Geçmişten Günümüze Güzellik
Yazı Boyutu:
Farkında olmasak da hala Helenistik ve Antik Yunan güzellik anlayışlarını görünümlerimizde yakalamaya çalıştığımızı söylesek şaşırır mıydınız? Geçmişten günümüze güzelliği L’Oréal Luxe Dijital İçerik Üreticisi ve Makyaj Artisti Alper Kabadayı anlattı.
Hepimizin günlük hayatının az ya da çok bir parçası olan makyajın her dönemde farklı anlamlar taşıdığını, kimi zaman kendinizi ifade etmenizi, kimi zaman kendinizi en iyi hissettiğiniz hali öne çıkarmanızı sağlamasının neredeyse insanlık tarihi kadar eski olduğunu biliyor muydunuz?
İnsanın güzel olmaya ve güzele sahip olmaya dair tutkusu nesillerdir süregelen bir durum. “İdeal güzellik” kavramı kültürden kültüre ve dönemden döneme değişiklik gösterse de bu diyalog geçmişten günümüze hayatımızda varlığını sürdürmeye devam ediyor.
Antik Yunan kültüründe ideal kadın kavramı tanrıça Venüs (Afrodit) ile şekillenmeye başlamıştır. Güzel bir dış görünüşün tanrısal iç güzelliği ifade ettiğine inanılan dönemde; simetri ve proporsiyon tanrısal güzelliği yakalamakta en çok kullanılan unsurlardır. Farkında olmasak da hala Helenistik ve Antik Yunan güzellik anlayışlarını görünümlerimizde yakalamaya çalıştığımızı söylesem şaşırır mıydınız? Antik yunan kadınları için makyaj estetik kaygılardan öte tanrılara bağlılıklarını ve adanmışlıklarını gösterdikleri yöntemlerden bir tanesiydi.
Sanatın ideal güzellik kavramını şekillendirdiği ve aynı zamanda güzellik anlayışının da sanatı beslediği yadsınamaz bir gerçek. “Güzellik yaşayan bir sanattır” sloganıyla en köklü Fransız güzellik markalarından Lancôme ve yüzyıllardır sanata ve sanatçılara tanıklık eden Louvre görülmemiş bir işbirliğine imza atarak sınırlı sayıda üretilen “Lancôme x Louvre: Beauty is a Living Art” koleksiyonuyla bizleri tanıştırdı.
İş birliği kapsamında Louvre müzesi heykel bölümünden güzelliğe ve kadın olmanın çeşitli arketiplerine dikkat çeken 9 başyapıt ilham kaynağı olarak seçildi ve bunlardan 6 tanesi koleksiyona imzalarını ekledi.
Gelin geçmiş dönem güzellik anlayışlarının günümüzde de geçerliliğini sürdürdüğünü, tanrıça ve efsanelerden ilham alan bu koleksiyon ile birlikte inceleyelim.
HYGIE x Advanced Genifique Serum
Helenistik dönemde ölümsüz tanrıların şairane güzelliklerini ve genç görüntülerini yakalamak her zaman en büyük hedeflerden birisiydi. Antik Yunan kadınları doğal yağlar ve balmumlarını karıştırarak elde ettikleri “krem”leri cildin sağlıklı ve parlak görünmesi için yüzlerine uygulardı. Bu şekilde nemlendirdikleri ciltlerinin uzun süre tanrıçalar gibi genç kalmasını sağlarlardı.
Günümüzde Lancome’un ışıltı ikonu Advanced Genifique Serum’unun koleksiyona özel tasarımının ilham kaynağı ise mitolojide tıp tanrısı Asklepios’un kızı olan sağlık ve uzun ömür tanrıçası Hygieia. Louvre Richelieu kanadında sergilenen eserin sembolizmini incelediğimiz zaman; Hygie’nin elinde tuttuğu Yılan, Asklepios’un ilacını temsil eder. Tıpkı onun ölümlüleri şifalandırması gibi Advanced Genifique Serumun Cg vitamin, hyalüronik asit ve bifidus prebiyotik üçlemesi ile cilde kazandırdığı sağlık muhteşem bir eşleşme olmuş. Günlük cilt bakım rutininizin yanı sıra, makyaj bazı olarak ya da fondötenlerinizle karıştırarak kullanabileceğiniz Advanced Genifique Serum size antik dönem inanışları gibi tanrısal ışıltıyı kazandıracaktır.
