preloader

Yeni Dünya Düzeni ve Yeni Lüks Kavramı

22.07.2020
Yeni Dünya Düzeni ve Yeni Lüks Kavramı

Yazı Boyutu:

Yeni dünya düzenini, bu düzende değişen lüks kavramını ve bu değişimin farklı alanlardaki etkilerini inceledik.

Lüks sektörüne dair tarihteki büyük krizlerden alınabilecek bir ders varsa, o da bu sektörün ayakta kalmayı hep başardığı ve çoğu zaman ilk toparlananlardan biri olduğudur. Peki, nasıl? İşin sırrı, değişime direnmemek ve onu anlamaya çalışıp kendini yeni gerçekliğe adapte etmekten geçiyor. Pandemi sebebi ile yaşanan küresel kriz de bir dizi değişikliğe sebep olup herkes için yepyeni bir gerçeklik yarattı. Lükse dair en büyük değişiklik ise tüketicilerin bakış açılarında ve önceliklerindeki değişim oldu.

Sağlıklı ve dengeli bir yaşam sürdürmenin her zamankinden daha önemli olduğu bu dönemde; gastronomiden kozmetiğe, modadan seyahata lüksün her alanında doğallık ve sadelik arayışı içerisine girildi. “Az olsun ama iyisi olsun.” prensibiyle bilinçli bir biçimde hareket eden tüketiciler, önümüzdeki dönemde de lüks tüketimlerini bu bakış açısı ile yapmaya devam edecekler. Bilinçli tüketimin bir uzantısı olarak sürdürülebilirliği de öncelikleri haline getirecek olan tüketiciler, gösterişten uzaklaşacak ve iyi hissetmenin peşinde koşacaklar. Yeni lüks de tüketicilere bu hissi sunabilen ürün ve deneyimler olacak.

Yeni Dünya Düzeni ve Yeni Lüks Kavramı

Bu değişimin her alanda farklı etkileri olacak. Karantina boyunca 3-5 kıyafetle hayatlarını devam ettirebildiklerini fark edenler gereksiz tüketimden kaçarken, fondötensiz ciltleriyle barışan çok sayıda insan ise kusur kapatmayı vaad edenleri değil sağlık odaklı ve temiz içerikli ürünleri tercih edecekler. İşlevsellik ve kalitenin önemi artarken, bu bakış açısının gastronomide de bir yansıması olacak elbette… 20 aşamalı akşam yemekleri değil; hangi tarladan ya da çiftlikten geldiği belli olan malzemelerle yapılan sade tabaklar lüks tüketicilerinin gözdesi olacak. Yani konu ne olursa olsun, tüketiciler sadece almış olmak için değil; zihinlerini, bedenlerini ve ruhlarını beslemek için tüketim yapacaklar.

Mesele zihni, bedeni ve ruhu beslemek olunca, akla ilk gelen kavramlardan biri seyahat oluyor tabii. İçerisinde bulunduğumuz bu yeni dönemde; tüketicilerin seyahat tercihleri de değişecek. Dünya’nın öbür ucundaki tropik destinasyonlara yapılan 2 haftalık tatiller rafa kalkarken Paris ve Londra gibi dünyanın en ünlü metropolleri de eski cazibelerini yitirecek. Yurt içi seyahat ivme kazanırken, bu destinasyonların yerini ise doğanın içinde, şehrin kaosundan uzak ve huzur veren noktalar alacak.

Yeni Dünya Düzeni ve Yeni Lüks Kavramı

Kişisel değerlerin sorgulandığı ve doğanın öneminin farkına varıldığı bu dönemde, yaşam alanlarına atfedilen anlamlarda da büyük değişikliklikler oldu. Çok uzun zamandır evlerinde hiç bu kadar çok vakit geçirmemiş olan bireyler; evlerinin konumundan aydınlatmaya, parkelerden oturma gruplarına pek çok tercihlerini yeniden gözden geçirdiler. Sadece uyumak için gelinen evlerin; ofis, spor salonu, restoran vb. olması ile birlikte, bu tercihlerin hem işlevsel olması hem de kişisel zevki yansıtması önem kazandı. Yeşile hasret kalanlar ise; doğada vakit geçirmenin ve bahçe ya da balkonlu, iç açıcı manzaraları olan evlere sahip olmanın peşine düşecekler.

