Jackson Pollock: Hayatı, Eserleri ve Bilinmeyenleri

Yazı Boyutu:
Amerikan sanatının kült ismi Jackson Pollock’un hayatı, eserleri ve hakkında az bilinenleri mercek altına aldık.
Jackson Pollock Kimdir?
1912’de, Wyoming’de doğan Paul Jackson Pollock, Amerikan sanat tarihinin önemli isimlerindendir. Fırça kullanmadan boyayı fırlatarak, dökerek ve damlatarak tuvale aktaran sanatçının eserleri, dünyanın en önemli koleksiyonlarında yer almaktadır.
“Her resmin kendi hayatı var. Ben onun çıkmasına yardım ediyorum” – Jackson Pollock
Jackson Pollock’ın Hayatı
Çocukluğu ABD’nin güney eyaletlerinde geçen Pollock, burada Latin, Meksika ve Kızılderililerin çalışmaları ile aşina olur. 1939 yılında, MoMA‘da 344 eser ile düzenlenen Picasso sergisini ziyareti sırasında daha önce “eski moda” olarak reddettiği Avrupa sanatının gücünü kabul etmiştir.
{772304}
Jackson Pollock’ın Eserleri
En ünlü eserleri arasında yer alan 1952 tarihli Blue Poles, mine, cam ve alüminyum boyası ile tuval üzerine resmedilmiştir. Ağustos 1949 Life dergisinde yayımlanan bir makale ile toplum tarafından tanınan ressamın, aynı yıl açılan sergisindeki tüm eserler açılış günü satılmıştır. Bu tablolar arasında yer alan Number 4 (4 Numara) ise, 2012’de düzenlenen müzayedede 40 milyon USD fiyat ile el değiştirmiştir.
Jackson Pollock’ın Stili ve İlhamı
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra başlayan soyut dışavurumculuk akımını takiben “damla resimleri” ile Amerikan sanat tarihinde yeni bir sayfa açılmıştır. Boyanın hareketini tuval üzerinde yakalayan Pollock, çalışmalarında fırça yerine bıçak, spatula ve sopalar kullanmıştır. Farklı çalışmaları ile sanat camiası ve kamuoyunun dikkatini çeken Pollock, günümüzde hala modern sanatın süper starı olarak tanımlanmaktadır.
“Bir gün bir eleştirmen eserlerimde başlangıç ve bitiş olmadığını söyledi. İstemeden de olsa, bana iltifat etmiş oldu.” – Jackson Pollock
Jackson Pollock Hakkında Az Bilinen Gerçekler
1941’de Peggy Guggenheim, Pollock’ın eserlerine ilgi duyması ve birkaç çalışmasını alması ile sanatçının yıldızının parlamasını sağlamış, ayrıca şehirden uzaktaki evini alması için de yardımcı olmuştur. Yeni atölyesinde mutlu olan ressamın kullandığı renklerin daha canlı, parlak ve neşeli oldukları da görülmektedir.
Ressam elde ettiği ün ve başarıyı sindiremeyip, yaşadığı sorunları eserlerine, eşi Lee Krasner ve galeri sahibine de yansıtmıştır. Sık sık kavgalara karışan Pollock, 1956 yazında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. Eşi, stüdyoda bulunan eserleri önemli müzelere bağışlamış ve Pollock-Krasner Vakfını kurarak, ressamın adı ve mirasının korunmasını sağlamıştır.