Rodi Pak ile Hız Tutkusunun Peşinde
Yazı Boyutu:
Dünyanın en bilinen motosiklet pistlerinde bizi temsil eden ve yakaladığı başarılarla hepimizi gururlandıran Rodi Pak ile bir aradayız.
Motosiklet yarışçısı Rodi Pak ile Türkiye’nin başarılı sporcularından birinin hikayesine tanıklık ediyoruz. Yarış pistlerinde elde ettiği zaferler, karşılaştığı zorluklar ve bu heyecan verici spora olan tutkusu hakkında bir sohbet gerçekleştirdik. Rodi Pak, motosiklet dünyasında nasıl bir yolculuğa çıktığını, kariyerinin dönüm noktalarını ve geleceğe dair hedeflerini tüm içtenliğiyle bizimle paylaştı. Hazırsanız, hız ve adrenalin dolu bu serüvene birlikte çıkalım…
Motosiklet yarışçılığına nasıl başladınız?
Motosikletle tanışmam babamın 2 yaşındayken bana bir motosiklet almasıyla oldu. Daha sonrasında 4 yaşındayken annem motosiklet eğitimi alırken ben de kenardaki motosikletleri görüp sürmek istemişim. Orada sürüşümü gören motosiklet eğitmeni bana bir yarış motoru vermiş. Sonrasında 4 yaşındayken motosiklet yarışlarına başlamışım.
Motosiklet yarışlarında başarılı olmak için hangi fiziksel ve zihinsel hazırlıklar gerekiyor?
Öncelikle çok fazla fiziksel antrenman gerekiyor. Yarışa hazırlanırken haftanın en az 3 günü motosiklet antrenmanı yapıyorum. Haftanın 5 günü sabahlarım salonda sporla geçiyor ve yanına bisiklet-koşu antrenmanları da ekliyorum. Zihinsel hazırlık kısmına gelecek olursak -yaptığımız yoğun antrenmanların ve artık tecrübeli bir sporcu olmamın sonucu olsa gerek- yarışa hep hazır durumda geziyorum. Yarış haftasında pistte karavanda kalmayı seçerek konsantrasyonumun dağılmamasını sağlamak ise kişisel tercihim.
Yarış esnasında en çok neye odaklanıyorsunuz? En büyük motivasyon kaynağınız ne oluyor?
Yarışlarımın dayanıklılık yarışı (24/12/8 saatlik yarışlar) olması sebebiyle en büyük odak tabii ki hız ve bu hızı korurken hata yapmamak oluyor. Bu tip yarışlarda yarışın uzun olması sebebiyle oldukça farklı koşullarla savaşıyorsunuz.
Mesela Fransa’daki Le Mans yarışımız gibi 24 saatlik bir yarışta gündüz sıcakla uğraşırken gece hava 2 derecelere kadar düşüyor. Bu koşullarda 300 km hızlarda yarışmak inanılmaz bir duygu. En büyük motivasyonum tabii ki geçmiş yarışlardan alıştığım o podyum hissi. Size emek veren, takip eden herkesin ‘Evet bu çocuk üzerine düşeni yaptı’ diyerek sizi tebrik etmesi inanılmaz bir motivasyon kaynağı benim için. Motivasyon kaynaklarımdan en büyüğü de o ailemin mutlu ve gururlu halini görmek diyebilirim.
Motosiklet sporunda karşılaştığınız en büyük zorluklar neler oldu?
Benim ve bu dalda Türkiye’de yetişen sporcuların en büyük zorluğu pistten ziyade pist dışında sponsor bulmak olsa gerek. Hem inanılmaz masraflı bir spor hem de Türkiye’de çok bilinmediği için belli bir seviyeye gelip isminizi duyurana kadar neredeyse hiç desteğiniz olmuyor. Benim bu noktadaki en büyük şansım her zaman ailem oldu. Bana inandılar, benim için varlarını yoklarını ortaya koydular ve bugünlere gelmemi sağladılar.
{5275}
Geleceği düşündüğünüzde size heyecanlandıran hayalleriniz neler?
Dünya şampiyonasında podyumlarım var. İki tane de birinciliğimiz var fakat henüz bir dünya şampiyonluğumuz yok. En büyük hayalim tabii ki dünya şampiyonluğunu eve getirmek.
Sponsorluk ve destek anlamında motosiklet yarışçılığının Türkiye’deki durumunu nasıl değerlendirirsiniz?
Zorluklardan bahsederken de anlattığım gibi motosiklet Türkiye’de henüz yeni yeni tanınmaya başlıyor. Bunun en büyük öncüsü Kenan Sofuoğlu. Daha sonrasında Toprak Razgatlıoğlu, ben ve milli takımdaki diğer arkadaşlarımızla daha da duyulmaya başladı. Benim görüşüm Türk sporcularımız yetişip kendini dünya arenasında duyurmaya devam ettikçe motor sporlarında izleyici ve desteğin de artacağı yönünde.
Şu ana kadar katıldığınız yarışlardan hangisi sizin için en unutulmazıydı?
Benim için en unutulmaz yarış Temmuz 2024’te 8 turluk bir farkla kazandığımız 24 saatlik Barselona yarışı oldu. Bu kadar büyük bir fark, bu tarihi yarış için çok büyüktü. Biz de hatasız bir yarış çıkararak podyumun en üst basamağına çıkmayı başardık.
Biz sizi pistlerden tanıyoruz ancak yarışlardan kalan boş zamanlarınızda neler yapmayı seviyorsunuz?
Doğayı çok seviyorum. Yaşadığım şehirde benim gibi doğadan hoşlanan arkadaşlarımla beraber 4×4’lerimize binip dağa çıkmak, kamp yapmak, balık tutmak inanılmaz bir keyif benim için. Yarışlarda olmadığım zamanlar genellikle eğitimle uğraşıyor olsam da boş zamanım olduğu anda muhtemelen beni bir dağda veya göl başında bulabilirsiniz.
Genç motosiklet yarışçılarına verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?
Her şeyde olduğu gibi bu sporda da inanılmaz fazla çalışmaları gerekiyor çünkü gelişim asla bitmiyor. Yaptığınız her kilometrede yeni bir şeyler öğreniyor, keşfediyorsunuz.
{6182}
Sporcu olarak kimlerden ilham alıyorsunuz?
Tabii ki en büyük idolüm 5 kez Dünya Supersport Şampiyonu Kenan Sofuoğlu abim. Küçükken pistte motor sürüşünden çok etkilenirdim ama büyüdükçe pist dışındaki kişiliği, alçak gönüllülüğü ve kimseyi kırmamaya çalışması çok etkiledi beni. Daha sonrasında ise motor sürüşüyle herkese ilham olan Toprak Razgatlıoğlu abim tabii ki. Motosikletiyle yarış sırasında zorladığı limitlerin yarışan gençlere ilham olduğuna eminim.