preloader

Pandemi Sonrası Seyahatin Geleceği: Saffet Emre Tonguç

25.09.2020
Pandemi Sonrası Seyahatin Geleceği: Saffet Emre Tonguç

Yazı Boyutu:

Koronavirüs sonrası değişecek seyahat trendlerini; yazar, tarihçi ve profesyonel rehber Saffet Emre Tonguç anlattı.

Covid-19 sonrasında nasıl seyahat edeceğiz? Sektörde neler değişecek? Pandemi sonrası köklü bir değişim sürecine girecek olan seyahat sektörünün geleceğine dair detayları, yazar, tarihçi ve profesyonel rehber Saffet Emre Tonguç’tan öğrenin.

Turizmin her kolu pandeminin en çok etkilediği sektörlerden biri, önümüzdeki üç – beş yılda seyahat dünyasında neler değişecek. Göreceğimiz yenilikler ve artık hayatımızda olmayacak neler var?

Uzun bir süre eskiye dönmek mümkün değil, yeni normal ile yaşamayı öğrenmek zorundayız. Yeni süreçte hem konaklama hem de ulaşım pratikleri değişti. Pandemi döneminde uygulanan uçuş yasakları sadece havacılık sektörünü değil turizmi de doğrudan etkiledi. Pandemi koşulları, turizm ve havacılık için gizli bir rekabet ortamı doğurdu. Yolculuk gereklilikleri değişiyor. Sağlık raporlarının zorunlu hale gelmesi, termal kameraların yaygınlaşması, yüz tanıma sistemlerinin kullanılması, otomatik geçiş gibi birçok yenilik artık normal olma yolunda…

Butik tatile rağbet arttı. Yeni normal butik otelleri daha tercih edilir hale getirdi çünkü ne kadar az insan, o kadar güven duygusu veriyor. Ama büyük oteller de kapasitelerini yarı yarıya indirerek önemli bir adım attı. Ayrıca büyük oteller de avantajlı çünkü yayıldıkları alan geniş, ortak alanlar fazla ve dolayısıyla sosyal mesafeyi korumaya elverişli. En güzel ve beni mutlu eden yeniliklerden biri olarak açık büfeler sona erdi. Ya sofranıza geliyor ya da büfeye yaklaşamıyorsunuz, eldivenli ve maskeli bir görevli size istediğiniz yiyecekleri büfeden servis ediyor. Müthiş bir israf ve kirlilik vardı açık büfelerde; o yüzden bu değişimden mutluyum. Otel personelinin maske, siperlik, eldiven kullanması, tüm ortak alanların sosyal mesafeye göre düzenlenmesi, odaların ve ortak alanların normal temizliğe ek olarak dezenfektanlar ile hijyenik hale getirilmesi, havluların dezenfekte edilip el değmeyen makinelerde poşetlenerek odalara bırakılması, günde 2 kez havlu değişimi, otele girişte ateş ölçümü ve hemşirelerin sürekli kontrolü gibi birçok yeni düzenleme var. Algı ve taleplerimiz değiştiği bu dönemde sektör güvenilirlik adına önemli bir sınavdan geçiyor.

Pandemi Sonrası Seyahatin Geleceği: Saffet Emre Tonguç

Seyahate çıkacaklar için benim önerim, öncelikle kendilerini hangi tatil biçimi mutlu edecek bunu net şekilde belirlesinler. Çünkü kafa karışıklığı beklentilerin de karışmasına ve mutsuzluğa neden oluyor. Seçtikleri otelin mutlaka web sitelerini incelesinler, sosyal medya hesaplarını incelesinler ve internetteki okur yorumlarına baksınlar. En önemlisi COVID-19 bilgilendirmelerini incelesinler. Çantalarından dezenfektan, kolonya ve maskeyi eksik etmesinler.

{773317}

Bu beklentiler ışığında siz neler yapıp, ne gibi önlemler alıyorsunuz?

