Kasım Ayında Görülmesi Gereken Sergiler

Kasım ayında şehirde kaçırmamanız gereken sergileri keşfedin.

Kasım ayında İstanbul yine sanat ile dolu. Bu ay mutlaka görmeniz gereken sergileri bir araya getirdik. Kültür-sanat alanında etkinlik planlarınızı yapmadan önce göz atın!

Sevil Dolmacı Art Gallery, Alaattin Efe

Sevil Dolmacı Art Gallery temsiliyetinde Contemporary İstanbul, ArtAnkara gibi Türkiye’nin bilinen sanat fuarlarında eserleri sergilenen genç sanatçı Alaattin Efe’nin ilk kişisel sergisi 20 Kasım Çarşamba günü İstanbul’da açılıyor. Kağıt üzerine karakalem, karışık teknik ve füzen kullanarak ve yarattığı gerçekdışı imgeler ile öne çıkan genç sanatçı, desenlerinde bilinçaltının karmaşık dünyasını konu alıyor. 15 Aralık’a kadar görülebilir.

​Anna Laudel​, Karma Sergi, “SYZYGY”

Fırat Neziroğlu

Genç ve yetenekli sanatçıları Türkiye ve uluslararası sanat platformlarında temsil etmek üzere çalışmalarını aktif olarak sürdüren ​Anna Laudel​, farklı tekniklerle çalışan sanatçılar Hayal İncedoğan, Fırat Neziroğlu ve Halil Vurucuoğlu​’nun solo sergilerini, ​19 Ocak 2020 ​tarihine kadar İstanbul’daki galerisinde bir araya getiriyor. Botanik biliminden, hayatın akışındaki zıtlıklara ve yaşamı yeniden keşfetmeye kadar uzanan temaları içeren Hayal İncedoğan’ın “Zamanın Gölgesinde”, Fırat Neziroğlu’nun “Selfie” ve Halil Vurucuoğlu’nun “SYZYGY” başlığında toplanıyor.

Galeri Ark, Özdemir Altan, “Kolajlar”

Modern Türk Sanatı denince akla gelen ilk isimlerden olan sanatçı Özdemir Altan, ilk kez sanatseverlerle buluşacak olan kolajlarını 3 Aralık 2019’a kadar Galeri Ark’da izleyicilere sunuyor. Özdemir Altan’ın kolajları son dönem eserlerini sergilediği, sanatını ve duygularını tamamlayan eserlerden oluşuyor. Modern, Avangard düşünce, Pop Art ve özellikle Postmodern sanatın Türkiye’deki ilk uygulayıcılarından olan sanatçı, yapıtlarında değişik doku, strüktür eleman, malzeme, sanat görüşü, ışık gibi. aykırılığın rastlantısal olarak bir araya gelmesiyle oluşan bir sanat anlayışını benimsiyor.

Arter, Altan Gürman Retrospektif Sergisi

Altan Gürman retrospektif sergisi, 1976 yılında hayatını kaybeden sanatçının 11 yıllık üretimini bir araya getiriyor. Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan sergide, 39 yapıtın yanı sıra sanatçının arşivinden seçilen eskiz, fotoğraf, ders notu, nesne ve dokümanlar da yer alıyor. Türkiye’de çağdaş sanatın öncülerinden ve yapıtaşlarından biri olarak ancak 2000’li yıllarda sanat tarihi yazımında yerini almaya başlayan sanatçının 11 yıllık üretimi, bu sergide arşivinden bir seçkiyle bir arada sunuluyor. Sanatçının pratiğine kapsamlı bir bakış sunan sergi, 9 Şubat 2020’ye kadar Arter Galeri 3’te görülebilir.

UNIQ Expo, Karma Sergi, “Andy Warhol”

Sanatın dahilerini sanat tutkunları ile buluşturan UNIQ Expo, Pop Art’ın öncüsü Andy Warhol’un eserlerini 7 Kasım – 29 Mart tarihleri arasında sanatseverlerle bir araya getiriyor. Begüm Alkoçlar küratörlüğünde düzenlenen sergide Warhol’un yanı sıra yine bu akımın en önemli isimleri arasında olan Keith Haring, Roy Lichtenstein ve James Rosenquist’in Türkiye’de ilk kez sergilenecek orijinal 40 eserleri de yer alıyor. Odeabank’ın ana sponsorluğunda gerçekleştirilecek sergide, sanatçının ikonikleşen Marilyn Monroe, Campbell Soup ve Flowers gibi ünlü eserlerinin de dahil olduğu 90 adet orijinal eseri #SagolWarhol mottosuyla karşımıza çıkıyor. Genç sanatçı kuluçka platformu McArt.ist koordinatörlüğünde Türk Pop Art temsilcilerine de yer verilecek sergide, çeşitli atölye çalışmaları ve sanat sohbetleriyle ziyaretçilere interaktif bir deneyim de sunacak.

