preloader

Osmanlı Dönemi'nde Kullanılan Türk Kahvesi Hazırlama Gereçleri

Osmanlı Dönemi'nde Kullanılan Türk Kahvesi Hazırlama Gereçleri

Yazı Boyutu:

Osmanlı Dönemi’nde hayatımıza girip, yüzyıllardır varlığını sürdüren Türk kahvesini hazırlarken geçmişte kullanılan geleneksel araçları öğrenin.

Türk kahvesini hazırlamak için özel teknikler ve gereçler vardır. Birkaçı günümüze kadar gelse de, Türk kahvesinin hayatımıza girdiği Osmanlı Dönemi’nde kullanılan gereçler şimdikilerden oldukça farklı. İşte, geleneksel kalitesini günümüzde de en yüksek seviyede tutan Kurukahveci Mehmet Efendi ile el emeğinin ön planda olduğu Osmanlı Dönemi’ndeki Türk kahvesi hazırlama gereçlerini sizler için derledik.

Sevginin, Saygının ve Konuğa Verilen Değerin Göstergesi

Osmanlı döneminde kahve, evlere çoğunlukla kavrulmuş ve öğütülmüş ‘kurukahve’ olarak değil çiğ çekirdek olarak alınır, uzun saplı kahve tavalarında kavrulup el değirmenlerinde veya ağır dibeklerde öğütüldükten sonra özel kahve kutularında saklanırdı. Kahve, evlerde ve kahvehanelerde cezvelerde ya da ibriklerde ve tercihen mangal ateşinde pişirilir; köpüklü halde küçük porselen veya toprak fincanlarda ikram edilirdi. Türk kahvesinin ikramı kültürümüzde her zaman sevginin, saygının, konuğa verilen değerin göstergesi olmuştur.

Türk kahvesine has evlerde geleneksel hazırlık süreci ise temel olarak; kavurma, soğutma, öğütme, pişirme ve ikram aşamalarından oluşur. Bu aşamalarda kullanılan geleneksel araçların hemen hemen tamamı zaman içinde günün koşulları gereği kullanımdan kalktı; müze, koleksiyon ve antikacı vitrinlerinde yerlerini aldılar.

Kavurma

Osmanlı Dönemi'nde Kullanılan Türk Kahvesi Hazırlama Gereçleri

Kavurma tavası

Kavurma işleminde tava ve tambur olmak üzere iki çeşit kavurucu kullanılırdı. Tavalar sıcak demir dövme tekniğiyle elle üretilir, nadiren pişmiş topraktan olanlarına rastlanırdı. Kavurucuların sapları uzun olduğu için bazılarının sapı katlanabilir, bazı büyük tavalar ise ateşe kolay sürülmeleri için tekerlekli imal edilmişti. Kavurma kaşığı tavaya zincirle bağlı olanlar da vardı. Kavurma işlemi ocak ya da mangal üstünde yapılırdı. Tambur tipi kavurucular küçük dörtgen bir mangalın üstüne monte edilmiş elle çevirilen silindir bir gövdeden oluşup, ince sacdan imal edilirdi.

Soğutma

Osmanlı Dönemi'nde Kullanılan Türk Kahvesi Hazırlama Gereçleri

Kahve soğutucu

Kavrulan kahve çekirdekleri soğutucuya aktarılırdı. Kahve soğutucusu, ağaçtan elle yontularak yapılmış; kahve boşaltma oluğu bulunan bir araçtı. Kazıma tekniği ile üstüne desenler işlenen benzersiz soğutucular, Türk ağaç işçiliğinin güzel örnekleridir.

Öğütme

Osmanlı Dönemi'nde Kullanılan Türk Kahvesi Hazırlama Gereçleri

Dibek

Öğütülmeye, diğer bir deyişle çekilmeye hazır kahve çekirdekleri dibek veya havanlarda dövülür ya da değirmenlerde çekilirdi. Dibek ağaç, mermer veya taş malzemeden elle yontma tekniğiyle, havan ise bronz döküm olarak üretilirdi. Öğütme işlemi tokmak veya havaneli ile yapılırdı.

El değirmeni

Ahşap yer değirmeni

Değirmenler el değirmeni ve yer değirmeni olarak iki tipteydi. Genelde pirinçten üretilirler, tutulan kısmı ağaç olanlar vardı. Yer değirmenleri hem ağaç hem de pirinçten yapılırdı. Ancak hepsinin mekanik aksamı demirdi.

Pişirme

Osmanlı Dönemi'nde Kullanılan Türk Kahvesi Hazırlama Gereçleri

Cezve

Türk kahvesi normal kavrulmuş, ince çekilmiş kahvenin suda, şekerli veya şekersiz haşlanmasıyla yapılır. Ayrıca köpüklü pişmesi makbuldür. Pişirme işlemi önceleri bakır ya da pirinçten üretilmiş kalaylı kahve güğümleriyle yapılıyordu. Sonraları, bugün hâlâ kullandığımız cezvelerin bakır ya da pirinçten yapılanları kullanılmaya başlandı.

İkram

Osmanlı Dönemi'nde Kullanılan Türk Kahvesi Hazırlama Gereçleri

Zarflı kahve fincanı

Türk Kahvesinin ikramı kültürümüzde her zaman sevginin, saygının, konuğa verilen değerin göstergesi olmuştur. İkram, kahveci güzeli denen kızlar tarafından, özel kahve takımlarıyla bir tören havasında yapılırdı. Kahve takımı; kahve örtüsü, kahve tepsisi, fincan zarfları, fincanlar, tabaklar ayrıca kahvenin sıcak sunulmasına yarayan servis güğümünden oluşurdu. Tepsi, zarf ve tabakların en makbulü tombak, yani bakır üstüne altın kaplı olanlarıydı. Sonra gümüş ve bakırdan yapılanlar da kullanılmaya başlandı. Kimi tuğralı, kimi kesme, kimi kabartma desenli bu parçalar; Türk metal işçiliğinin eriştiği yüksek düzeyin en güzel örnekleridir. Zarflı, kulpsuz fincanlar ince porselen veya çiniden yapılmıştır. Zarflı fincanlar zamanla yerini bugün kullandığımız çini, lüle çamuru ve çoğunlukla porselenden yapılan kulplu fincanlara bırakmıştır.

* Bu içerik Kurukahveci Mehmet Efendi sponsorluğunda hazırlanmıştır.