MBFWI New Gen 2019 İlkbahar Yaz Koleksiyonu

10. yılını sektöre kazandırdığı 10 binin üzerinde mezunuyla kutlayan bugünün ve geleceğin moda profesyonellerinin buluşma noktası İMA, Moda Tasarımı eğitimini tamamlamış genç yetenekleri her sezon moda haftasında destekliyor ve hayallerine bir adım daha yaklaşmalarına olanak sağlıyor. MBFWI’nin 2. gününde gerçekleştirilen defilenin koregrafisini Öner Evez üstlenirken saç tasarımları L’Oreal, makyaj ise Kum Agency tarafından yapıldı.

Koleksiyonunuzu 3 kelimeyle anlatır mısınız?

Bahar Yavuz: Zıt, basit, karmaşık.

Berk Gümüşterazili: 80’ler, new romantics, androjen.

Nazlıcan Karahan: Agresif, güçlü ve gizemli.

Nikta Afşhar: Güç, incelik, görkem.

Şule Gül: Dinamik, eğlenceli, rahat.

{88462}

Bu koleksiyonu oluştururken aklınızda canlandırdığınız kadın/erkek kimdi?

Bahar Yavuz: Kendim.

Berk Gümüşterazili: Koleksiyonum unisex. Liquid Sky filminde Anne Carlisle’nin canlandırdığı Margeret ve Jimmy karakterlerini düşünerek yaptım. Androjen oyuncunun hem kadın hem erkek rolünde başarıyla oynaması beni etkilemişti.

Nazlıcan Karahan: Aklımda canlandırdığım kişilikler güçlü , protest, asi ve farklı erkek /kadınlardı.

Nikta Afşhar: İran’ın kral ve kraliçesi Mohamad Reza ve Farah Pahlavi.

Şule Gül: Bu koleksiyonu hazırlarken Şahsiyet dizisindeki Deha’yı tasarımlarımla canlandırdım. Unisex gibi koleksiyonum zaten.

Yaratım sürecinde nelerden beslendiniz?

Bahar Yavuz: MR görüntüleri, şizofreni hastalığının sebepleri, karakter analizleri, kullandıkları ilaçlar, davranış bozukluklarının anlık değişim sebepleri ve türleri.

Berk Gümüşterazili: 80’lerdeki New Romantic akımının başlamasıyla beraber androjenleşen dünyadan ilham aldım.

Nazlıcan Karahan: Yaratım süresinde müzikten, bilgisayar oyunlarından, filmlerden ve biraz punk kültüründen beslendim.

Nikta Afşhar: O zamanlarda Prenses Farah’ın çoğunlukla kullandığı Dior ve Yves Saint Laurent gibi 1950 Parizyen tasarımcılardan, askeri kıyafet ve aksesuarlardan ve eski dergilerdeki İran moda ve fotoğraflarından ilham aldım.

Şule Gül: Yaratım sürecimde bir görme engelliyle birlikte çalıştım. Onun dışında müzeler, empati kurarak beslendim.

Koleksiyon ismini nereden alıyor?

Bahar Yavuz: Şizofreni hastalığından.

Berk Gümüşterazili: Koleksiyonun ismi, partilerin doyasıya yaşandığı 80’lerden geliyor.

Nazlıcan Karahan: Koleksiyon, ismini 80’lerde orataya çıkan ve gizli bir protest hareket haline gelen bilgisayar korsanlığından alıyor.

Nikta Afşhar: Dünyamızı ve kadınlar için olan problemleri, kadınların sürekli güçlü ve erkek gibi olmaya çalıştıkları koca bir okyanusa benzettim. Kadınların gerçek gücünün üstünde durduğum için, denizanasını, kraliçeler gibi çok güçlü ve güzel kadınlara benzettim.

Şule Gül: Bakmak ve görmek arasında fark vardır ve bunun için tek yeterli olan şey göz değildir; bu yüzden adı To look to see.

Koleksiyonu hazırlarken hangi müzikleri dinlediniz?

Bahar Yavuz: Tür olarak genelde klasik müzik.

Berk Gümüşterazili: Koleksiyonu hazırlarken en çok Visage grubunun Fade To Grey parçasını dinledim.

Nazlıcan Karahan: Koleksiyonu hazırlarken, dinlediğim müzik, benim için en önemli nokta. Bu koleksiyonu hazırlarken Amon Tobin, Prodigy ve Flavien Berger dinledim.

