Girişimcilik Ekosisteminde Küresel Düşünmek

Yazı Boyutu:
DO Venture Partners Yönetici Ortağı Duygu Öktem Clark, yatırım dünyasındaki deneyimlerini ve girişimciler için kritik başarı faktörlerini paylaşıyor.
Bir fikri hayata geçirmek, onu büyütmek ve sürdürülebilir bir başarıya dönüştürmek… Girişimcilik, doğru stratejilerle, sağlam iş birlikleriyle ve küresel bir bakış açısıyla mümkün. Özellikle de günümüzün hızla değişen dünyasında, girişimcilerin yarını öngörerek hareket etmesi gerekiyor.
Tam da bu yüzden, Türkiye Girişimcilik Vakfı iş birliğiyle, ekosisteme yön veren isimlerle girişimcilik yolculuklarını, yatırım süreçlerini ve kritik kararlarını ele aldığımız röportaj serimize devam ediyoruz. Bu kez konuğumuz, DO Venture Partners Yönetici Ortağı Duygu Öktem Clark.
Türkiye’nin ilk hızlandırma programlarından biri olan Türk Telekom PİLOT’un kurulmasına öncülük eden ve Silikon Vadisi’nde yatırım süreçlerine yön veren Clark, girişimciliğin sadece bir ürün geliştirmek olmadığını; doğru ekibi kurmanın, küresel pazarı hedeflemenin ve yatırımcılarla güçlü ilişkiler kurmanın kritik önem taşıdığını vurguluyor.
Girişimcilik dünyasında ilgiyle takip ettiğiniz isimler var mı?
iPod’un ve Google tarafından 3.2 milyar dolara satın alınan Nest’in kurucusu; Steve Jobs ile birlikte iPhone’u geliştiren Tony Fadell ve Airbnb kurucu ortağı Joe Gebbia takip ettiğim isimler arasında. Tony Fadel’in girişimcilik ve inovasyon yolculuğunu anlattığı BUILD isimli kitabını çok öneririm. Tony Fadel ve Joe Gebbia ile tanışıp girişimcilik deneyimleri üzerine uzun sohbet etme ve onlardan öğrenme fırsatı buldum. İkisinin de jenerasyonlarının çok önemli girişimcileri olduklarını düşünüyorum.
Girişimcilikle ilgili en beğendiğiniz kitaplar, takip ettiğiniz sosyal medya hesapları ve TEDx vb. konuşmalar hangileri? Bu yolculukta size neler ışık tuttu?
Tony Fadell’in girişimcilik ve inovasyon yolculuğunu anlattığı “BUILD” kitabını ve Ben Horowitz’in “The Hard Thing About Hard Things” kitabını çok öneririm. Bir klasik olan Andrew Grove’un “High Output Management” kitabını ve Magdalena Yeşil’in “Power Up” kitabını tavsiye ederim.
Ben girişimcilik içeriklerini daha çok podcast ile tüketiyorum. A16Z yatırım firmasının, Lex Fridman’ın podcast’leri ile “How I Built This” podcast’ini beğeniyorum.
Bu yolculukta ışık tutan en önemli şeylerden biri iyi mentorlara sahip olmak. Ben Magdalena Yeşil, Leyla Alaton, Enis Erkel ve Okan Kara’dan çok şey öğrendim ve onların bilgi birikiminden faydalandığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Girişimcilik ve yatirimcilik kariyerinizde “Bugün olsaydı bunu böyle yapardım” diyeceğiniz hatalar neler?
SpaceX’e ilk yatırım fırsatı, bir gece geç saatte uyumak üzereyken aldığım bir e-posta ile gelmişti. E-postayı gönderen yatırımcı arkadaşım, turun çok hızlı kapanacağını ve yanıtımı en kısa sürede alması gerektiğini yazıyordu. Geç saat olduğu için e-postadaki dokümanlara ertesi sabah baktım ve öğle saatlerinde arkadaşımı arayarak “Tamam, ben varım” dedim. Ancak yanıtı “Tur kapandı” oldu.
O an fark ettim ki, yatırım dünyasında bazen saatler bile fark yaratabiliyor. Bu yüzden artık içgüdülerime güvendiğimde, kararımı geciktirmiyorum. Bu olayın üzerinden 2,5 yıl geçtikten sonra tekrar bir yatırım fırsatı doğdu. Bu kez hiç beklemeden “Evet” yanıtını verdim. Ancak, önceki fırsata kıyasla çok daha yüksek bir değerleme ile girmiş oldum.
