V&A’in Yeni Sergisi Tim Walker: Wonderful Things

Londra’da yer alan Victoria ve Albert Müzesi (V&A), dünyaca ünlü fotoğrafçı Tim Walker’ın en yeni sergisi Tim Walker: Wonderful Things’e ev sahipliği yapıyor.

Dünyanın önde gelen sanat ve tasarım müzelerinden Victoria ve Albert Müzesi (V&A), 21 Eylül’de yaratıcı fotoğrafçı Tim Walker’ın bugüne kadarki en büyük sergisine ev sahipliği yapıyor. Sanatçının fantastik hayal gücünün ürünü olan Tim Walker: Wonderful Things isimli sergi, Walker’ın son 25 yılda ürettiği eserler ile sanata katkısını ve V&A koleksiyonlarının bu üretimde oynadığı ilham verici rolü kutluyor.

Koleksiyonun kalbinde yer alan 10 yeni proje, direkt olarak V&A’in engin koleksiyon hazinesinden etkilenmiş. Koleksiyonun hazırlık sürecinde Walker, küratörler ve müze müdürü ile yakın olarak çalışmış, V&A’de yer alan Hindistan’dan gelen nadir minyatür tablolar, mücevherlerle işlenmiş enfiye kutular, erotik illüstrasyonlar, altından ayakkabılar ve hatta müzenin koleksiyonunda yer alan, dünyanın en büyük fotoğrafı olan, 65 metrelik Bayeux Tapestry fotoğrafı gibi eserleri yakından incelemiş. Tüm bunlar ve müzede yer alan diğer nadir parçalar Walker’ın muazzam yeni fotoğraflarına ilham verirken, eserler İngiliz kreatif direktör Shona Heath önderliğinde tasarlanan sergi ile sanatseverler ile buluşuyor.

Toplamda 300 parçanın sergilendiği koleksiyon, fotoğrafların yanı sıra Walker’ın çalışmalarına ilham veren kısa filmler, fotoğrafik setler, koleksiyon defterleri ve eskizlerin yer aldığı V&A objelerinden oluşuyor. Shona Heath tarafından tasarlanan özel dizayn, ziyaretçilere Walker’ın büyülü dünyasına çıktıkları yolculukta rehberlik ediyor.

V&A Tim Walker Wonderful Things Exhibition Illuminations Section

Sergi, Walker’ın önceki projelerinde yer alan 100’den fazla fotoğrafı ile başlıyor. Walker’ın görsel hikaye anlatıcılığındaki benzersiz stilini öne çıkaran ve 1990’larda kendisine ün kazandıran bu çalışmaları, fantezi ve gerçeklik arasında gerçeküstü, nükteli ve dokunaklı sahneler yaratıyor. Moda sektörünün güçlü isimlerinden Alexander McQueen ve Balenciaga gibi tasarımcıların yanı sıra Edie Campbell, Lily Cole ve Lindsey Wixson gibi ünlü modeller tarafından popülerleştirilen bu görsellerin çıkış noktaları, masallardan The Beatles’ın şarkı sözlerine kadar apayrı etmenlere dayanıyor. Buna rağmen, sanatçının tüm çalışmaları, kendine özgü bir hassasiyet taşıyor. Çalışmalarında Myanmar’dan Japonya’ya ve hatta Meksika’ya uzanan setler kullanan fotoğrafçı, doğal güzellikleri bozmamak için Photoshop gibi araçlar kullanmaktan kaçınıyor.

Serginin ilk odası, moda hikayeleri, Sir David Attenborough ve David Hockney gibi ünlülerin portreleri ve Cate Blanchett, Björk ve Daniel Day-Lewis gibi sanatçıların görüntülerini içeriyor. Odanın bir duvarı, fotoğrafçının aralarında Tilda Swinton ve Kate Moss gibi ünlülerin bulunduğu ilham perilerine ayrılırken, serginin ilk kısmı çıplaklığa adanmış beş proje ile sonlanıyor.

Serginin ana kısmı, ilk bölümün aydınlığına zıtlık oluşturarak, soku, renk ve ses bakımından zengin, daha karanlık bir ortam yaratıyor. 10 parçaya ayrılmış bu bölüm, her odasında Walker tarafından seçilmiş bir V&A eseri ile o eserden ilhamını alan fotoğraflardan oluşuyor. Bu odalar arasında yanmış bir katedralin içini anımsatan Illuminations, Aubrey Beardsley’nin 1890’lardaki provokatif illüstrasyonlarından etkilenen Pen & Ink ve V&A’in tekstil koleksiyonlarından ilhamını alan Handle with Care gibi bölümler yer alıyor.

Serginin sonunda, ziyaretçileri eski bir kır evini anımsatan büyük ve sarı bir oda karşılıyor. Bir yanda oldukça büyük bir şöminenin içinde bir film projeksiyonu titrerken, diğer yanda V&A koleksiyonunda bulunan ve bir zamanlar şair Edith Sitwell’e ait parçalardan ilhamını alan portre çalışmaları duvarları kaplıyor.

V&A Tim Walker Wonderful Things Exhibition ‘Why Not Be Oneself’ Section

V&A Fotoğrafçılık Merkezi’nde yer alan The Modern Media Gallery, Walker’ın son filmi The Steadfast Tin Soldier’ı yayınlıyor. Film, V&A Çocukluk Müzesi’nde bulunan kağıttan bebeklerden ilham alan kostümler içindeki bir baletin hikayesini anlatıyor. Harry Alexander ve Jordan Robson’ın rol aldığı filmde Walker, orijinal Hans Christian Andersen masalını yeniden yorumlayarak, eşcinsel bir aşk hikayesine çeviriyor.