Londra Moda Haftası Sonbahar/Kış 2024-2025 Erkek Koleksiyonları

Londra Moda Haftası’nın dikkat çeken Sonbahar-Kış 2024/2025 erkek koleksiyonlarını keşfedin.

Moda haftaları hız kesmeden devam ediyor! Bu sene 40. yılına giren Londra Moda Haftası, 16 Şubat-20 Şubat arasında moda dünyasının köklü moda evleri ve yükselen yeni yıldızlarını buluşturduğu renkli, yaratıcı ve heyecanlı bir kutlamaya ev sahipliği yapıyor. Tasarımcılara sağladığı özgürlükçü ve yaratıcı platformuyla öne çıkan Londra podyumları, Burberry, JW Anderson ve 2020’den bu yana ilk defa podyumlarda boy gösterecek Dunhill gibi önde gelen moda evlerini ve 16Arlington ve Simone Rocha gibi moda dünyasının heyecan veren isimlerini ağırlayacak. Her sezon birbirinden yaratıcı yeni yeteneklere de bolca yer veren Londra Moda Haftası, bu sezon da Chet Lo, Robyn Lynch, Kazına Asker, Labrum London, Saul Nash ve Derrick gibi yükselen moda evlerine yer verecek. Yeni yeteneklerin ve moda devlerinin buluştuğu, dünya moda sahnesinin önde gelen adreslerinde Londra Moda Haftası’nın öne çıkan erkek koleksiyonlarına göz atın.

Dunhill

Nisan 2023’te lüks moda evinin başına geçen Simon Holloway, Londra Moda Haftası’nın ilk gününde Dunhill’in 130 yıllık köklerini onurlandıran bir koleksiyonla markayı 2020’den bu yana ilk defa tekrar podyumlarla buluşturdu. ‘’Bu koleksiyon, kökenlerimizi ve daha sonra türünün tek örneği olan İngiliz lüks moda evine doğru gelişimimizi kutluyor’’ diyen Holloway, markanın centilmenlik kodlarına sadık kalırken modern dokunuşlarıyla markayı günümüz centilmenlerine hitap edecek yenilikçi ve güncel formlara dönüştürüyor. İngiliz terziliğinin korunduğu koleksiyon, kişiye özel dikilmiş gibi duran üç parçalı ve resmi ve şık duran klasik takım elbiselerden, kadife gece takımlarından ve smokinlerden oluşuyor. Deri trençkotlar ve yünlü ceketler gibi öne çıkan dış giyim parçalarına ağırlıkla yer veren koleksiyon Alfred Dunhill’in ünlü araba ceketine de yer vererek Dunhill’in mirasını anıyor.

Erkek giyiminde klasikleşmiş siluetler Holloway’ın keskin terziliğiyle yeniden şekilleniyor ve balıkçı yaka kazaklar, zarif blazer ceketler, pilili flanel Gurkha pantolonlar, gabardin chinoslar ve yün ve pamuklu denimden beş cepli pantolonlar koleksiyon boyunca göz dolduruyor. Koleksiyon boyunca tüvitler, kadifeler, gabardinler ve deriler ile oynayan Holloway, eski ve yeni arasındaki ilişkiyi kumaşlar aracılığıyla kuruyor ve nostaljik, klasik esintilerin hakim olduğu modern silüetler yaratıyor. Renk konusunda da klasik ve şık çizgisini bozmayan Holloway, grilerin, siyahların, kremlerin, kahverengilerin ağırlıkta olduğu paletini maviler ve lacivertlerle renklendiriyor. Bir zamanlar Truman Capote ve Frank Sinatra gibi ünlü isimleri giydiren moda evinin eski Hollywood cazibesi modern zamanların erkek giyimiyle buluşuyor ve Holloway zamansız, sofistike ve zarif bir koleksiyona imza atıyor.

