preloader

Aidiyet ve Sanatın Buluşması: "We Belong" Sergisi

01.01.2024
Aidiyet ve Sanatın Buluşması: "We Belong" Sergisi

Yazı Boyutu:

Bebek’te yeni açılan Clubhouse’un ev sahipliği ve İstanbul’74 ortaklığıyla gerçekleşen “We Belong” adlı karma sergiyi yakından keşfedin.

İstanbul Bebek’te bulunan yeni Clubhouse, İstanbul’74 ortaklığıyla “We Belong” adlı sergiye ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Demet Müftüoğlu Eşeli’nin üstlendiği, 20’den fazla çağdaş sanatçının işlerini bir araya getiren “We Belong” başlıklı karma sergi, ocak ayının sonuna kadar ziyarete açık olacak ve randevuyla gezilebilecek.

Modern Dünya ve Aidiyet

Aidiyet ve Sanatın Buluşması:

Günümüzde sıkça tartışılan aidiyet meselesi, serginin ismi olan “We Belong” ile vurgulanıyor. Maslow’un kuramına göre; bireyin temel bir ihtiyacından kaynaklanan aidiyet, toplum veya toplum kesimiyle bağ kurması anlamına geliyor. Eğer birey ait olma duygusunu yaşayamaz ise bu duygudan sonra gelen saygı ve kendini gerçekleştirme basamaklarını da aşamıyor. Yine Maslow’a göre; aidiyet olma duygusu ergenlik çağına kadar kazanılıyor.

Modern dünyanın bir getirisi olarak artık insanların doğdukları topraklara ait olmadıklarını ve orada yaşamadıklarını fark ediyoruz. Kısaca hepimiz birer dünya vatandaşı olarak nerede çalışıyor, kazanıyor ve mutlu oluyorsak oraya kendimizi ait hissediyoruz. Aidiyetlik meselesi biraz da isim konularak anlatılması gereken ve hızla değişen bir mevzu oldu. Yani belki bugün bu gruba ya da topluluğa ait, yarın başka bir ortama dahil olabiliyoruz. Şartlar ve imkanlar insanı değiştiriyor ve kolay bir şekilde de dönüştürebiliyor.

Öte yandan, her ne kadar kişinin kimliği kayıtlarda gözüktüğü gibi görünmese de kişinin özünde bu kayıtlara sadık kaldığı görülüyor. Bireyler doğduğu topraklara hiç gitmemiş olsalar da, daha sonra yer alacakları ortamlar ve mekanlar memleketinin özelliklerini taşıyor.

Sanatçılardan Aidiyet Hikayeleri

“We Belong” sergisine katılan tüm sanatçılar da aidiyet meselesini kendi pratikleri, deneyimleri ve görüşleri üzerinden ele almışlar. Hem Türk sanatçılar hem de yabancı sanatçıların yer aldığı sergiyi, kendi kültürümüz gereği Türk sanatçıların çalışmalarıyla daha fazla özdeşleşiyoruz.

Aidiyet ve Sanatın Buluşması:

Alper Aydın çalışmalarında yaşadığı coğrafyayı doğayla içselleştiriyor, Burçak Bingöl seramiklerinde geleneksel Türk sanatını çağdaş bir formatta yansıtıyor, Osman Dinç çocukluğumuza dair topaç oyuncağı ile bizleri düşündürüyor ve Ahmet Doğu İpek çizgileriyle bellek ve kayıt temalarına dokunuyor. Yabancı sanatçılar arasında ise Türkiye uzun süre yaşamış, Türk kültürünü benimsemiş olan Amerikan asıllı sanatçı Mike Berg aidiyet temasıyla Doğu kültür unsurları arasında bir ilişki kuruyor.

Alper Aydın, “Kırmızı Hap”

Sergide seçilen tüm sanatçılar, genel olarak eserleriyle toplumsal karmaşıklıkların ve zorlukların hakim olduğu mevcut küresel manzarada, bireyin bir yere, kültüre ve topluluğa ait olma yönündeki temel ihtiyacını sorguluyor. Sergi, toplumsal meselelere farklı pencerelerden farklı yaklaşımlarla bakmaya çalışarak, günümüz yaşam biçiminde aidiyet duygusu, toplumsal bağlar ve genel anlamda topluluk kültürü ile ilgili soruları gündeme getiriyor.

Özel Üretim ve İlk Gösterimler

Aidiyet ve Sanatın Buluşması:
Robert Montgomery, “Love is the Revolutionary Energy”

“We Belong”, sergiye özel üretilen bazı eserleri ve ilk gösterimleri izleyicilerle buluşturuyor. Robert Montgomery’nin “Love is the Revolutionary Energy” başlıklı eseri, Art Basel Paris 2022’de Louvre Müzesi Tuileries Bahçesi’nden sonra ilk kez İstanbul’da sergileniyor.

Aidiyet ve Sanatın Buluşması:
Ekin Bernay, “Resilient Responses”

Ekin Bernay’ın Tate Modern programı için kapanma döneminde 2021’de yaratılan “Resilient Responses” başlıklı online performansı da bir yerleştirmeye dönüştürülerek fiziksel olarak ilk kez “We Belong” kapsamında görülebilecek.

Feride Çelik
Feride Çelik Tüm Yazıları