Hizmet ve Teknoloji Sektöründe Girişimci Hikayesi: Jobtogo
Yazı Boyutu:
Jobtogo firmasının kurucuları Begüm Karslıoğlu ve Güneş Günay, markalarının girişim hikâyesini anlatıyor ve teknoloji alanında girişim yapmak isteyenlere tavsiyeler veriyor…
Markanızın kuruluş hikâyesini anlatır mısınız?
Markamızın kuruluşu, kurulduğu dönemin şartlarına göre şekillendi. Güneş de ben de Milano Bocconi Üniversitesi’nde lisans eğitimimizi yeni tamamlamıştık. Ben Roma’da staj yapıyordum, Güneş de iş arıyordu. Tam hayatımızı orada yoluna koyacak gibiyken pandemi başladı. Kuzey İtalya’da çok hızlı ilerleyince, ikimiz de apar topar Türkiye’ye dönmek zorunda kaldık.
Türkiye’ye döndüğümüz süreçte çevremizde çok fazla yetenekli yeni mezun genç olduğunu fark ettik. Bir yandan da bu yeteneklerin ilk iş deneyimlerinde hep çok zorlandığını ve ilk deneyimi hiçbir şirketin gençlere vermek istemediğini tespit ettik. Bu tespitten yola çıkarak, çevremizdeki yetkin gençlerle KOBİ’leri proje bazlı işlerde bir araya getirerek birbirlerinin problemlerini çözebileceklerini keşfettik.
İlk adımda oluşturduğumuz bir formla kendi yakın çevremizden erişebildiğimiz bu gençlerden yetenek setlerini topladık ve çok basit bir Excel’de bir araya getirip KOBİ’lere bu hizmete ihtiyacınız var mı diye sorduk. Zaman içinde aldığımız cevaplar bize bu ihtiyacın gerçek bir ihtiyaç olduğunu kanıtladı ve yetenek havuzumuzu genişletip bir ürün geliştirme kararı aldık.
Kurulduğunuz ilk zamanlarda hedefleriniz nelerdi, günümüzde hangilerine ulaşabildiniz?
İlk hedefimiz şirketlere freelancerlığı anlatıp onlar için korkulacak bir yöntem olmadığına onları ikna etmekti. Geleceğin iş modelinin bu olduğunu dünyadaki diğer örnekler artık kanıtlar nitelikteydi ama Türkiye’de daha gidilecek çok yol vardı. 3 yılın sonunda bunu hem bizim anlatmayı başardığımızı hem de pazarın genişlemesiyle rakiplerimizin ve partnerlerimizin de bu yolda büyük katkılar sağladığını gördük. Şirketlerin haricinde freelancerlara yönelik hayallerimiz de onlara daha güvenli bir çalışma ortamı yaratabilmek, emeklerinin karşılığını alabilmelerini sağlayabilmek ve hayat standartlarını yükseltebilmekti. Bunu da önemli ölçüde başarabildiğimizi freelancerlarımızdan aldığımız geri bildirimlerden görüyoruz. Daha da iyi hale getirebilmek için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.
Doğru ekiple ve yüksek motivasyonla sıfırdan başlattığınız bir hikâyenin büyümesini görmek tüm zorlukları unutturuyor.
Başarı hikâyesi olarak tanımladığınız işleriniz neler?
Yetenek havuzumuzdaki freelancerları yurt dışından edindiğimiz müşterilerle eşleştirip başarılı projeler tamamlamak bizim için çok büyük bir başarıydı. Bu başarılı eşleşmelerinin sayısını artırmak da en büyük hedeflerimiz arasına girdi. Türkiye’deki büyük şirketlerle ve bankalarla çalışıp yeni nesil çalışma yöntemlerinin köklü kurumlarda da başarılı olabildiğini kanıtlamak da önemli gördüğümüz bir adım ve başarıydı. Son olarak bizimle freelancerlık yolculuğunun başında tanışıp, beraber büyüdüğümüz freelancerların kendi şirketlerini kurduğunu görmek ve onlara bu yolda eşlik ettiğimizi hissetmek büyük bir başarıydı.
Sektörünüzde start-up kurmayı hayal edenlere vereceğiniz tavsiyeler neler?
Bizim çalıştığımız sektör her ne kadar teknolojinin önemli olduğu bir sektör olsa da pazarın koşulları gereği hizmet sektörüyle de yakından ilişkili. Bu durumun getirdiği bir operasyonel yükün olduğunu önden kabul etmek gerekiyor. O yüzden doğru partnerliklerle büyümeye odaklanmak oldukça kritik.
Bir de startup kurucusu olmanın getirdiği daha genel dertler var; hayatınızın büyük bir kısmını işinize adamanız ve belirsizliklerle dolu bir denizde dalgalarla boğuşmanız gerektiği gibi… Ama doğru ekiple ve yüksek motivasyonla sıfırdan başlattığınız bir hikâyenin büyümesini görmek az önce bahsettiğim dertleri dengelemeye başlıyor ve bu yola çıktığınıza pişman olmuyorsunuz.
Size ilham olan kitap, podcast, Tedx konuşması var mı? Paylaşır mısınız?
Güneş de ben de çok sıkı podcast dinleyicileriyiz. Yaptığımız işe dokunan podcastlere Nilay Örnek’in Nasıl Olunur podcastini ve Swipeline’ın podcast serilerini örnek verebiliriz. Nasıl Olunur’da farklı sektörlerden ve dünyalardan başarılı olmuş insanların hikayelerini dinlemek ve kendimizle kesişen yanlarını görmek; Swipeline’da da startup dünyasının hikâyelerini keşfetmek hoşumuza gidiyor.
Jobtogo’nun yolculuğunda bize ışık tutan kitapların başında Platform Devrimi geliyor, onun haricinde Jobs to be Done işimizi ve kendimizi konumlandırmamız için bize çok fayda sağladı.
