preloader

Mercedes-Benz EQS Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Mercedes-Benz EQS Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Yazı Boyutu:

Yollara çıktığı ilk günden itibaren standartları belirleyen Mercedes-Benz’in elektrik çağındaki amiral gemisi EQS’in öne çıkan özelliklerini keşfedin.

100 yılı aşan otomotiv tarihinin bugününü konuşacaksak, gündem maddelerinin en başına “elektrik gücünü” yazma konusunda tereddütümüz olmayacak. Geride bıraktığımız birkaç yılda artık Türkiye’deki kullanıcılar için de sayıları hızla artan bu rekabette, otomobil üreticilerini adeta yepyeni bir sınav dönemi bekliyor. Yeni stratejiler, ürün yelpazeleri hatta üretimde bile devrimsel nitelikte dönüşümü beraberinde getiren elektrik çağına hızlı adapte olan isimlerden birisi de Mercedes-Benz. Kendi içerisinde geliştirdiği “EQ” ailesiyle elektrikli otomobillerini çok net bir şekilde geleneksel yüzlerden ayıran Alman üreticinin, bu kulvardaki amiral gemisi rolünü Mercedes-Benz EQS üstleniyor. 678 kilometreyi bulan menzil iddiasıyla, bugün literatürde yer edinen “menzil anksiyetesi” sorununa ilk günden itibaren çözüm getiren EQS, söz konusu verimlilik olduğunda da üzerinde ders verilebilecek bir otomobil.

En Aerodinamik Seri Üretim Otomobil

Mercedes-Benz EQS Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Mercedes-Benz EQS Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Bir elektrikli otomobili değerlendirmek için şüphesiz pek çok kişi gibi bizler de çoğu zaman teknik tablodan işe başlıyoruz. Lakin EQS kesinlikle istisna yapabileceğimiz isimlerden bir tanesi. İlk olarak 2019 yılında konsept versiyon olan “Vision EQS” ile tüm dünyaya duyurulan modelin, seri üretime taşınma sürecinde önemli değişimlere sahne olması bekleniyordu. Mercedes-Benz ekibi bu beklentileri tersine çıkartan tanıtımı “Dünyanın en aerodinamik tasarıma sahip seri üretim otomobili” rozetiyle çok kısa süre içerisinde gerçekleştirdi. 0.20 cd sürtünme katsayısı ile rekoru eline alan EQS, bu düşük rüzgar sürtünmesi sayesinde aynı zamanda dünyadaki en sessiz araçlardan birisi.

Elektrikli Otomobile Özel Platform

Mercedes-Benz EQS Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Mercedes-Benz’in yeni dönemdeki elektrikli otomobil yaklaşımına pek çok noktasıyla ışık tutan EQS, yalnızca tasarım ve donanımlarıyla değil teknik altyapısıyla da bu görevi üstleniyor. EQS’in en dikkat çekici özelliği lüks ve üst sınıfta elektrikli otomobil modüler mimarisine sahip ilk model olması. Doğuştan elektrikli otomobil olarak tasarlanmasından ötürü kendine has bir platform barındıran EQS, Mercedes-Benz’in geliştirdiği “EVA” altyapısının da yollara yansıyan ilk üyelerinden. Bu özel platform sayesinde aynı ebatlardaki otomobillerden çok daha geniş bir yaşam alanı sunabilen EQS’te 200 kW’lık hızlı şarj desteği standart geliyor. Bu sayede uygun kaynak bulunduğunda 15 dakikalık dolumla 300 kilometre menzil değerini yakalamak mümkün. EQS aynı zamanda sadece 31 dakikada yüzde 80’e kadar şarj olabiliyor.

Hyperscreen ile Görsel Şölen

Mercedes-Benz EQS Hakkında Bilmeniz Gerekenler

EQS’in Mercedes-Benz’in elektrikli otomobil ailesi için adeta bir gövde gösterisi olduğunun diğer ibaresi de Hyperscreen. Sürücü ve multimedya ekranının yanında yolcu için de ekstra bir ekranın konumlandırıldığı Hyperscreen üçlemesiyle de ilk kez EQS’te tanıştık. Mercedes-Benz’in kendi içerisinde geliştirdiği “MBUX” arayüz tasarımının 2021’deki ikinci neslini beraberinde getiren Hyperscreen’de yapay zekâ desteği öne çıkıyor. Merkezi ekranda, direksiyon simidindeki dokunmatik kontrol tuşlarında veya daha da geliştirilmiş olan konuşma ve dil öğrenme asistanı “Hey Mercedes” aracılığıyla çalıştırılan yeni MBUX neslinin diğer avantajları arasında artırılmış bilgi işlem gücü var. Bu ekranda elektrikli otomobillere özel işlevler ve görünümlerle merkezi ekranda gösterilen park desteği özellikleri yer alıyor.