Kıraathane, Ani Çelik Arevyan, “Kara Madde”

Kıraathane, kasım ayına kapılarını Ani Çelik Arevyan’ın “Kara Madde” sergisi ile açıyor. Kasım sonuna kadar devam edecek sergi, Arevyan’ın tanımıyla “dünyaya fotoğrafçı gözüyle bakarken gördüğü karelerden” oluşuyor. Sergi, ilhamını yakın zamanda fizikçiler tarafından keşfedilen kara madde veya diğer bir ismiyle karanlık maddeden alıyor. Arevyan, tıpkı kara maddenin yalnızca oluşturduğu çekimle tespit edilmesi gibi, kendi fotoğraflarını da hayali bir yerçekiminin bir araya getirdiği dünyadan karelenmiş sayısız katman olarak tanımlıyor.

Sanatorium, Yunus Emre Erdoğan & Clemens Wol, “İlişkiler”

Sanatorium, 1 Aralık 2019 tarihine kadar Türkiyeli sanatçı Yunus Emre Erdoğan ile Avusturyalı sanatçı Clemens Wolf’un son dönem işlerini kapsayan, Domenico de Chirico küratörlüğündeki “İlişkiler” adlı iki kişilik sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergide Yunus Emre Erdoğan ve Clemens Wolf’un araştırdığı mekân, bir yere oturtması zor, neredeyse uçucu, incecik bir mekân olarak tanımlanabilir. İki sanatçının, sanatsal araştırmaları arasındaki çeşitli benzerlikler, temelleriyle yüz yüze geldiklerinde daha da canlı hale geliyor. Her ikisinin de özünde, iki sanatçının işlerinin de yaratıcı temelini oluşturan o ilk anda, kurucu anlam, arka planın kokusu ve altta yatan nefes veya nefessizlik yer alıyor.

Arter, Ayşe Erkmen, “Beyazımtırak”

Ayşe Erkmen’in 1970’lerden bu yana gerçekleştirdiği sanatsal üretim içinden retrospektif bir anlayışla seçilenlerle birlikte, bu sergi için özel olarak tasarlayıp ürettiği yeni işleri bir araya getiriyor. Küratörlüğünü Emre Baykal’ın yaptığı sergi, Erkmen’in Türkiye’deki ilk kurumsal solo sergisi olma niteliği taşıyor. Beyazımtırak sergisi, sanatçının yapıtlarındaki temel niteliklerin, üretim sürecindeki düşünsel ve fiziksel jestlerin, kullandığı malzeme ve mecraların çeşitliliğinin, özellikle de mekan ve zaman kavramlarını kendi işinin içine nasıl dahil ettiğinin izinden gidiyor. Sergi, 8 Mart 2020’ye kadar Arter Galeri 2’de ziyarete açık.

Galerist, Seza Paker, “Geçerken”

Galerist, Seza Paker’in galerideki beşinci solo sergisi “Geçerken”e 25 Ekim – 23 Kasım 2019 tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor. Seza Paker’in asamblajlar (İsimsiz(Biz)), heykel (All Well revisited) ve sihirli bir video yerleştirmesine (Ghostly Tea Party) yer veren sergi zihnin içinde varolan güçler arası ilişkileri anlama ve sunma olarak kurgulanıyor. “Geçerken” adlı sergiyle Seza Paker, hayat karşısında mesafe almadan, insan olmanın ne anlama geldiğini sunuyor. Yaşamdan geri kalmadan, yaşamın içinden geçerken kendi varoluş koşullarını anlamaya adanmış çalışmalarıyla Paker, kendisini sırça bir köşke ya da bir dağ kulübesine kapatmıyor, hayatın içine dalıyor.

