Yazın Tadını Çıkarabileceğiniz Yunan Adaları
Yazı Boyutu:
Sıcacık yaz günleri yaklaşırken içinizi ısıtacak bir tatil rotasının hayalini kuruyorsanız, yazın tadını çıkarabileceğiniz en güzel dört Yunan Adasını bu yazıda derledik!
Masmavi denizi, altın kumlu plajları, tarihi, kültürü, antik yapıları ve lezzetli Ege mutfağıyla Yunan Adaları, sıcacık ve huzurlu bir tatil arayanlar için vazgeçilmez bir rota! Zamanı durdurmuş gibi hissedeceğiniz; tarih dolu sokakları, sıcacık atmosferi ve kendine özgü ezgileriyle kendinizi masal evrenindeymişçesine hissediceğiniz Yunan Adaları, her köşesiyle sizi büyüleyecek.
Rodos Seyahat Rehberi
On İki Adaların en büyüğü ve aynı zamanda başkenti olan Rodos, stratejik konumuyla da antik çağlardan beri büyük önem taşıyor. M.Ö. 3500’lerdeki Minos Medeniyeti’nden ve Osmanlı Devleti dönemine kadar birçok milletin yaşamış olduğu Rodos Adası, her sokağında bu tarihin izlerini taşıyor. Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olan Dev Rodos Heykeli’ne ev sahipliği yapmış olan Rodos, Antik çağlardan kalma yapıları ve Orta Çağ’dan kalma şehir merkeziyle UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Şövalyeler Adası olarak bilinen ada, St John şövalyelerine ait binalar, kiliseler ve saraylarıyla, gezerken kendinizi zamanda yolculuk yapıyormuş gibi hissettiriyor. Yalnızca tarihi yapılarıyla ve masalsı sokaklarıyla değil masmavi plajları ve tavernalarıyla Rodos Adası, kalbinizi çalacak!
En Beğenilen Rodos Restoranları
Yalnızca kültürü, tarihi ve eşsiz mimarisiyle değil, lezzetli Yunan mutfağıyla da öne çıkan Rodos, yemek kültürü olarak Ege’ye oldukça benziyor. Mezeleri ve kendine özgü deniz ürünleriyle dolu Rodos restronlarıyla, Akdeniz mutfağına doyacaksınız!
Adanın en sevilen ve en popüler restoranlarından biri sayılan Tamam Restoran, lezzet anlamında adayı en az bir kez ziyaret etmiş olan herkesin gözdesi. Lezzetli deniz ve deniz ürünlerinin yanı sıra güler yüzlü çalışanları ve sıcacık ortamıyla da gönülleri çalan Tamam Restoran’ı, listenizin başına eklemenizi öneririz.
Bir aile işletmesi olan Mavrikos, adanın en eski restoranlarından bir tanesi. Adanın en ünlü şefi Dimitris Mavrikos’un hazırladığı imza yemekler arasında kalamar dolma, ahtapot ızgara ve mürekkep balıklı risotto yer alıyor. Zarif tasarımıyla ve lezzetli yemekleriyle Mavrikos Restoran, şık akşam yemekleri için adanın vazgeçilmezi.
Eşsiz manzarasıyla Mythos Restoran, misafirlerine bir yemek deneyiminden fazlasını sunuyor. Göz alıcı Akropolis’in altında ve Lindos Limanı’nın karşısında konumlanan Mythos yalnızca ambiyansıyla değil, kendi çiftliklerinde yetiştirdikleri organik ürünlerle de kalbinizi çalacak.
Eski Türk Mahallesi’nde konumlanan Marco Polo Restoran, Marco Polo Malikanesi’nin limon kokulu avlusunda yer alıyor. Hem konaklama hem de akşam yemeği seçeneği sunan binanın tarihiyse Osmanlı Dönemi’ne dayanıyor. Tipik bir Ortaçağ evini andıran, aynı zamanda içerisinde bulunan çeşitli ağaç ve bitkilerle de İtalya’dan esintiler taşıyan restoran, incirli domuz filetosu ve pancar kremalı ahtapot gibi kendi özgü lezzetleriyle de yüksek kalitede bir akşam yemeği arayanları büyüleyecek bir seçenek.
