preloader

Sanatçı Sohbetleri: Arda Ergin

01.02.2024
Sanatçı Sohbetleri: Arda Ergin

Yazı Boyutu:

Sanatını baskılar aracılığıyla icra eden sanatçı Arda Ergin ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

1997 doğumlu sanatçı Arda Ergin, Amerika’da eğitim gören genç bir sanatçı. Sanat hayatına çocukluk yıllarında resimle başlayan sanatçı, İtalya’daki Rönesans ve Barok eserleriyle tanıştığı bir gezide kariyerini bu yönde şekillendirmeye karar verdi. The University of the Arts Philadelphia’da bitirdiği lisans eğitimini takiben, yüksek lisans derecesini ise Pennsylvania Academy of the Fine Arts’ta tamamladı. Sanatını baskılar aracılığıyla icra eden Arda Ergin, genç bir sanatçının gözünden günümüz sanat dünyasına ilginç bir bakış sunuyor.

Sanata ne zaman merak saldınız? Sizi yönlendiren ne oldu?

Sanatçı Sohbetleri: Arda Ergin
Arda Ergin, “Pool”

Resim çizmeye çok erken yaşta başladım. Çoçukluğum çizgi film ve animasyon izleyerek geçti. Televizyonda gördüğüm karakterleri kağıt üzerine çizmeye başladım. İlerleyen yaşlarda resim yapmaya ara verdim. Belirli bir sebebi yoktu ama gelecekte profesyonel olarak sanat yapacağımı düşünmüyordum. Resim çizmeye lise üçüncü sınıfta tekrar başladım. O zamanlar her genç gibi kariyerim hakkımda ikilemlerim oluyor, üniversitede ne okuyacağım hakkında pek fikrim yoktu. Ancak o dönemde sanat tarihine ilgim artmıştı. Jean Leon Gerome ve eserleriyle tanıştım ve çok etkilendim. Oryantalizm ve Fransız akademisi sanat ile ilgilenmeme tekrar sebep oldu diyebilirim. Osmanlı zamanındaki İstanbul’u Fransız bir sanatçının fırça izleriyle görmek beni yağlı boyayla buluşturdu. Bu dönemlerde Fransız Sanat Akademisi’nin ve Gerome gibi sanatçıların Türk sanatçıları eğittiğini öğrendim.

Mesleği sanatçı olan biri boş zamanlarında neler yapar? Sanat alanıyla uğraşan biri hayatını kolaylıkla buradan sürdürebiliyor mu?

Boş zamanlarım genellikle kedimle vakit geçiriyorum. Film, animasyon izleyerek ve yemek yaparak geçiyor. Müzelere defter ve kalemle gidip eskiz yapmak en zevk aldığım hobilerden biri.

Sanatçı Sohbetleri: Arda Ergin

Her ne kadar zor olsa da sanatla geçinmek mümkün bence. Görsel sanatlarla uğraşmak ve bunu kariyer olarak başarılı bir şekilde sürdürebilmek oldukça mümkün. Fakat her işte olduğu gibi emek vermek gerekiyor. İnsanların aklında sanatçı deyince tablo satan ve büyük sergilerde yer alan bir kişi canlanıyor fakat bu sadece yöntemlerden biri. Benim gibi bir sürü sanatçı baskı satışları üzerinden geçim sağlıyor.

Arda Ergin, “Passing Through”

Amerika’da bulunan bir sanatçı olarak Türkiye’ye dönmeyi düşünüyor musunuz? Türkiye’de sizce sanat alanında geliştirilmesi gerekenler nelerdir?

Öncelikli amacım Amerika’da, eğitimimi aldığım ülkede becerilerimi geliştirmek ve bunları çalışmalarımla insanlara göstermek. Türkiye’de hâlâ birçok şeyin değişmesi gerekiyor. Ülkemizde sanat eğitimi çok geri planda. Sanat eğitimimi kendi çabalarım ve dışarıda aldığım kurslarla gerçekleştirdim. Bunun ana sebeplerinden biri bence Türk eğitim sisteminin tek yönlü olması. Üniversite sınavı bazlı tek yönlü eğitim toplumun kültürel olarak gelişmesini engelliyor. Sanatın kültürel gelişim için ne kadar önemli olduğunun toplumumuzun öğrenmesi gerekiyor. Sanat dönemin koşullarını, zorluklarını ve olanaklarını anlatır. Aynı zamanda da toplumun aynasıdır.

Türk galeri ve müzelerden sevdiklerinizi nedenleriyle açıklar mısınız?

Mamut Art Project son yıllarda fark ettiğim ve beğendiğim bir oluşum. Mamut Art Project sayesinde sektörde yerini bulmaya çalışan ve hak eden bir sürü sanatçıyla tanıştım. Başarılı ve yükselişte olan sanatçıların çalışmalarıyla bu oluşumu fark ettim. Tabii ki İstanbul Modern Türkiye’ye geldiğimde ziyaret ettiğim galerilerden bir tanesi. Çok önemli eser ve sanatçılara ev sahipliği yapıyor.

Arda Ergin, “Reflection”

Sanatçı Sohbetleri: Arda Ergin

Hiç serginiz oldu mu? Bireysel bir sergi kurgulaması yapsanız ilk nelere dikkat ederdiniz? Hedeflediğiniz bir sanat galerisi var mı?

