tesla’yı ve tüm merak edilenleri ilk kez OGGUSTO’ya anlattı.

Tesla için böyle bir çalışma yapmak nerden aklına geldi?

ElektroAutoMobil Dergisi’nin talebi üzerine böyle bir proje geliştirdim. Öncelikle halihazırdaki ürün gamını detaylı olarak inceledim, bir sonraki jenerasyonda ne gibi teknolojik gelişmeler olabileceğini planlayarak skeçlerimi 3D ortamında modelleyerek tasarımı görselleştirdim. İnsanların dikkatinin diğer yeni Tesla modellerinde olduğu sırada bu projeyi yapıp haberini yapmak oldukça ilgi çekici olur diye düşündük ve oldu da!

Bu çizimleri Tesla ile paylaştın mı?

Direkt olarak yollamadım ancak Twitter’dan Elon Musk’a projeden bahseden bir tweet attım. Zaten projenin görsellerini Instagram ve LinkedIn hesaplarımda paylaşmamla beraber haber çok hızlı şekilde yayıldı internette. Umarım görmüştür Tesla’dakiler de!

Hayatının dönüm noktası neydi?

Muhtemelen 2011 Cenevre Fuarında 1:1 ölçekte maketi tanıtılan ABARTH ScorpION master tez projemdir. Hayatımda ilk defa bir çizimimi gerçek ölçekte görmek unutulmaz bir anı…

Kariyerinden biraz bahseder misin?

Küçüklüğümden beri arabalara ‘hasta’ olduğumdan ve çizimlere biraz merakım olmasından dolayı Otomobil Tasarım bölümünü okumak benim için kaçınılmazdı. Lisans ve Master derecelerimi İtalya’daki IED Torino’dan aldım. Pininfarina ve FIAT’ta stajlar yaptıktan sonra Hexagon Studio’da kariyerime full-time olarak başladım. Oradaki 1,5 sene benim için ikinci bir üniversite gibi oldu, tasarım ve mühendislik süreçleriyle ilgili çok şey öğrendim. Sonrasında İstanbul’da Ford Otosan Ar-Ge Merkezi’nde 2,5 sene global araç projelerinde görev aldım. Hatta kısa süre önce tanıtılan yeni Ford çekici projesinde de emeğim vardır. Orada gerçekten çok yetenekli arkadaşlarla çalışma fırsatı yakaladım. Gerçekten bir ara Türkiye’nin en iyi tasarım ekibi orada toplanmıştı. Fakat neredeyse hepimiz ekonomik sebeplerle yurt dışında farklı ülkelere dağıldık. Ben de 2016 yılının başlarında Salzburg, Avusturya’daki KISKA firmasından iş teklifi alınca bu fırsatı değerlendirmem gerekliydi. Burada da çok şeyler öğrendim, 30 farklı ülkeden 200 kişilik bir tasarım stüdyosunda yaş ortalaması 30’un altında olan genç bir ekiple çok kaliteli projelerde çalıştım. Genel olarak KTM ve Husqvarna motosiklet firmalarının projelerinin yanında VW, Chery, Ford gibi firmalara da dışarıdan projeler geliştirdik.

En beğendiğin otomobil tasarımı hangisi?

Çocukluğumdan beri hayallerimi süsleyen “993” kasa Porsche 911, gelmiş geçmiş en beğendiğim otomobil tasarımı diyebilirim. Zamansız bir tasarımı var ve her geçen yıl daha da güzelleşiyor nedense!

Sana hangi otomobilin yenisini tasarla deseler ayakların yerden kesilir?

Tabii ki Porsche, marka olarak hayallerimin 1 numarası diyebilirim. Keşke onların tasarım ekibinde yer alma şansım olabilse. Ancak hayal kurup tasarlamak bedava… Geçen aylarda tamamen kendi zevkime uygun bir 911 projesi yaptım. 993 ve RSR modellerinden ilham alan bir proje geliştirdim; “994” kasa “Porsche 911 GTE” koydum ismini de. Umarım beğenirsiniz!