CORINE X The Richelieu Wing Palette
Gözler tarihler boyunca karakteristik enerjinin dışa vurulduğu kapılar olarak dikkat çekmiştir. Antik Yunan’da göz makyajı estetik duruş sağlamakla birlikte sembolik anlamları da beraberinde getirirdi.
Makyaj yaparak tanrılara ve insanlara bir mesaj vermek hedeflenirdi. Malakit taşını ezerek elde ettikleri yeşil renkli tozla gözlerini ön plana çıkarışları kadınların daha bilge ve korumacı bir duruşu ifade etmelerini sağlardı. Öte yandan koyu renkler, kömürden gelen siyah dokunuş ile gözleri vurgulamaları, o dönemlerde de çekici ve baştan çıkarıcı bir auranın temsiliydi. Kurşuni beyazı, gözlerde ve yüzde kullanarak daha aydınlık bir görünüşle statü ve zenginliklerini betimlemeyi severlerdi.
Koleksiyona ilham veren efsane ve tanrıçaların yanında, yaşadığına dair tek kanıtı olan ve bazı eserleri günümüze kadar ulaşmış Antik Yunan şairi Corine, belki de bu yüzden paletin şiirselliğini vurgulamak için ilham kaynağı olarak seçildi.
Mö. 500’lü yıllar gibi bir dönemde bile eserlerinde feminen bir ironi ile “kadın perspektifi”nin nasıl bir şey olduğunu günümüze kadar aktarmayı başarabilmiş romantik bir sanatçı… Asırlar sonra bile bize sunduğu, kırılganlığından taviz vermeyen gücüyle ilham olmaya devam ediyor. Louvre Müzesinin Richelieu Kanadının sihirli ışığını gözlere ve yüze taşımayı hedefleyen The Richelieu Wing Palette her bir renk, kanadın ve çevresinin farklı detaylarıdan ilham alarak muhteşem bir harmoni ile tasarlanmış.
Sadece gözlerde değil, teni daha canlı göstermede allık ve aydınlatıcı olarak kullanılabilen bu palet ile Helenistik dönem güzellik kodlarından hangisini yansıtmak isterdiniz?
L’Absolu Rouge Drama Matte
Güzellik denilince akla ilk gelen tanrıça Afrodit’in, astrolojide de güzellik ve aşkı temsil eden gezegen Venüs ile eşleşmesi hiç şaşırtıcı değil.
İdeal kadın kavramının şekillenmesinde büyük rol oynayan Afrodit’i resmeden eserlerde yanak ve dudaklarda canlılığı ve cazibeyi destekleyen kırmızı tonları dikkat çekici unsurlardandır. Antik Yunan dönemi kadınları kırmızı toprak boyayı çeşitli yağlar ile karıştırarak ürettikleri rujları yanak ve dudaklarına uygulayarak bu görünümü yakalamayı hedeflerdi. Yuvarlak hatlı bir yüz, küçük bir burun ve kırmızıyla dolgunluğu desteklenmiş dudaklar ile tanrıçaları kadar güzel olmayı isterlerdi. Louvre Müzesi eserlerinden seçilen 4 ilham kaynağı hikaye ise ikonik Lancome L’Absolu Ruj’lar ile birleşerek dudaklarda yeniden hayat buluyor.
SLEEPING HERMAPHORDITE X L’Absolu Rouge Drama Matte 200 French Drama
Tanrıların habercisi Hermes ile güzellik ve aşk Tanrıçası Afrodit’in çocuğu olan Hermaphrodite’i uyurken gördüğümüz bu başyapıt, Louvre ziyaretim sırasında benim de dikkatimi en çok çeken eserlerdendi. Heykel sizi dualitesini keşfetmeniz için etrafında bir tur atmaya davet ederken; iki cinsiyeti de içerisinde barındıran mutlak bir güzelliğin temsili olduğunu ziyaretçilere farkettiriyor. Feminen ve maskülen kriterlerin en güzel dengesini yansıtan etkileyici eser L’Absolu Drama Matte 200 French Drama tonunun ilham kaynağı.