halka sanat projesi, Karma Sergi, Kuşaklar: Kendi Gelen Devamlılık”

halka sanat projesi ve San Francisco merkezli sanat inisiyatifi Artship Initiatives sekiz yıldır süren bir iş birliği yapıyorlar; yılda beş ay birlikte sergi ve hikaye anlatımlı performanslar gerçekleştiriyorlar, bu etkinliklerden bir seçki yıl içerinde San Francisco’da geliştiriliyor ya da tekrarlanıyor.

halka sanat projesi’nde gösterilecek yeni bir sergi ise “Kuşaklar: Kendi Gelen Devamlılık”. Sergide, 11 yaşındaki Derin Baldemir ile 74 yaşındaki Slobodan Dan Paich’in çizimlerini bir araya getiriyor. 8 Kasım – 8 Aralık tarihleri arasında görülebilir.

{772466}

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, “Hafıza-i Beşer: Osmanlı Yazmalarından Hikâyeler”

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Osmanlı elyazmaları aracılığıyla ziyaretçileri metinler, objeler ve zamanlar arasında bir yolculuğa davet ediyor. Enstitü’nün zengin koleksiyonundan yapılan bir seçkiyle oluşturulan “Hafıza-i Beşer: Osmanlı Yazmalarından Hikâyeler” sergisi, Latin alfabesine geçişten 90, imparatorluğun çöküşünden 100 ve matbaanın yaygınlaşmasından neredeyse 200 yıl sonra, zaman içinde dönüşen Osmanlı elyazması kültürünü yeniden gündeme taşıyor ve bu çok katmanlı kültürel mirasın dinamiklerini tartışmaya açıyor. 18 Ekim’de açılan sergi 25 Temmuz 2020’ye kadar ziyaret edilebilir.

Sakıp Sabancı Müzesi, Avni Lifij, “Çağının Yenisi”

1914 Kuşağı’nın özgün temsilcilerinden Avni Lifij’in, çok yönlü üretimine ışık tutan ve çağının düşünsel sorunlarına odaklanan Çağının Yenisi isimli sergisi, 15 Ekim’de Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde açılıyor. Sergi, daha çok poşadları ve alegorik eserleriyle tanınan Lifij’in sanat eleştirisi ve düşüncelerini içeren yazılarını, fotoğraf alanlarındaki çalışmalarını ve dekoratif sanatlardaki öncü rolünü de aydınlatarak, onun sanatı ve hayatına ayrıntılı bir bakış sunmayı amaçlıyor. Sergi, 12 Ocak 2020 tarihine kadar görülebilir.

{771800}

Gallery 11.17, Mevlüt Akyıldız, “Terazi Lastik Jimlastik”

Caddebostan’da sanat dünyasına yeni katılan Gallery 11.17 açılışında Mevlüt Akyıldız’ın İstanbul’da ilk kez sergilenecek olan 30’a yakın camaltı resmi ve 12 heykeli sanatseverler ile buluşuyor. Sergide Mevlüt Akyıldız’ın, gerçekliği tersyüz ederek gülümseten; gülümsetirken de kültürel, yaşamsal alanlardaki zıtların birliğinin alttan alta işlediğini fark ettiren eserleri görülüyor. “Terazi Lastik Jimlastik” isimli sergi, 1 Aralık 2019 tarihlerine kadar Pazar ve Pazartesi günleri dışında her gün saat 11.00 ile 19.00 arası GALLERY11.17’de izlenebilir.

x-ist, Tayfun Gülnar, “Bir Anlık Sessizlik”

Tayfun Gülnar’ın x-ist‘te gerçekleşecek olan ikinci kişisel sergisi “Bir Anlık Sessizlik”, 7 Aralık 2019 tarihine kadar izleyiciyle buluşuyor. “Bir Anlık Sessizlik”, önceki serilerine bağlanarak tüketme alışkanlıklarının sonucunda insani unsurlardan arındırılmış bir dünyaya odaklanıyor. Sergide yer alan eserlerden “Dünyanın Çatışmalı Tarafı”, insan temelli hareketlilik ve kitle şiddetinin kendisini göstermesi, insanın sahneden indiği dünya kurgusunda tarihimize bakışı örnekliyor. Bu bağlamda diğer eserlerdeki yoğun hareketsizlik ve biyolojik formların kısıtlılığı, antroposen ve post-human olarak iki evreli zaman üzerinden okunmaya müsait bir anlatım oluşturuyor.

