preloader

Romantik Dönem'e Geçişin Öncüsü: Beethoven

29.01.2021
Romantik Dönem'e Geçişin Öncüsü: Beethoven

Yazı Boyutu:

Dünyanın en ünlü piyanist ve bestecilerinden biri olarak bilinen Ludwig van Beethoven'ı yakından tanımaya ne dersiniz?

Beethoven hakkında bugüne dek bildiklerinizi unutun. Şimdi ona farklı bir perspektiften bakma zamanı. Bilinmeyen yönleri ve bıraktığı ölümsüz etki için OGGUSTO olarak bir seçki hazırladık!

Beethoven’ın Kısaca Hayatı

Romantik Dönem'e Geçişin Öncüsü: Beethoven

Almanya'nın Bonn şehrinde doğan ve çok küçük yaşlardan itibaren müziğe karşı olan yeteneği, babası ve ilk müzik öğretmeni olan Johann van Beethoven tarafından fark edilen Beethoven daha sonra besteci ve orkestra şefi Christian Gottlob Neefe ile çalışmalarına devam etmiş, 21 yaşında Viyana'ya yerleşmiş ve orada Joseph Haydn ile çalışmış aynı zamanda virtüöz piyanist olarak şöhret kazanmış, ölene dek Viyana'da yaşamını sürdürmüştür. Yirmili yaşlarının sonlarına geldiğinde işitme sorunları yaşamaya başlamış ve hayatının son zamanlarında neredeyse tamamen sağır olmuştur. 1811 yılında 41 yaşında orkestra şefliğini ve halka açık konserler vermeyi bırakmış fakat beste yapmaya devam etmiştir. En çok takdir edilen eserlerini hayatının son 15 yılında bestelemiştir.

Ludwig van Beethoven’ın Eserleri

Beethoven’ın, piyanodan kemana pek çok eserleri var ancak 5. ve 9. Senfon’isi kendisiyle özdeşleşmiş diyebiliriz. 5. Senfoni (Op. 67, Do minör Senfoni No.5, 1807-1808), Beethoven’ın ilk büyük başarısı olarak kabul ediliyor. 5. Senfoni aynı zamanda Kader Senfonisi olarak da biliniyor.

9. Senfoni (Op.125, Re minor Senfoni No.9, 1822-1824), Koral Senfoni ismini taşıyor. Bunun nedeni ise Schiller’in Neşeye Övgü şiirinin bestelenmiş halinin bir koro tarafından seslendirdiği bölümü… Eser, klasik müzik tarihinin en bilinen senfonilerinden biri.

En Meşhur Sonatı: Moonlight Sonata

Beethoven yirmili yaşlarının sonunda işitme kaybı yaşamaya başlamış ve besteciliğe yönelmiştir. Ancak en beğenilen eserlerini hayatının son 15 yılında bestelemiştir. Moonlight Sonata da işitme sorunu başladıktan sonra, 31 yaşında bestelediği sonatıdır. Beethoven, Ay Işığı Sonatı’nı 1801’de tamamlamış ve ertesi yıl da yayınlamıştır. 31 yaşında işitme sorunu daha da kötüleşen Beethoven galayı kendisi yapmış ve eseri kısa bir süre öğrencisi olan, Kontes Giulietta Guicciardi’ye ithaf etmiştir. Ünlü piyanistlerin repertuvarında muhakkak yer alan sonatı Fazıl Say da birçok kez yurt dışındaki konserlerinde seslendirmiştir.

Romantik Döneme Açılan Kapı

Romantik Dönem'e Geçişin Öncüsü: Beethoven

Ama aslında o yepyeni bir dönemin başı. Koskoca klasik dönem kapanıyor ve romantik dönemin tohumları atılıyor. Armoninin gelişimi ve senfoni orkestrasındaki enstrümanların artmasıyla birlikte yeni bir bestecilik anlayışı gelişiyor.

{773721}

İlham Verdiği Sanatçılar

Schubert, Chopin, Tchaikovsky; Beethoven’dan etkilenen sadece birkaç besteci… Özellikle 9. Senfonisi; armoni ve büyük koroyu da orkestrada kullanması bakımından Holst’a kadar etki eder. Evet Holst’un meşhur eseri Gezegenler’den bahsediyorum.

