Dilara Koçak ile The Good Wild Üzerine

İyi yaşam ve sağlıklı beslenme denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Beslenme Uzmanı Dilara Koçak’ın girişimlerinden biri olan The Good Wild dikkatleri çekmeye devam ediyor.

Özellikle son dönemde daha da kıymetlenen sağlıklı beslenme, iyi yaşam ve sürdürülebilir anlayışlar üzerine çalışmalar her zaman radarımızda. Sağlıklı yaşam konusunda da takip edilmeye değer isimlerden biri olan Dilara Koçak‘ın bu anlamda harika bir markası var: The Good Wild. Marka, insan sağlığı için çok önemli ve sürdürülebilirlik anlamında da çok değerli olan filizlendirilmiş bakliyatlarla hazırlanan ürünler sunuyor. The Good Wild’ı ve markanın kısa sürede aldığı uzun yolu Dilara Koçak’tan dinledik.

The Good Wild’ın yola çıkış hikâyesini dinleyebilir miyiz?

Kaynaklarımız tükeniyor ve bitkisel proteinde gelecek olduğunu yıllardır anlatıyorum. Kaynaklar tükenirken dünya nüfusu artıyor ve protein yetersizliği çok yakın. İklim değişikliği, artan gıda fiyatları gerçek gıdalara erişimi daha da zorlaştırıyor. Milyonlarca insan gıdaya erişemezken birçoğu doğru olmayan beslenme alışkanlıkları nedeniyle gezegenin ekosistemine zarar veriyor. Oysa hayvansal protein yerine bitkisel protein çözümleri hem bireye hem gezegen sağlığına katma değer yaratıyor. Ancak toplumda bitkisel protein tüketimi sindirimde yarattığı etkiler ve düşük biyoyararlılık sebebiyle tercih edilmeyebiliyor.

Protein açısından zengin baklagillerin filizlendirilmesi ise sindirimi kolaylaştırıyor ve besinleri daha besleyici hale getiriyor. Şehir hayatında, evde filizlendirme işlemi hem zaman olarak hem de filizi uzun süre saklamayacağımızdan sürdürülebilirliği zor olabiliyor. Bunu herkes için tüketimini daha kolay hale nasıl getirebiliriz diye düşünürken ortağım gıda mühendisi Hüseyin Şirin ile yollarımız kesişti bir sene önce, böylece The Good Wild’ın tohumları atıldı. Yabandan ilham alarak tanıdık köklü gıdaları bilimle iyileştirip, geleceğin tat belleğinin bir parçası olacak lezzetler yaratmak için bir yolculuğa çıktık, ‘geleceği filizlendiriyoruz’ dedik.

Herhangi bir katkı ve koruyucu madde içermeyen, doğal niteliğine müdahale edilmemiş “gerçek gıda” herkesin hakkı diyerek girişimimize başladık. The Good Wild ile tohumları, özünü bozmadan gelecek nesillere taşıma sorumluluğunu üstleniyoruz. Filizlendirilmiş filizlerimizi fermente ettiğimiz ürün kategorisi ile de dünyada bir ilke imza atarak öncü olduğumuzu da belirtmek istiyorum.

Sağlıklı yaşamı seçenlerin beğendiği markalardan olmayı başaran The Good Wild’ın ürün seçeneklerinde neler var?

Sadece sağlıklı değil, lezzeti, daha güzel bir geleceği seçenlerin markası The Good Wild… Filizlendirilmiş bakliyatlar ve unları, filizlendirilmiş bakliyat atıştırmalıkları, granolalar gibi birçok filizlendirilmiş yenilikçi ürün ile sağlıklı bir geleceği yaratmaya geliyoruz. Sofralara, sohbetlere, atıştırmalıklara… Ürün kategorilerimiz aşağıdaki gibi ve 32 adet Upgraded Food ürününü tüketiciyle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz. 24’ü vegan olan ve bitkisel protein kaynağı bu ürünlerimizin hiçbirinin katkı, koruyucu, renklendirici içermediğini de bir kez daha vurgulamak istiyorum… The Good Wild markamız için Türkiye Gıda İnovasyon Platformu, TÜGİP ‘in Rol Model Programı kapsamında TÜBİTAK MAM desteği ile AR-GE çalışmalarına da devam ediyor.

• Filizlendirilmiş Fermente Bakliyatlar,
• Filizlendirilmiş Kurutulmuş Bakliyatlar,
• Filizlendirilmiş Çıtır Bakliyatlar,
• Filizlendirilmiş Bakliyat Unları,
• Filizlendirilmiş Çorbalar,
• Filizlendirilmiş Granolalar
• Filizlendirilmiş Atıştırmalıklar
• Fonksiyonel İçecekler

Mutfağınızda ve yemeklerinizde sürdürülebilir adımlar atmak için bu tüyoları takip edebilrisiniz.

‘Gıdanın özüne saygı’ markanızın amaçlarından biri. Bunu ve bu anlamda izlediğiniz politikayı daha detaylı anlatabilir misiniz?

