preloader

Karadan Ulaşımı Olmayan 10 Bakir Koy

01.03.2024
Karadan Ulaşımı Olmayan 10 Bakir Koy

Yazı Boyutu:

Ege kıyılarının en bakir koyları sizi bekliyor. Kalabalıklardan sıkılanlar ve mavi yolculukta ıssız koyların tadını çıkarmak isteyenler için karadan ulaşımı olmayan 10 bakir koyu bir araya getirdik.

Öylesine güzel bir ülkede yaşıyoruz ki oya gibi işlenmiş Ege kıyıları dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan güzellikte koyları barındırıyor. Etraflarını saran dağlarla mavi yolculuk yapanlara korunaklı limanlar sunan bu koylar eşi bulunmaz deneyimler sunuyor. Koyların en güzelleri ise elbette karadan ulaşımı olmayanlar. Karadan otomobille ulaşım olmadığı için bu koylar hala bakir güzelliklerini korumaya devam ediyor, çoğunda herhangi bir tesis bulunmuyor. Kalabalıktan, gürültüden ve teknolojiden bir süreliğine uzakta kalmak isteyenler için sadece denizden ulaşılabilen koylardan 10 tanesini bir araya getirdik.

Küçük Çatı Koyu

Gökova Körfezi’nin en güzel koylarından olan Küçük Çatı Koyu Bördübet Limanı’nın içinde yer alıyor. Datça ve Marmaris arasındaki Amazon bölgesine sadece dört kilometre uzaklıkta. Bu koy çok küçük olduğundan neredeyse hiç rüzgar almıyor ve adeta göl gibi. Dolayısıyla çok korunaklı. Küçük oldukları için en fazla iki teknenin demirleyebilmesi, hiçbir konaklama tesisi ve iskelenin bulunmaması bu koyu daha da eşsiz kılıyor. Etrafı çam ve günlük ağaçlarıyla kaplı olan Küçük Çatı Koyu ıssız patikalarıyla muhteşem yürüyüş rotalarına da sahip.

{26890}

Turunç Pınarı Koyu

Göcek’ten çıktıktan sonra Fethiye’ye doğru giderken inci gibi dizilen koyların en güzellerinden biri Turunçpınarı. Yemyeşil ormanın içine gizlenmiş bu güzel koy adını denizden yaklaşık 400 metre yükseklikteki zirvede bulunan turunç ağaçlarıyla kaplı tatlı su pınarından almış. Çam, zeytin, sandal ve defne ağaçlarıyla sarıp sarmalanan Turunç Pınarı Koyu’nun üst kısımlarında ise turunç ağaçları yer alıyor. Turunç Pınarı’nda geçen seneye kadar sadece bir tane restoran yer alıyordu. Ancak bu restoran kapandı ve yerine Yazz Collective isimli lüks bir otel açıldı.

Domuz Çukuru Koyu

Datça’da bulunan Domuzçukuru Koyu’na tekneyle gidenlerin yanı sıra Karia Yolu’nu takip eden yürüyüşçüler de ulaşabiliyor. Ancak araba yolu yok. Koyun çevresinde bulunan incir ve keçiboynuzu ağaçları ile tatlı su kaynağı sebebiyle domuzları çektiğinden koyun adı Domuz Çukuru olarak anılıyor. Çam ormanıyla kaplı koyda 600 metre uzunluğunda plaj bulunuyor. Herhangi bir otel ya da restoranın bulunmadığı Domuz Çukuru Koyu’nda GSM operatörleri de çekmediğinden dünyayla ilişiğiniz gerçek anlamda kesiliyor.

Bozukkale Koyu

Marmaris koylarından biri olan Bozukkale, elektriğin ve suyun olmadığı izole bir koy. Özellikle ıssızlığın tadını çıkartmak, gece yıldızları olanca berraklığıyla izlemek isteyenlerin uğrak noktası. Tarihte önemli bir yeri olan bu koy adını orada bulunan yıkık bir kaleden almış. Koy içinde birkaç restoran ve bunların iskeleleri bulunuyor. Popüler bir koy olduğundan yaz aylarında kalabalık olma ihtimali oldukça yüksek. Teknesi olmayanlar Serçe Limanı’ndan kalkan küçük balıkçı teknelerinden birini kiralayarak ulaşabiliyor.

