Raffaello Sanzio da Urbino: Hayatı, Eserleri ve Bilinmeyenleri
Yazı Boyutu:
Rönesans döneminin en önemli isimlerinden biri olan Raffaello Sanzio da Urbino hakkında bilinmesi gerekenleri derledik.
Rafael Kimdir?
6 Nisan 1483 yılında İtalya’nın Urbino şehrinde doğan Raffaello Sanzio da Urbino ya da daha bilindik ismiyle sadece Rafael, Rönesans döneminin en önemli 3 isminde biri olmuştur. Michelangelo ve Leonardo da Vinci’nin ardından bu efsanevi sanat akımının en büyük isimlerinden olan Rafael üretkenliği ve çok yönlülüğüyle ardından gelecek yüzlerce sanatçıya ilham kaynağı olmuştur.
Kısaca Hayatı
Rafael İtalya’nın doğusunda, Adriyatik kıyısında kalan Marche bölgesinde yer alan Urbino şehrinde dünyaya gelir. Babası dönemin Dük’ünün saray ressamlığını yaptığından çocukluğunun erken dönemlerini sanata her zaman yakın bir ortamda geçiriyor. Saray hayatına ve soylu halka alışık olması Vasari’nin ‘’Sanatçıların Hayatı’’ adlı kitabında anlattığına göre ilerleyen hayatında Rafael’e oldukça yardımcı oluyor.
8 yaşında annesini, 11 yaşında babasını kaybettikten sonra babasının atölyesini bir süre devam ettiriyor. Birçok kaynağa göre babası ölmeden evvel Rafael’i Umbria’lı usta ressam Pietro Perugino’nun atölyesine çırak olarak yolluyor. Rafael’e ait yazılı kaydı olan ilk eser Castello şehrinde bulunan Tolentino’lu Aziz Nikola kilisesindeki Baronci altar resmi. 1500 yılında başlayan eser 1501 yılında bitiyor fakat günümüze sadece eskizi ve bir kesiti kalıyor. Bu eserinin ardından 1502 yılında Siena’ya Erken Rönesans döneminin önde gelen isimlerinden Pinturichhio ile çalışmaya gidiyor. Bu süreçte Siena Katedrali’nde bulunan Piccolomini Kütüphanesi’ndeki freskleri yapıyor. Erken yaşlarında bile oldukça üretken olduğunda birden fazla komisyon iş alıyor.
{772306}
Leonardo da Vinci ve Michelangelo Etkileri
Siena’nın ardından Floransa’ya gelen Rafael burada bulunan baskın stili gözlemleyip kendi yeteneği ile harmanlamayı başarıyor. 1506 yılına kadar Floransa’da olan Leonardo da Vinci, Rafael’in figürlerinin daha dinamik ve karmaşık pozlarda oluşmasına rol model oluyor.
1508 yılı Rafael için bir dönüm noktası oluyor ve Floransa’dan Roma’ya taşınıyor. II. Julius tarafından bizzat Roma’ya davet edilen Rafael, belkide hayatında yaptığı en bilindik işlerden biri olan, Atina Okulu Vatikan Sarayı’nda Papa’nın özel kütüphanesinde bir fresk yapmaya başlar. Rafael Atina Okulu üzerinde çalışırken birkaç oda ileride Michelangelo Sistine Şapel’in tavanını boyuyordur.
Rafael’in Eserleri
Raphael Odaları
Toplamda 4 odadan oluşan bu odalar Rafael 1520’de ölene dek devam eder. İmparator Konstantin Salonu, Heliodorus Odası, İmza Odası ve Borgo’daki Yangın Odası olarak ayrılan 4 odanın her birinde kullanımına uygun sahneler resmedilmiştir. İmza Odası olarak bilinen Stanza della Segnatura içinde Atina Okulu, Parnassus ve Disputa’nın olduğu, belkide Rafael’in ustalığını en üst seviyede gösterdiği işlerle donatılmıştır. Papa’nın ofis ve kütüphanesi olmasından kaynaklı olarak din ve felsefenin harmanlandığı konulara yer verilmiştir.
{772005}
Atina Okulu
Rafael denince akla ilk gelen işlerden olan Atina Okulu, antik çağın bilim insanları, felsefecileri ve şairlerinden oluşur. Merkezde yer alan iki figür etrafında toparlanan çeşitli kişilerle detaylandırılmıştır. Solda bulunan turunculu yaşlı figür Platon ve yanındaki mavili daha genç olan ise Aristoteles’tir. Rafael Platon’u resmederken fiziki özelliklerini da Vinci’den modelleyerek aktarmıştır. Sokrates, Bramante, Pisagor, Xenophon, Euclid, Diogenes gibi çeşitli branşlarda ismi bilinen kişilere de eserde yer vermiştir. Rafael, Michelangelo ve kendisini de resmin en sağ altına ve en önüne ekleyerek zamansız bir mekânda bütün isimleri bir araya getrimiştir.
Rafael’in Mimarlığı
Resim yeteneğinin yanında dönemin özelliklerinden olan bir başka mesleği de mimarlıktır. Bramante, Leonardo da Vinci ve Michelangelo gibi Rafael de çeşitli mimari projeler yürütmüştür. 1514’te Bramante’nin ölümü ardından Rafael’e devredilen Aziz Peter Basilikası bunlardan en bilinenidir. Fakat Rafael’in 1520 yılında vefatının ardından Michelangelo’ya devredilen projede Rafael’in tasarımlarından geriye pek bir şey bırakılmamıştır.
Ölümü
Oldukça yoğun bir çalışma temposu ve hızlı bir hayatı olan Rafael 37 yaşında hayatını kaybediyor. Kendi vasiyetinde belirttiği üzere Roma’da bulunan Pantheon’a defnedilen Rafael’in oldukça ihtişamlı bir cenaze töreni oluyor. Kadife mor pelerinli kardinaller tarafından tabutu taşınan Rafael’in lahitinin üzerinde şunlar yazıyor: ‘’Burada, Doğa’nın hayattayken hükmetmekten korktuğu, ölürken de korktuğu Rafael yatmaktadır.’’ (Here lies that famous Raphael by whom Nature feared to be conquered while he lived, and when he was dying, feared herself to die.)