Nikta Afşhar: Çalışmalarım sırasında çok müzik dinledim, ancak içlerinde en uluslararası olan Iday’ın Iwhale şarkısıydı. Bu müzikteki ilham kaynağım, sesi çok yüksek olduğu için kimse tarafından duyulamayan, sadece müzik aracılığıyla etrafındakilerle anlaşabilen bir balinaydı.

Şule Gül: Dinamik müzikler.

{88311}

Koleksiyona hayat veren kumaşların özellikleri neler?

Bahar Yavuz: Bir yüzü mat bir yüzü parlak (karakter özelliklerini yansıtması için) ve ağırlığı olmayan üzerinde yokmuş hissi veren kumaşlar seçmeye çalıştım.

Berk Gümüşterazili: Dönemin parlak-mat kumaş etkilerini, dokuma kumaşların üstüne plastik kaplamalar ve parlatma işlemleri yaparak yansıttım. Baskı ve dokumalarda çeşitli ekose kumaşlar kullanıldı.

Nazlıcan Karahan: Koleksiyonda daha çok rugan görünümlü micro yağmurluk kumaşı ve yine farklı teknolojik kumaşlar, su geçirmez gabardin ve reflektif kullandım.

Nikta Afşhar: Kesinlikle renkli tüller. Koyu gri askeri tüller ve gabardin kumaşlar arasında canlılık gösteren şey renkli tüllerdi.

Şule Gül: Kumaşlarım genellikle %95 koton %5 elastan; çünkü ben duruş olarak kotonu çok beğeniyorum. Elbiselerimde azıcık da olsa elastanlığı istedim. Tabi ki su geçirmeyen teknolojik kumaşlara da yer verdim. Sebebi ise konum gereği görme engelliler açısından daha kullanışlı olabileceğini düşündüm.

Koleksiyonunuzu hangi kadınlar/erkekler, ne zaman ve nasıl giymeli?

Bahar Yavuz: Koleksiyonumu maskülen fakat bir o kadar da içinde feminenliği ön plana farklı bir şekilde çıkarmak isteyen kadınlar gece ve gündüz giyebilirler. Tasarımlarımdaki detaylar hem geceye hem gündüze adapte olabilecek türden. Bir defa giy at ya da modası geçecek bir tarz değil de insanların her daim karakterini dışa vuracak zamansızlık kavramını benimsemiş insanlar giymeli.

Berk Gümüşterazili: Cesur ve stil sahibi kadın ve erkekler, hem günlük hem de özel davet ve partilerde giyebilirler. Parçalar farklı kullanımlar için kolayca kombinlenebilir şekilde tasarlandı.

Nazlıcan Karahan: Koleksiyonda, bazı parçalar daha couture’ken bazı parçalar gece kulübe giderken bile giyilebilecek parçalar. Daha underground gece hayatı yaşayan bir erkek ve kadında bu parçaları hayal edebiliyorum.

Nikta Afşhar: Bu koleksiyon cesur, güçlü ve korkusuz kadınlara ait. Kıyafetlerin sadece giyilmiş olmak için değil, bizlerden birer mesaj taşıması gereken kırmızı halı, MET Gala veya herhangi bir konseptli organizasyonlar için birebir.

Şule Gül: Koleksiyonum kendi için giyinen kadınlar için aslında, kendi rahatlığını düşünen kadınlar istediği gibi kombinleyebilir.

Tek bir parça seçmenizi ve onu birisine giydirmenizi istesek; hangi parça kim için olurdu?

Bahar Yavuz: Parçalarım açıkçası hem birbirine aşırı yakın hem de aşırı uzak; fakat ayrım yapmadan hepsini stil ikonlarımdan olan Meryl Streep üzerinde görmek isterdim.

Berk Gümüşterazili: Herhangi birisini Steve Strange’e giydirmek isterdim.

Nazlıcan Karahan: Koleksiyonumdaki uzun ‘spor couture’ denebilecek elbise Lady Gaga için olabilirdi.

Nikta Afşhar: Seçmesi çok zor; ancak Jelly King’i (turuncu tül elbise) Elçin Sangu’ya giydirmeyi çok isterdim.

Şule Gül: Bordo-bej sweatshirtümü Recep Usta’ya giydirmek istiyorum.