preloader

Zor Zamanlarda Liderlik: Prof. Dr. Sinan Canan

06.03.2023
Zor Zamanlarda Liderlik: Prof. Dr. Sinan Canan

Yazı Boyutu:

Doğal afetler, ekonomik sorunlar, iklim krizi gibi iş dünyasını derinden etkileyen zamanlarda güçlü bir lider olmanın püf noktalarını, Sinir Bilim Uzmanı Prof. Dr. Sinan Canan anlatıyor.

Zor dönemlerde bir lider olarak ilk önceliğiniz ne oluyor? Bu kaos ortamlarının her birinin farklı zorlukları oluyor, kontrolü ele almak için sizin yol haritanız nedir?

Zor dönemleri “zor” yapan en önemli etken benim için yeni oluşan durum ve koşulların alışılmışın dışında sergilediği özelliklerdir. Yani bir şeyin bize zor gelmesi, onun koşulları için hazırlıklı olmamamızla ilgilidir. Mesela bir savaş durumu yeterince uzun sürse, öyle bir tehlike ve yokluk ortamında bile insan zamanla ustalaşmanın yolunu bulabilir. Dolayısıyla beklenmeyen ve potansiyel olarak olumsuz ihtimallerle karşımıza gelen her türlü durumda benim şahsen benimsediğim ve herkese de ilk etapta önerdiğim stratejik hamle ‘durmak’tır. Özellikle liderlik sorumluluğu taşıyan insanların bu eylemi önemsemesi önemlidir. Gerçekten de durmak, özellikle günümüz alışkanlıkları açısından bakarsak, bir hayli zor ve gerçek bir ‘eylem’dir.

Zor Zamanlarda Liderlik: Prof. Dr. Sinan Canan

Yeni durumun doğru bir analizini yapmak için öncelikle sistemin yeni davranışını ve bu davranışlara yön veren temel kuralları anlamamız gerekir. Anlamak kelimesi de hem Türkçede hem de İngilizce ve Almanca gibi dillerde “durmak” ile ilişkili bir kökene sahiptir; başka bir deyişle, anlamak “durmak” ile yakından bağlantılıdır. Sistemin yeni halini anlamaya başladığımızda diğer yetkinliklerimizi uygun dozda ancak hayata geçirebiliriz. İkinci en önemli yetkinlik ise “çıkışı görebilmek” dediğim bir beceridir. Kısaca şöyle tarif edilebilir: Tüm hayvanların zihinleri, insan da dahil olmak üzere öncelikle “olumsuzluk dedektörü” gibi çalışır; olumsuzluğu görmeye ve abartmaya doğal olarak meyillidir. Bu, tabiatta hayatta kalma stratejisinin ayrılmaz bir parçasıdır.

Öte yandan bildiğimiz kadarıyla sadece insan, olumsuz koşulların varlığında olumlu çıkışları görebilecek yeteneğe sahiptir ve bunun için zihnini eğitmesi gerekir. Zaten liderlik büyük oranda bu eğitilmiş zihinlerin hakkıyla yerine getirebileceği bir görevdir. Durma süreci ile birlikte, “Ne yapabiliriz?” sorusunu sormak ve bu konuda sakin bir envanter çalışması yapmak, kişinin ve takımların gizli potansiyellerini ortaya koyabilmesi için önemli bir başlangıç noktası olabilir. Şimdilik üçüncü ve son acil eylem “kabul” basamağıdır. Kabul, şartları anlayıp onların varlığında yeni eylemler ortaya koymamızı mümkün kılar. Böyle durumlarda en önemli farkındalıklardan biri de “her şeyin geçici” olduğunu sıklıkla ve odaklanarak hatırlamaktır. Geçicilik, bu değişken dünyada insanın sistemle dans edebilmesini sağlayan en önemli farkındalıktır.

{127685}

Zor dönemlerde; finans, satış, pazarlama ve iç ve dış iletişim ve İK konularını nasıl yönetmek gerekiyor?

Anlama süreçleri, özellikle beklenmedik durumlarda tekil insanların zihinlerini aşan bir yetenek gerektirir. Burada en önemli hareket birlikte düşünebilme, istişare edebilme becerilerini güçlendirmektir. Zor koşullar, hepimizde stres yaratır. Stres, düşük düzeylerde zihinsel ve bedensel performansı artırsa da, bu noktayı biraz geçince tüm verimimizi ölçülebilir şekilde düşürür. Bu nedenle liderler, özellikle diğer insanların “insani ihtiyaçlarına” çok daha öncelikle önem vermelidirler. Bu ihtiyaçların belki de en sonuncusu maddi kaygılardır; esas ve öncelikli ihtiyaçlar hemen her zaman güvenmek, görülmek, duyulmak ve desteklenmektir. İnsan odaklı bir bakış açısı, zor zamanları en kolay şekilde atlatmamızı kolaylaştıracak bir sihirli değnek gibidir.

Her şeyin geçici olduğu sıklıkla ve odaklanarak hatırlanmalı. Geçicilik, bu değişken dünyada insanın sistemle dans edebilmesini sağlayan en önemli farkındalıktır.

Zor dönemlerde asla yapılmaması gereken yönetimsel ve liderlik hataları neler?

Akla ilk gelen veya otomatik/öğrenilmiş davranışlar, beklenmeyen ve kaotik durumlarda nadiren işe yarar. Alışılmış davranışlar alışılmış durumlar tarafından belirlenmiştir ve koşullar değişince bu tip davranış ve düşünce biçimlerini tekrar etmek çoğu zaman uyumsuz (maladaptive) etkileşimlere neden olabilir. Acele karar vermek, içgüdülere uyum sağlamak, kararlarımızı endişelerimizin yönetmesine izin vermek en çok yapılan ama mümkün mertebe uzak durulması gereken hatalardır. Zor durumlarda herkesin yardıma ihtiyacı vardır ve liderler de bundan ari değildir.

Ekonomik ve iklim krizleri, göçler ve doğal afetler artık iş dünyasının günlük bir parçası. Zor zamanlarda yöneticilik yetilerini geliştirmek önerilerin neler? Bu konuda örnek aldığın kişileri, faydalandığın kitap ve podcast’leri bizimle paylaşır mısın?

Birkaç yıldır İnsanın Fabrika Ayarları öğretisi çerçevesinde vermeye çalıştığım bazı basit mesajlar var. Bunlardan bir bölümü de liderlik işlevimizle ilgili ve “Kendisine liderlik yapamayan bir insan, diğer insanlara da liderlik yapamaz” ifadesi, buradaki önerilerimin bir özeti gibi aslında. Beklenmedik ve zorlu durumlar aslında her insanın kendisini başka açılardan tanıması için iyi bir fırsattır. Bu durumlardaki fırsatları değerlendirmek için de insanın hayat boyu “kendini dinleme ve analiz etme” alışkanlıklarında deneyimli olması önemlidir.

Ben bunun için İFA, İnsan Odaklı Liderlik ve Yeni Dünyanın Cesur İnsanı gibi kitaplarımda bazı öneriler sıraladım. Uygulayanlar memnun görünüyor; ben de elimden geldiğince yaşamımı bu prensipler çerçevesinde düzenlemeye gayret ediyorum.

Özlem Güsar
Özlem Güsar Tüm Yazıları