MBUX, sahip olduğu yapay zekâ ile yolculuğu planlamaya önceden başlarken yola çıkıldığında da rotayı otomatik olarak güncelliyor. Akıllı navigasyon sistemi her zaman en hızlı rotayı seçerken mevcut güç tüketimini, mevcut şarj istasyonlarını, şarj kapasitelerini ve ayrıca beklenen şarj süresini de göz önüne alıyor. Akıllı kamera tabanlı güvenlik sistemi, sürücünün ön yolcu ekranına baktığını algılaması halinde de otomatik olarak ekranı karartıyor.

Karbon nötr şekilde üretilen EQS’in iç tasarımında da sürdürülebilirlik yaklaşımından izlere rastlamamız bizi şaşırtmıyor. Mikrofiberin yanı sıra yüzde 100’e varan oranda geri dönüştürülmüş PET şişelerden üretilmiş kumaşlar burada dikkat çekerken, otomobilin zemin kaplamaları da geri dönüştürülmüş halılardan ve balık ağlarından elde edilen naylon ipliklerden üretiliyor.

Zengin Versiyon Çeşitliliği

Mercedes-Benz EQS Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Mercedes-Benz EQS; 450 4MATIC, EQS 580 4MATIC ve Mercedes-AMG EQS 53 4MATIC+ şeklinde 3 farklı kombinasyonla tercih edilebiliyor. Bu sayede farklı kullanıcı beklentilerini karşılayabilen otomobil, özellikle 658 beygirlik güç sunan AMG kombinasyonunda elektrikli otomobillerin karakteristik yeteneklerinden olan performans tarafında üst seviye limitleri zorluyor. Bu versiyon 220 km/s’lik maksimum hız limiti ve 3,8 saniyelik 0-100 verisiyle ekstra özeni hak ediyor.

EQS 450 ve EQS 580 versiyonları da kendi içerisinde önemli parçalar üzerine ayrışıyor. EQS için ilk pakette arkadan itişli tek motor dinamiği gelirken ikinci pakette ise çift elektrik motoru ve 4MATIC dinamikleri devreye giriyor. Giriş seviyesi niteliğindeki EQS 450, 360 beygir güç ve 800 Nm tork değerleriyle öne çıkıyor. Çift motorlu kombinasyonu getiren EQS 580’de ise rakamlar 544 beygir güç ve 858 Nm torka kadar yükselebiliyor. Versiyonların 210 km/s’lik maksimum sürat değerleri ortak tutulurken, 0-100 dinamikleri ise sırasıyla 5,6 saniye ve 4,8 saniye olarak teknik tabloya yansıyor. Ailenin tüm versiyonlarında ise 108,4 kWh batarya paketinin standart olarak gelmesi de dikkat çeken detaylar arasında.

Sürüşün Her Alanına Etki Eden “Arka Aks Yönlendirme”

Mercedes-Benz EQS Hakkında Bilmeniz Gerekenler

5,2 metreyi bulan uzunluğuyla aynı zamanda ebatsal olarak da amiral gemisi rozetini kolaylıkla taşıyan EQS’te standart olarak arka aks yönlendirme sisteminin sunuluyor olması kullanışlılığa çok önemli bir etken. 10 derece ila 2 metreye kadar azaltılmış dönüş mesafesini getiren arka aks yönlendirme sistemi farklı sürüş senaryolarına doğrudan pozitif etki ediyor. Bu özellik, şehir içerisindeki düşük hızlı sürüşlerde daha küçük bir dönüş çapı, virajlarda daha fazla dinamizm ve yüksek hızlarda daha yüksek stabilite olmak üzere üç farklı noktada otomobile olumlu destek sağlıyor.

*Bu içerik Mercedes-Benz iş birliğinde hazırlanmıştır.

Ozan Öğretmenoğlu
Ozan Öğretmenoğlu Tüm Yazıları