preloader

Dünyanın En İyi Moda Müzeleri

15.04.2024
Dünyanın En İyi Moda Müzeleri

Yazı Boyutu:

Tarihi kostümler, sıra dışı ayakkabılar ve özel tasarım mücevherlerle, ziyaretçilerine kültürel ve görsel şölen yaşatan müzeleri keşfediyoruz.

Modanın müzelerdeki yeri ve sanatla ilişkisi uzun yıllardır tartışılıyor olsa da, moda ve sanatın farklı biçimlerde iş birliği yaptıkları ve birbirine ilham verdikleri bir gerçek. Müzelerdeki moda sergilerinin, geleneksel sanat sergilerinden daha fazla ziyaretçisi olması, modanın sanatın içinde olduğunu, yaşam ve sanat arasında bir bağ kurduğunu gösteriyor. Konsept, tasarım, yaratım ve sergileme aşamalarının hepsi sanatsal bir ifadenin parçasını oluşturuyor.

Moda müzeleri, geçmiş dönemlere ait giysiler hakkında bir hikâye anlatmanın ötesinde, düşündürücü, meydan okuyucu ve ilgi çekici mekânlar haline geliyor. Modayı ulaşılabilir, ilişkilendirilebilir ve eğlenceli kılıyor. Andy Warhol’un “moda, sanattan çok daha sanattır” sözünü bir kez daha hatırlıyoruz ve dünyanın en önemli moda sergilerini ve koleksiyonlarını sunan müzeleri yakından inceliyoruz.

La Galerie Dior – Paris

Dünyanın En İyi Moda Müzeleri

Tarihin en efsanevi tasarımcılarından Christian Dior’un ve modaevinin detaylarına, kreatif dehasına yolculuk yapmak harika bir deneyim. Dior’un Paris’te, 30 Avenue Montaigne’de ufacık bir alanda açılan ilk butiğinden bugüne geçirdiği yolculuğu adım adım ve muhteşem bir ahenkle gösteren müzede haute couture’a bir kez daha hayran oluyorsunuz.

Dior müzesi, Salı günleri hariç haftanın her günü saat 11.00-19.00 arasında ziyaret edilebiliyor. Bilet almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Victoria & Albert Museum – Londra

Adını aldığı Kraliçe Victoria ve Prens Albert’in kişisel koleksiyonundan oluşturulan müze, 1852 yılında kuruldu. Dünyanın önde gelen tasarım ve dekoratif sanatlar müzesi olan Victoria & Albert, 15’inci yüzyıldan günümüze kadar uzanan 14 bin parçalık, erkek ve kadın giyim koleksiyonuna sahip. 1971’de ilk moda sergisi “Fashion, an Antology by Cecil Beaton”’ın ardından süregelen geçici sergiler arasında, “Alexander McQueen Savage Beauty” ve “Christian Dior: Designer of Dreams” gibi büyük moda sergileriyle öne çıkıyor. Avrupa, Asya, Kuzey Amerika ve Kuzey Afrika kültürlerinden mücevher, giysi, mobilya, seramik ve cam eşya koleksiyonlarıyla da Avrupa’nın en büyük müzelerinden biri olma özelliği taşıyor.

The Metropolitan Museum Of Art – New York

Dünyaca ünlü Metropolitan Museum of Modern Art (MET)’in Kostüm Enstitüsü, her mayıs ayında düzenlenen Met Gala’nın yıllık sergileriyle tanınıyor. 1937’de bağımsız olarak kurulan ve 1946’da Met ile birleşen enstitüde 15’inci yüzyıldan günümüze, giyim ve aksesuarlardan oluşan 33 binden fazla parça sergileniyor. Eski Vogue editörlerinden Diana Vreeland’in müzede özel danışmanlık yaptığı 70’li yıllarda ise en gösterişli dönemini yaşadı. Manhattan’da bulunan ve moda müzeciliğinin ilk örneklerinden olan Met, her yıl en az bir özel sergiye ev sahipliği yapıyor. 2011’de gerçekleşen Alexander McQueen sergisi 660 bin ziyaretçiyi çekerken, 2018’de “Heavenly Bodies: Fashion and the Catholic Imagination” sergisi yaklaşık 1.7 milyon ziyaretçiyle dünya çapında en çok ziyaret edilen moda sergisi oldu. Koleksiyon ve sergilerinin yanı sıra web sitesindeki zengin dijital arşivleriyle de moda severlere ulaşıyor.

