preloader

Sanatçı Sohbetleri: Tim Kent

01.11.2023
Sanatçı Sohbetleri: Tim Kent

Yazı Boyutu:

Kısıtlı görünen tuval alanını kendi sınır tanımayan imgeler dünyasıyla boyutlandıran Tim Kent ile röportaj gerçekleştirdik.

Sanatçı Sohbetleri: Tim Kent
Sanatçı Tim Kent

Kendinizden ve işlerinizden bahsedebilir misiniz?

Adım Tim Kent; New York’ta yaşıyor ve çalışıyorum. Ağırlıklı olarak resim yapıyorum. Küçük yaşta ailem Kanada’ya göç ettikten sonra, annemle birlikte New York’a yerleşmeden önce çizimler yapmaya başladım. Sık sık taşınırken çizim, benim için bu tür geçişleri kendimi de eğlendirecek şekilde yönetme yolum haline geldi. Gençlik yıllarımda resim yapmaya başladım. Yağlıboya resim, keşfetmeye ilgi duyduğum pek çok konu için bir bağlam sunmaya ve kendini bana açmaya devam ediyor.

Çalışmalarınızda hangi bakış açılarını ön plana çıkarıyorsunuz?

Görsellik biçimleriyle ilgileniyorum; örneğin “doğrusal perspektif” çalışmalarımda vurguladığım unsurlardan birisi. Çünkü bu, mantıksal bir görselleştirme biçimi ve çağdaş nicelendirme çağının başlangıcını tanımlayan bir metafor görevi görüyor. Elbette ciddi sakıncaları bulunuyor, ancak perspektif aynı zamanda ilginçtir çünkü mekân ve nesnelerin temsili açısından belirsizliklere izin verir.

Başarısızlıklarına rağmen perspektif gibi bir görselleştirme sistemi üzerine oynanan bu oyunu, resimlerimi yapmanın zevklerinden biri olarak görüyorum.

Şu anda Pilevneli Galeri’de sergilenen “Kronos ve Kairos” serginiz ve hazırlık süreçleri hakkında okuyucularımıza iletmek istediğiniz mesaj veya öngörüler nelerdir?

Sanatçı Sohbetleri: Tim Kent
Tim Kent, “Archive II”; 2023

Bu resimler genellikle ABD Ulusal Arşivleri gibi kurumlardan alınan tarihi fotoğrafların yanı sıra, bende etki uyandıran baskılar ve resimler gibi fotoğraf öncesi sanat eserleri ve daha önceki çalışmalarımdan ödünç aldığım, içinde geliştirilmesi gereken fikirler olduğunu düşündüğüm imgeler kullanılarak yapılan görsel analojilerdir. Serginin başlığı “Kronos ve Kairos” iki farklı zaman kavramını ve bunların birbirlerini nasıl tamamladığını ya da birbirleriyle nasıl zıtlaştıklarını ele alıyor. Kronos, derin zamanı temsil ederken, Kairos anlık zamanı temsil eder; bu kavramlar, çağdaş politika ile klasik idealler gibi değerleri karşılaştırır ve görme biçimlerini yeniden çerçeveler. Bir diğer ana tema ise sanat dünyasındaki görünmez işgücü ve sanat yapımında sıklıkla göz ardı edilen emektir.

Katıldığınız tüm eserler ve sergiler arasında en heyecan verici ve özel olan çalışma hangisiydi?

Son birkaç yıldır Pilevneli’yle eserlerimi sergilemekten heyecan duyuyorum ve Bodrum’da yaz ayları izleyicilerle buluşarak sanatın güzellik ve sahiplenme kavramları hakkında dinamik bağlamlarda konuşma fırsatı buluyorum. Kronos ve Kairos sergisindeki “Archive II” başlıklı eserim, devlet sembolizmindeki değişime değinmeye çalışıyor. Bu değişim özellikle son birkaç yılda, bir zamanların büyük insanlarına ait anıtların artık saldırgan olarak görülmesi veya geçerliliğini yitirmiş bir değeri simgelemesiyle açıkça görülüyor. Bu siyasi ideoloji sistemlerinin geçerliliğini yitirdiği düşünüldüğünde, bu anıtların yıkılmasına ve yok edilmesine karşı çok az itiraz bulunuyor. Yeni eleştirel diyaloglar ortaya çıkıyor ve ben bunu geleneksel resim sanatının klasik çerçevesi içinde tercüme etmeye çalışıyorum.

Şu anda üzerinde çalıştığınız veya çalışmayı planladığınız sanatsal projelerden bahsedebilir misiniz?

Stüdyoda olmak bir tür bağımlılık gibi. Bir proje üzerinde iki haftadan fazla çalışmadığımda kendimi kaybolmuş hissediyorum. Ben aynı zamanda son teslim tarihlerine karşı çalışmayı gerçekten seven bir sanatçıyım; bu nedenle zaman, bir dizi işi yürütebilmek maksadıyla benim için çok önemli. 2024-2025 yılları arasında sırasıyla Londra, New York ve Berlin’de gerçekleşecek sergilerim ve yol boyunca ortaya çıkabilecek ekstra projelerim var.

Yaratıcı sürecinizde başlıca ilham kaynaklarınız neler?

Tarih. Her tür tarihi sürekli okurum.

New York’ta bulunan bir sanatçı olarak, eserlerinizin İstanbul’daki sanat tutkunlarıyla buluşmasının sizde yarattığı hissiyat nedir?

New York’ta yaşıyorum fakat tüm hayatım boyunca Türkiye’ye İstanbul ve Antalya’da bulunan ailemi ziyaret etmeye geldim. İşlerimi burada sergileyecek olmak, ailemin ve arkadaşlarımın hayatımda ne yaptığımı görecek olmaları beni çok heyecanlandırıyor.

POP Quiz

Sanatınızı üç kelimeyle tanımlayabilir misiniz?

Metinlerarası sanat tarihi.

İmkânınız olsa tanışmak istediğiniz sanatçı kim olurdu?

Stanley Kubrick.

Tüm zamanların en önemli sanat eseri hangisidir?

Lascaux Mağarası.

Evinizde hangi sanat eserinin olmasını isterdiniz?

Edward Hopper’ın “Gece Kuşları” (1942).

En son ziyaret ettiğiniz üç sergi hangileriydi?

Buffalo AKG Müzesi’nin yeniden açılış gala sergisi, Times Meydanı’nda Anna Ridler’ın “Midnight Moments” başlıklı sergisi, New York’taki Hollis Taggart’taki Thomas Agrinier galerisinde “The Pursuit of Happiness” başlıklı sergisi.

Sanatçı olmasaydınız hangi mesleği tercih ederdiniz?

İnsanlarla beraber olmak daima bana keyif vermiştir, sanırım küçük bir restoran işletmek çok eğlenceli olurdu.

{201727}

Sinem Genç
Sinem Genç Tüm Yazıları