Old Town’daki pazardan birkaç metre uzakta bir ara sokakta yer alan Kostas Taverna, alışılmış turist restoranlarından çok daha sakin, basit ve samimi. Yunanistan’a özgü lezzetli mezeleri, kalamar ve ahtapot gibi deniz mahsülleri yiyebileceğiniz Kostas Taverna, sakin bir akşam geçirmek isteyenler için ideal.
En Beğenilen Rodos Otelleri
Kolymbia bölgesinde konumlanan Casa Cook, merkezden biraz uzakta olsa da romantik bir tatil tercih etmek isteyenler için minimalist bir yetişkin oteli. Havuzu ve lounge alanıyla tatilde rahatlamak ve bolca güneşlenmek isteyenler için sakin bir seçenek.
Lindos bölgesinde bulunan Caesars Gardens, modern bohem tarzı ve büyülü bahçeleriyle dış dünyadan uzak, sakin ve huzurlu bir tatil imkanı sunuyor.
Rodos Old Town bölgesinde bulunan Porolithos, Şövalyeler Sokağı, Rodos Limanı ve Akti Kanari Plajı gibi bölgelere yakınlığıyla turistik bir tatil planlayanlar için pratik bir seçenek. Ayrıca eski çağlardan kalma mimarisi ve odalarıyla, kendinizi zamanda yolculuk yapıyor gibi hissedeceksiniz.
Adanın kuzey kısmında konumlanan; plajlara ve turistik yerlere yakınlığıyla ideal bir konuma sahip olan Casa Natura, sahip olduğu büyüleyici verandası ve modern odalarıyla sizi evinizde gibi hissettirecek.
Rodos’ta Görülecek Yerler
Old Town
Orta Çağ’da kurulan Old Town, Rodos Adası’nın en dikkat çekici rotalarından bir tanesi. Şövalyeler tarafından inşa edilmiş Orta Çağ’dan kalma mimarisi, UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunan Rodos Kalesiyle çevrili dar sokaklarıyla Old Town, yürürken kendinizi zamanda yolculuk yapıyormuş gibi hissettirecek.
Üstadlar Sarayı
Old Town’ın en tepe noktasında bulunan Üstadlar Sarayı, adada mutlaka görülmesi gerekenlerden. Şövalyeler Caddesinin sonunda bizleri karşılayan mimari, şövalyeler tarafından eski bir Bizans kalesinin üzerine kurulmuş, sonrasında ise idare merkezi ve saray olarak kullanılmaya başlanmış. İçerisinde eski şövalyelere ait şövalyelerin kaldığı odalar, toplantı salonları, şövalye kostümleri, bronz heykeller bulunan ve müze olarak gezebileceğiniz Üstadlar Sarayı, büyülü mimarisiyle adaya gelmek için kendi başına bir sebep sayılabilir!
Şövalyeler Caddesi
Rodos Adası’nın Şövalyeler Adası olarak adlandırılmasının tabii ki bir sebebi var! Her köşesi St. John şövalyelerinin dokunuşlarını yansıtan Şövalyeler Caddesi, Üstadlar Sarayı’na giden Arnavut kaldırımlı büyüleyici rotayı oluşturuyor. Burada uzun bir yürüyüş yapmadan adadan ayrılmak istemezsiniz!
Rodos Arkeoloji Müzesi
Eskiden St. John Şövalyeleri tarafından hastane olarak kullanılan, şu an ise müze olarak kullanılan Arkeoloji Müzesi, antik zamanlara ilgisi olanlar için mutlaka görülmesi gereken bir yer. Adanın çeşitli bölgelerinden çıkarılan arkeolojik eserleri; mermer heykelleri, seramik kapları, stelleri ve göz alıcı mozaikleri içerisinde bulunduran müzenin en önemli parçasının ise MÖ 1’inci yüzyıldan kalma Afrodit heykeli olduğunu söyleyebiliriz.
Lindos
Bembeyaz evleri, masmavi denizi, kumsalları ve tarihi Akropolis’i ile Lindos, adanın en popüler bölgelerinden bir tanesi. Geleneksel bir balıkçı kasabası olan Lindos, sizi büyüleyecek!
Mandraki Limanı
Rodos’un en ünlü ve ana limanı olan Mandraki Limanı, bir zamanlar dünyanın yedi harikası sayılan Dev Rodos Heykel’ine ev sahipliği yapmış. Şu an, Rodos Heykeli yerine sembolik Elefos ile Elafina isimlerinde iki geyik heykeli bulunan liman, aynı zamanda yel değirmenleriyle de oldukça popüler.