Fashion and Textile Museum – Londra

Londra’da bulunan Moda ve Tekstil Müzesi, Freddie Mercury ve Prenses Diana gibi ünlü isimleri giydiren tasarımcı Dame Zandra Rhodes tarafından 2003’te kuruldu. 1947’den günümüze kadar, çağdaş modanın evrimini vurgulayan koleksiyonlara sahip. Moda, tekstil ve mücevher ürünlerinin bulunduğu geçici sergilerin yanı sıra müzede, eğitim kursları, söyleşiler, etkinlikler ve atölye çalışmaları gerçekleşiyor. Günümüzde, eğitim koleji olan Newham College tarafından işletiliyor.

The Museum at FIT – New York

Manhattan’da ünlü moda okulu Fashion Institute of Technology’de bulunan FIT Museum, yenilikçi ve ödüllü özel sergileri ile biliniyor. Her yıl 100 bin kişi tarafından ziyaret edilen müze, 1969’da kuruldu ve ilk sergisini 1975’te açtı. 18’inci yüzyıldan günümüze kadar gelen 50 bin giysi ve aksesuarı barındıran kalıcı koleksiyona sahip. Çağdaş avangart modayı vurgulayan, estetik ve tarihsel yönden önemli giysiler ön plana çıkıyor ve 6 ayda bir değişen özel sergiler sunuyor. Amerikan Müzeler Birliği’nden akreditasyon kazanan müze, içindeki bir galeriyi öğrenci çalışmalarına adaması ile moda dünyasının önde gelen araştırma kaynağı olmayı hedefliyor. Her yıl gerçekleştirdiği Moda Sempozyumu ile bilim adamları, yazarlar, tasarımcılar ve küratörlere de ev sahipliği yapıyor.

FIDM Museum – Los Angeles

1978’de kurulan FIDM müzesi, Los Angeles’ta özel bir kolej olan Fashion Institute of Design & Merchandising’de bulunuyor. Moda okulu olarak başlayan kurum, tasarım öğrencilerinin yeteneklerini geliştirmeleri için giysileri yakından incelemeleri gerektiğine karar vererek, müzeyi kuruyor. Bu yüzden koleksiyonları “daimi” ve “eğitim amaçlı” olmak üzere ikiye ayrılıyor. 200 yılı aşkın bir tarihe yayılan ve 15 binden fazla parçayı sergileyen müze, film ve tiyatro kostümleri de dahil olmak üzere, çarpıcı aksesuar ve kıyafet koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Galerisinde her yıl düzenlenen “Art of Motion Picture Costume Design” sergisini sunuyor.

MoMU ModeMuseum – Anvers

MoMu müzesi, Belçika’nın Anvers, Antwerpen ya da Antwerp olarak da bilinen şehrinde bulunuyor. 2002 yılında kurulan müze 30 binden fazla esere sahip. Özellikle 2015’te “Dries Van Noten: Inspirations” ve 2017’de “Margiela: the Hermés Years” gibi sergileri ön plana çıktı. Sürekli değişen sergiler, bir tasarımcı vizyonu ya da bir moda teması üzerinden oluşabiliyor. Sergi konsepti ve serginin tasarımında, müze küratörleri yerine ünlü tasarımcılar ve onların ekibiyle, moda sektöründeki profesyonellerle çalışıyor. Bu yönüyle diğer müzelerden ayrılıyor.

