Sanatçı Sohbetleri: Ezgi Güneştekin
Yazı Boyutu:
Ekspresyonist bir yaklaşımla duyguların derinliklerine inmeyi, bireysel özgürlüğü ve kültürel normlara başkaldırıyı renkli ve dinamik eserlerle ifade eden sanatçı Ezgi Güneştekin ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Kendinizden ve işlerinizden bahsedebilir misiniz?
30 Ağustos 1993’te Batman’da doğdum. İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık fakültesi Mimarlık bölümü mezun oldum. Bu esnada Emre Arolat Architecture bünyesinde ofis ve şantiyelerinde stajyer mimar olarak görev aldım. Üniversiteden mezun olduktan sonra California’da eşzamanlı olarak UCLA (University of California, Los Angeles) ve Otis College of Art & Design’da Design Communication Arts ve Fine Arts / Graphic Design bölümlerinde sanat eğitimi aldım. Türkiye’ye geri döndüğümde Güneştekin Art Refinery’de profesyonel olarak görev almaya başladım. Ahmet Güneştekin’in Kunstforum Ulrich Ptak küratörlüğünde Viyana’da açılan “Mitoslar Evreni”, Emin Mammadov küratörlüğünde Bakü Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nde açılan “Belleğin Alfabesi” ve Şener Özmen küratörlüğünde İzmir Kültürpark’ta açılan “Gâvur Mahallesi” sergilerinde “Junior küratör” olarak görev yaptım. 2020 yılından beri Güneştekin Vakfı bünyesinde yönetim kurulu üyesiyim ve Güneştekin Art Refinery Venedik ve Urla projelerinde aktif görev almaya devam etmekteyim.
Uzun süredir atölyemde ilk kişisel sergim için büyük bir özveriyle çalışıyorum. 23 Mayıs’ta DG Art Project’te açılacak olan ilk kişisel sergim “How U Feel” ile sanatseverle buluşmak için sabırsızlanıyorum.
Sanatla uğraşmaya nasıl başladınız?
Çocukluğumdan beri sanatla iç içe olmam benim için doğal bir süreçti. Yanımda her zaman çok büyük bir öğretici vardı. Babamın etkisiyle küçük yaşlarda resim yapmaya başladım, gezdim, okudum, izledim, anlamaya çalıştım. Babamın atölyesinde geçirdiğim zamanlar benim sanata olan tutkumu besledi ve bu tutku hayatımın bir parçası haline geldi.
Çalışmalarınızda hangi bakış açılarını ön plana çıkarıyorsunuz?
Eserlerimde sıradanın ötesine geçmeyi, duyguların derinliklerine inmeyi ve ruhun karmaşıklığını ifade etmeye çalışıyorum. Renkleri, metinleri ve imgeleri kullanarak, asi bir direnişi, kültürel normlara başkaldırıyı ve bireysel özgürlüğü amaçlıyorum. Her eserimde izleyicinin iç dünyasına dokunmayı, cesur ve dinamik renklerle, izleyicinin duygusal boşluğunu doldurmaya çalışıyorum.
Çalışmalarınızı hazırlarken ilham aldığınız noktalar nelerdir?
İlham noktam müzik, renkler, sokaklar, insanlar ve duygular. Müziğin ritmi önce eseri bana çizdirir, beni etkileyen sözler ise her eserimde muhakkak yer alır. Renklerin dokusu, sokakların hareketi, insanların hikayeleri ve duyguların derinliği beni sürekli olarak yeni keşiflere ve eserlerin yaratılmasına yönlendirirken yaratıcılığımın en büyük kaynağını oluştururlar.
Hangi sanat akımı sizi daha iyi tanımlar?
Ben bir ekspresyonistim; duygularımın ve iç dünyamın derinliklerinden ilham alarak, her tuvalimde bir parçamı ifade ediyorum. Renk, doku, biçim ve metin kullanarak insanın iç dünyasını ve deneyimlerini tuvalde yoğun bir şekilde ifade ederken, toplumsal eleştirileri ve varoluşsal çabaları yansıtıyorum. Bu noktada Ekspresyonizm (Dışavurumculuk) beni en iyi tanımlayan akımdır.
Yaptığınız bütün işler arasında en heyecan verici ve özel işiniz hangisi?
İlk kişisel sergim “How U Feel”da göreceğiniz her iş sizi derin bir yolculuğa götürecek ve düşündürecek, hislerinize dokunmasını sağlayacak. Üzerinde en çok düşündüğüm, beni tamamen yansıtan “I Choose Me” eserim kişinin kendi kimliğini keşfetmesine, kendi değerlerine, tutkularına ve hedeflerine uygun bir yaşam tarzı çizmek için bunun kişinin kendisinden ve özünden geçtiğini anlatan ve bunu fantastik bir dünyanın içinde izleyip önce kendi benliğinizi seçmeniz gerektiğini anlatan özel bir eserdir.
Şu anda üzerinde çalıştığınız veya çalışmayı planladığınız işlerden bahsedebilir misiniz?
Uzun süredir üzerinde yoğun bir şekilde çalıştığım ilk solo sergim sonrasında, çalışmaya ara vermeden katılacağım fuar ve sergiler için yoğun bir çalışma sürecine gireceğim.
Güncel sergileriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
İlk kişisel sergim “How U Feel”ı DG Art & Project’te 23 Mayıs – 30 Haziran tarihleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
POP QUIZ
Sanatınızı üç kelimeyle tanımlayabilir misiniz?
Müzikal, dinamik, duygusal.
İmkânınız olsa tanışmak istediğiniz sanatçı kim olurdu?
Jean Michel Basquiat ve Wassily Kandinsky.
Türkiye ve dünyadaki galeri ve müzelerden en sevdikleriniz hangileri?
Türkiye’de İstanbul Modern, Arter, Sakıp Sabancı Müzesi ve çalışmaktan çok mutlu olduğum DG Art&Project. Dünyada ise MoMA (Museum of Modern Art- New York), Guggenheim (New York), The Broad Museum (Los Angeles), Tate Modern (Londra) en sevdiklerim arasında ilk sırada yer alıyorlar.
Evinizde hangi sanat eserinin olmasını isterdiniz?
Jean-Michel Basquiat, “Self Portrait as a Heel (Part Two)”, 1982.
Hangi şehir size ilham veriyor?
Enerjisi ve yaratıcı atmosferiyle kesinlikle Los Angeles.
En son ziyaret ettiğiniz üç sergi hangileriydi?
Yayoi Kusama “Love is Calling” (Perez Art Museum, Miami), Keith Haring “Art is for Everybody” (The Broad Museum, Los Angeles) ve Ahmet Güneştekin “Uyandığımız Çağ” (Ruzy Gallery, İstanbul).
Sanatçı olmasaydınız hangi mesleği tercih ederdiniz?
Eğitimini almış olduğum mimarlık ve grafik tasarım üzerinde çalışırdım.
{262876}