{58059}
Midilli Seyahat Rehberi
Yunanistan’ın üçüncü büyük adası olan Midilli, dağlık bir ada. Yunan adalarının en yeşili olarak adlandırılan ve ‘zümrüt ada’ denilen Midilli Adası; yeşilin birçok tonunu, milyonlarca zeytin ve meyve ağaçlarını içerisinde barındırıyor. Sahip olduğu zengin bitki örtüsü sayesinde birçok kuş türüne ev sahipliği yapan ada, aynı zamanda en önemli gözlem merkezlerinden biri sayılıyor. Yalnızca doğal güzelliği ve zenginliği ile değil Antik çağlardan beridir birçok ünlü filozof, yazar ve şair yetiştirmiş olmasıyla Midilli, kültürel açıdan da dikkat çekiyor. Tarihi Neolitik dönemlere dayanan, İlyada’da Truvalılara ait olduğu anlatılan ve sonrasında Romalılar, Persler, Osmanlı gibi birçok devlet tarafından işgale uğrayan Midilli Adası, bu tarihin izlerini taşıyor. İçme suyunun kalitesinden dolayı Yunanistan’a özgü Uzo (Yunan Rakısı)’nun önemli bit kısmının üretildiği Midilli Adası, sahip olduğu birçok özellikle her açıdan benzersiz bir deneyim fırsatı sunuyor!
En Beğenilen Midilli Restoranları
Gelenekselliğini korumayı biraz da olsa başarabilen Midilli adasında, Yunanlılara özgü geleneksel tavernaları keşfedebilir ve Yunan kültürüyle tanışabilirsiniz. Yunan mutfağının olmazsa olmazı fasulye pilakisi, kuru cacık, kabak çiçeği dolması, feta peyniri ve lakerdanıza eşlik edecek olan bir kadeh uzoyla Yunanistan gezinizin hakkını verebilirsiniz!
Midilli Adası’na özgü dekorasyonu, canlı müziği, Yunan misafirperverliği ve tabii ki leziz Yunan mutfağıyla Jimmy’s Fish (Şişman’ın Yeri), Midilli Adası’nın en kaliteli tavernalarından sayılıyor. Hemen yanı başınızda masmavi denizi, demirlenmiş feribot ve gemilerle Şişmanın Yeri, Midilli Adası’nın olmazsa olmazı.
Yunanistan’ın geleneksel mutfağının yanı sıra, Midilli’ye özgü lezzetleri de keşfedebileceğiniz Kostaras Restoran; şık, ekonomik ve kaliteli bir seçenek. Panagiouda Sahili’nde yer alan Kostaras’da hem Midilli’ye özgü tatlıları deneyebilir, hem de Atina’ya ve Ayvalık’a kalkan feribotları izleyebilirsiniz.
Rıhtımdan uzakta bir ara sokakta konumlanan tipik bir Yunan tavernası olan Kalderimi Taverna, daha geleneksel bir seçenek arayan ve lezzetten şaşmayanların listesinde mutlaka yer almalı.
Midilli Adası’nın en güzel rotalarından biri olan Molivos’da yer alan ve Molivos’un en popüler restoranlarından biri olan Octapus, Türkler tarafından da en çok tercih edilen mekanlardan bir tanesi. Turistik bir restoran olduğu için yer bulmak zor olsa da, bu kalabalığın boşuna olmadığını söylemek mümkün. Bu lezzetl restoranda geleneksel Yunan mutfağının tadını çıkarırken, eşsiz deniz manzarası da size eşlik edecek.
En Beğenilen Midilli Otelleri
Midilli’nin kuzeybatısında yer alan, adanın en sevilen bölgelerinden Mylvos’a ve Petra köyüne yakın bir yerde konumlanan Little Bird, aynı zamanda nefes kesen masmavi manzarasıyla da büyüleyici.
Sappho’nun doğum yeri Eressos köyünde yer alan Eressian, içerisinde spa ve hamam bulunduran villa konseptli butik bir otel.
5 farklı villadan oluşan Elies Residences, özel olarak kiralayabileceğiniz villalarla size ve sevdiklerinize eşsiz bir tatil deneyimi sunuyor.
