preloader

Modern Çağda Yaşanan Baş ve Vücut Ağrıları ile İlgili Her Şey

23.11.2020
Modern Çağda Yaşanan Baş ve Vücut Ağrıları ile İlgili Her Şey

Yazı Boyutu:

Bilgisayar ekranı ve telefon kullanımına bağlı ağrılardan, kronik ağrıların yaşam tarzı ile ilişkisine ağrılar ile ilgili bilinmesi gereken her şeyi Prof. Dr. Emine Tozan anlattı.

Modern Çağda Yaşanan Baş ve Vücut Ağrıları ile İlgili Her Şey

Prof. Dr. Emine Nur Tozan

İş hayatıyla bağlantılı olan migren ve fibromyalji ile ilgili ne söyleyebilirsiniz?

Her baş ağrısı migren olarak adlandırılıyor. Ama modern çağda ve büyük şehirlerde bir ayda 10-15 gün hissedilen baş ağrılarının % 60-80 i “gerilim başağrısı” olarak adlandırılan grubu oluşturuyor.

Gerilim başağrısı; iki taraflı, alın ve ense bölgesinde daha fazla hissedilen, bazen başın tepesinde bir çember gibi hissedilen ağrıdır. Bulantı-kusma görülmez, künt ve sıkıştırıcı niteliktedir. Migren kadar olmasa da ses ve ışıktan rahatsızlık duyulabilir. Ama kişinin fiziksel ve günlük aktivitesini engellemez. Sadece strese sokan ortam ve iş yerinden uzaklaşmak bile bu tip baş ağrısını ortadan kaldırır.

Modern Çağda Yaşanan Baş ve Vücut Ağrıları ile İlgili Her Şey

Aslında Fibromyalji de aynı gerilim baş ağrısı gibi büyük şehir hastalığı diyebiliriz. Her şeye, her işe, herkese aynı oranda aynı kalite ve tam zamanında yetişmeye çalışan kişilerin yaşadığı, kadınlarda %70-80, erkeklerde %30-20 oranında görülen, vücucun yaklaşık 18 özel noktasında simetrik hafif dokunmakla aşırı ağrı tepkisi ve algısı bulunan bir hastalıktır.

Fibromyalji:

  • Simetrik ağrılı 18 ve daha fazla nokta ve bölgenin varlığı

  • Yorgunluk

  • Uyku bozuklukları

  • Kabızlık ya da sindirim bozuklukları (şişkinlik ve gaz)

  • Hafıza ve dikkat bozuklukları

  • Her sabah isteksiz, yorgun ve ağrılı uyanmak

  • Çene eklemi sorunları ve diş sıkma

  • Huzursuz bacak sendromu

  • Denge bozukluğu, baş dönmesi, kulak çınlaması

  • Özellikle belde sabah tutukluğu ve gövdenin hemen açılamaması

  • Sık sık idrara çıkmak

  • Adet öncesi gerginlik

  • Cinsel işlev bozuklukları

Yukarıda belirtilen şikayetlerin aynı anda olması ve farkına varılmadan sadece ağrıya odaklanarak şikayetlerin olması tipiktir. Bütünsel bir yaklaşım ile hem ağrı hem de varolan tüm şikayetler tek tek tedavi edilir.

{773371}

Kronik ağrılarda yaşam tarzı (beslenme, uyku, stres) ilişkisi nedir?

Kronik ağrılar hayatımızda var olan üç ay ve daha fazla süre ile fark ettiğimiz, yaşam kalitemizi bozan ağrılardır. Dolayısıyla bu ağrıları neyin tetiklediğini ve neyin azalttığını tecrübe ederiz. Örneğin migren tipi baş ağrıları, aşırı stres, alkol ve özellikle şarap ve mayalı gıdalar ile tetiklenir. Bu tarz yeme içme alışkanlıkları bırakıldığı zaman nispeten tetikleme sayımız azalır.

Genel olarak kronik ağrı mekanizmasında inflamatuar (hücresel yangı ve reaksiyon) mekanizmalar rol oynar. Aşırı renklendirilmiş ve paketlendirilen gıdaları tüketmekten kaçınarak, mümkün olduğu kadar sebze tüketerek, mümkün olduğu kadar buğday ve ürünlerinden uzak durarak, haftada en az 3-4 gün 30-45 dakika tempolu yürüyerek, güneş ile uyanıp akşam uyku hormonumuzun sağlıklı ritmini bozmadan uyuyarak, gece en geç saat 20:00’de yemek yiyerek, vücudu dinlenmeye hazırlayarak ve telefon, bilgisayar ve mümkünse TV’yi saat 22:00’den itibaren kapatarak, kısacası mavi dalgadan beyini korumak gibi basit değişilikler yaparak “ağrı mekanizmasını” uyarmamış oluruz.