Cenevre’de sergilenen ScorpION’u canlı kanlı fuarın içinde görünce ne düşündün?

Hayatımın dönüm noktası demiştim. Gerçekten inanılmazdı çünkü diğer büyük firmalarla aynı ortamda projemin sergilenmesi gerçek ötesi bir tecrübeydi.

Tasarımcı olmasan ne olmak isterdin?

Profesyonel basketbolcu olmayı çok isterdim, basketbol oynamayı çok seviyorum. Bazen keşke şimdiki aklım gençken olsaydı diyorum, ancak artık çok geç ve de boyum yeterince uzun değil! Fakat benden kısa boylu oyuncuların smaç bastığı videoları gördükçe gaza gelmiyor değilim…

Bir tasarımcı olarak Türkiye’de ya da yurt dışında olmanın farkları nedir?

Maalesef Türkiye’de tasarımcılara hak ettiği değer verilmiyor. Üniversitelerdeki tasarım eğitimini de genel olarak yetersiz görüyorum. Bunun gelişmemiş sektörle de çok alakası var. Yoksa çok yetenekli insanlarımız var, beyin gücü bakımından da avantajlıyız diyebilirim; çünkü jeopolitik olarak çok zengin bir coğrafyada yaşıyoruz. Bunun bize kattığı vizyon çok fazla. İmkan verildiği anda altından kalkamayacağımız iş olamaz. Bir de markalaşmak çok ama çok önemli, yerli teknoloji firmalarımıza yatırım yapılması şart, ancak bu sayede güçlü bir ekonomimiz olur. Yurt dışında tasarımcıya verilen önem çok fazla tabi, çünkü ürünlere estetik görsellik katıp katma değeri arttıranlar, tasarımcılardır. Sürekli gelişen ve ilerleyen teknolojide yaratıcılık çok fazla önem taşıyor. İşin mühendislik kısmını çoğu firma yakın seviyelerde başarabiliyor zaten. Tasarım fark yaratır.

Her yaptığın çizimin gerçekleşmiyor olması seni üzüyor mu?

Aslında hiçbir araç projesi tek bir kişinin eseri değildir, işin arka planında yüzlerce, binlerce kişi görev alır. Tasarım ekip işidir. Her yaptığım tasarım gerçekleşmiyor diye üzülecek değilim. Profesyonel işlerimin dışındaki kişisel projelerimi sırf tatmin için yaparım çünkü aklıma gelen ilhamı ve fikirleri kendime saklamak bana daha çok zarar verir!

İçinde yer aldığın projeler arasında sence en büyük etkileri hangileri yaptı?

Tasarım ekibinde yer aldığım yeni Ford çekici projesi Eylül ayında Hannover Fuarı’nda resmi olarak tanıtıldığında büyük etki yapacaktır.

Sence bir tasarımı lüks yapan nedir?

Sade ve minimal olan tasarım zamansızdır; kolay eskimez ve değerini kaybetmez. Bu konuda aklıma ilk gelen Bauhaus tasarım felsefesi. Ama şahsen Zaha Hadid’in tarzına bayılıyorum, çünkü uyguladıkları fütüristik formlar ve organik yüzeyler çok etkileyici ve ilham verici. Bu kadar kompleks formların böyle zamansız tasarımlar haline gelmesi gerçekten inanılmaz. Tasarımı lüks olup olmadığını gösteren şey bana göre “zaman”. Yıllar geçtiği halde bir ürünün tasarımı hala göze estetik geliyorsa o tasarım lükstür.

Kişisel eşyaların arasında tasarımını en beğendiğin eşyan ne oldu?

Bu eşyalara araba da dahilse BMW 1 Serisi aracımı çok beğeniyorum. Onun dışında Apple ürünlerinin minimal tasarımları da çok hoşuma gidiyor.

{88314}