preloader

Düğün Hikayesi: Zeynep Mançe Kuyucu ve Kerem Kuyucu

Düğün Hikayesi: Zeynep Mançe Kuyucu ve Kerem Kuyucu

Yazı Boyutu:

Strateji ve İnovasyon Sorumlusu olarak çalışan Zeynep Mançe Kuyucu ve Justlife markasının kurucu ortağı Kerem Kuyucu’nun düğününe konuk oluyoruz…

Evlilik teklifi nasıl ve nerede gerçekleşti?

Kerem: Biz aşkımızın ilk adımlarını Mykonos’ta attık. Denizden hiç çıkmadığımız, yazın keyfini doya doya yaşadığımız, çok mutlu olduğumuz bir tatildi. İlk günden beri de ilişkimiz aktı gitti zaten. İlk görüşte aşk mı dersiniz, 6. his mi dersiniz artık o size kalmış! Evlilik teklifi de hayat ortaklığımızın ilk adımı olacağı için hem ilişkimizin ilk adımlarını hem de bizi yansıtan bir ortamda olsun istedim. Biz arkadaşlarımızla anılar biriktirmeyi, gezmeyi, denize gitmeyi, denize yakın olmayı çok severiz. Zeyno da sürprizleri sever. Bu sebeple onu gafil avlamak ve aynı zamanda ilişkimizde de gitmekten en çok keyif aldığımız yer olduğu için Türkiye’nin en keyifli plajlarından Kaputaş Plajı dönüşü evlilik teklifini ettim. En yakın arkadaşlarımızın yardımıyla, Kalkan’da hep beraber kaldığımız güzel evimizin bahçesinde, arkada bizim şarkımız çalarken ve güneş batarken denize karşı heyecanlı, romantik, mutluluk dolu bir andı.

Düğün Hikayesi: Zeynep Mançe Kuyucu ve Kerem Kuyucu
Düğün Hikayesi: Zeynep Mançe Kuyucu ve Kerem Kuyucu

Nişan kutlamanız nasıldı?

Kerem & Zeynep: Sürpriz evlilik teklifinden sonra Türkiye’de 2 hafta geçireceğimiz bir zamanımız vardı. Biz de nişan kısmını ailelerimizle beraber kutlamak ve bir an önce evlilik partisi hazırlıklarını yapmak için teklif sonrası bizim evde 60 kişilik samimi bir kutlama yaptık. Biz Kerem ile aynı lisedeniz, lise müdürümüz de benim ailemin en yakın aile dostu. Onun Khalil Jibran sözleri eşliğinde yüzüklerimizi taktığı, pandemi sonrası en sevdiğimiz insanların ilk defa hep bir arada olduğu bir kutlamaydı.

Bekarlığa vedayı nerede yaptınız?

Kerem & Zeynep: 2022 mayıs sonu Kızlar Paris’te, erkekler ise Prag’da buluştu. “P” ikimizin de en sevdiği harf olduğu için, şaka şaka! Ardından ikimiz Londra’da buluştuk evlilik öncesi ufak bir kaçamak yaptık. Haziran başında da düğünümüz için Türkiye’ye geçtik.

Düğününüzün konsepti neydi?

Düğün Hikayesi: Zeynep Mançe Kuyucu ve Kerem Kuyucu

Kerem & Zeynep: Aslında düğünümüzü 2-3 gün süren bir hafta sonu olarak planladık. Daha önce katıldığımız “destination wedding” tarzı etkinliklerden aldığımız keyif ve yurt dışından gelecek arkadaşlarımız olması sebebiyle düğünümüzün birkaç saatte bitmesini istemedik. Her günü ayrı bir konsept olarak tasarladık. Her günün isimlerini de davetiyemizde çok sevdiğimiz Friends dizisinin her bölümünün adı gibi “The One With The” olacak şekilde tasarladık.