Biz bilimle beraber gelenekselden ilham alarak gerçek gıdayı ileriye taşıyoruz ve bunu yaparken yabandan ilham alıyoruz. Yaban; doğduğu toprakta doğal karakteriyle, insan müdahalesi olmadan bağımsız yetişendir. Biz de bizim toprağımızda doğan tohumları sahipleniyoruz. Topraklarımızın değeri olan mercimeği, nohutu filizlendirerek özünü bozmadan iyileştiriyoruz. Herhangi bir katkı ve koruyucu madde içermeyen, doğal niteliğine müdahale edilmemiş gerçek gıdanın herkesin hakkı diyerek girişimimize başladık. The Good Wild ile tohumları, özünü bozmadan gelecek nesillere taşıma sorumluluğunu üstleniyoruz.

The Good Wild aynı zamanda Upgraded food tanımını da taşıyor. Bu tanımı nasıl anlatırsınız?

Upgraded food sadece insana değil tüm canlılara ve ekosisteme fayda sağlayan iyileştirilmiş gerçek gıdadır. Bir pazarlama terimi olarak karşımıza çıkan super food ve etkisi kabul görmüş fonksiyonel food kavramlarının daha ötesinde bizim yarattığımız yeni bir kavram upgraded food iddiamız şu, ”İyi olanı daha da iyileştiriyoruz.”

İyi olanı daha da iyileştiriyoruz söylemi ile gıdanın sadece bizi değil çevreyi, biyolojik çeşitliliği bütünsel olarak gezegenin her unsurunu beslediğini biliyor ve sahip olduğumuz teknolojik altyapıyı bu uğurda kullanıyor, geleceği beslemeyi ilke ediniyoruz. Dönüşüm isteğimiz The Good Wild ile şekilleniyor, yabanın şifasında geleceğe umutla bakıyoruz. Yabanı güçlendiren, yabanın içinde gizli sırlara ulaşmamızı sağlayan her yeni bilgiye kucak açıyor dönüşümün mucizevi gücüne inanıyoruz.

Az önce de belirttiğim gibi upgraded food kategorisindeki ürünlerimiz Türkiye Gıda İnovasyon Platformu, TÜGİP ‘in Rol Model Programı kapsamında TÜBİTAK MAM desteği ile AR-GE çalışmalarına devam ediyor.

Filizlendirilmiş bakliyatı ve faydalarını nasıl özetleyebiliriz?

Filizlendirme; tohumların çimlendirilerek yeniden canlandırılmasıdır. Baklagili bir gece önceden ıslamak pişirmeyi nasıl kolaylaştırıyor ise filizlendirmek de fitik asit ve lektini devre dışı bırakarak sindirimi kolaylaştırır. Bu aktivasyon işlemi ile uyuyan tohumdan yeniden canlanan baklagilin vitamin, mineral, enzim ve antioksidan içeriği artar ve besinsel değeri gelişir. Ayrıca araştırmalar bu işlemin bakliyatların protein oranın da 6-8 kat kadar arttırabildiğini gösteriyor. Özetle daha iyi bir sindirim, daha iyi biyoyararlanım daha iyi vitamin-mineral kapasitesi, daha iyi antioksidan kapasitesinden bahsetmek mümkün.

Sizce gezegeni korumak, sürdürülebilirliği sağlamak için gıda sektöründe nasıl bir yol izlenmeli?

Bitkisel proteini daha çok hayatımıza alıp hayvansal proteini azaltmak tükenen kaynakları sürdürülebilir bir şekilde kullanmak için çok kıymetli.

Yerel ve mevsiminde beslenmek bu yolda atılabilecek en önemli adım. Toprak hasta, su hasta, hava hasta, bağırsaklarımız hasta ve bize iyi gelen bizim toprağımızdan gelen. Bu yüzden de biz kendi toprağımızın değeri olan bakliyatlara çok inanıyoruz sürdürebilir bir yaşam için bireylerin hayatlarına kolayca girmelerini hedefliyoruz. Ayrıca markaların döngüsel ve geri dönüştürülebilir seçimler yapmasını da çok önemsiyorum. The Good Wild’ın tüm ambalajları geri dönüştürülebilir. İlerde tamamen döngüsel bir üretim içinse yan ürünlerle Ar-ge çalışmalarımız devam ediyor.

Markanız çok yeni olmasına rağmen globalde önemli bir ödül kazandınız. AIAP Women in Design Award’da kazandığınız “Görsel İletişim Tasarımı” özel ödülünü sizden dinleyebilir miyiz?

AIAP Women in Design Award (AWDA), kadın tasarımcıların görsel iletişimde yeteneğini öne çıkarmayı ve tasarımda özgünlük, cinsiyet eşitliği ve sürdürülebilirliği desteklemeyi amaçlayan uluslararası bir ödül. Bu törende ajansımız Studio These Days’den Eda Gündüz, The Good Wild projesi ile Moak Özel Ödülüne layık görüldü… Bu bizim ilk uluslararası ödülümüz, daha niceleri olmasını diliyorum. Tasarımcımız Eda ile bu süreçte çok yoğun bir şekilde çalıştık. Yaban dünyamızı yansıtmak için kendisi bir dünya yarattı ve ürünlerin üzerindeki görseller aslında bizim yaban artwork’ümüzden parçalar. İçinde Van kedimiz, Denizli horozumuz gibi birçok değerimiz var.

Aynı zamanda Feed the Future organizasyonu tarafından ürünlerimiz 3 farklı kategoride ödül aldı ve GIFT Gıda İnovasyon Ödülleri’nde 2 ayrı kategoride finale kaldık… Nicelerini diliyorum…