preloader

İklim Krizine Farklı Noktalardan Bakış: Esmiyor

İklim Krizine Farklı Noktalardan Bakış: Esmiyor

Yazı Boyutu:

Odak noktası iklim krizi olan Esmiyor’un yaratıcıları Derin Altan ve Utku Güven’le sürdürülebilirliğe dair merak edilenleri konuştuk.

Esmiyor, iklim krizini ele alan ve düzenli yayınlanan bir podcast serisi. Her hafta 1 konuk alarak büyük ve hayati soruları mercek altına alıyor ve iklim kriziyle ilgili bizleri aydınlatıyor. Yaratıcıları Derin Altan ve Utku Güven’le iklim krizine dair merak edilenleri konuştuk…

İklim Krizine Farklı Noktalardan Bakış: Esmiyor

Derin Altan & Utku Güven

Esmiyor’un hayata geçiş sürecinden ve amacından bahseder misiniz? Takipçilerinize neler sunuyorsunuz?

Esmiyor’un hayata geçiş süreci, tam olarak takipçiler odağında veya ‘neler sunabiliriz’ gibi bir algıyla başlamadı aslında. Kendi kendimize iklim değişikliği hakkında bir anlamlandırma ve bilgiedinme yolculuğunun sonucu ortaya çıktı. 2020 yılının Mart ayından itibaren birçok kişi gibi biz de evlere tıkılmıştık. Bu süreçte tüm dünyada gözlemleyebildiğimiz bir yaratıcılı ve yaratma patlaması yaşandı. Covid-19 sürecinin olumlu yanı olarak benzer bir çok harika proje görüyoruz.Biz de önceleri Protect Our Winters isimli bir oluşumu Türkiye’de kurmaya çalıştık, ancak çeşitlisebeplerle bu gerçekleşemeyince yıllardır hayatımızda o ya da bu şekilde dokunma şansı edindiğimiz farklı uzmanlara, iklim değişikliği hakkında bazı sorular sorarak bunların kayıtlarını paylaşabileceğimiz bir podcast ile yola çıktık.

Dinleyicilerinizden gelen geri dönüşlere baktığınızda, artık daha fazla kişi sorumlu bir
birey olma yolunda ilerliyor diyebilir misiniz? Farkındalık ne yöne doğru gidiyor?

Farkındalık kesinlikle artan bir şekilde devam ediyor. Bunu çok net bir şekilde görebiliyoruz. Ancak dünyada 8 milyara yakın insan var. Milyonlarda şirket var. 200’e yakın ülke var. İklim krizi ile mücadele kolektif bir efor, ve bu kolektif eforun içerisinde tüm oyuncuların bir rolü, bir görevi var. Buradaki bizim kafamıza takılan asıl soru, ‘iklim krizine sebep olan etkileri önleyebilecek hızda farkındalık kazanabiliyor muyuz ve bu farkındalık aksiyona dönüşebiliyor mu?

İklim Krizine Farklı Noktalardan Bakış: Esmiyor

İklim krizine dur demek mümkün mü? Dünyanın kaynaklarına saygılı bireyler olmak yapabileceklerimizi nasıl özetlersiniz?

Tabii ki mümkün. Öncelikle şunu netleştirelim: dünyada bir çok şey mümkün değil. Tektonik hareketlerden kaynaklanan depremler, bu hareketler sonucu oluşan tsunamiler, tayfunlar veya kasırgalar, yanardağ patlamaları, gök cisimleri ile yaşadığımız temaslar. Ancak bazı şeylere dur demek tamamen bizim elimizde: mesela antroposenik karbon salımları. Ne demek bu? Bu insan faaliyetleri sebebiyle atmosfere verilen sera gazlarının oranını bizler etkileyebiliriz. İklim krizi dendiğinde bu yol bizi bir şekilde çözüme götürebilir. Yani iklim değişikliğini bir şekilde durdurabiliriz. Yalnız net sıfır dediğimiz noktaya ulaştığımızda atmosferdeki sera gazı miktarı azalmayacak. Yani o noktada kadar yaptığımız tüm salımların etkisi devam edecek. Bu arada bu karbon salımlarını azaltmak olağanüstü derecede zor. Bunun sebebi ise doğa kanunları veya fizik kuralları değil. Kompleks dememizin sebebi, insan faaliyetlerinden kaynaklı karbon salımlarındaki temel sebeplerin, modern toplumları, kültürleri, şehirleri, ulaşımı, gıda ve su kaynaklarını, tüketimi yani kısaca bir şekilde tüm modern ekonomiyi inşa eder yaptığımız varsayımların hatalarından kaynaklanması.

