Dünyanın En İyi Lüks Çiftlik Otelleri

Bu 10 büyüleyici çiftlik otelinde doğayla yeniden bağ kurun.

Babylonstoren, Güney Afrika

300 yıllık çiftliğin adı Babil’in asma bahçelerinden alınmış. Meyve ve narenciye ağaçlarının yanı sıra armut ağaçlarından yapılan labirent ise ayrıca görülmeğe değer. Kalın duvarları, şömineleri, beyaz ağırlıklı dekoru ile klasik çiftlikte çağdaş yaşamın tüm ihtiyaçları karşılanıyor. Ünlü “sarı salatası” yazın en popüler yemekler arasında sayılırken kışın tandırda pişmiş etler öne çıkıyor. Limonlukta gerçekleşen piknikler ise her mevsim seviliyor.

Le Domaine d’Ablon, Normandiya, Fransa

Disney’in Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler evine ilham kaynağı olan çiftlik, tipik Norman mimarisi örneklerinden sayılıyor. Araziye yayılmış binalardan oluşan otelde Bulgari banyo ürünleri dahil her tür konfor bulunuyor. Bağlar, mutfak bahçesi ve doğanın en güzellerini sunan otelde masalsı bir tatil yapmak mümkün.

Castello di Reschio, Perugia, İtalya

Umbria bölgesindeki otelin şaraphanesi, yerel el işçiliğinden örnekler satılan mağazası ve bölgenin mutfağına odaklanmış restoranı bulunuyor. Çağdaş dekoru ve havuzu bulunan odalarda kalan misafirleri trüf ve porcini mantar avına çıkabilir, yemek derslerine katılabilir veya dev arazide at binebilirler.

The Inn – Dos Brisas, Washington, Texas

Amerikan sivil savaşı zamanında Union askerlerinin barındığı yapı, İspanyol kolonyal tarzı mimarisi ile öne çıkıyor. Arazisinde yürüyüş yapmak, bisiklete binmek ve atış talimi alternatifleri de sunuluyor. 40 dönümlük tarlalarında yetişen organik mahsul ile yapılan yemekleri, eyaletin en iyileri arasında olan restoranın şöminesi ise Fransa’da bulunan bir şatodan getirtilmiş.

Kahanda Kanda, Sri Lanka

Çay üretimi ile tanınan bölgedeki 10 odalı otel, orman ve Koggala Gölü manzarası için tercih ediliyor. Akdeniz mimarisindeki otelin restoranı klasik Sri Lanka mutfağına getirdiği modern yorum ile dikkat çekiyor. Mutfak dersleri, Galle ve Dutch Kalelerine düzenlenen gezileri ve dünyada en çok leoparın yaşadığı Yalal Rezervi safarilerini de unutmamak gerek.

The Willow’s Inn, Lummi Island, Washington

1912 yılından beri açık olan çiftlik, eyaletin Kanada sınırındaki ada üzerinde bulunan otelin ödüllü restoranı, doğal kırmızı somonu ve ‘denizden tabağa’ konsepti ile tanınıyor. Misafirler, balıkçılar ile denize açılarak balina gözlemi yapabilir, yürüyüş parkurunda böğürtlen toplayabilirler.

Ballymaloe House, County Cork, İrlanda

1960 yılında restorana dönüştürülen çiftliğe daha sonra otel bölümü de eklenmiş. Misafirler ana binada veya arazi içinde bulunan diğer yapılarda kalabilir, ünlü mutfak kurslarına katılabilirler. Limonlukta servis edilen beş çayı ise kaçırılmaması gereken deneyimler arasında sayılıyor.

The Royal Mail Hotel, Victoria, Avustralya

Melbourne’dan üç saat mesafedeki otel, muhteşem manzarası, dinlenme ve inanılmaz mutfağı için tercih ediliyor. Ana bina veya taş evlerde kalan misafirler, Avustralya’nın en iyisi olarak tanınan ünlü restoranın 40 yıllık kavından seçim yaparken zorlanabilirler.

Hacienda de San Antonio, Meksika

Bir zamanlar kahve plantasyonu olan 25 odalı çiftlik, Meksika’nın yanardağının eteklerindeki eşsiz konumu ile öne çıkıyor. Hala kendi kahvesini üretmenin yanı sıra, 20 farklı peynirinde yapıldığı otelde misafirler arazi içindeki farklı lokasyonlarda düzenlenen yemek turlarına katılmak, sergilenen Meksika sanatının nadide eserlerini incelemek mümkün.

Belle Mont Farm, St. Kitts

Liamuiga Dağı yamacında çevreye duyarlı lüks olarak adlandırılan otelde, araziye yayılmış evlerde konaklamak mümkün. Her şeyin çiftlikte yetiştirildiği malzemeleri kullanan mutfağı ve ağaçlardaki olgun meyvalara takılan “koparın” tabelaları ile öne çıkan otelin huzur verici temposu ile doğanın içinde dinlenmek mümkün.