Metropolitan Müzesi’nde Görülmesi Gereken 5 Tablo
Yazı Boyutu:
Dünyanın en önemli müzelerinden Metropolitan Müzesi’nde kaçırılmayacak 5 eseri keşfedin.
New York City’de bulunan Metropolitan Müzesi, dünyanın dört bir yanından 5000 bin seneye yayılmış sanat koleksiyonu ile dünyanın en önemli müzelerinden biri olarak kabul ediliyor. Picasso’dan Degas’a kadar dünyanın en önemli sanatçılarının eserlerinin yer aldığı müzede mutlaka görmeniz gereken 5 tabloyu OGGUSTO okurları için inceledik.
Great Wave off Kanagawa

Great Wave off Kanagawa (Kanagawa’da büyük dalga) Japon sanatçı Katsushika Hokusai’nın aynı konuyu işlediği 36 tablodan sadece birisi. Tüm eserlerde, Japonya’nın en yüksek noktası Fuji Dağı fonda görülürken, bu ikonik eserin emoji olarak kullanıldığı da hatırlanabilir.
The Death of Socrates

Jacques Louis David tarafından 1787 yılında resmedilen The Death of Socrates (Sokrates’in Ölümü) neoklasik dönemin önemli yapıtları arasında sayılıyor. Socrates’e fikirlerinden vaz geçmesini veya intihar etmesi emredildiğinde baldıran otu içerek ölmeyi tercih ettiği anı ve etrafında yaşamayı seçmesi için yalvaran öğrencilerini gösteren küçük tablodaki detaylar dikkate değer.
{771802}
Gertrude Stein

Pablo Picasso’dan kendisini Paris’e geldiğinde kendisini himayesine alan Gertrude Stein‘ın portresini dostluğunun simgesi olarak yapmış olsa da, oldukça acımasızca tuvale aktardığı da kaçınılmaz bir gerçek. Portre için “Bu Gertrude’ye benzemiyor” diye arkadaşına verdiği “İleride o portresine benzeyecek” cevabı ileri görüşlü olduğu kadar iltifat etmediğini kanıtlıyor.
La Parade du Cirque

Pointilist tekniğinin atası Georges Seurat imzalı La Parade du Cirque (Sirk Geçidi), sanatçının fırça ucu ile noktalar halinde gerçekleştirdiği eserler arasında önemli yere sahip. Farklı renklerin üst üste binmesi ile yaratılan tonları görebilmek için yakından bakmak gerekiyor. 1888 tarihli tablo, neredeyse yüz yıl sonra Roy Lichtenstein eserlerine ilham kaynağı olması ile de tanınıyor.
The Dance Class

Edgar Degas’nın bale dansçılarına odaklandığı eserlerden olan The Dance Class (Dans Dersi), bu serideki en detaylı çalışmalardan birisi olarak öne çıkıyor. Sınavdan geçmeyi bekleyen dans öğrencileri ve anneleri, stüdyoda resmedilmelerine rağmen, Paris’teki yanan eski opera binasının bir odasında görülüyor. Aynanın solunda yer alan posterde ise Rossini’nin Guillaume Tell performansının posteri ise, ressam tabloyu sipariş eden tenor Jean Baptiste Faure’a teşekkürü sayılıyor.