{15476}

Kızılkum Koyu

Marmaris’in Adaköy mevkii sınırları içerisinde bulunan Kızılkum Koyu, mavi yolcuların uğrak noktası olan Orhaniye’nin hemen karşısında yer alıyor. Turkuvaz denizin yemyeşil ormanla birleştiği bu koy çok fazla bilinmediğinden sezonun en yoğun zamanlarında dahi oldukça sakin. Kızılkum Koyu’nun en önemli özelliği körfezi ikiye bölen ve ilgi çekici bir kırmızı kum şeridi olan Kızkumu Plajı ile kale kalıntısı.

Gebekse Koyu

Mavi yolculuk tutkunu, amatör denizci gazeteci ve yazar Ali Boratav Gebekse Koyu’nu Türkiye’nin şnorkel yapılabilecek en güzel koyu olarak tanımlıyor. Marmaris’teki popüler Çiftlik Koyu’nun çok yakınında, Kadırga ve Akyar burunları arasında bulunan Gebekse Koyu, turkuvaz ve berrak suyuyla herkesi kendine aşık ediyor. Çam ağaçlarıyla kaplı bu koyda antik şehir kalıntıları da bulunuyor. Bu koya gelen herkese mutlaka maske-palet-şnorkel üçlüsünü yanında getirmesi tavsiye ediliyor. Zira burada Caretta carettaları dahi gözlemlemek mümkün.

{774821}

Gökgemile Koyu

Muğla’nın Dalaman ilçesinde yer alan Kapıdağ Yarımadası’nda bulunan Gökgemile Koyu, Güngörmez olarak da anılıyor. Bu koyun en önemli özelliklerinden biri profesyonel avcılığa kapatılmış olması. Amaç, sahip olduğu kayalık habitatlardaki biyolojik çeşitliliğin korunması ve balık nüfusunun artırılması. Bu da koyun benzersiz bir doğaya sahip olmasını sağlıyor. Oldukça ıssız bir koy olan Gökgemile’de ne restoran var ne de otel. İskele dahi bulunmuyor. Koy, güzel bir yürüyüş rotasına da sahip.

Hamam Koyu

Gökgemile Koyu’na çok yakın olan Hamam Koyu içerisindeki tarihi kalıntılarla misafirlerine muhteşem bir gün sunuyor. Eğer Gökgemile Koyu’na geldiyseniz buradan 20 dakikalık yürüyüşle de ulaşabilirsiniz. Bu koyu eşsiz kılan özelliği Antik Mısır’ın son Hellenistik kraliçesi olan Kleopatra’nın yaptırdığına inanılan bir hamamın suyun altında yer alması. Adını bu kalıntıdan alan koy, Kleopatra Hamamı Koyu olarak da anılıyor. Zeytin ve çam ağaçlarının arasındaki bu koyda herhangi bir tesis bulunmuyor. Koy, akşam üzerleri muhteşem bir gün batımına sahne oluyor.

Dişlice Adası

Marmaris’te Hisarönü Körfezi’nin koyları arasına saklanan küçücük bir ada burası. Aşk Adası olarak da anılır. Kayalık yapısı nedeniyle dişe benzediği için bu adı alan ada volkanik patlama sonucu oluşmuş. Kanoyla gezmek, şnorkelle kayaların arasında balıkların peşinden koşmak için harika bir fırsat sunan kayalara tırmanmak da mümkün. Kayaların arasındaki minik plajlar da cabası. Denizi her daim sakin olan ada tam anlamıyla bakir bir doğaya sahip.

{49362}

Fırnaz Koyu

Son olarak iyice güney kıyılarına, Antalya Kaş ilçesine iniyoruz. Kaş’ın Yeşilköy beldesi yakınlarında bulunan bulunan Fırnaz, alabildiğina bakir bir koy. Koruma alanı kapsamında olduğu için tesisleşmeye izin verilmeyen koya karadan ulaşım da olmayınca tertemiz kalmış. Etrafı sarp yamaçlarla çevrili olan koy Likya Yolu üzerinde bulunuyor. Koyda, gençleştirdiğine inanılan çamur banyoları ve tarihi kalıntılar da yer alıyor. Bu tarihi kalıntılardan en önemlisi ise Delik Kemer şeklinde isimlendirilen su kemeri.

Şule Kaya
Şule Kaya Tüm Yazıları