Ağrı kesicilerin kolay ulaşımı ve sık kullanımları ile ilgili nasıl sakıncalar olabilir?

Ülkemizde son 5 yıldır antibiyotik ve bazı ağrı kesiciler reçeteye tabi tutuldu. Ancak yine de özellikle parasetamol ve nonsteroid antiinflamatuar grup ilaçlar direkt alınabiliyor. Bu iki grup ilaç eczacılarımızdan alınırsa tehlike azalıyor. Çünkü doktor önerisi olmadan direkt eczacıdan talep edilirse, kişi kilo cinsiyet ve diğer hastalıkları ile ilgikli sorgulanıp eczacılarımız ilaç önerebiliyor.

Tehlikeli olan komşudan, arkadaştan, birine iyi gelen “ağrı kesici”nin önerilerek kullanılması; kanamalar, alerjik reaksiyonlar, mide ve bağırsak sistemi bozuklukları, kalp-damar ve karaciğer-böbrek siteminde ciddi yan etkilere neden olabilir.

Bilgisayar ekranı ve telefon kullanımına bağlı ağrılar var mı? Duruş ve oturuş bozuklukları hangi ağrılara neden olabiliyor?

Modern Çağda Yaşanan Baş ve Vücut Ağrıları ile İlgili Her Şey

Hayatımızın olmazsa olmazı artık; bilgisayarlar ve akıllı telefonlarımız. Fakat yaydığı dalgaların beyine etkisi vs dışında Algoloji bilimini ilgilendiren kısmı; duruş bozukluğu ve ağrı… Masa başında geçirilen süre ya da cep telefonunun günlük kullanım süresiyle ilgili sonuçlar şu şekilde;

  • Boyun, omuz anatomisi bozuluyor

  • Sırt, bel anatomisi bozuluyor

  • Karpal Tünel Sendroma (el bileğindeki bir sinirimizin sıkışması) neden oluyor

  • Uzun süreli masa başı çalışanlarda bel ağrısı oluyor

  • Uzun süre telefon elinde olan kişilerde önce el bilek ağrısı ve ardından boyun ağrısı ortaya çıkıyor

Diğer etkili parametre; boyun fleksiyon açısı (boyunumuzu kaç derece öne eğiyoruz?). 35 dereceden daha fazla eğdiğimiz ve günlük 2 saat bu şekilde kaldığımız zaman, kalıcı boyun anatomisi hasarı oluşturuyoruz.

{773463}

Bilimsel çalışmaların önerileri;

  • Profesyonel işimiz masa başı ve bilgisayar başı bile olsa her 30-40 dakikada bir kalkıp, ofis içinde bir 5-10 dakika hareket etmek, yürümek ya da yapılabiliyorsa esnemek

  • Cep telefonlarının kullanım süresine kısıtlama getirmek

  • İster bilgisayar karşısında ister cep telefonu ile boyun ve göz hizasında ekran seviyesini ayarlamak

​​​​​​

Daha önce olmayan şikayetler başladığında önce Nöroloji, Fizik Tedavi Uzmanı ve Algoloji uzmanına başvurulması gerekeyen şikayetler şunlardır;

  • Elde parmaklarda karıncalanma ve uyuşmalar

  • Kol kenarlarında elektrik çarpması gibi şikayetler

  • Sık sık yaşanan elden bardak düşmesi

  • Belde sabah kalkar kalkmaz ağrı

  • Belde sabah tutukluluğu, yataktan hemen kalkamama

  • Kalça, bacaklarda ve ayaklarda ağrı ve karıncalanma

  • Uzun süre ayakta duramama, sık sık oturma ihtiyacı

Prof. Dr. Emine Nur Tozan Kimdir?

2000-2005 tarihleri arasında Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Ağrı Ünitesi’nde Başasistan olarak
çalıştı. 2004 yılında, yaklaşık bir yıl süre boyunca “University of Louisville”, Ağrı Bilim Dalı’nda ve “James Brown Cancer Center”da “fellowship” olarak bulundu. 2005 yılında doçent oldu. 2005-2012 yılları arasında Samatya (İstanbul EAH) Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde “Klinik Şefi” olarak çalıştı. 2012 yılında İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve
Reanimasyon Anabilim Dalı’nda profesör oldu. 2017 yılında İstanbul Üniversitesi’ndeki görevinden emekli olduktan sonra, İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı’nda görev yaptı. Hala özel muayenehanesinde hasta görmeye devam ediyor.

Yaprak Üner
Yaprak Üner Tüm Yazıları