preloader

House of Brothers Art Talks: Muammer Brav Röpotajı

House of Brothers Art Talks: Muammer Brav Röpotajı

Yazı Boyutu:

Koleksiyoncu Muammer Brav ile Contemporary İstanbul’daki House of Brothers Lounge’da buluştuk ve House of Brothers Art Talks kapsamında röportaj yaptık.

Ülkemizin en tanınmış film eleştirmenlerinden Muammer Brav aynı zamanda tam bir sanat tutkunu. İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali (IF) ile başlayan serüveni CNN Türk’te yaptığı ‘Hayatım Sinema’ programı ile devam etti. Tüm dünyadaki birçok ünlü film festivallerine de konuk olan Muammer Brav ile sinemayla başlayan, daha sonra eşsiz eselerle devam eden sanat tutkusu hakkında Contemporary İstanbul’daki House of Brothers Lounge’da sohbet ettik.

Sizi film eleştirmeni olarak tanıdık ama aslında sanatla daha derinden ilgileniyorsunuz. Gerçekten, her şey sinema aşkı ile mi başladı?

Evet, bütün hikaye sinema ile başlıyor. Hatta, 3 yaşındayken Türkan Şoray ismini yere göğe yazmamla başladı diyebilirim. Bunu gören babaannem, erken okuma yazmayı öğreneceğimi anlayarak bana alfabeyi öğretmiş. Yani, okuma yazmayı 3 yaşımda söktüm. Artık yaşım 50… Biz sinemayla büyüyen bir kuşaktık. En büyük eğlencemiz sinemaydı. Dolayısıyla sinema hayatımda müthiş bir yer etti. Ekonomi ve endüstriyel tasarım okudum ancak sinemaya olan ilgim hep devam etti. Bir süre sonra ufak ufak film eleştirileri yazmaya başladım ve ileriki yıllarda CNN’de “Hayatım Sinema” programını yaptım. Aşağı yukarı Türkiye’deki bütün film festivallerinin koordinatörlüğünü yaptım. Bunun dışında iş adamlığı serüvenim de tabii ki devam ediyor.

House of Brothers Art Talks: Muammer Brav Röpotajı

Zaten sanat sever bir insanın edebiyattan, plastik sanatlardan ve tiyatrodan uzak olmasını asla anlayamam. Sinema seven birinin resimden hoşlanmaması pek mümkün değil. Ben sanatı birbirinden çok ayırt etmiyorum ancak birinden birini seçmek zorunda olsam sinema derim.

Siz Koleksiyoner kelimesi yerine Koleksiyoncu veya Sanat Eseri Toplayıcı’yı tercih ediyorsunuz. Peki, bugüne kadar topladığınız eserleri de düşünürsek, ilk eserinizi aldığınızda kaç yaşındaydınız?

Eser toplama işine, 21 yaşında Mevlüt Akyıldız’dan 2 tane resim alarak başladım ve o yaştan beri eser toplamaya çalışıyorum. İlk aldığım işten son aldığım işe kadar hepsini çok seviyorum, hiçbirinden vazgeçmeye niyetim yok. Ölene kadar benle yaşamalarını istiyorum.

{772449}

İlk eserinize çok genç yaşta sahip olmak nasıl bir duyguydu? Sahip olduğunuz eserlere yeniden baktığınızda, ilk günkü duyguları yaşatıyor mu?

21 yaşındayken Mevlüt Akyıldız’dan o 2 resmi aldıktan sonra eser toplamaya devam edeceğimi hiç düşünmemiştim. Mevlüt’ün resimleriyle kurduğum ilişkiden dolayı diğer resimlerine sahip olmak ve onları duvarıma asmak istedim. Aslında tam olarak bu istekle devam etti. Sahip olduğum eserleri sürekli karşımda görme arzusunu ise son 15 yıldır yoğun olarak yaşıyorum.