Kısaca bunu bile oturtup iklim değişikliğini durdurabilseniz, ekolojik yıkım ve biyoçeşitlilik kaybı, plastik kirliliği gibi diğer etkenlerle de mücadele etmek gerekiyor. Dünyanın kaynaklarına saygılı bireyler olarak yapmanız gereken ilk ve tek şey: her hareketin bir seçim olduğunu unutmamak. Tüketirken aldığınız bir ürün de bir seçim, haftada neredeyse 20- 25 saat arası mobil cihazlarla haşır neşir olurken yalnızca 90 dakikanı ormanda geçirmemek de. Doğaya etkinizin azalacağı, yıkıcı olmak yerine yapıcı, kirletici olmak yerine temizleyici olmak hepimizin elinde. İçtiğinizi, yediğinizi, giydiğinizi, ne hediye aldığınzı, A noktasından B noktasına nasıl ulaştığınıza ilişkin kararları verirken biraz ‘ben’ dışında da düşünmek gerekiyor. ‘Doğayı kurtaralım, çevreyi düşünelim’ demiyorum bakın, bu dünyada ortak bir hayat kurmaya çalıştığımızı fark edelim.

Siz farkındalığınızı hayatınızın hangi döneminde yakaladınız?

Çok geç. 20’li yaşların sonuna doğru bazı farkındalıklarımız gelişti. Zaten ikimiz de belki de doğduğumuzdan beri bir şekilde bu bilince temelde farkındaydık. Ancak hayatımızı yaşarken dikkate aldığımız temel prensiplerden biri olması 20’li yaşların sonu / 30’lu yaşların başları oldu. Yani yaklaşık 5 sene önce kadar.

“Dünyanın kaynaklarına saygılı bireyler olarak yapmanız gereken ilk ve tek şey: her hareketin bir seçim olduğunu unutmamak.”

İklim kriziyle mücadelede Z kuşağının duruşunu nasıl gözlemliyorsunuz?

Herkes gibi biz de heyecanla ve mutlulukla gözlemliyoruz. Zaten Greta Etkisi diye bir şey var. Son 5 yıldaki iklim hareketinde Z kuşağının bir itici güç olması ve katalizör etkisi çok baskın. Z kuşağı, iklim krizi konusunda elde ettiğimiz verilerle, bu işin ne kadar korkunç bir noktada olduğunu daha çok küçükken bilincine varan ilk nesil. Hem internet ve mobil cihazların yaygın olarak kullanılması, bilgiye erişimin çok kolay olması ve iklim krizi hakkında ancak 1990’lar sonrasında kolay erişilebilir ve okunabilir net bilgilerin oluşmuş olması da bunu tetikliyor. Bu sebeple Z kuşağını iklim krizi ile mücadeleye olan bakış açısı oldukça anlaşılabilir. Yalnız burada Z kuşağının diğer ortak dertlerini de unutmamak gerekiyor. Örneğin Türkiye’de gelecek kaygısı, geçim sıkıntısı korkusu ve özgürlük ilk 3 sırada gelen problem. İklim krizi bunlardan sonra geliyor. O yüzden bölgesel, ülkesel ve farklı sosyo-ekonomik seviyelerdeki kişiler için yapılan araştırmaları dikkatli incelemeden genellemeler de yapmamak gerekir diye düşünüyoruz.

İklim Krizine Farklı Noktalardan Bakış: Esmiyor

Dünyada ve Türkiye’de sürdürülebilirliğin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bu bir heves mi, yoksa nihai değişimin ayak sesleri mi?

Biz bir heves olarak görmüyoruz. Bunun nihai bir değişimin ayak sesleri olduğuna eminiz. Belki buna inanmak istiyoruz, bilmiyorum. Ama eminiz.

Çevre bilincini arttırmak için bize kitap ve belgesel önerileri verir misiniz?

Bu konuda Esmiyor’un Instagram sayfasında ayda yaklaşık bir kez ‘Esmiyor Picks’ isimli paylaşımlar yapıyor, takip ettiğimiz ve beğendiğimiz belgeselleri, kitapları, yazıları paylaşıyoruz. Buraları takip etmenizi öneririz.

Cemre Bosnalı Zeydanlı
Cemre Bosnalı Zeydanlı Tüm Yazıları