DIANE DE GABIES X L’Absolu Rouge Drama Matte 274 French Tea
Yunan mitolojisinde Artemis, Roma mitolojisinde tanrıça Diane geceleri aydınlatışıyla Ay ve besleyen doğasıyla Av tanrıçasıdır. Louvre’da yer alan Diane de Gabies eserini dikkatle incelerseniz yumuşak ve duygusal aurasını güçlü ve kendinden emin duruşuyla desteklediğini hissedebilirsiniz. L’Absolu Rouge 274 French Tea renginin dudaklara kazandırdığı yumuşak ama belirgin şeftali tonu tanrıçanın doğası ile eşsiz bir uyum içerisinde. Benim de seriden tüm makyajlara yakıştırdığım günlük makyajın vazgeçilmezlerinden olduğuna inandığım bir renk.
NYMPH ECHO X L’Absolu Rouge Drama Matte 105 Celestial Rose
Tanrıça Hera tarafından lanetlenen Echo sadece karşısındakinin son söylediği cümleleri tekrar ederek konuşabilir. Bir gün ormanda nehirden su içerken kendi yansımasını görüp, güzelliği karşısında kendine aşık olan Narkissos’a vurulur. Narkissos aşk içerisinde kendini izlerken; Echo’da Narkissos’u çaresiz bir aşk ile izler fakat laneti yüzünden onunla konuşamaz. Bu imkansız aşk ikisininde sonunu getirse de koleksiyonda L’Absolu Rouge Drama Matte 105 Celestial Rose rengi için yeniden bir doğuş olur.Acı verse de vazgeçilemeyen tutkuyu temsil eden pembe tonlu bu renk yanak ve dudaklara aşkın büyüsünü kondurmak için ideal.
NYMPH WITH SCORPION X L’Absolu Rouge Drama Matte 196 French Touch
Lorenzo Bartolini tarafından yaratılan bu eser spesifik bir anı bu kadar başarılı yansıtmasıyla dikkatleri üzerine çeker. Bir akrep tarafından ayağından sokulan Nymph’in acı içerisinde dudaklarını büzdüğü ana şahit olabilirsiniz. Soğuk ve sert mermerden işlenmiş olmasına rağmen Nymph’in teninin yumuşak ve ipeksiliğini son derece mükemmel gösteren bu başyapıt, kan kırmızısı rengi hafifçe yumuşatan sıcak alt tonlu L’Absolu Rouge Drama Matte 196 French Touch ruja ilham verir. Tutkulu görünümler yaratmak için birebir olan bu ton bizleri de acı içerisindeki güzelliği keşfetmeye davet ediyor.
Zaman içerisinde kültürler ve insanlık tarihi ile birlikte değişen “ideal güzellik” kavramını hala tartışıyor olsak bile, güzellikte dış görünüşe bağlı kalmadan bizlere belirli hisleri yaşatan ortak imgelerden bahsedebilmemiz mümkün. Tanrıçalar ve efsaneler ile kadın olmanın güçlü yanlarına ışık tutan bu hikayeler bize gösteriyorki; Güzelliğin özü estetikten öte hikayelerimizde, duygularımızda ve seçimlerimizde yatıyor. En ince detayına kadar işlenmiş olmasının beni çok etkilediği bu iş birliği bizlere şunu hatırlatıyor:
Güzellik gerçekten de yaşayan değişen ve gelişen bir sanattır. Her günümüz ise bu bağlamda ortaya koyacağımız yeni bir eser.
Lancôme’un Louvre Müzesi’ndeki eserlerden ilham alarak tasarlanan sınırlı sayıdaki Lancôme x Louvre Koleksiyonu‘na ekim ayında Beymen Zorlu mağazası, beymen.com ve lancome.com.tr üzerinden ulaşabilirsiniz.
*Bu içerik Lancôme iş birliğinde hazırlanmıştır.