Edward Crutchley

Sıra dışılığı ve özgünlüğü ile moda dünyasında kendine has bir yer edinen Edward Cructhley, 10. yılını yine sıra dışı bir koleksiyonla kutladı! Moda sahnelerinde ortaya koyduğu abartılı gösterileriyle öne çıkan Edward Crutchley, bu kez de konuklarını Antik Yunan ve Mısır’a götürdüğü; İngiltere, Fransa, Yunanistan, Fas, Endonezya ve Türkiye’den çok sayıda tarihi referanslara yer verdiği; omuzları vurgulayan silüetlerinde Tudor döneminden ilham aldığı ve Stephen Jones’un şapkalarıyla kovboy fantezisi içeren, hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir koleksiyona imza attı. Koleksiyon boyunca dairesel portreler, geometrik grafikler ve zanaatkârlığıyla dikkat çeken görünümlerin yanı sıra crop bomber ceketler gibi daha güncel parçalara da yer veren Crutchley, zaman algısını kırarak farklı evrenleri buluşturdu. Son dönemde interneti ele geçiren ve sektörlerde yer edinmeye başlayan yapay zekadan da yararlanan Crutchley, son iki görünümünde kullandığı yükselen güneşten atlayan dört aygır motifini bir internet sitesinden almış olduğu Türkmen battaniyesinden yapay zeka aracılığıyla elde ediyor ve moda dünyasını gelecekte neyin beklediğine ufak bir dokunuşta bulunuyor. Geniş siluetleri ve tarihi motifleriyle öne çıkan koleksiyon için ise Crutchley, “Bir nevi markamın kökenlerine dönüş oldu. Küresel malzeme ve kültürlerin bir karışımına bakıyordum ve bunları birbirine bağlı olacak bir şekilde bir araya getiriyordum. Koleksiyon bir pek çok şeyden söz ediyor ama tek bir mesaj var: dokudaki güç ve genişlik” diyor.

Robyn Lynch

Önceki sezonlarda Fashion East kapsamında yaptığı tasarımlarıyla akıllara kazınan Robyn Lynch, merakla beklenen Sonbahar/Kış 2024 koleksiyonunu moda haftasının 2. gününde moda severlerle buluşturdu. Bolca nostaljik unsura yer veren Lynch, koleksiyon için kendi ailesinden ve İrlandalı köklerinden ilham aldı. Kardeşinin İrlanda dansı rutinlerinin temaya dönüştüğü koleksiyon, Lynch’in işlevsel görünümleri yeniden yorumlaması üzerine oluşturuldu. C.P Company ile işbirliği yapan ve markanın imzası haline gelmiş montlarını yeniden yorumlayan Lycnh, farklı tarzlarda katmanlanan dış giyim parçaları geri dönüştürülmüş naylondan yapılan siyah kargo pantolonlarıyla kombinlendi ve bu görünümleri boydan boya fermuarlı, genç sporcuların giydiği antreman üstlerini anımsatan spor üstler takip etti.

Geleneği çağdaş etkilerle birleştirerek spor giyime dayalı tasarımlar yapan Robyn Lynch, kişisel ve nostaljik referanslara yer verdiği koleksiyonunda dansçı annelerine de atıfta bulunmayı unutmadı ve gri, eskitilmiş “FEIS MOM” grafiğinin yer aldığı sweatshirt ile annesi anan Lynch, ‘’Annemin onu 2008’de Feis’ten getirdiği gibi görünmesini istedim. Elmaslarla doluydu. Tüm elmaslar düştü çünkü anne yalnızca çocuğun performansı ve iyi durumda olmasıyla ilgileniyor. Bu kapüşonluyu üstüne geçiriyor ve 80’lerden kalma gibi görünüyor çünkü tüm elmaslar düşmüş ve tüm yapıştırıcılar aşınmış’’ dedi. Babasının en sevdiği ayakkabısına da referansta bulunan Lynch, Geox ile işbirliğine de yer verdi ve markanın ikonikleşen Uomo Snake ayakkabılarına, her biri kahverengi ve mavinin farklı bir kombinasyonu olan 3 farklı varyasyon yarattı. Nostaljik elementleri modern elementler ile yeniden yorumlayan Lynch, puffer montlara eklenen örgü yamalar, işlemeleri peplumlar, renk blokları ve açık dikişlerle yarattığı yenilikçi silüetleriyle birlikte yaratıcı, işlevsel ve genç bir koleksiyona imza attı.