1. Gün: “The One with The Day Before” ve “The One with Zeynep’s 30th Birthday”. İlk gün küçük bir grupla benim 30. yaş doğum günümü otelin Silent Beach bölümünde kutladık. “Çok “silent” olmadı tabii. Sonradan da Akana’nın beach’in adını değiştirdiğini öğrendik. Bizle ilgili mi hâlâ bilmiyoruz! Konseptimiz herkesin beyaz giyinmesi ve akşamüstü başlayan bir happy hour partisiydi. Sonrasında da hamburger, hot dog gibi bir BBQ konseptiyle devam ettik. Düğün günü öncesi müthiş bir kaynaşma ve tadı damakta bırakan bir organizasyon oldu.

2.Gün: “The One with the Wedding”. Düğünümüzün konseptleri birlikteliğimizin Mykonos’da başladığı, Akdeniz/Ege denizinin kenarında Kalkan’da nişanlandığımız için “Akdeniz” bir konsept istedik. Aklımızda “La Dolce Vita” ve Akdeniz’in renkli romantizmi temalarının harmanı vardı. Davetiyelerimiz, basılı işler, çiçekler, deniz kabuklarından başlayarak masa numaraları ve gelinliğimin inci temasıyla, tanıştığımız bu deniz aşkımızı vurgulayacak şekildeydi. Hatta evlendiğimiz yerin güzel plajını kaplamak istemediğimiz için plajdaki ağaçlar arasına ahtapot şeklinde platformlar yaparak nikah alanında doğayı bozmayan bir yapı ile izleme alanları oluşturduk.

3. gün: Pazar gününü ise “The One with the Day After” diye adlandırmıştık. Bloody Mary’nin eşlik ettiği bir brunch ardından “dolce far niente” konseptinde tatlı tatlı dinlendiğimiz bir plaj günü geçirdik, otelde kalan ve bize katılan arkadaşlarımızla. Dolce far Niente “Hiçbir şey yapmanın tatlı güzelliği”, hayatın tadına varmayı, önce kendi değerini bilmeyi öğütleyen bir İtalyan felsefesi ve bizim ilk tanıştığımız seyahatte geçirdiğimiz bir günü anlatıyor aslında. Sonra birbirimize bu konseptte hediyeler almıştık, bu sebeple düğünümüzün son günü de bu temayı yansıtıyordu.

Peki gelinliğiniz? Modeli nasıl seçtiniz?

Zeynep: Öncelikle kendime bir Pinterest board yapmıştım ama sonra ben onu unuttum. İlk başta Dubai’de her şeyin bulunabileceğini düşünerek araştırmaya başlamıştım, ancak her marka Dubai’de olsa da mağazaların seçkileri tarzıma uymayan modellerle doluydu. Bu nedenle hemen Vakko Wedding’e gitmeye karar verdik. Tesadüfen seçtiğim gelinlik, Pinterest board’uma kaydettiğim gelinliklerin markası olan Lee Petra Grebenau çıktı.

Düğün Hikayesi: Zeynep Mançe Kuyucu ve Kerem Kuyucu
Düğün Hikayesi: Zeynep Mançe Kuyucu ve Kerem Kuyucu

Cümbür cemaat Dubai, İstanbul, İzmir arasında yaptığımız birkaç gelinlik denemesi sonucunda istediğim gelinliği İzmir Vakko Wedding’de buldum. Aslında ilk başta denemek istemediğim bir gelinlikti ama üzerime giyince hepimizde bir “a-ha” anı yaşandı. Gelinliğimin içinde elbiseyi biraz büyüten bir iç etek kısmı vardı. Eteği çıkardıktan sonra incilerin arasından gözüken bir transparanlık oluşuyordu. İki aşamalı bir gelinlik beni after party kıyafetinden kurtarır diye düşünmüştüm fakat sonra dayanamayıp ayrıca after party kıyafeti de giydim.

Saç ve makyajınızın tarzı nasıldı, kime yaptırdınız?

