preloader

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

Yazı Boyutu:

Sürekli bir gelişme, değişme ve başa dönme döngüsünde olan modanın referans aldığı dönemlere yakından bakış. Onuncu durağımız, pek çok yeni stile kucak açan 1950’ler.

Moda, halihazırda popüler giyim stillerini işaret eder. Her zaman gelişir ve değişir ve başa döner. Modadaki her stil ve trend mutlak bir zamandan veya dönemden geri çağırılır. O yüzdendir ki bu evrimin tarihi hakkında fikir sahibi olmak bir hayli önemli ve kıymetlidir.

Bir insan hakkında fikir edinirken onun stilini de öğrenirsiniz. İnsanlık tarihini okurken de modanın tarihine göz atmak kaçınılmazdır.

Bu yazı serisinde modanın referans olarak kullandığı dönemlere yakından bakacağız. Keyifli okumalar…

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

Moda bir on yıl içine nadiren sığdırılabilir, ve 1950’ler kadın modasını domine eden popüler görünümün çıkış tarihi 1940’ların sonudur. Christian Dior Şubat 1947’de ‘Yeni Görünüm’ü tanıttığında ani bir başarı ile karşılaşıldı; belden sıkıştırılmış kabarık etekli bu yeni silüet, 1950’lerin ortalarına kadar öncü stil olarak yerini korudu. On yıl, ilerleme kaydettikçe, baskın silüet artan şekilde düzleşti ve inceldi, ve moda ilham almak için yeni gençlere baktıkça, on yılın başlarındaki zarafet ve resmiyet de yavaş yavaş silinmeye başladı.

1950’ler başladığında, Yeni Görünüm’ün aşırılığına olan direnç de ortadan kalktı ve silüetin etkisi kadınların hem günlük kıyafetlerine hem de gece kıyafetlerine yansıdı. Dior’un dikey tasarıma odaklanan, düz çizgileri pilelere, büzgülere, ayrıntılara ve çok dar ana hatlara dahil eden bir moda çizgisi vardı. Yarattığı bu feminen çizginin izinden giderken tasarımlarını yapılı yakalar gibi detaylarla zenginleştirdi. Form, en azından 1954’lerin sonuna kadar popüler kalırken omuzlar biraz daha yumuşadı, kalçalar biraz daha yuvarlandı ve etek boyu uzadı.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

Her ne kadar silüet evrimleşse de gece kıyafetlerinin, günlük kıyafetlerin ve ayrı parçaların tasarım kökleri buradan yükseldi. Dönemin en önemli tasarımcılarından Hubert de Givenchy’nin 1953’te tanıttığı elbise, Charles James’in Clover Leaf elbisesi ve Cristobal Balenciaga’nın deneysel formu arasındaki ortak nokta şüphesiz Yeni Görünüm’den başkası değildi.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler
Hubert de Givency, 1953
Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler
Charles James, 1953
Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler
Cristobal Balenciaga, 1951

Yine de her ne kadar görünüme her an her yerde rastlanır olsa da 50’lerle birlikte popüler olan tek görünüm o değildi. Hatta bu on yılın en çarpıcı ana fikri, stil sahibi seçeneklerin ortaya çıkmasındaki zenginlikti. Öyle ki sokakta yürüyen eşit derecede modaya uygun giyinmiş iki kadının stillerinin birbirlerinden oldukça farklı olduğu gözlemlenebilirdi; biri vücudunu saran bir elbise giymişken diğeri eteklerini savurabilirdi.

