Erkek Parfümü Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Yazı Boyutu:
İmza kokunuzu seçmeden önce, erkeklerin karakterinin bir yansıması olan parfümler hakkında bilmeniz gereken tüm detayları öğrenin.
Tanıdık gelen bir koku, sizi başka zamanlara götürebilir, duygu ve düşüncelerinizi tetikleyerek anılarınızı canlandırabilir. İnsan psikolojisi üzerindeki etkisi bilimsel olarak da kanıtlanmış olan kokular, çeşitli tedavilerde dahi kendine yer buluyor. Herkese farklı bir hatırayı anımsatsa da kimi kokular insan üzerinde aynı etkiyi de yaratabiliyor. Örneğin; karakteristik kokusuyla lavanta, stres seviyesini düşürerek rahatlatıcı bir uyku sağladığından aromaterapide kullanılıyor. Adeta karakterimizin bir yansıması olan parfümler, insanlar üzerinde bıraktığımız izlenimde büyük önem taşıyor. Peki siz parfümler hakkında neler biliyorsunuz?
Parfümün Kökeni Nedir?
Modern halini almadan önce yaratılan ilk formu tütsüler olan parfümün tarihteki ilk üreticileri Mezopotamyalılar, Persler ve Mısırlılar olarak kabul ediliyor. MÖ. 20. yüzyıla ait olduğu bilinen bir kil tablete göre, ilk parfüm üreticisi Tapputi adında Mezopotamyalı bir kadın kimyagerdi. Mısırlılar tarafından güneş tanrısı Ra için gerçekleştirilen dini törenlerde ve cenazelerde kullanılılan parfüm, Persliler tarafından ise statüyü ve asaleti gözler önüne sermek amacıyla kullanılırdı. Her ne kadar Macarlar bildiğimiz anlamdaki ilk parfümü dünyaya tanıtanlar olarak bilinse de, günümüzdeki popüler sektör halini almasına 14. yüzyıl Fransa’sında yaşadığı gelişmeler sebep olmuştur.
Parfüm Konsantrasyonları Nelerdir?
Hepimiz parfüm şişelerinde yer alan EDP, EDT, EDC kısaltmalarını görmüşüzdür. Peki bunlar neyi simgeler? Eau De Parfüm (EDP), %15-%20 arasında esansa sahiptir, kalıcı ve ağırdırlar bu sayede en yoğun kokuyu verirler. Eau De Toilette (EDT) ise %5-%15 esans oranına sahip olduğundan yoğunluğu orta derecededir. Eau De Cologne ise %2-%4 esans oranı ile en hafif parfümlerdir, bu nedenle koku hassasiyeti olanların ilk tercihleridir, kalıcılıkları oldukça sınırlıdır. Bunların dışında parfüm özleri de bulunuyor. Genellikle özel üretim olan bu parfümlerin esans oranları ise %40-%50’ye ulaşabiliyor.
Parfüm Notaları Nelerdir?
Parfümü oluşturan esansların, açılma seviyelerine göre açığa çıkan farklı kokulara notalar diyoruz. Üst, orta ve alt olmak üzere toplam üç temel nota bulunuyor. Üst, yani başlangıç notası parfümün açılış kokusudur. En uçucu esanslar bu kısımdadır bu yüzden etkisi çok kısa sürer. Her ne kadar parfümün ilk izlenimi de olsa seçeceğiniz parfümü bu kademeye göre yapmak yerine biraz beklemenizi öneririz. İkinci sıramızda ise orta nota bizi karşılar, parfümün karakterini sunan bu bölümün önemini vurgulamak adına “kalp notası” olarak da adlandırılan katman, genel olarak birkaç saat etkisini sürdürür. Orta nota tendeki etkisini yitirdikten sonra ise sahne alt notanın. Yoğunluk ve kalıcılık açısından en zengin olan dip nota, kokuya derinlik katar. Parfümün başarısını da ortaya çıkaran bu nota, etkisini ürünün kalıcılığına göre çok uzun süreler hissettirir.