Zeynep: Saç ve makyaj tarzım sade ve romantikti. Saçım hafif dağınık bir topuz olarak yukarıda tutuldu, makyajım icin ise pembe ve kahve tonlarında sade bir stil tercih edildi. Sevgili Selen Karabulut ve Taner Kuyu inanılmaz bir iş çıkardılar ve bana tüm gece boyunca dans etmeme rağmen bozulmayan bir saç ve makyaj yaptılar. Ayrıca gelin odasında bizi çok eğlendirdiler.

Gelelim ilk dansa… Hangi şarkıda dans ettiniz?

Düğün Hikayesi: Zeynep Mançe Kuyucu ve Kerem Kuyucu

Zeynep & Kerem: Bizim için müzik ve dans düğündeki en önemli şeydi. Ve düğün dansımız baştan beri anlaştığımız şeylerden biriydi. Daha önce katıldığımız uluslararası düğünlerden ve izlediğimiz filmlerden etkilenip “flashmob” konseptiyle bir dans yapmak istiyorduk. Aynı zamanda lise zamanlarımıza bir gönderme de olacaktı. Çünkü lise döneminde birçok dans showlarında yer almıştık. Ve bu grup dansının da gecenin devamına yönelik de tonu belirleyeceğini öngördük. Katılanların “Bu çok eğlenceli bir düğün olacak” diye bir beklenti içine girmesini istedik açıkçası.

İlk olarak “Volare” ile dans alanına geri girdik, hayatımdaki en büyük aşk örneği olan annem ve babamın şarkısı olan “Can’t Take My Eyes off You” ile romantik dansımızı yaparken dans pistini “basan” arkadaşlarımızla kızlı erkekli bir toplu dans yaptık. Zaten sonra bir daha kimse dans pistinden inmedi. Sonrasında sahne alan Fransız Distinct grubu hem şarkı söyleyip hem seyircilerin arasına karışarak eğlenceyi yükseltirken, sevgili ve bizce Türkiye’nin en iyi ve en sempatik DJ’lerinden Can Hatipoğlu, perküsyon ekibi ve saksafon ekibi de eğlenceyi doruğa çıkardı. Mix Music’den Gaydar Abi de bir maestro gibi yönetti tüm bu süreci.

Düğün hediyelikleriniz nelerdi?

Zeynep & Kerem: Düğünümüz için birçok esprili slogan yaratmıştık: “Keeping up with the Kuyucus”, “Biraz Deniz, Biraz Parti, Bodrum Bodrum”, “The One with Keynep’s Wedding”, “You are my lobster” gibi (Bize Dubai’de kolay olsun diye arkadaşlarımız Keynep der). Sevgili Vesaire/HippiMippi ekibi bu sloganları düğünün basılı işleri temalarında tasarladılar ve hatta düğünümüz için özel bir font bile oluşturdular. Biz de bu sloganlarla davetlilere ve otelde konaklayanlara birçok hediye hazırladık. Bunlar arasında tişörtler, bej plaj çantaları, mumlar, özel etiketli şaraplar gibi şeyler bulunuyordu. Şu anda tişörtler herkesin pijaması haline gelmiş durumda, mumları arkadaşlarımızın evlerinde görüyoruz ve çantaları da plaja taşıyorlar. Kalıcı hediyeler bıraktığımız için çok mutluyuz.

Düğün Hikayesi: Zeynep Mançe Kuyucu ve Kerem Kuyucu

Gelin buketi ve pasta düğünün en önemli detayları… Siz bu ikiliyi kime yaptırdınız?