Bu seçeneklerin çeşitlenmesinin nedeni, Cristobal Balenciaga, Charles James ve Hubert de Givenchy gibi yeni tasarımcıların farklı silüetler tasarlamaları ve on yılı dönüştürmeye başlamalarıydı. Ve on yıl ilerledikçe formlar gitgide daralmaya başladı. Chanel, Dior ve Balenciaga tarafından neredeyse aynı zamanda tanıtılan düz kesim takım, Yeni Görünüm’ün aksine, kadının doğal figürü üzerinden şekillendi. Öyle ki her tasarımcı kendi tasarım dili ile bu düzlüğe ve darlığa yeni boyutlar kazandırmaktan çekinmeksizin on yılın ikinci yarısını ilk yarısından çok daha farklı stillerle taçlandırdı.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler
Gabrielle Chanel, 1957
Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler
Cristobal Balenciaga, 1957
Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler
Hubert de Givenchy, 1958

Dior, Balenciaga ve Charles James gibi tasarımcılar olağanüstü couture parçalar hayata getirirken spor giyim çılgınlığı da devam ediyordu. 1940’larda yıldızı parlayan Amerikalı tasarımcı Claire McCardell, popüler anvelop elbisesini üretmeye devam ederken uyumlu üstleri ile kapri pantolonu tanıttı. 1950’ler modası genel olarak zarafeti kucaklasa da genç kadınlar yüzlerini McCardell’e ve diğer spor giyim tasarımcılarına dönerek askılı elbise ve mayo gibi daha az resmi kıyafetlere yöneldi.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

1950’ler, yeni renklerin, desenlerin, stillerin ve şekillerin tanıtıldığı bir moda dönemiydi. Düz etekler, basit ceketler ve dikey çizgiler her yerdeydi. Özel dikim elbiseler, kürk süslemeli büyük paltolar, pötikareli ve puantiyeli desenler, kaniş etekler, eyer ayakkabıları, dolgulu takım kabanları, kruvaze takımlar ve çok daha fazla heyecan verici trendleri beraberinde getirdi. Dar belli elbiseler ve kalem etekler ile beraber, kadınsı, abartılı bir kum saati figürü popülerleşti.

50’ler günlük hayatının kalıcı imajı, ‘kaniş etek’ idi. İsmi Kaliforniyalı Juli Lynne Charlot’un tasarımı ile anılan etek, yuvarlak kesilmiş üzerleri -sadece köpekle sınırlı kalmayan- işlemelerle desenlendirilmiş keçe eteklerdi. Sık dokunmuş triko veya gömlekle birlikte kombinlenen etek, Paris’in haute couture çizgisinden daha spor, yine de beli ortaya çıkarak kabarık etekli Yeni Görünüm’ün izinden giden bir görünüme sahipti.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

Yine de, feminenlik ve resmiyet ile şekillenmiş 50’ler modasında kadınlar için pantolon giymek oldukça olağanlaştı. Kadınlar II. Dünya Savaşı sonrasında çalıştıkları fabrikalardan çıkarılsalar da deneyimledikleri rahatlık stillerinde kalıcı bir dönüm noktası oldu.

Dönemin köşe taşlarından bir diğeri, kokteyl elbisesi oldu. Kokteyl partileri için giyilen bu yeni elbiseler günlük giyim ile gece kıyafetleri arasında bir yerde; günlük elbiselerin uzunluğunda ama gece kıyafetlerinin şıklığında idi. Geniş etekleri dengelemek için omuzları açıkta bırakan üst parçalar da ilk kez bu dönem tanıtıldı.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

Irving Penn, 1950

Makyaj ve kozmetik alanındaki gelişmeler, yeni güzellik görünümlerinin yolunu açtı. Genel olarak zamanın makyajı, kremsi bir fondöten, pastel pembe allık, yumuşak göz farı, kırmızı veya pembe dudaklar ve üst kirpiklerde rimelden oluşuyordu. Kaşlar inceltilmiş ve kadınsıydı. Ayrıca, kanatlı eyeliner bu dönemde popüler oldu.