Bata Shoe Museum – Toronto

İsviçreli-Kanadalı bir mimar ve iş kadını olan Sonja Bata, farklı dönemlerden ayakkabıları araştırmak ve toplamak için dünyayı dolaşarak kendi koleksiyonunu oluşturdu. Bu koleksiyon o kadar genişledi ki, 1979’da Bata Ayakkabı Vakfı’nı kurdu. Vakfın amacı, ayakkabı araştırmaları için uluslararası bir merkez kurmaktı. 1995 yılında ise müze olarak sergiler sunmaya başladı. Kanada, Toronto’da bulunan Bata Ayakkabı Müzesi (BSM)’nin dört etkileyici galerisinde, ayakkabıların stili, gelişimi ve işlevi gösteriliyor. Galerilerin birinde kalıcı sergileri “Ayakkabı Hakkında Her Şey” sunulurken, diğer üç galeride değişen sergiler yer alıyor. Çin, Mısır, İngiltere, Amerika ve daha bir çok ülkenin kültürünü kapsayan 14 binden fazla ayakkabı koleksiyonuna sahip.

SCAD FASH Museum – Atlanta

Amerika’nın Atlanta eyaletinde, Savannah Sanat ve Tasarım Koleji’nde bulunan SCAD, güney ABD’nin ilk ve tek moda ve film müzesi. Ekim 2015’te Oscar de la Renta’nın çalışmalarının olduğu bir gala gösterisiyle açıldı. Giysi, tekstil, mücevher ve fotoğrafa kadar, müze yıl boyunca öğrenciler ve halk için uluslararası moda sergilerine, filmlere ve konferanslara ev sahipliği yapıyor.

Fashion Museum Bath – Bath

Moda Müzesi Bath, özel kostüm koleksiyonunu Bath şehrine bağışlayan tasarımcı, koleksiyoner ve yazar Doris Langley Moore tarafından kuruldu. 1963’te Kostüm Müzesi olarak açıldı, 2007’de adını Moda Müzesi olarak değiştirdi. Müze yılda yaklaşık 100.000 kişi ağırlıyor ve ziyaretçilerin incelemesi için moda tarihinin farklı yönlerini gösteren koleksiyonda 100binden fazla eser var. Mary Quant ve Alexander McQueen gibi İngiliz tasarımcıların çalışmaları dahil olmak üzere, 17’inci yüzyıldan günümüze kadar gelen parçaları sergiliyor. Kurulduğu sene itibariyle “Yılın Giysisi (Dress of the year)”nin seçilmesi müze için bir gelenek. Her sene değişen bir sektör profesyoneli, o senenin en etkili trendlerini temsil eden tasarımı seçiyor. Seçim yapıldıktan sonra marka giysiyi bağışlıyor ve müze onu kalıcı koleksiyonuna katıyor.

Kyoto Costume Institude – Kyoto

Japonya’nın şehri Kyoto’da yer alan Kyoto Kostüm Enstitüsü (KCI), bünyesinde 17’inci yüzyıldan günümüze kadar gelen 12 bin kıyafet ve 16 bin belge bulunduruyor. Koleksiyonun ilgi çekici kısmı ise 1000 parçadan oluşan Comme Des Garçons bağışı. Ünlü Wacoal iç çamaşırı markasının yöneticisi Koichi Tsukamoto tarafından kurulan müzenin çalışmalarının çoğu, diğer moda müzeleriyle işbirliklerini içeriyor. Müzenin temel amacı, batılı kıyafetlerin dünyayı nasıl etkilediğini incelemek ve sergilemek. Modayı sosyal, ekonomik ve toplumsal bir olgu olarak kabul edip, özellikle Avrupa giyimi üzerine araştırmaları ile biliniyor.

Kapak görseli: La Galerie Dior

OGGUSTO
OGGUSTO Tüm Yazıları