Meşher, Karma Sergi, “Kalıpları Aşınca: Mit, Efsane ve Masallarla Avrupa’dan Çağdaş Seramik”

Osmanlı Türkçesinde “sergi mekanı” anlamına gelen adıyla Meşher, tarihi araştırmalardan güncel sanata uzanan sergilere ev sahipliği yapıyor. Meşher, küratörlüğünü Catherine Milner’ın üstlendiği ilk sergisi “Kalıpları Aşınca: Mit, Efsane ve Masallarla Avrupa’dan Çağdaş Seramik” ile 13 Eylül’de açıldı. Bu ilk sergi, İngiltere’de ilham verici ve yenilikçi bir sanat merkezi olan Messums Wiltshire ve Meşher’in iş birliği ile hazırlandı. Odağında mitlerin, efsanelerin ve masalların yer aldığı sergide, 13 sanatçının eserleri yer alıyor. 22 Aralık 2019’a kadar görülebilir.

{772460}

İstanbul Modern, Canan Tolon, “Sen Söyle”

Araştırma alanlarının çeşitliliği ve düşünsel açılımının zenginliği açısından kuşağının en özgün ve en yaratıcı sanatçılarından biri olan Canan Tolon, İstanbul Modern’de “Sen Söyle” isimli sergisini açtı. 2 Şubat 2020’ye kadar görülebilecek sergi, Canan Tolon’un 1980’li yıllardan günümüze uzanan sanatsal birikiminden bir kesit sunuyor. Sen Söyle”, Tolon’un çizimden fotoğrafa, resimden yerleştirmeye uzanan kendine özgü ifade ve teknik arayışını görünür kılmaya çalışıyor. Tolon’un sanatındaki dönüşüm ve gelişimin ikonik örneklerini bir araya getiren sergi, aynı zamanda sanat tarihinde yerini almış kimi çalışmasının da yeniden üretimine yer veriyor.

Zilberman Gallery, Pedro Gómez-Egaña, “Islands”

Zilberman Gallery, Pedro Gómez-Egaña’nın “Islands” isimli yeni kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Pedro Gómez-Egaña, eserlerinde kültür ve teknoloji arasındaki çeşitli ilişkileri ve gerilimleri araştırır. Çalışmaları, tarihsel makineleri, teknolojik mistisizmi ve içinde yaşadığımız ağ örgüsünün algılarımıza nasıl şekil verdiğini sorgular. Yeni sergisi “Islands”, sanatçının hem mahrem hem de kırılgan olan yaşam alanları üzerine devam eden araştırmasının en güncel aşamasıdır. Sergi, 8 Aralık 2019’a kadar görülebilir.

SALT Beyoğlu & SALT Galata, Nur Koçak, “Mutluluk Resimlerimiz”

Fotogerçekçilik akımının Türkiye’deki ilk temsilcilerinden Nur Koçak, 1960’lardan 2010’lara tasarladığı desenleri ve resimlerinden oluşan en kapsamlı sergisiyle, ziyaretçilerini 29 Aralık’a kadar SALT Beyoğlu ve SALT Galata’da ağırlıyor. İsmini 1981 tarihli bir seriden esinlenerek alan sergi, kadın dergilerinden Hollywood sinemasına popüler kültürün yaygınlaşması ve Türkiye’deki yansımalarını eleştirel bir gözlemci anlatıcı olarak irdeleyen sanatçının üretimine ayrıntılı bir bakış sağlıyor. Koçak’ın eserlerinde yüzüne yer verdiği tek “arzu nesnesi” kadın ise Türkiye sinemasının ilk yıldız oyuncusu, yapımcı ve yönetmen Cahide Sonku.

Barın Han, Karma Sergi, “Atonal 9 Solo”

Türkiye’nin önde gelen hat ve cilt sanatçılarından Emin Barın’ın uzun yıllar atölye ve ciltevi olarak kullandığı Barın Han, ev sahipliği yaptığı kültür ve sanat etkinlikleri ile kapılarını yeniden açtı. Mekan, geçmiş ve bugün arasında bir bağ kuran, dokuz sanatçının eserlerinden oluşan Atonal 9 Solo sergisini ağırlıyor. Küratörlüğünü Bengü Gün’ün üstlendiği sergiyi 17 Kasım’a kadar Çemberlitaş Barın Han’da ziyaret edilebilirsiniz.