Bazen özel fırsatlar için gerçekten çok hızlı hareket etmek gerektiğini, bu acı tecrübeyle öğrenmiş oldum.
Girişimcilikle ilgili verdiğiniz en doğru karar neydi?
Türkiye’de bir ilk olması dolayısıyla her şeyi sıfırdan inşa etmek zorunda kaldığımız Türk Telekom PİLOT, tüm zorluklara rağmen hayata geçti. Türkiye’nin ilk hızlandırma programını kurmak, girişimcilik ekosistemine erken aşamada yatırım yapma ve mentorluk fırsatı sundu.
Bu karar, birçok girişime destek olmamı sağladı. Türkiye’de bu alanda bir ilk olduğu için diğer kurumların da benzer programlar geliştirmesine öncülük etti. Bu sayede daha çok girişim destek alabildi ve ekosisteme büyük bir katma değer sağlandı.
Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin gelişimine doğrudan katkıda bulunmak, benim için sadece bir iş değil, bir misyon haline geldi.
Bir girişimcide olmazsa olmaz üç özellik nedir?
Yaptığı işe karşı sahip olduğu sarsılmaz inanç, net bir vizyon ve güçlü bir icra yeteneği.
Yatırım turlarına çıkan girişimcilere önerileriniz neler olur?
Çözdükleri problemin neden önemli bir problem olduğunu kısa, net ancak çarpıcı şekilde anlatmaları. Her şey yolunda giderse, bu şirketin ulaşabileceği noktayı ve vizyonunu iyi çizmeleri. Oluşturdukları ekibin A Takımı olduğundan emin olup, neden bu ekibin doğru ekip olduğunu anlatmaları.
Çözümü değil, problemi anlayabilecek yatırımcılara öncelik vermeleri. Bunun için de yatırımcılarla ilgili ödevlerini iyi yapmalarını öneririm. Yatırımcılarla ilk toplantıda yalnızca para değil, vizyon ortaklığı arayın. Sadece fon sağlayan değil, sizi gerçekten anlayan ve doğru kapıları açabilecek kişilerle ilerleyin.
Bir girişimcinin asla göz ardı etmemesi gerektiğini düşündüğünüz stratejiler var mı?
İlk 10 işe alım, şirketin kaderinde kritik bir rol oynar. Bu nedenle, ekibinizi oluştururken azami özeni gösterin. Şirketiniz büyüdüğünde de ekiplerin çevik ve verimli kalmasını sağlamak için Jeff Bezos’un “2 Pizza Kuralı”nı unutmayın: Bir ekip, iki pizza ile doyabilecek kadar küçük olmalıdır.
Eğer müşteri edinme stratejiniz sadece Google ve Facebook reklamlarına dayanıyorsa, rekabette ayakta kalmak için sürekli yatırım almanız gerekir. Müşteri segmentini çok iyi tanıyan ve onlara ulaşmanın yenilikçi yollarını bulan startupların her zaman bir adım önde olduğunu görüyorum.
Girişimcilik ekosisteminin genç girişimcilerden ve yatırımcılardan beklentileri neler?
Yapay zeka çağında, teknolojinin baş döndürücü bir hızla geliştiği bu günlerde, hem girişimciler hem de yatırımcılar için en önemli noktalardan biri, globaldeki gelişmeleri anlık takip edip ona göre pozisyon almak. Etik değerlere bağlılık ve ekosisteme “give back” kültürü ile geri vermek, beklentilerin başında geliyor.
Silikon Vadisi’nde yatırım yaptığınız ya da birlikte çalıştığınız girişimleri göz önüne aldığınızda, Türkiye’deki girişimcilere tavsiyeniz ne olur?
İlk günden global pazarı hedefleyerek yola çıkın. “Önce Türkiye’de deneyelim, büyüyelim; sonra diğer pazarlara bakarız” yaklaşımı, birçok girişim için hüsranla sonuçlanıyor.
Silikon Vadisi’nde bir girişimi büyütmek için yalnızca ürün değil, networking ve ekosistem içinde doğru konumlanma da kritik bir rol oynuyor.