preloader

SALT'ın Sonbahar Sergisi: "İmparatorluklar Arasında, Sınırlar Ötesinde"

08.10.2020
SALT'ın Sonbahar Sergisi: "İmparatorluklar Arasında, Sınırlar Ötesinde"

Yazı Boyutu:

Köpe ailesinin tanıklıklarıyla savaş ve mütareke yıllarına dayanan İmparatorluklar Arasında, Sınırlar Ötesinde sergisi, 15 Eylül – 27 Aralık tarihleri arasında SALT Beyoğlu'nda gezilebilir.

Osmanlı’nın modernleşme sürecine ve tarih sahnesinden çekilmesine tanıklık eden Köpe ailesinin anılarına dayalı İmparatorluklar Arasında, Sınırlar Ötesinde sergisi, tarih dolu bir yolculuğa çıkmak isteyenleri SALT Beyoğlu’nda bekliyor.

Sergi, II. Meşrutiyet, I. Dünya Savaşı ve mütareke döneminden detaylı arşiv kayıtlarıyla görsel bir anlatı sunuyor. Aile üyelerinin Braşov, İstanbul, Selanik, Edirne ve Konya gibi şehirlerde şekillenen hayatları, itinayla muhafaza edilmiş kişisel belgeler aracılığıyla siyasal, toplumsal ve diplomatik tarihin dönüm noktalarına ışık tutuyor.

SALT'ın Sonbahar Sergisi:

Köpe Ailesinin Hikayesi

Ailenin hikâyesi, Transilvanya’nın Braşov şehri yakınlarında bir köyde doğup büyüyen Andras Köpe ile Breton bir aileden gelen Léocadie Tallibart’ın İstanbul’da yollarının kesiştiği Tanzimat Dönemi’nde başlıyor. Andras, Avusturya İmparatorluğu’nun baskılarından Osmanlı başkentine kaçmıştır; Léocadie, saatçi ve mücevherci kardeşi Louis ile mimar kardeşi Pierre’e eşlik etmek üzere şehirdedir. 1842’de evlenen çiftin ikinci çocuğu olan ve aile arşivinden mektupları sergide yer alan Charles ise, Cenova kökenli Trabzonlu bir Levanten aileye mensup Rose-Marie Marcopoli ile 1882’de hayatını birleştirir. Charles ve Rose-Marie’nin Charlotte, Ida, Taïb, Ferdinand, Antoine ve Eugène adında çocukları olur.

SALT'ın Sonbahar Sergisi:

Köpe ailesi, Selanik, 1903
(Antoine Köpe Arşivi / Elizabeth Childress izniyle)

Kapitülasyonların kaldırılması için gösteriler, İstanbul, 11.09.1914
(Antoine Köpe Arşivi – Elizabeth Childress izniyle)

Fransızca eğitim alan, konuşan ve yazan altı kardeş, hiçbir zaman Avusturya-Macaristan tabiiyetinden Osmanlı tabiiyetine geçmez. Taïb, 1914’te savaşın başlamasından kısa bir süre sonra Braşov’a giderek müttefik Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun üniformasını giyer. İki yıl sonra İstanbul’da Avusturya-Macaristan ordusuna katılan Antoine, 1917’de Suriye ve Filistin’de görev yapar. Savaşın sona erip iki imparatorluğun çöküş sürecinin başladığı dönemde çoğu İstanbul’da ikamet eden Köpe ailesi üyeleri, 1918’de Mondros Mütarekesi’ne, 1919’da Paris Barış Konferansı’na, 1920’de de şehrin İngiliz, Fransız ve İtalyan askerî makamlarınca resmen işgaline şahit olurlar.

{773358}

SALT'ın Sonbahar Sergisi:

Çok uluslu imparatorluğun çok kültürlü sakinleri olan ve geriye çok kapsamlı bir aile arşivi bırakan Köpelerin yaşantıları, tabiiyet ve vatandaşlık ilişkilerinin ulusal kategoriler içerisinde belirgin ayrımlarla tanımlanmadığı tarihsel bir bağlamdan izler taşır. İmparatorluklar Arasında, Sınırlar Ötesinde, Antoine’in bu arşivden ciltler dolusu anı ve karikatürleri, görüntü ve ses kayıtlarının yanı sıra, büyük bir kısmı ağabeyi Taïb’e ait yüzlerce fotoğraftan bir seçkiyle Osmanlı ve Avusturya-Macaristan diplomatik ilişkilerinin gündelik hayata nasıl yansıdığına bakar. Bir aile tarihinden yola çıkarak 19. yüzyıldan 20. yüzyıla, imparatorluktan ulus devlete geçişte sınırların belirsizliğine, kimliklerin değişkenliğine ve hayatların devingenliğine dikkati çeker.

