Gustave Courbet: Hayatı, Eserleri ve Bilinmeyenleri
Yazı Boyutu:
Modern sanatın öncülerinden kabul edilen, realist ressam Gustave Courbet hakkında bilinmesi gerekenleri derledik.
Gustave Courbet Kimdir?
10 Haziran 1819’da Fransa’da doğan Jean Désiré Gustave Courbet, realizm akımına en sağdık sanatçılar arasında yer almaktadır. Sadece gördüğünü resmetmeyi savunan ressam, önceki nesillerin süslü betimlemelerini reddetmesi ile kendisini takip eden empresyonist ve kübistlerin önünü açmıştır. Kullandığı teknikler kadar resmettiği konular ile de döneminin yenilikçi ressamı sayılan Courbet, resim tarihinde modern sanata geçişin mihenk taşlarından sayılmaktadır.
Gustave Courbet’nin Hayatı
19. yüzyılın en provokatif ressamı olan Courbet, 14 yaşında resim dersleri almaya başlamıştır. Babasının, onun avukat olmasını istemesine rağmen, Courbet 1839’da Paris’e taşınarak sanat eğitimine burada devam etmiştir. Gustave Courbet’in sosyal ve politik değişimlerin gerçekleştiği yıllarda yaptığı eserlerden birkaçını Paris Salon’una kabul ettirmesi büyük başarı sayılmaktadır. Sade insanları, yaşadıkları hayatların içinde resmettiği için pek tercih edilmeyen sanatçının Le Désespéré (Umutuz Adam) otoportresi, ruh halini izleyicisine yansıtmaktadır.
{772017}
Gustave Courbet’nin Eserleri
Courbet’nin resmettiği en büyük tablo olan Sanatçı’nın Atölyesi eseri, yedi yılda tamamlanabilmiştir. Kompozisyonu ile de farklılık yaratan resmin sağ tarafına, ressamın dostları ve sanatseverler yerleştirilmiştir. Solda ise para, fakirlik, sömürenler ve sömürülenler yer almaktadır. Hatta sağdaki karakterler arasında, şair Baudelaire’i kitap okurken bulmak mümkün.
1849 tarihli Stone Breakers (Taş Kıranlar), sosyal gerçekçiliği ile önem taşımaktadır. Paris Salon’unda da sergilenen eserde görülen işçiler, Fransız sosyal piramidinin en alt basamağından kişileri temsil ettiği için, eser dehşet ile karşılanmıştır. 1945’te Dresden bombalanmasında imha olan tablo, sanat tarihinin en büyük kayıplarından biri olarak sayılmaktadır.
“Bu kadar fakirlik ile sık karşılaşılmıyor. Görür görmez tabloyu resmetmek istedim.”
Gustave Courbet
Sanatçının L’Origine du monde (Dünyanın Merkezi) adını verdiği, resmedildiği 1866 yılından beri skandallara sebep olan tablosunun, 1995’da Orsay Müzesindeki yerine gelene kadar geçirdiği gizemli ve serüvenli yaşamı da dikkat çekmektedir. Osmanlı-Mısır diplomatı olan Halil Bey tarafından, metresi Constance Quéniaux’nun anatomisinin siparişi olan eser, resmedildiği tarihten 122 yıl sonra ilk defa sergilendiğinde çarpıcılığını koruduğunu ispat etmiştir.
Gustave Courbet’nin Stili ve İlhamı
Mümkün olduğu kadar gerçekçi konuları işleyen sanatçı, toplum tarafından sıklıkla eleştirilmiştir. Courbet, romantizmin aşırı süslü kompozisyonlarını ve abartılı pozlarını resmetmeyi reddederek, gerçek kişileri oldukları gibi, gerçek ortamlarında ve gerçek ebatlarında tuvale aktarmıştır. Sosyal piramidin alt basamaklarındakilere gösterilen ihtimam Fransa’da skandallara sebep olurken, bu ihtimamın Berlin ve Viyana’daki galeriler tarafından kabul görmesi realist sanatçıların önünü açmıştır.
{772277}
Gustave Courbet Hakkında Az Bilinen Gerçekler
1848 yılında düzenlenen Paris Salon sergisine on eseri kabul edilmiştir. Bundan bir yıl sonra da altın madalya alarak başkaldırdığı düzenin bir parçası olmuştur. 1867’de ise eserlerinin çoğu sergiye alınmadığı için “Le Pavillon du Realism” (Gerçeklik Pavyonu) adı ile serginin yanında tablolarını teşhir etmiştir.
Sanat eleştirmenleri tarafından kaba ve terbiyesiz bulunan ve eserlerinde çirkinliği öne çıkarttığı söylenen Courbet’nin kullandığı dev tuvaller, o güne kadar sadece kraliyet saraylarında ve kiliselerde kullanıldığı için tartışmalara sebep olmuştur.
Courbet, 1871’deki Paris Komünü ayaklanmasına katıldığı ve Vendome meydanının taşınması veya imha edilmesini önerdiği için altı ay hapis yatmış ve yapının yeniden inşası için para cezası almıştır. İflas etmemek için İsviçre’ye göç eden sanatçı, 1877’de burada vefat etmiştir.