Saul Nash

2018’den bu yana podyumda performans sanatına da yer vermesiyle tanınan Saul Nash, bu kez de podyumları Londra’nın gece kulüplerine çevirdi! ‘’Dress Code’’ adı verdiği koleksiyonunda abisi sayesinde tanıştığı garage kültürünü ve Londra’nın gece hayatını onurlandıran Nash, koleksiyonu için “Büyürken garaj sahnesine abimin gözünden tanık oldum. … Bugün kıyafetleri nasıl gördüğümün temelini attı. Soru şuydu: Spor kıyafetlerini, içeri girmek için nasıl şık hale getirirsin? Bu koleksiyonun başlangıç ​​noktası buydu” diyor. Kulüp giyim kültürüne atıfta bulunan koleksiyon, mekanların kıyafet kurallarını sokak stiliyle buluşturuyor ve Nash’in kendine özgü hareket çizgileriyle yaratılmış kapüşonu yakaya doğru katlanan ve kulübün “kapüşonsuz” kurallarını ihlal etmenizi sağlayan puffer montlar, file detayları ile spor giyimden kulüp giyimine yükselmiş kullanışlı ceketler ve Sebago tarafından tasarlanan ve çoğu mekanın ‘’spor ayakkabı yok’’ kuralını yıkan loafer ayakkabılar gibi bir görünümden diğerine dönüşen parçalara yer veriyor. Bu koleksiyonunda ilk kez çanta tasarımı da yapan Nash, ARCS ile işbirliği yapıyor ve file, çapraz askılı ve holster modelleriyle kullanışı ve stil sahibi parçalara imza atıyor.

Burberry

Bu sezon Burberry’deki üçüncü koleksiyonunu podyuma çıkaran Daniel Lee, ünlü moda evinin açık hava mirasına övgü niteliğinde bir koleksiyon ile Londra Moda Haftası’nı kapadı. Victoria Park’ta kurulan geniş bir çadırda gerçekleşen moda gösterisi, ağırlıklı olarak dış giyim parçalarından oluşurken Lee’nin yenilikçi tasarım çizgisi, moda evinin klasikleşmiş silüetlerini de daha modern formlarda gözler önüne serdi. Koleksiyon boyunca yeşilin farklı tonlarına bolca yer veren Lee, grilerden, siyahlardan, kırmızılardan ve sarının tonlarından oluşan renk paletiyle sonbaharın enerjisini yansıttı. Burberry’nin imzası haline gelmiş trençkotu ile açılışı yapan ve bu imza parçayı zaman zaman farklı formlarda kullanan Lee, markanın köklü geçmişine saygı duruşunda bulunurken, markanın gelecek zamanlara daha modern formlarda taşınacağının da sinyallerini veriyor ve koleksiyon boyunca öne çıkan oversize kürkler, bomber ceketler ve uzun kabanlar gibi dikkat çeken dış giyim parçalarıyla adeta bunu kanıtlıyor. Markanın klasikleşmiş terziliğinin dışına çıkan Lee, klasik kalıpların aksine oversize kalıplar tercih ediyor ve koleksiyon boyunca dikkat çeken derin v yaka triko üstler ve pantolonlarda öne çıkan boydan boya fermuarlar markaya yenilikçi ve güncel bir dokunuşta bulunuyor. Burberry’nin ikonikleşmiş ekose desenini trençkotlarda, pantolonlarda ve iç astarlarda kullanan Lee, yine ikonikleşmiş ekose atkıyı bu sefer eşarba çeviriyor ve modellerin görünümleri son dönemin öne çıkan sokak trendi babushka tarzı eşarplarla tamamlanıyor. Aksesuarlarıyla da dikkat çeken koleksiyon devasa çantaları, şemsiyeleri ve güneş gözlükleriyle oldukça şehirli ve pratik görünüyor.