Köpe Ailesinin Anılarından Bazı Alıntılar

İmparatorluklar Arasında, Sınırlar Ötesinde sergisinde, Köpe ailesinin anılarına ilişkin bazı alıntılar bulunuyor. Bizi en çok etkileyen alıntıları, sizinle paylaşalım…

Almanak

SALT'ın Sonbahar Sergisi:

Gülüyorum Almanağı

Matmazel Ida Köpe’ye adanmıştır. Müdürü-Sahibi: Antoine Köpe

Sayı 7, 6. Yıl, Temmuz 1913

Selanik (Makedonya)

“1919’da yeterli bir gelirim yoktu. Biraz para kazanabilmek için aralık ayı sonunda, tamamı karikatürlerimden oluşan bir almanak yapma işine giriştim. Şansım yaver gitmedi. Sermayem olmadığı için ucuz bir matbaayla çalışmam gerekti. Sayfa düzeni ve baskı süreci o kadar uzadı ki mizahi almanağım ancak Ocak 1920 sonunda, yani iş işten geçtikten sonra piyasaya çıkabildi. Alan olmadı tabii. Kâr edeceğime zarara girdim; almanak sayfalarının, evin çamaşır gününde ocaktaki ateşi beslemek için kullanıldığını görünce tadım iyice kaçtı. Umutlarım kül olmuştu!”

Avusturya-Macaristan İttifakı

“Tarih 7 Şubat 1916 idi. Avusturya-Macaristan topçu neferleri, silahları ve atlarıyla Sirkeci garında inmiş; başkentin sokaklarından coşkulu alkışlar eşliğinde ilerleyerek Taksim’deki kışlaya mükemmel bir düzen içerisinde varmışlardı. Kışlada Osmanlı makamları ve şehirdeki Alman ve Avusturya-Macaristan nüfusunun katılımıyla sıcak bir karşılama töreni tertip edildi.”

Osmanlı İmparatorluğu Harpte

“Osmanlı böylece savaşa girdi. O zamanlar Pera’daki Saint Michel Ortaokulu’nda son sınıf öğrencisiydim. Bir sabah bir polis amiri okula geldi, kitap ve defterlerimizi toplayıp eve dönmemizi söyledi. Hemen dediklerini yaptık; ne de olsa gazeteleri okumak, cebir yahut edebiyattan daha çok ilgimizi çekmekteydi. Bütün Fransız okullarına resmî makamlar tarafından el konmuş ve öğretmenler gönderilmişti.”

Anadolu’da Yirmi Yıl

“Ayrılış tarihi 14 Temmuz 1920 olarak belirlenmişti; benim için unutulmaz bir gün.

Sabahın erken saatleri olmasına karşın Cadde-i Kebir hareketliydi. Fransızların Bağımsızlık Günü’ydü ve işgalci Fransız birliklerince büyük velveleyle kutlanacaktı. Taksim’deki askerî talim yerinde daha önce İstanbul’da bir benzeri görülmemiş bir askerî tören planlanmıştı. Her yerden borazan sesleri duyuluyor; bu müziğin yankısı bana Taksim’deki aynı meydanda iki sene önce katıldığım madalya törenini hatırlatıyordu. Doğduğum ama milliyetim nedeniyle artık hayatımı idame ettiremediğim bu şehirden derhâl kaçma arzusuyla doluyordu içim.”

Son Söz

SALT'ın Sonbahar Sergisi:

“Anılarımı kaleme alma fikri aklıma 1945 yılında, I. Dünya Savaşı’ndaki (1914-1918) silah arkadaşımlarımdan birinin cenazesi esnasında geldi. Tören sürerken bir yığın anı zihnimi kuşattı; bütün askerliğim bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. Çocuklarıma hayatımı ve başımdan geçen olayları anlatmam gerektiğini düşündüm […].

Hatıratımda okuyucuyu eğlendirecek anekdotlar ile büyükannem ve büyükbabam, ebeveynlerim ve kardeşlerimin hayatı hakkında detaylar var. Bu yaşanmışlıklara değer veriyor, çocuklarım ve torunlarımla paylaşarak onları onurlandırıyorum. Askerlik hayatım üzerinde çok fazla durmuş olabilirim. Şu an size biraz çocuksu geliyor olabilir ama unutmayın, zamanla gitgide daha büyük bir önem teşkil edecek bütün bu hususlar. Çünkü her biri, artık var olmayan Avusturya-Macaristan ordusunu ve bir daha asla yaşanmayacak bir dönemin (la Belle Époque [Batı Avrupa tarihinde 1871 ile 1914 arasında ‘Güzel Dönem’ olarak bilinen savaşsız yıllar]) âdetlerini anlatıyorlar.”

İmparatorluklar Arasında, Sınırlar Ötesinde sergisini 27 Aralık’a kadar SALT Beyoğlu’nda ziyaret edebilirsiniz. Sergi ve paralelindeki kamu programları ile ilgili ayrıntılı bilgi için: saltonline.org

OGGUSTO
OGGUSTO Tüm Yazıları