Ülkemizde ise en popüler destinasyonlardan biri hiç kuşkusuz Bodrum olacak. Büyük şehirlerin stresinden, insan ve bina kalabalığından bunalanlar için doğaya dönüşün vazgeçilmez adresi haline gelecek olan Bodrum’un gördüğü ilgi son yıllarda artmaya başlamıştı bile! Son yıllarda dünyaca ünlü otel zincirleri, hastaneler ve okulların yatırımları ile sadece bir tatil beldesi olmaktan çıkan Bodrum, yaşamın 12 ay sürdüğü bir “huzur yarımadası” olarak dikkat çekiyor. Yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını bir arada sunan bu belde; yeni dünya düzeninde lüks olarak kabul edilen özgürlük hissi, minimalist yaşam stili ve doğaya saygılı bir hayat imkanı sunuyor. Haliyle, Bodrum’da kaliteli vakit geçirmek de başlı başına bir lüks haline geliyor.

Yeni Dünya Düzeni ve Yeni Lüks Kavramı

Bu istek ile Bodrum’a gelenler için ise istikamet belli! Çağdaş Holding tarafından Bodrum girişi Yokuşbaşı mevkiinde hayata geçirilen Swissôtel Residences Bodrum Hill, tüm yıl yaşayacak çok özel bir proje olarak tasarlandı. Şehrin merkezinde yer almasına rağmen yatırımcılarına doğa ve yeşilin içinde bir hayat fırsatı sunan bu proje, yeni dünya düzenindeki lüks kavramının karşılığını tam anlamıyla veriyor. “The Luxury of Freedom” konsepti ile dikkat çeken Swissôtel Residences Bodrum Hill, önemi pandemi ile daha çok anlaşılan ve adeta yeni lüks haline gelen hayatı kendi tercihlerine göre yaşama özgürlüğünü savunuyor.

Son dönemde yaşam alanlarında da kişisel tercihleri ve zevki yansıtabilmek önem kazanmışken, 32 dönümlük alan üzerine inşa edilen Swissôtel Residences Bodrum Hill; 90-558 metrekare aralığındaki flat daireler, dubleks ve tripleks villalar ile farklı ihtiyaçlar ve yaşam tarzlarına alternatifler sunuyor. Tarihi Bodrum Kalesi’ne karşı konumlanmış olan projede yer alan tüm konutların inşası an itibariyle tamamlanmış durumda. Villalar ise sahiplerinin tercihlerini tamamen yansıtabilmek adına “Natamam” durumda bekletiliyorlar. Bölgenin gayrimenkul getirisi en yüksek noktalarından birinde yer alan projedeki konutlar, yatırımcıları tarafından Swissôtel Kiralama Sistemi sayesinde Swissôtel ve Çağdaş Holding güvencesiyle kiraya verilebiliyor.

Yeni Dünya Düzeni ve Yeni Lüks Kavramı

Son etap teslimlerinin 2021’de başlaması planlanan projede yer alan 124 odalı otel ise şehrin kalabalığından uzak, doğayla iç içe ve izole bir tatil peşinde koşanlar için ideal. Swissotel Resort Bodrum Beach, Bodrum’un en büyük spor kompleksi, 2021’de tamamlanması planlanan otel bünyesinde yer alan balo salonu, sergi salonları, iş merkezleri ve restaurantlar, iş ve sosyal amaçlı buluşmaların yeni merkezi olmaya hazırlanıyor. Yeni dünya düzeninde yaşam alanları aynı zamanda ofis, spor salonu, eğlence mekanı ve buluşma noktası haline gelmişken, Swissôtel Residences Bodrum Hill böylece tüm ihtiyaçlara çözümler sunuyor.

Uzmanların da söylediği gibi bu dönem tamamen geride bırakılsa bile kişilerin bakış açılarındaki değişim kolay kolay eskiye dönmeyecek. Yaşam alanlarına ve kişiselleştirmeye verilen önem, “Az, çoktur.” yaklaşımı, doğada olma ihtiyacı ve sakin bir yaşam arzusu kolay kolay yok olmayacak. Bu yüzden Swissôtel Residences Bodrum Hill gibi yeni dünya düzenini anlamış ve yeni lüks anlayışı yaratılan projelerin önemi de artacak.

Kübra Anaç
Kübra Anaç Tüm Yazıları