Düğün Hikayesi: Zeynep Mançe Kuyucu ve Kerem Kuyucu

Zeynep: Sanırım bizim için düğünle ilgili son düşündüğümüz detaylardı, zaten çiçek gurusu canımız HippiMippi Ayça’ya emanetti o iş. Yemek ise hep gurur duyduğum iki kadın girişimci sevgili annem ve yetenekli ortağı Rozita Mantel’in catering şirketi Foodport Catering’e emanetti. Kimsenin düğünde 250 kişiye çıkmaz dediği mükemmel pişmiş al dente deniz mahsullü makarna bile çıkardılar. Düğünümüzdeki tatlılar İtalyan tatlılarından oluşan harika bir büfeydi. Pastaya gelecek olursak düğün pastası istemedik, çünkü ikimiz de çok pasta seven insanlar değiliz ama makarna anlamına gelen ‘pasta’yı her şeyden çok severiz. Bu sebeple pasta töreni yapmak yerine birbirimize makarna yedirdiğimiz bir kare istedik.

Balayı için nereyi tercih ettiniz?

Zeynep: Biz birlikte liseye gittikten sonra (Kerem benden 2 sınıf üstteydi), tekrar Mykonos’ta karşılaştık ve orada birbirimize aşık olduk. Bu yüzden hiç düşünmeden direkt olarak soluğu Mykonos’ta aldık.

Düğününüz şimdi olsa farklı bir şey yapmak ister miydiniz?

Zeynep & Kerem: Farklı yapmak istediğimiz bir şey olduğunu düşünmüyoruz, birkaç kişiyi daha çağırabilmek dışında… Hayatımızdaki en eğlenceli geceydi. Bu kadar anlam yüklenen bir gecenin beklentilerinizi karşılaması ve onların üstüne çıkması kadar tatmin edici bir his yok sanıyoruz.

{159402}

Düğün sürecine girmiş çiftlere vereceğiniz öneriler neler?

Zeynep & Kerem: Bu sürece girenlere ilk önerimiz keyfini çıkarmaları. İkinci olarak bu sürece kendilerinin başrolde olduğu bir film gibi yaklaşıp, stresle değil heyecanla ve tutkuyla ilerlemeleri. Süreci dizayn ederken deneyimlere odaklanmak çok doğru karar aldığımız noktaların başında geliyor. Biz bu süreçte HippiMippi/Vesaire gibi bize çok güzel deneyim tasarlayan bir organizasyon ekibiyle çalıştığımız için çok şanslıyız. Katılanların ve sizin hatırlayacağı detaylar önemli olan. Düğün tasarlamak bir yeri dekore etmekten çok öte bir şey, deneyimi tasarlamanız lazım.

Düğün Hikayesi: Zeynep Mançe Kuyucu ve Kerem Kuyucu

Belki bu süreç davetiyeyle başlıyor, düğüne gelmeden insanlara gönderilen ‘itinerary’ veya bir ‘spotify listesiyle’ devam ediyor ve düğündeki müzik, dans, menüler, hediyelerle sonlanıyor. Bütün gelinlere rahat olmalarını ve eğlenmeye odaklanmalarını tavsiye ediyorum çünkü düğünün ritmini gelinin rahatlığı belirliyor. Son olarak da gelin ve damadın mutluluğu ve huzuru dışında başka bir şeyin önemi yok. Birbirimizi düğünün her anında hep bulduk, kalabalık ve kaos dinlemedik. Bu hafta sonunu bizimle geçiren tüm sevdiklerimizi bu düğünde bir misafir olmadıklarına başından beri yaptığımız organizasyon detaylarıyla ikna ettik. Unutulmaz, mutlu anlarla dolu, hayatımızın en güzel hafta sonunu geçirdik hep beraber. Darısı başınıza!

KÜNYE

Davet Mekânı: Akana Cennet Koyu, Bodrum

Organizasyon: Vesaire / Hippi Mippi

Fotoğraflar: Puciwed

Gelinlik: Lee Petra

Damatlık: Vakko

Saç ve Makyaj: Selen Karabulut Kuyu ve Taner Kuyu

Saç Aksesuarları: Vakko

Gelin Buketi: Vesaire / Hippi Mippi

Müzik: DJ Can Hatipoglu, Distinct (Fransiz Muzik Grubu), Mix Music

Pasta: Foodport Catering

Cemre Bosnalı Zeydanlı
Cemre Bosnalı Zeydanlı Tüm Yazıları