Sanatçı Sohbetleri: Çağlar Tağcı

Uzay ve evren temalı soyut eserleriyle sanat yolculuğunu sürdüren sanatçı Çağlar Tağcı ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Çağdaş sanatçı Çağlar Tağcı, kendi deyimiyle ruhunu “amatör” kılarak sanat dünyasında özgün bir izlenim bırakıyor. Üç kişisel sergi, onlarca karma sergi ve sosyal sorumluluk projelerinde yer alarak adını duyuran sanatçı, eserlerini yurt içi ve yurt dışındaki resmi ve özel koleksiyonlara kazandırmış durumda. Şu anda uzay ve evren temalı soyut eserleriyle sanat yolculuğunu sürdüren sanatçıyla sanatı, gelecekteki projeleri ve heyecan verici sergileriyle ilgili merak edilenleri konuştuk…

Kendinizden ve işlerinizden bahsedebilir misiniz?

1990 Denizli doğumluyum. Otodidaktik bir sanatçıyım. Ve bu sayede ruhumu “amatör” kılmak benim için daha kolay oluyor. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Resim Bölümü’nde eğitim almak istemiştim ancak aynı dönemde yaşadığım sağlık sorunları nedeniyle doğduğum şehir olan Denizli’de konfor alanımdan çıkmadan iyileşme sürecini geçirmem gerekti. Resim tutkumu atölye çalışmaları ile sürdürdüm. Ve bunun benim için daha uygun bir yol olduğunu süreçte keşfettim. Şimdiye kadar ikisi Denizli’de biri İstanbul’da olmak üzere üç kişisel sergi gerçekleştirdim. Onlarca karma sergide, sanat fuarlarında ve sosyal sorumluluk projelerinde yer aldım. Eserlerim yurt içi ve yurt dışı resmi ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır. Son dönemde uzay ve evren temalı soyut eserlerimle sanat yolculuğuma devam ediyorum.

Sanatla ilgilenmeye nasıl başladınız?

Sanat, çocukluğumdan beri sıkı sıkı sarıldığım en güzel, en güçlü duygulardan biri oldu. Çocukluğumda, abimi resim yaparken izleyip heveslendiğim bu serüven, evde misafir ettiğimiz güzel sanatlar lisesinde okuyan bir gencin yanımda resim yapmasıyla anlam kazandı. Resimlerine bakıp çok büyülenmiştim. İlkokul yıllarımda sürekli hayal kuran bir çocuktum ve okul düzenine ayak uyduramıyordum. Derslerden uzaktım ve özgüvenim zayıftı. Benim kurtarıcım sanat oldu. Yaşıtlarıma göre gördüklerimi ve istediklerimi daha kolay ve güzel çizebiliyordum. Bu durum çevremde bana karşı merak, bende ise heyecan yarattı. Resim, dünyayla iletişim kurabildiğim ilk dilim oldu. Ve şimdiye kadar ki tüm dönüm noktalarımda resim benimle oldu. Sanat bana çok şey verdi şimdi ben sanata ne verebilirim diye düşünüyorum, çalışıyorum…

Çalışmalarınızı hazırlarken ilham aldığınız noktalar nelerdir?

Her dönem farklı işler üretmek isteyen bir sanatçı olarak her şeyi gözlemlemeye çalışıyorum. Yaşadığım, yaşanan her olayı, her anıyı zihnimde kurguluyorum ve hayal gücümle olaylar arasında bağlantılar kuruyorum. Son dönem soyut eserlerim için söylemem gerekirse, ben çocukluğumdan beri gökyüzüne ve uzaya hayranlık duyuyorum. Gökyüzünden ilham alıp kendi evrenimi yaratıyorum.

Hangi sanat akımı sizi daha iyi tanımlar?

Kendimi bir sınır içerisinde ifade etmem çok zor. Benim açımdan her dönemde bu sorunun farklı cevapları olabilir. Özgürce resim yapıp kendimi ve sanatın derinliğini keşfediyorum. Bugün için uzay temalı işlerimde soyut sanat akımı, portre ve figürlerimde de ifadecilik ön plana çıkıyor.

Yaptığınız bütün işler arasında en heyecan verici ve özel işiniz hangisi?

Yaptığım resimler arasında seçim yapmam çok zor ama katıldığım sanat etkinlikleri arasında benim için çok özel olan 2 tanesini söyleyebilirim. 2022 yılında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için Berlin Büyükelçiliği’nde gerçekleşen Cumhuriyetimizin 99. yılına özel sergiye davet edilmiştim ve sergilenen eserlerimden ikisi büyükelçiliğin resmi koleksiyonuna girmişti. Bir diğeri de, 2023 yılında Miart Gallery ile birlikte 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızın 100. Yıl kutlamaları için Londra’daki Natural History Museum’da gerçekleşen organizasyonda eserlerim sergilenmişti. Her iki sergi de hem çok anlamlı bir gün olduğu için hem de eserlerimin sergilendiği konumlar itibarıyla benim için çok özel bir yerdedir.

Şu anda üzerinde çalıştığınız veya çalışmayı planladığınız işlerden bahsedebilir misiniz?

Ben, bir iş üzerinde çalışırken bile zihnimde diğer işin planına başlamış oluyorum ve durmadan hayal kuruyorum. Şu an “Genesis” serisine ağırlık veriyorum ama eş zamanlı “Multiverse” serisine de başladım. Uzun vadede gerçekleşmeyi bekleyen birçok projem var.

Güncel sergileriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Yakın zamanda Londra ve Miami’de yer aldığım sergilerin ardından, gerçekleştirmeyi planladığım kişisel sergimin üretim sürecindeyim, yakında sanatseverlerle paylaşacağım.

Pop Quiz

Sanatınızı üç kelimeyle tanımlayabilir misiniz?

Renkli, sınırsız, deneysel.

İmkânınız olsa tanışmak istediğiniz sanatçı kim olurdu?

Van Gogh ile tanışmak, yan yana resim yapmak ve uzunca sohbet edip hiç tartışmamayı başarıp ona sarılmak isterdim.

Tüm zamanların en önemli sanat eseri hangisidir?

Leonardo da Vinci “Mona Lisa”.

Türkiye ve dünyadaki galeri ve müzelerden en sevdikleriniz hangileri?

Gezdiklerim arasında Hollanda’da Van Gogh Museum, Moco Museum, Rijksmuseum, Berlin Alte National Galerie ve Schirn Kunsthalle Frankfurt sevdiklerim arasında.

Evinizde hangi sanat eserinin olmasını isterdiniz?

Vincent van Gogh, “The Starry Night”.

Hangi şehir size ilham veriyor?

Yaşadığım şehir de dahil her yerden ilham alabilirim ancak Amsterdam’da kendimi pozitif anlamda daha farklı hissetmiştim.

En son ziyaret ettiğiniz üç sergi hangileriydi?

Son İstanbul seyahatimde ilk olarak HB Art Galeri’de Bubi’nin “Örgüler” sergisini ziyaret ettim. Ardından Kalyon Kültür Taş Konak’ta gerçekleşen “Jisbar” sergisini ve son olarak F Sanat Galerisi’nde “Zamana Düşen İzler” sergisini ziyaret ettim.

Sanatçı olmasaydınız hangi mesleği tercih ederdiniz?

Tercihim futbolcu olmak olurdu hayalim ise astronot olmak. Yine de müsabakadan sonra resim yapan bir futbolcu veya uzayda tuvalini boyayan bir astronot olurdum.

{234901}