Midilli’de Görülecek Yerler
Midilli Kalesi
Akdeniz’in en büyük kalesi olma özelliği taşıyan Midilli Kalesi’nin temeli 482-565 yılları arasına dayanıyor. Farklı birçok medeniyete ev sahipliği yapmış; Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu dönemine şahitlik etmiş kale, içerisinde o dönemden kalma bir medrese de bulunduruyor.
Molivos
Adanın en hareketli ve en çok turist ağırlayan bölgelerinden biri olan Molivos, özellikle yaz aylarında deniz tatili ve su sporları sevenlerin gözde rotası diyebiliriz. Aynı zamanda bölgenin simgesi olan Molivos Kalesi de görmeye değer noktalardan bir tanesi. Eğer şanslıysanız, kalenin içinde gerçekleştirilen kültürel etkinliklere de denk gelebilirsiniz!
Midilli Taşlaşmış Orman
Doğal anıt olarak kabul edilen ve 1985 yılında korumaya alınan bu orman, adanın en çok ziyaret edilen bölgelerinden biri. 20 milyon yıl önce oluşan volkanik patlamalar sebebiyle florası bozulan ve fosilleşen ağaç ve bitkilerden oluşan bu ormanı görmeden adadan dönmeyin deriz.
Agios Therapon Kilisesi
1935 yılında inşa edilmiş Agios Therapon Kilisesi Midilli’nin en ünlü yapılarından bir tanesi. Kubbesi ve dış cephe süslemeleriyle, daha adaya yaklaşırken sizi büyüleyecek.
Plomari
Tarihi evleri, ufak tavernaları ve plajlarıyla ‘Eski Şehir’ olarak anılan Plomari, adanın en büyük ikinci kasabası. Yunanistan’ın özel içkisi Uzo’nun ilk üretildiği yer olan Plomari, gezebileceğiniz ve Uzo’nun üretim aşamaları hakkında bilgi edinebileceğiniz 150 yıllık Barbayanni fabrikasına da ev sahipliği yapıyor.
{24811}
Sakız Seyahat Rehberi
Adını içerisindeki sakız ağaçlarından alan Sakız Adası, Yunanistan’ın en büyük beşinci adası. Tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış ada, birçok medeniyetin kültürünü taşıyor. Orta ve antik çağlardan kalma yapıları, masmavi suları, bembeyaz plajları ve lezzetli, deni ürünleriyle dolu mutfağıyla her yıl özellikle Türk turistlerin vazgeçilemez rotalarından bir tanesi olmaya devam ediyor. Sakız ağaçlarından sonra adanın sembolü haline gelmiş yel değirmenleri ve UNESCO Dünya Kültürel Miras listesine girmiş birçok yapıyı içinde bulunduran Sakız Adası, keşfederken sizi bambaşka bir dünyadaymış gibi hissettirecek!
En Beğenilen Sakız Adası Restoranları
Adanın en beğenilen restoranlarından biri olan Hotzas Taverna, ağaçların altında güzel bir Yunan restoranı. Makarnalarından tatlılarına her yemeğin el yapımı olduğu restoran, çeşitli et yemeklerini yanı sıra bulundurduğu vejeteryan seçeneklerle de oldukça geniş bir lezzet skalasına sahip.
Merkezde bir ara sokakta konumlandırılan To Kechrimpari, mutlaka uğramanız gereken küçük bir Rum meyhanesi. Sadece öğle servisi veren restoranın menüsü de biraz farklı. Üç farklı fix menüye sahip olan Kechrimpari’de yapmanız gereken tek şey bu üç menüden birini seçmek ve sonrasında lezzetli bir deneyim sizleri bekliyor.
Akşam yemeğinizi deniz havası alarak yemek isterseniz, kordondaki To Tsikoudo, buradaki en lezzetli seçenek.
Adanın en güzel sahil kasabalarından biri olan Lagada’da bulunan O Passas‘ın, sahil boyunca yan yana dizilmiş pek çok sayıda restoranın arasında en popüler olduğunu söylemek mümkün.
En Beğenilen Sakız Adası Otelleri
Adanın merkezinde konumlanan Chandris, iki tarafı da Ege’yle çevrili olan, masmavi büyüleyici bir manzaraya sahip. Turistik yerlere yakınlığıyla oldukça ideal bir seçenek olan otel, aynı zamanda adayı keşfe başlamak için de doğru bir noktada.
Muhteşem dağ manzarası ve sevimli bahçesiyle, sizlere rahatlatıcı bir tatil sunuyor.