Evet, oldu. İlk sergim 2020 yılında Philadelphia’da gerçekleşti. Pandemi döneminde iki sene sergim olmadı ama 2023 yılında üç farklı grup sergisinde eserlerimle yer aldım.

İlk dikkat edeceğim unsur sergideki bütün çalışmaların birbiriyle uyum içinde olması. Son iki senedir çalışmalarım Amerika’da göçmen olarak yaşamak ve eve özlemle ilgili. Eğer bugün bireysel bir sergi açsaydım ana tema Türk kültürel birikimim ve göçmenlik üzerine olurdu.

Sanat tarihini biraz ele almanızı istesek; Rembrandt, Barok eserlerinden Van Gogh’a, Duchamp’a ve günümüz eserlerine pek çok değişim oluyor. Öncelikle bu sanat tarihi evrimini değerlendirecek olsanız gelişim ve değişime yorumunuz ne olurdu?

Sanatçı Sohbetleri: Arda Ergin
Arda Ergin, “Meinthe Studio”

Günümüz sanat dünyası eskisine göre çok farklı. Gelişen teknoloji ve iletişim ile dünyanın her yerindeki sanatçılar birbirinden haberdar. Sanat tarihine bakarsak bir sürü akım önceki akımlara tepki olarak gelişti. Caravaggio ve Bernini gibi sanatçılar Rönesans dönemindeki sanat eserlerini incelemiş ve Barok dönemindeki tekniklerini geliştirmişlerdir. Örneğin, Rönesans döneminde resimlerin kompozisyonları statik insan figürleri içerir ve Barok dönemi sanatçıları kendi eserlerinde hareketli cisimleri ve insan figürlerini kullanırlar. Michalengelo’nun David heykeli contropposto (dengeli) pozisyonda dururken Bernini, David’i savaşırken heykelleştirmiştir. Devamında Courbet gibi realist sanatçılar işçi sınıfı insanların gündelik hayatını resmetmiştir ve Monét gibi izlenimciler bu realist akıma tepki olarak izlenimcilik akımını yaratmışlar. Sanayi devrimi ve uluslararası iletişimin gelişmesiyle dünyada bir sürü sanat akımı ortaya çıktı. Günümüzde baskın olan bir sanat akımı olmasa da yöresel sanat akımları hala görülüyor. Bunun ana sebepleri o bölgedeki galerilerin belirli vizyonlarının oluşu ve o vizyona göre sanatçıların temsili ele alışlarıdır.

Siz kendinizi geçmişten günümüze hangi akıma yakın buluyorsunuz?

Sanatçı Sohbetleri: Arda Ergin
Arda Ergin, “Nightstand”

Kendimi en yakın bulduğum akım hayali gerçekçiliktir diyebilirim. Fakat bir akıma bağlı olduğumu düşünmüyorum. Günümüzdeki sanat dünyasını eski sanat dünyasıyla karşılaştırırsak en büyük fark birçok akımın aynı zamanda aktif olması. Barok dönemine bakarsak birçok eser Chiaroscuro (ışık-gölge) tekniğiyle yapılmış ve resimlerin kompozisyonları genelde dinamik ve hareketli figürleri ele almıştır. Teknoloji ilerledikçe ve insanların başka topluluklarla iletişim olanakları arttıkça dünyada bir sürü sanat akımı aynı zamanda gelişmeye başladı. Duchamp’ın kübist, sürrealist ve fovizm örneği bir sürü eseri vardır. Ben genellikle çalışmalarıma sürrealist ve gerçekçi olmayan eskizlerle başlarım. Eskizlerdeki kompozisyonu beğenince gerçekçi olmayan eskize insan figürleri ve gerçekçi cisimleri yerleştiririm.

Bu alanda çalışmak isteyenlere neler önerirsiniz?

Bu alanda kariyer yaratmak ciddi anlamda sabır istiyor. Her ne kadar yetenekli olsanız da çalışmaya ve şansa ihtiyacınız olduğunu söyleyebilirim. Elbette bu şans olanağı çevre edindikçe ve sektördeki insanlarla tanıştıkça artıyor. Sanatçı olarak zamanımın yarısını resme hazırlanmak ve resim yapmakla geçiriyorum. Diğer yarısı ise çevremi genişletmek üzerine kurulu. Yeni sanatçılarla ve galericilerle tanışıyor, resimlerimin reklamını yapıyor ve bir sürü sergiye, ödüle başvuruyorum. Kısacası şansınızı arttırmak için çalışmalarınıza güvenmek ve sanat sektöründe çevre edinmek gerekiyor.

Gelecek kariyer hedeflerinizden bahseder misiniz?

Sanatçı Sohbetleri: Arda Ergin

Şu anda en büyük hedefim New York, İstanbul ya da Philadelphia’da ilk bireysel sergimi açmak. Daha uçuk bir hedefim ise ilham kaynağım olan Vincent Desiderio, Nicolas Uribe ve Phil Hale ile bir grup sergisinde bulunmak.

Arda Ergin, “MyFriendandI”

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Genç bir sanatçının görüşlerine yer verdiğiniz için tüm OGGUSTO ailesine teşekkür ediyorum.

{222032}

OGGUSTO
OGGUSTO Tüm Yazıları