Teknoloji Sektöründe Kadınların Rolü
Yazı Boyutu:
Teknoloji sektöründen ard arda gelen yenilik ve buluş haberleri ses getirirken, kadınlar bu başarı hikayelerinin neresinde yer alıyor? Teknolojide Kadın Derneği Kurucusu Zehra Öney, bu sorunun cevabını ve teknoloji sektöründe giderek daha az sayıda kadının istihdam edilmesinin sebeplerini yazdı.
National Science Foundation’ın 2019’da yayınladığı “Bilim ve Mühendislik Sektörlerinde Kadınlar, Azınlıklar ve Engelliler Raporu”na göre kadınlar mühendislik alanında erkeklere oranla %75 daha az bulunuyorlar. Aynı şekilde bilim ve teknoloji alanındaki istihdama baktığımızda da erkekler yine %25 daha fazla istihdamda yer alıyor. Aynı kurumun, 1990’ların başında yayınlanan raporlarına göre ise kadınların mühendislik alanında okuma oranı %15’lerdeyken erkeklerin bu alanda okuma oranı %80’in üzerinde kalıyor.
Türkiye Sinai Kalkınma Bankası’nın 2020 yılı Mart ayında yayınladığı Tematik Bakış raporunda verilen bilgiler ise yükseköğretimde bilgi ve iletişim teknolojileri, mühendislik veya doğa bilimleri alanlarından mezun olan kadınların oranını %13 olarak gösteriyor. Bu rakamları destekleyen bir başka veri ise OECD’nin Uluslararası Eğitim Değerlendirme Testi’nin (PISA) erkeklerin %4.8’i teknoloji sektöründe çalışmayı hedeflerken genç kızların ise sadece %0,4’ünün teknoloji sektöründe çalışmayı hedeflediğini ortaya koyuyor.
İşin istihdam tarafına bakacak olursak; 2018 yılı ISACA (Bilişim Sistemleri Denetim ve Kontrol Birliği) verilerine baktığımızda dünyada istihdam edilen kadın oranı %40 olsa da teknoloji sektöründeki kadın istihdamı yine %25 seviyelerinde kalıyor. Her zaman bahsettiğim, rakamlarını ortaya koyduğum Honeypot araştırmasına göre de Türkiye rakamlarına bakıldığında 30 milyon istihdam içerisinde sadece 245 bin teknoloji çalışanı olduğu ve bunun da sadece %9.91’inin kadın olduğu vurgusu var.
Peki, bu oranların altında yatan sebepler neler? Özellikle 80’li yıllardan sonra kadınların mühendislik alanında faaliyetlerinin azalmasının birçok sebebi olduğunu ama başta aileler olmak üzere toplum tarafından kadına, kız çocuklarına yüklenen rollerin bu konuda etkisinin çok büyük olduğunu söylemek isterim. 80’li yıllarda herkes, bilgisayar mühendisliği alanında okuyan ve çalışan kadınlar tarafından üretilen oyunları oynuyordu. Zamanla bilgisayarların daha ulaşılabilir ve taşınabilir oluşu ve yaygınlaşması ile oyunlar giderek erkek çocukları için tasarlanmaya başladı. Bu tasarım ve kurgu pazarlamaya da yansıdı ve büyük pazarlama stratejileri ile mühendislik alanından kadınlar giderek uzaklaştı. Bilgisayar oyunları erkek çocuklar için pazarlandıkça kız çocuklarının oyunlara ve dolayısıyla bu alana olan ilgisi azaldı.
{773416}
Kadınların bilgisayar mühendisliği ve diğer mühendislik alanlarında sayılarının giderek azalmasının en büyük sebebinin sosyal çevre olduğunu söyledikten sonra bir diğer faktör olarak bu sektördeki rol model kadınlarımızın eksikliğinden bahsedebilirim. Teknoloji üreten, teknolojide lider kadın rol modellerinin 90’lı yılların başından beri sayılarının giderek azalması ve dünyayı etkileyen, en gündemde olan teknolojik gelişmelerin hepsinin erkekler tarafından yapılmış olması bu alanda yer almak isteyen kadınlar için motivasyon düşürücü olmuştur.
Sosyal çevrenin kadınları bu sektörden dışlaması ve beraberinde rol modellerin olmayışı, kadınları daha en başından bu alanda okumaktan bile uzaklaştırırken üzerine bir de sektördeki fırsat eşitsizliği ve cinsiyete dayalı ayrımcılık da kadınların bu sektörde bir kariyer hayali kurmasının önünde en büyük engel oluyor. TUBISAD’ın yaptığı araştırmaya katılan teknolojide istihdam edilen kadınların %49’unun da söylediği gibi sektörde ücret konusunda büyük bir eşitsizlik var. İşverenler, teknik alanda çalıştıracakları kişi bir kadın olunca erkeğe göre daha yetersiz olduğu önyargısı ile yaklaşıyorlar. Bu önyargı kadın çalışanların maaşına ve hatta işe alım oranlarına da yansıyor.
Bir başka faktör ise teknoloji sektöründeki mesai anlayışının diğer sektörlere oranla daha farklı oluşu olabilir. Teknoloji sektörü, gelişen ve dönüşen dünyanın hızını yönlendiren ve bu hızı artıran en önemli sektör olması dolayısıyla belli bir mesai süresi olmayan sürekli emek ve takip gerektiren bir sektör. Burada söyleyeceğim şey tekrar toplumun kadına yüklediği sosyal rollere bağlanıyor; maalesef kadınlar iş ve hayat dengesini daha sağlam yakalayabilecekleri sektörleri tercih etmek istiyorlar.
Bütün bu sebepleri saydıktan sonra bir de şu rakamları vermek isterim: IMF’nin yakın bir zamanda yaptığı araştırmada otomasyon sebebiyle işinden olma riski kadınlarda %11, erkeklerde ise %9. Burada tekrar görüyoruz ki kadınların dijital sektördeki emeğinin çok fazla güçlendirilmesi ve desteklenmesi gerekiyor. Global ve milli ekonomide büyüme ve gelişmenin sağlanarak daha sürdürülebilir bir ekonomi yaratmanın en etkili yolunun istihdamdaki cinsiyet çeşitliliğini sağlamak olduğunu unutmamak gerekiyor.
{773021}
Özellikle STEM alanında var olan kadın sayısını artırmak için çocuk yaştan kızlarımızı bu alana teşvik etmeli ve bu alanda desteklemeliyiz. Microsoft’un yaptığı bir araştırmada kızların 11 yaşına kadar STEM alanına ilgili iken 15 yaşında bu ilginin azaldığı ifade ediliyor. Bu ilginin azalmasını önlemek için dünyada yeni birçok kuruluş açılıyor. Biz de gelecekte var olacak olan teknoloji sektöründeki 3.5-4 milyonluk istihdam açığını öngörerek Türkiye’de bu sektörde cinsiyet çeşitliliğini sağlamak ve bu sektörde kadın sayısını artırmak amacıyla Teknolojide Kadın Derneği’ni kurduk ve bu alanda çalışmalarımızı çok büyük bir güçle yürütüyoruz.