Bu süreçte hepimizin ezberleri bozuldu, B planımızın olmadığı bir tabloyla yüzleştik. Benim gibi yaşamı seyahat üzerine kurulmuş kişilerse adeta sudan çıkarılıp köşeye konmuş balık gibi olduk. Ama ah vah sistemi bende pek işlemez. Daha çok “evet bu oldu ve şimdi ne yapmalıyız” noktasından bakarım hayata. Pandemide de öyle oldu ve bu sürecin getirdiği yeni normal üzerine kafa yormaya başladım. Turizmdeki tüm ezberlerimiz bozuldu ve sektör büyük bir açmaza girdi. Ama ayakta durmak zorunda çünkü Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri. O kadar kişi turizmden “ekmek yiyor” ki… Ben de 34 yılını bu sektöre harcamış bir emektar olarak, elini taşın altına ilk koyanlardan biri olmayı kendime görev edindim ve otellerin yeni normalini yerinde görmek – yazmak için yollara düştüm. Öte yandan okura karşı bir sorumluluğum vardı çünkü Instagram hesabıma her gün o kadar çok otel tavsiyesi soran mesaj geliyor ki… Kafalar karışık, ortam tedirgin ve insanlar doğru tercih yapmak istiyorlar. Bunun için güncel, güvenilir ve rafine bir kaynağa duyulan ihtiyacı gördüm. Dolayısıyla hem ihtiyaç duyulan bu kaynağı hazırlamak hem de sektörün toparlanma sürecine katkı sunmak istediğim için 1,5 ay gibi rekor bir sürede “Butik Oteller… Ege ve Akdeniz’den Seçtiklerim” kitabını çıkarttım. Ama hedefim, Butik Oteller kitabını genişleterek “Büyük Oteller” kitabı yapmak ve bu yayınları Türkiye genelinden 100 otel seçkisine dönüştürmek. İçinde deniz oteli de olsun, inanç turizmi rotaları da olsun, yayla evi de olsun, kültür turizmi duraklarından öneriler de olsun istiyorum. Bu sebeple Türkiye çapında seçtiğim otelleri ziyaret ederek çalışmalarımı sürdürüyorum.

Dijital dünya gelecekte günümüzde olduğundan daha etkin hale gelecek. Pandemi süreci bunun bir canlandırması gibi oldu hepimiz için. Kitap yazmak bir klasiktir ama bu kitabın raflarda kalmaması ve daha çok insana ulaşması için dijital dünyada etkin olması artık bir zorunluluk gibi. Ben Instagram sayfam ve Youtube kanalım üzerinden düzenli olarak içerik üretmeye ve takipçilerimle etkileşimde kalmaya özen gösteriyorum çünkü yeni düzende sahne bu. Bütün bu sebeplerle Butik Oteller kitabımın sonraki baskılarında bir uygulama daha ekledik; okuyucu sayfaların arasında gezinirken aynı zamanda QR kod uygulaması ile otellerin görüntülerine de ulaşabilecek.

Pandemi döneminde en özlediğiniz ülke ya da şehir neresi oldu?

Dünyanın dört bir yanına gezerken, her zaman dönüp dolaşıp gelmeyi ve kavuşmayı sevdiğim yer, en büyük aşkım İstanbul oldu. Ama bu süreçte sanırım en çok gezme halini özledim. Ben hayatta “Gezmek yaşamaktır” diyen Hans Christian Andersen’den ilham alıyorum. Gezdiğimde, yaşadığımı hissediyorum. Ben o “olabilmeye doğru yol alma hali” için seviyorum gezmeyi.

Pandemi Sonrası Seyahatin Geleceği: Saffet Emre Tonguç

Göbeklitepe’ye gittiğimde hissettiğim mistik ve masalsı atmosfer de Dubai’de her şeyin nasıl “en fazla” olabileceğine şahit olduğumda da Alaçatı’daki eski Rum evlerinin arasında gezinirken de Safranbolu’daki Osmanlı konaklarının duvarlarına dokunurken de dünyanın çatısı Machu Picchu’ya gittiğimde de dünyanın bir ucu Patagonya’yı keşfetmek için yola koyulduğumda da hepsinde başka bir Saffet olarak döndüm yolculuklardan. Öğrendiğim, fark ettiğim, hayat heybeme kattığım yeni yeni duygular, insanlar, fikirler ve kararlar… Hatta durmaya ihtiyacım olduğunda da yine seyahat ederek dinlenmeyi seçiyorum. Tam da bunun için yıllar önce hayatımı yolculukla geçirmek istediğime karar verip turist rehberliği mesleğini seçmiştim. Meslek beni, ben onu çok sevdim; 34 yıl olmuş!

Sınırlar açıldığına ilk gitmek istediğiniz yer neresi olacak?

Kısa vadede mümkün olacağına inanmasam da ilk tercihim bembeyaz bir cennete kavuşmak için Laponya olacak. Önceliği Finlandiya’ya vereceğim.

OGGUSTO
OGGUSTO Tüm Yazıları