Oldukça farklı bir konsepte sahip olan Mesta Mastic, beş daire ve odalardan oluşan bir site. Üç farklı yapının birleşimiyle oluşturulan Mesta Mastic, geçmişin izlerini kaybetmeden rustik bir havayla restore edilmiş, büyüleyici bir site.
Sakız Adası’nda Görülecek Yerler
Sakız Adası Değirmenleri
Her ne kadar adını içerisindeki sakız ağaçlarından almış olsa da, yel değirmenleri adanın en meşhur sembollerinden. Limandan rahatlıkla yürünebilecek mesafede bulunan yel değirmenleri, özellikle akşam üstü ziyaretçilere görsel şölen sunuyor.
Sakız Kalesi
Tarihin en eski yerleşim kalelerinden biri olan Sakız Kalesi, adanın şehir merkezinin kuzeyinde bulunuyor. Tarih boyunca birçok kez işgal edilmiş ve yeniden inşa edilmiş kale tarihi açıdan görünmesi gereken önemli bir yer. Ayrıca kale içindeki kazılar sonucu ortaya çıkan Giustiniani Sarayı, kalenin ana giriş kapısının yanında Jüstinyen Müzesi olarak sergilenmekte.
Pirgi Köyü
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Pirgi Köyü’nün en önemli özelliği köy içerisindeki evlerin tasarımı. Köye yapılacak olan korsan saldırılarından korunmak için kale-köy mantığıyla birbirine bitişik şekilde inşa edilmiş evler, kale görevi görmekte. Bunun yanı sıra evlerde asıl dikkat çeken ise, önlerindeki süslemeler. Ksista tekniğiyle boyanmış olan evler köyü adeta bir tablo gibi gösteriyor. Dünyada yalnızca iki köyde kullanılan bu süsleme tekniğiyle süslenmiş evler, herkesin listesinde olması gerekenlerden.
Mesta Köyü
14.-15. yüzyılda inşa edilmiş Mesta Köyü, Sakız Adası’da mutlaka görülmesi gereken noktalardan bir tanesi. Korsan saldırılarından korunmak amacıyla yan yana ve beşgen bir yapıda kurulmuş bu köy, tam anlamıyla bir ortaçağ köyü. Çok dar ve labirent şeklindeki sokaklarıyla sizi ortaçağdaymış gibi hissettirecek Mesta Köyü’ne gitmişken de Yunanistan’ın en büyük kiliselerinden olan Taksiyarhis Kilisesi’ni ziyaret ederek Ortodoks mezhebinde ilk kez resmedilmiş, Hz. İsa ve Hz. Meryem tablosunu da inceleyebilirsiniz.
Mastichoria Bölgesi
Sakız Adası’na gelmişken, adanın en büyük özelliğini taşıyan bölgeyi görmemek olmaz. Yalnızca bu bölgede yetişen ağaçlardan sakız damlıyor ve sakızlar burada üretiliyormuş. Meraklısına adanın bu bölgesinde sakız üretim sürecini anlatan bir sakız müzesi de bulunuyor.
{14219}
Meis Seyahat Rehberi
Meis, On İki Adalar’ın en küçüğü olup, çevresindeki adaların en büyüğü. Adını St. John şövalyelerini koyduğu ada, tarih boyunca Mısır, Napoli, Osmanlı, Fransa, İtalya gibi birçok uygarlığın sömürgesi altına girmiş. Yalnızca Kastellorizo (Meis) gölgesinde yerleşim olan Meis Adası, tarih boyunca burada yaşamış milletlerden izler barındırıyor. Oldukça ufak olan ve yalnızca 1-2 saatte tamamını keşfedebileceğiniz Meis Adası, günübirlik turistlerin de uğrak noktası. Rengarenk ve İtalyan esintisi taşıyan binalarıyla Meis Adası, kalbinizi çalacak.
En Beğenilen Meis Restoranları
Oldukça küçük olan ve çok kısıtlı bir restoran yelpazesine sahip olan Meis Adası’nda öne çıkan restoranlardan birisi hiç şüphesiz ki Lazarakis Restoran. Adanın doyum olmayan manzarasının yanı sıra lezzetli yemekleriyle Lazarakis, ilk seferinde deneyenlerin gönlünü çalıyor.