Günün hangi saatinde olursa olsun, on yıl boyunca, kadınların bakışları üzerinde toplamaları son derece önemliydi. Bu ne demekti? Mükemmel şekilde yapılmış saçlar, pırıl pırıl makyaj ve uyumlu aksesuarlar bütünü demekti. Bu algıyı tetikleyen en önemli nedense dönemin moda fotoğrafçılığının ihtişamıydı kuşkusuz. II. Dünya Savaşı boyunca yaşanan yoksunluğun ardından lüks ve moda şeylere olan ilginin bir çaba ile buluşması idi aynı zamanda. İster couture bir parça giysin ister ‘kaniş etek’, bir kadın tüm aksesuarlarının görünümünü tamamlayacak denli uyumlu olmasına titizlikle özen gösterirdi. Dönemi kapatansa Chanel’in, o zamana kadar tek tonla tasarlanan ayakkabılara karşı, normları yıkarak kadınları özgürleştirdiği -modaevinin imza parçalarından biri haline gelen- iki-tonlu kısa topuklusu oldu.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

Sonsuz çeşitlilikte yeni kadın ayakkabı stilleriyle beraber, ayakkabılar karşı konulamaz hale geldi. Her zamankinden daha rahat, sağlam, hafif ve güzellerdi. İnce topuklu ayakkabılar, düz ayakkabılar, sandaletler, makosenler ve diğer ayakkabı türlerinin her biri, çeşitli renklerde veya desenlerde satın alınabiliyordu.

1950’lerin Popüler Desenleri

Bir önceki on yılın sade ve süssüz renklerine karşı desenlerde bir patlama yaşandı. Çizgilerden çiçeklere, desenler genel olarak beyaz zemin üzerinde belirdi.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

Çiçek desenleri olabildiğince kontrast renklerle bir arada kullanılırken çizgileri geniş yatay siyah-beyazlardan ince lacivertlere her genişlikte görmek mümkündü.

Puantiyeler, beyaz üzerine kırmızı veya koyu mavi gibi, kontrast renklerde belirdi.

İşlemeler sıklıkla geniş eteklerin uçlarında kullanıldı.

1950’lerin Aksesuarları

Eldivenler. İyi giyimli bir kadın, şık davetler için evden çıkarken mutlaka eldiven takardı. Uzun, dirseğe uzanan opera eldivenleri, kısa kollu elbiselerin veya straples elbiselerin en ideal tamamlayacılarıydı. Kısa eldivenlerse takımlarla veya uzun kollu parçalarla birlikte kullanılırdı.

Şapkalar. Yeni Görünüm ile lanse edilen geniş kesim bahçe şapkalarının yanı sıra daha küçük şapkalar da dönemin vazgeçilmeziydi. Şapkalar küçüldükçe üzerlerinde dantelden duvaklar belirme olasılığı da artıyordu. Zarif Juliette şapkaları ve yaz için geniş kenarlı hasır şapkalar gibi seçenekler moda olmaya devam etti. Bazı kadınlar şapka takmak yerine saçlarına renkli eşarplar bağladılar.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

Güneş gözlüğü bir moda ifadesi olarak yerini hazır etti ve kedi gözü gibi yeni tasarımları ile renkli çerçeveler tercih edilmeye başlandı.

Mücevherler klasik ve gösterişsizdi. İnci veya yapay inci 1950’lerin ikonik kolyelerinin temel elementiydi. Kostüm aksesuarları içinse renkli boncuklar kullanılıyordu. İnce saatler de kadınların vazgeçilmezlerinden biriydi.

Yuvarlak burunlu yüksek topuklar özel davetler için tercih ediliyorsa da kadınlar ayakkabı seçimlerinde rahatlığı ön planda tutmaya başladı. Kumsal ve tatil için espadril, evde veya bahçede tenis ayakkabısı en popüler modellerdi.

1950’lerin Stil İkonları

Dönemin modasının ikonik isimleri sinema yıldızlarıydı.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

Givenchy’nin ilham perisi olan Audrey Hepburn, estirdiği genç hava ile eşsiz bir isimdi. Olgun kum saati silüeti incecik vücudu ile harikulade bir şekilde taşıması hayranlık uyandırıyordu.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

Zarif yine de doğal stili ile Grace Kelly ise ilham kaynağı bir diğer isimdi. Öyle ki Hermés, hamile karnını gizlemek için kullandığı çanta modelini onun ismi ile onurlandırdı.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

Varlıklı, güzel komşu-kızı karakteri de Doris Day isminde vücut buldu. Filmlerde ve dergilerde rahat stili ile görüntülendi ve stili 50’lerde oldukça popüler oldu.