Beethoven Adında Bir Trio

Romantik Dönem'e Geçişin Öncüsü: Beethoven

Beethoven Trio’su iki üyesi Berlin Filarmoni’den ve piyanistleri Fransız olan bir triodur. Geçtiğimiz yıllarda (48.) İstanbul Müzik Festivali’ne de konuk olan genç trio hâlâ dünyanın çeşitli yerlerinde ünlü Beethoven Trio’larını yorumlamaya devam etmektedir.

Andreas Ottensamer – Klarinet

Knut Weber – Çello

Julien Quentin – Piyano

Beethoven Adında Bir de Festival

Romantik Dönem'e Geçişin Öncüsü: Beethoven

Beethoven Müzik Festivali birçok ünlü müzisyenin de katılımıyla senelerdir Almanya’nın Bonn kentinde gerçekleşiyor. İlk kez Beethoven Yarışması ise 2005’te yapıldı. Dünya genelindeki piyanistleri teşvik etmek amacıyla düzenlenen bu yarışma hâlâ her yıl yapılmaya devam ediyor.

Hakkında Çekilmiş En İyi Film; Beethoven’ı Anlamak

Beethoven hakkında birçok kitap ve filmin olması şaşırtıcı değil. Ama içlerinden en güzel ve kapsamlı olanı Beethoven’ı Anlamak filmi. Filmin konusu şöyle: “Genç Anna Holtz'un tüm hayali iyi bir besteci olmaktır. Bu hayalini gerçekleştirmek ve müzik alanında iyi bir kariyer yapmak amacıyla, o dönemde dünyanın müzik başkenti olan Viyana'ya gelir. Konservatuarda okurken, yaşayan en büyük ve yetenekli besteci Ludwig Van Beethoven'ın yanında çalışma fırsatı yakalar.

Beethoven ise, 9. Senfonisi'nin son hazırlıkları üzerinde çalışmaktadır. Yapımcısı Wenzel Schlemmer ise bu sırada kanserden ölmek üzeredir. Schlemmer, senfoniyi tamamlamaya yardım etmesi için Anna'ya bir teklif yapar. Anna bu teklifi kabul ederken Beethoven'ın birlikte çalışması çok güç bir insan olduğundan habersizdir. Beraber çalıştıkları süre içinde aralarında vazgeçilemez bir bağ oluşacaktır. Anna, uzun zamandır beraber olduğu Martin'den evlenme teklifi alır. Martin ve Beethoven arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır. Viyana'dan kaçmayı dener ama başaramaz; yazgısı Beethoven'ınkine bağlanmıştır.” Mutlaka izleyin. DVD arşivimde de olsun diyorsanız Amazon ve başka sitelerde de satılıyor.

{773726}

Beethoven Adında Bir Saint Bernard; Afacan Köpek Beethoven

Siz de mi Beethoven’ın ismini ilk kez bir köpekle duydunuz? “Afacan Köpek Beethoven” serisi; Brian Levant’ın yediden yetmişe herkese hitap ederek bir döneme damgasını vuran filmi. Bir dönemden kastımız da 1990’lar… Kocaman bir Saint Bernard’a ‘Beethoven’ denilme sebebi de eve yeni gelen yavrunun Beethoven çalınırken havlamasına denk düşen o meşhur sahneye dayanıyor. Özellikle köpekseverlerin aklından kolay kolay çıkmayacak nitelikteki bu filmi, Beethoven severler de tekrar izlemek isteyebilir!

Aydın Büke’yi Anmadan Olmaz

Romantik Dönem'e Geçişin Öncüsü: Beethoven

Aydın Büke ülkemizin yetiştirdiği en önemli müzisyen, yazar ve akademisyenlerden biridir. Kendisi de flütçü olan Aydın Büke “Beethoven: Müziğin Dönüm Noktası” isimli kitabında Beethoven’ı şöyle anlatır: “O bir sanatçıydı ve sahip olduğu her şeye sanatıyla ulaştı. Hayatın dikenleri onu yaraladığı halde, nasıl batan bir gemiden kıyıya sığınırsa insan, o da sanatın olağanüstü kollarına sığındı. Acının merhemini, doğruluk ve güzellik emsali sanatta buldu. Sanata sımsıkı tutunmaya devam etti ve kapılar üzerine kapandığında, ilham aradan sızarak onunla konuştu.”

OGGUSTO Editörlerinden Günsu Özkarar’ın diğer yazılarını okumak için tıklayın.

Dünyadan en yeni haberleri ilk bilen olmak için OGGUSTO’nun haftalık e-bültenine kaydolun.

Günsu Özkarar
Günsu Özkarar
editörün tüm yazıları