Parfüm Hangi Bölgeye Sıkılmalı?
Parfümünüzü göğüsünüze, ensenize, bilek ve boynunuza sıkabileceğiniz gibi, saçlarınıza da uygulayabilirsiniz. Bu bölgeler kokuyu hapseder ve yayılımı ağırlaştırmadan arttırır. Dikkat etmeniz gereken nokta parfümü bilekleri birbirine sürterek veya elinizle dağıtmadan sürmeniz. Bu gibi eylemler notaların değişmesine sebep olarak kimyasal dengesini sarsabilir. Bu sebeple parfümü sıktıktan sonra cildinizin kendiliğinden emmesini beklemeniz gerekir.
Parfüm Kalıcılığı Nasıl Arttırılır?
Parfümlerin kalıcılığı her şeyden önce tercih ettiğiniz parfüme ve teninize bağlıdır. Her ne kadar kalıcılık kişiden kişiye farklılık gösterse de hissedilebilirlik süresini uzatmanız için belirli püf noktalar bulunur. Bunlardan en önemlisi elbette ki temiz ve nemli bir cilt. Banyodan çıktıktan hemen sonra uygulayacağınız parfüm çok daha uzun süre etkisini gösterecektir. Eğer kuru bir cildiniz varsa parfüm uygulamasından önce mutlaka bir nemlendirici veya uygulama bölgesine bir miktar vazelin kullanmanızı tavsiye ederiz.
Parfüm Nasıl Saklanmalı?
Güneş ışığının yaydığı ultraviyole ışınlar parfümlerin yapısını bozduğundan parfümleri saklamanın ilk ve belki de en önemli kuralı ürünleri güneş ışığından uzakta tutmak. Kokunuzu aşırı sıcak veya aşırı soğuk yerlerden uzak tutmalı ve kullanmadığınız zamanlarda kapağının kapalı olduğundan emin olmalısınız, aksi takdirde karışımın hassas dengesi bozulacak ve buharlaşması hız kazanacaktır. Bunlara ek olarak nemden uzak, serin ve kuru bir yerde muhafaza ederek de parfümünüzün kullanım ömrünü uzatabilirsiniz.
Parfüm Seçerken Nelere Dikkat Etmeli?
Seçeceğiniz koku sizi temsil edeceğinden her şeyden önce hangi tarz kokuları sevdiğinize karar vermelisiniz. Odunsu, amber, sitrus, baharatlı, vanilyalı ve çok daha fazlası… Bundan sonraki adımınız ise size hangi parfümlerin yakıştığını keşfetmek olmalı zira parfümler her tende ayrı kokar. Bir diğer kriteriniz ise mevsimler olmalı; kimi parfümler daha ağırdır bu yüzden sıcak ve nemle birleştiğinde koku rahatsız edici boyutlarda keskinleşebilir, bu gibi kokular sonbahar-kış aylarında kullanılmaya daha uygundur. Çoğu zaman göz ardı edilse de dikkat etmeniz gereken noktalardan biri de ten renginizdir, örneğin beyaz tenli kişilere daha çok odunsu ve vanilyalı kokular yakışırken; esmer tenlilere baharatlı kokular daha uygundur. Ve son kriter ise elbette yaşınız! 20’li yaşlarınızda deneyerek kendinizi keşfedersiniz. Özgürlüğün anahtar kelime olduğu bu yaş grubu için sitrus, vanilya, biber gibi notalar sizi çekebilir. 30’lu yaşlara geldiğinizde ise koku tarzınız oturmaya başlar ve daha karakteristik kokulara yönelebilirsiniz; deniz, çiçeksi ve odunsu kokular bu yaş grubunun aranan notalarıdır. 40’larda ise artık kendi imza notalar keşfetmiş ve tende hangi kokuların daha güzel oturduğuna karar verilmiştir; burada tütün, deri, baharat ve romlu kokular ön plana çıkar. 50 yaş ve üstü erkekler ise artık daha klasik kokulara yönelirler, daha yeşil ve odunsu kokular tercih edilebilir.
{99420}