Erkek Modası

Her ne kadar 1950’lerin kadın modası resmiyetle övünse de erkek modası daha önce hiç olmadığı kadar resmiyetten uzaklaştı. Takım elbisenin 18. yüzyıldaki yükselişinden beri erkek modası çok ufak dramatik değişikliklere uğramıştı; ta ki İngiltere’de Teddy Boys ve Amerika’da Marlon Brando ve James Dean gibi yıldızlar ikonikleşene kadar. Belirgin şekilde iki stil de elitlerden gelmek yerine ilhamını çalışan erkek kesimden alıyordu.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

II. Dünya Savaşı’nı takip eden senelerde Londra’daki Savile Row terzileri ‘Yeni Edwardian’ dedikleri kadife yakalı dar kesim takım elbiseleri tanıttı. Edward’ın ilk ismi olan Teddy ile anılan stilde pantolonlar olabildiğince dar, ceket yakaları kadife ve saçlar arkaya taranmıştı. İsyankar genç çalışan erkeklerin benimsediği bu stil, yeni neslin tüketim alışkanlıklarındaki dönüşüm için de çarpıcı bir örnekti; zira görece pahalı kıyafetleri kendilerine has stillerine adapte etmeye başlamışlardı.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

Amerika’da ise başka bir isyanın peşine düşüldü; Marlon Brando-vari jean, beyaz tişört ve deri ceket, belirleyici stil haline geldi.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

Takım elbiseler geniş kesimlerini muhafaza etseler de erkek giyiminde yaşanan en büyük değişimlerden biri resmi kıyafetler arasında rengin önlenemez yükselişiydi. İster günlük ister resmi olsun artık sarı bir gömlek veya siyah dışında bir smokin ceket son derece olağandı.

Diğer gündelik giysiler arasında hardal sarısı, açık mavi, ten rengi, fildişi, zümrüt yeşili ve bordo gibi cesur renklerde fitilli pantolonlar ve düğmeli gömlekler vardı.

Beatnik: Alternatif Moda

Bir grup entellektüel, sanatçı ve şair için 1950’lerde kullanılan bir tabirdi beatnik. Diğer dönemlerin bohemleri gibi beatnik’ler kitlesel tüketim anlayışının ve günün muhafazakar ideallerinin karşısında duruyordu.

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler

Kadın beatnik’ler moda trendlerini reddediyor ve saçlarını uzatıp doğal hallerine bırakıyordu. Makyaj malzemesi kullanmıyorlardı. Kendi tarihi stillerini ve giyim konseptlerini yaratan bohemlerin -ve daha sonra hippie’lerin- aksine beatnik’ler modern kıyafetleri umarsız bir tavırla üzerilerinde taşıyorlardı.

Kimi zaman medyada siyah dik yaka kazak giyip bongo çalan eğlenceli karakterler olarak da resmedildiler. Bunun en iyi temsili için Audrey Hepburn’ün Funny Face filmine bakılabilir.

1950’lerin Günümüz Modasındaki Yansımaları

Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler
Alexander McQueen 2018 İlkbahar/Yaz
Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler
Carolina Herrera 2018 İlkbahar/Yaz
Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler
Erdem 2013 İlkbahar/Yaz
Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler
JW Anderson 2019 Sonbahar/Kış
Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler
Louis Vuitton 2010 Sonbahar/Kış
Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler
Prada 2019 Sonbahar/Kış
Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler
Elle Fanning, 2019
Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler
Lupita Nyong’o, 2014
Modanın Tarihsel Evrimi: Stil Sahibi Seçenekleriyle 1950’ler
Yasmin Sewell, 2019
Zeynep Özar Berksü
Zeynep Özar Berksü Tüm Yazıları