Théodore Géricault: Hayatı, Eserleri ve Bilinmeyenleri
Yazı Boyutu:
Romantizm akımının öncüsü Fransız ressam Théodore Géricault kimdir, hayatı, eserleri hakkında tüm detayları öğrenin.
Théodore Géricault Kimdir?
26 Eylül 1791’de doğan Jean-Louis André Théodore Géricault, romantizm akımının ilk isimlerindendir. Aldığı klasik sanat eğitiminin katı kurallarından hoşlanmadığı için okulu terk eden Géricault, 1810 – 1815 yılları arasında Louvre Müzesindeki Rubens, Titian, Velazquez ve Rembrandt’ın eserlerine bakarak eğitimine devam etmiştir.
Théodore Géricault’nun Hayatı
Teyzesinin evlenmesi için kurduğu baskıdan kaçmak için 1816-17 yılları arasında Roma ve Floransa’yı ziyaret eden sanatçı, bu şehirlerde görmüş olduğu Michelangelo eserlerinden büyülenir. Ayrıca at yarışları eskizlerine odaklandığı için Fransa’ya döndüğünde Epsom Derbisini resmeder. Bu tabloda hissedilen hız ve hareket, diğer eserlerde elli yıl sonra tekrar görülebilmiştir.
Théodore Géricault’nun Eserleri
Atlara ve biniciliğe de meraklı olan Géricault, eserlerinde sık sık bu çok sevdiği hayvan figürüne yer verir. Tüberkülozdan vefat ettiği söylense de sık sık attan düşmesine bağlı sağlık sorunları yaşadığı da kayıtlarda yer almaktadır. İlk önemli eseri, Saldıran Avcı (Napoleon askerlerine verilen isim) 1812 Paris Salonunda sergilenmiştir.
Sanatçının geriye kalan 114 eseri arasında en önemlisi, 1816’da Medusa (Méduse) gemi kazasına adanmış tablodur. Bu tablo, gemide yeterli filika olmadığı için acil olarak inşa edilen sala binen 150 kişiden, kazadan 13 gün sonra sağ kalan 10 kişiyi resmetmektedir. Kaptanın bindiği filikaya bağlanan sal, küçük tekneyi yavaşlattığı gerekçesiyle ipi kesilerek terk edilir.
“Tüm toplum aslında Medusa’nın Salı üzerinde”
Michelet
Tabloda, kazadan sonra kaptan ve birinci sınıf yolcuları tarafından ölüme terk edilen kişilerin azmi görülebiliyor. Gerçekler öğrenildiğinde ayaklanan Fransa’da yaşanan politik gelişmeler ise, tablonun alt metni olarak bilinmekte. Medusa’nın Salı eseri üzerine Géricault, araştırmalar yaptıktan sonra atölyesinde salı gerçek ebatta inşa ederek, perspektifi de yakalamış olur.
Théodore Géricault’nun Stili ve İlhamı
Tarihi anlar veya klasik temalar yerine politika, at yarışlar gibi güncel konuları resmetmeyi tercih eden, temsilcisi olduğu romantizm akımının dikte ettiği insanın doğadaki yeri ve özgelişimi gereği, tablolarında kişilerin ham duygularını vurgulamış ve izleyicinin bu duygular üzerinden kendisini sorgulamasını sağlamaya çalışmıştır.
Théodore Géricault Hakkında Az Bilinen Gerçekler
Aynı zamanda daha önceki neredeyse tüm benzer çalışmalarda akıl hastaları ciddiye alınmadan alay ve eğlence konusu olarak işlenmiş durumda fakat Géricault bu kişilerin portrelerini onları “hasta” olarak resmederek, bu duruma daha farklı bir açıdan yaklaşıyor. Tarihte ilk kez bu sorunu yaşayanlara “hasta” gözü ile baktığı için de ayrı bir öneme sahip.
Medusa’nın Salı eseri, gerçekçiliğini koruyabikmesi adına 5 mt yükseklikte ve 7 mt genişlikte çizilmiş. Tablonun hissini tam anlamıyla yaşamak için, tablonun sol alt köşesinde durup, saldaki kişilerden birisi gibi yukarı bakılması öneriliyor. Salın üzerinde iki hafta sonra on kişi kalan kazazedelerin Argus gemisini gördükleri anı yakalayan tablo, aynı zamanda umudun da sembolü olarak kabul ediliyor. Ayrıca, en önde sırtı görülen kişinin modelliğini ressam Eugene Delacroix’nın yapmış olması da eserin detayları arasındadır.