Lezzetli yemekleri, taze ürünleri, mükemmel bir şarap listesi ve romantik atmosferiyle Alexandra’s Restoran, adanın en iyilerinden. Adada iyi bir yemek deneyimi yaşamak istiyorsanız burayı kesinlikle listenize eklemelisiniz.
Meis Adası’na kadar gitmişken adayı ünlü eden, Mediterraneo filminde geçen Ta Platania restoranına gitmeyi ve meşhur soğan dolmasını denemeyi unutmayın!
En Beğenilen Meis Otelleri
Turuncu duvarları, mavi detayları ve yeşil pemcere ve camlarıyla Casa Mediterraneo, daha gördüğünüz anda bile sizi kendinize çekecek. Osmanlı tarzıyla döşenmiş bu ada oteli, rengarenk binların bulduğu adanın çevresiyle mükemmel bir uyum sağlıyor ve eşsiz manzarasıya da kendine hayran bırakıyor.
Deniz kenarında yer alan ve ana limanla kaleyi gören Poseidon, küçük kaçamaklar için tatlı ve sakin bir seçenek.
Meis’te Görülecek Yerler
Mavi Mağara
Yerlilerin ‘adaya verilmiş bir armağan’ olarak nitelediği Mavi Mağara, Meis Adası’nın güneyinde yer almakta. Mağaranın bir metreyi bulmayan girişinden geçtiğiniz anda sizleri tam bir doğa harikası karşılıyor dersek yeridir. Güneş ışınlarının mağaraya girmesi ile ortaya çıkan büyüleyici fosforlu mavi renk, ziyaretçilerine eşsiz bir manzara sunarken, aynı zamanda temiz ve berrak suyu ile inanılmaz bir yüzme deneyimi de sunuyor.
Ancak Mavi Mağara’yı ziyaret etmeden önce dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var. Güneş ışınları mağaraya yalnızca sabahtan öğlene kadar girdiğinden mağaraya öğleden önce gitmeniz gerekiyor. Dünyada az sayıda örneği olan bu özel mağara, Meis’e gidip de kesinlikle görmeden geçmemeniz gereken bir doğa harikası.
St. George Manastırı
St. George Manastırı, adanın tepesinde yer alan tarihi bir manastır. Manastıra tırmanmak için ada merkezinin arkasında yer alan 400 adet taş merdiveni çıkmanız gerekiyor. Yukarı çıktıkça sizleri liman, rengarenk evler ve masmavi deniz manzarası karşılıyor. Ayrıca Bizans mimarisine sahip manastırın eşsiz manzarası ve tarihi atmosferi kesinlikle ziyaret etmeye değer.
Likya Mezarı
Adanın güneyinde yer alan Likya Mezarı, adanın tarihi ve kültürel mirasının en önemli parçalarından bir tanesi. Bu antik yapının tarihi MÖ 4.yüzyıla kadar uzanmak ve bir anıt mezar olarak inşa edilmiş. Yüksek bir tepe üzerine inşa edilmiş olan mezar, ziyaretçilerine muhteşem bir manzara sunmak. Mezarın tasarımı, dönemin sanatsal ve mimari özelliklerini yansıtmaktıyor ve oldukça estetik bir görünüme sahip. Özenle işlenerek ve birbirine mükemmel şekilde yerleştirilerek inşa edilmiş olan bu mezar, antik dönemin tekniklerini, sanatsal anlayışını ve mimari zekasını temsil ediyor diyebiliriz.
Mandraki Limanı
Mandraki Limanı, adanın kuzeydoğu kıyısında yer alıyor ve kristal berraklığındaki denizi, renkli tekneleri ve yerel balıkçı tekneleriyle oldukça masalsı bir atmosfere sahip. Etrafı yerel lezzetleri tadabileceğiniz çeşitli restoran ve kafelerle çevrili olan liman, adanın turistik açıdan en canlı bölgelerinden birisi. Adanın doğal güzelliklerini keşfetmek, lezzetli yemekler yemek ve güneşlenmek için harika bir fırsat sunan Mandraki Limanında ise sizi süpriz bir şekilde caretta carettalar karşılayacak!
Son Olarak;
Meis yolculuğuna eklemeniz gereken bir durak ise Aya Yorgi Adası. Meis’in kıyısında yer alan bu minik ada, denizin tadını çıkarmak isteyenler için pırıl pırıl bir seçenek.
