Girişimci Hikayeleri: Net Zero Cup
Yazı Boyutu:
Bitki bazlı ham maddesiyle tek kullanımlık kahve bardaklarına çevreye duyarlı bir alternatif sunan Net Zero Cup, kahve tutkunlarını Türkiye’den dünyaya yayılacak bir sürdürülebilirlik hareketine davet ediyor. Markanın kurucusu Lale Günay Pınarel, marka hakkında merak edilenleri yanıtlıyor…
Net Zero Cup ne zaman ve ne amaçla kuruldu?
Son üç yıldır üzerinde çalıştığım Net Zero Cup’ı 2021’in mart ayında İstanbul’da kurdum. Londra’da çöpten enerji üreten bir şirketin değerleme projesinde çalışırken, ne kadar fazla atık oluşturulduğunu fark ettim ve hemen evdeki bütün tek kullanımlık ambalajları geri dönüştürmeye başladık. Beraberinde, her gün içtiğim kahve için termos kullanmak gibi çözümlere yöneldim. Ama termoslar hem ağırdı hem de bulaşık makinesinde zarar görüyordu. Metal tadını da sevmiyordum. O dönem bambu bardaklarla tanıştım. Hafifliği hoşuma gidiyordu, seyahatlerim dahil her yere yanımda götürebiliyordum. Araştırdığımda, Türkiye’de benzer bardakların olmadığını fark ettim. Ciddi boyutta tek kullanımlık atık problemimiz olduğu, İngiltere ve Almanya’daki gibi yeniden kullanılabilir ürün konseptine geçmemiz gerektiği düşüncesiyle Net Zero Cup’ın temellerini attım. Ayrıca sürdürülebilirlik alanında bir Türk markası yaratmak istedim. Türkiye; çok çalışkan, üretken, yetenekli bireylerin bulunduğu bir ülke. Kendi problemimize kendimiz çözüm getirebileceğimize inanıyorum. En azından kendi çöpümüzü azaltmamız gerektiği kanısındayım. Tek kullanımlık kahve bardakları en hızlı şekilde tüketilen çöplerden biri ve bunu kolayca engelleyebiliriz.
Önce, birkaç bambu tedarikçisi ile buluşmak üzere Çin’in Anhui bölgesine seyahat ettim. Fakat akabinde Almanya’da bambu hakkında bazı negatif yorumlar okudum ve hem sürdürülebilir hem de insan sağlığına zararsız bir ham madde arayışına giriştim. Sonucunda da şu an kullandığımız bitki bazlı ham maddeyi buldum.
Üretim sürecinden kısaca bahseder misiniz? Bardaklar nerede, nasıl üretiliyor?
Şeker kamışının şeker için kullanılan bölümünden geriye kalan kısmından elde edilen ham maddemiz Almanya’da üretiliyor. Renkler de farklı bir Alman firma tarafından bize özel geliştirildi. Bardakların üretimi ise Türkiye’de gerçekleştiriliyor. netzerocup.com/tr ve Trendyol’da satışa sunuluyor.
Net Zero bardakların öne çıkan özellikleri neler? Neden tüketiciler Net Zero’yu tercih etmeliler? Gezegene ve kişiye ne gibi faydalar sağlıyor?
Bitki bazlı ham maddesi, CO2 nötr yapısı ve yeniden kullanılabilir yani sürdürülebilir olması, Net Zero bardakların en önemli özelliklerinden. “CO2 nötr” tabiri, sera gazlarından bilhassa karbondiokside değiniyor. Ham maddemizin üretiminde, bitkilerin havadan aldıkları karbondioksitten yararlanılıyor ve neticede havadaki karbondioksitin bir kısmı bardaklarımızın ham maddenin içinde hapsoluyor. Diğer bir deyişle Net Zero Cup tasarımlarının her biri kısmen “carbon sink” (karbon yutağı) görevi görüyor ve tek kullanımlık atıkla beraber havadaki karbondioksit oranını da azaltıyor.
Eğer 10 veya 20 sene sonra Net Zero bardaklar enerji için kullanılırsa sadece havadan aldıkları karbondioksidi tekrar havaya salacaklar. Çünkü bu tarz bio bazlı ham maddeler CO2 nötrler ve havaya ekstra karbondioksit salınımı yapmıyorlar. Almanya’daki ham madde üretimimiz yeşil enerji ile gerçekleştirildiği için ilave bir karbon ayak izine de yol açmıyor.
Biz Net Zero Cup olarak, ham maddenin Türkiye’ye gelmesi ve İstanbul’da üretilmesinden kaynaklanan karbon ayak izini de her bir bardak için bir fidan dikerek telafi ediyoruz. Bir ağacın ömrü boyunca havadan aldığı karbondioksit miktarını göz önünde bulundurursak Net Zero Cup’lar için “net negatif” veya “karbon pozitif” bile diyebiliriz. O nedenle Net Zero Cup’ın ürünlerin özelliğini en iyi ifade edebilecek isim olduğunu düşündük.
“Net zero” ne anlama geliyor?
“Nette sıfır” anlamına gelen “net zero”, günlük yaşam faaliyetlerinin sonucunda havaya salınan sera gazlarının havadan elimine edilmesini anlatan çok önemli bir ifade. Örneğin bir şirket, faaliyetlerinden dolayı açığa çıkan karbondioksidi ağaç dikerek azaltabiliyor. Ya da yeşil enerji kullanmak gibi faydalı yöntemlere başvurduğu için ilk başta sera gazı emisyonu oluşturmuyor. Birçok ülkenin bu konuda önemli planları mevcut. Mesela Avrupa Birliği, 2050’ye kadar “iklim nötr”, başka bir deyişle nette sıfır sera gazı emisyonuna sahip olmayı hedefliyor.
Net Zero ile yakın ve uzun vadede sürdürülebilirliğe yönelik hedefleriniz neler?
Çok farklı ülkelerde yaşadığım için her yerde en iyisini öğrenmeye ve kendimi geliştirmeye gayret ediyorum. Öğrendiklerimi ve öğreneceklerimi Türkiye’de hayata geçirmek istiyorum. Kısa vadede, tıpkı Avrupa Birliği ve İngiltere gibi çöp ve karbon ayak izinin azaltılması konularında daha bilinçli ve ciddi adımlarla ilerlememizi sağlayacak çalışmalara ağırlık vereceğim. Uzun vadede ise çok önemli olduğuna inandığım eğitim alanında bazı faaliyetleri hayata geçirmeyi planlıyorum. Aklımda Net Zero imzalı ikinci bir ürün çıkarmak ve o ürünü çocuk eğitimine katkısı ile ilgili bir proje yapmak var.
Lale Günay Pınarel Kimdir?
Lale Günay Pınarel, Kopenhag doğumlu. 13 sene Türkiye ve 22 yıl Londra’nın yanı sıra, Kopenhag, Viyana, New York ve çok kısa bir süre Paris’te de yaşadı. Son beş yıldır da Hamburg’da. İlkokul ve üniversiteyi Londra’da okudu. Goldsmiths College, University of London’ın European Union Politics and Economics (Avrupa Birliği Politika ve Ekonomileri) bölümünden mezun oldu. Üniversiteyi bitirince Türkiye’ye döndü ve İstanbul’da uluslararası bir finans şirketinde çalışmaya başladı. Eşinin işi dolayısıyla Hamburg’a taşınınca finans sektöründen ayrıldı. Bu esnada onu heyecanlandıracak yeni bir yolculuğa çıkmak istedi ve Net Zero Cup fikri doğdu.