House of Brothers Art Talks: Muammer Brav Röpotajı

Mevlüt Akyıldız

Eser toplarken hangi kriterlere dikkat ediyorsunuz? Ya da bir eserde hangi duyguyu arıyorsunuz?

Bir tablo almaya 10 saniyede karar veriyorum. Aldığım hiçbir eser için daha fazla düşünmedim. Hemen gönlüm ve beynim aynı anda iletişime geçiyor ve “ekonomik olarak ulaşabiliyorsan bu iş benim olsun” diyor.

House of Brothers Art Talks: Muammer Brav Röpotajı

Çok sıkı takip ettiğim sanatçılar da var. Onların bazılarıyla ahbaplık ilişkisi kurmaya da başladım. Yaptıkları her işi öncelikli olarak görme isteğinde bulunuyorum. Dolayısıyla iyi anlaştığım sanatçıların eserlerini ön izleme yapma şansına sahip oluyorum.

Sahip olduğunuz koleksiyonu 3 kelimeyle özetlemenizi istesek…

Tabii ki! Genç, dinamik ve sinematik.

Para limitiniz olmasaydı, almak istediğiniz eser hangi olurdu?

O kadar çok var ki… Hangi birini söylesem bilemiyorum ama aklıma ilk gelen: Michelangelo Merisi da Caravaggio. Bir Caravaggio eserine sahip olmak isterdim.

House of Brothers Art Talks: Muammer Brav Röpotajı

Michelangelo Merisi da Caravaggio – Şüpheci Thomas

Son zamanlarda sinema dünyasında sanat eserlerini ve ressamları ön plana çıkaran filmler eskisinden daha çok popüler olmaya başladı. Bu tarz filmler sinema sayesinde sanat eserlerini göstermenin iyi bir yolu olabilir mi?

Sanatçı biyografisi her zaman ilgi uyandırır. Mesela Frida Kahlo filmi yapıldıktan sonra Frida’ya olan ilgi arttı ve eserlerinin fiyatları yükseldi. Bunun haricinde geçen sene izlediğimiz bir Van Gogh biyografisi vardı, o daha entelektüel seviyede yapılmış iyi bir filmdi ancak Van Gogh’a olan ilginin popüler kültürde etkisini nasıl etkilediğini, belki tam anlamıyla ölçemeyiz ama açıkça görebiliriz.

House of Brothers Art Talks: Muammer Brav Röpotajı

Yurt dışındaki birçok sergi ve müzeye gittiğinizi biliyoruz. Seyahat etmek sizi, sanat kadar motive eden şeylerden biri mi? Yakın tarihteki planlarınızı öğrenebilir miyiz?

Evet, seyahat etmek beni mutlu ediyor ama gençlik yıllarımdaki kadar değil. Eskiden yurt dışına gittiğimde hemen galerilere koşardım. Şimdi özellikle büyük metropollerdeki sergi veya müze gezmek beni biraz yoruyor. Çünkü çok kalabalık. Dünya nüfusu arttı, insanlar daha çok sanatla ilgilenmeye başladı. Yurt dışında sergi veya müze gezeceksem sabahları çok erken bir saatte gitmeyi tercih ediyorum. Kuyrukta sıra beklememek için de önceden internetten biletimi alıyorum. Yurt dışında keşfetmek istediğim ya da zaten çok beğendiğim sanatçıların serilerine gitmeye çalışıyorum.

Yakın zamanda Antalya Altın Portakal Film Festivali var, orada yine moderatörlük yapacağım. Onun dışında yine yakın zamanda 3-4 günlük Paris’e gidiyorum, önemli bir sergi açılışı var. Sanat gezisi yapmadığım zamanlarda Bandırma’da bildiğiniz iş adamlığı yapıyorum.

House of Brothers Art Talks: Muammer Brav Röpotajı

Gizem Burcu İncircioğlu
Gizem Burcu İncircioğlu Tüm Yazıları