Pandemi Sonrası Seyahatin Geleceği: Jean-Pierre Soutric
Yazı Boyutu:
Koronavirüs sonrası değişecek seyahat trendlerini, Grand Luxury Hotels'in Başkan Yardımcısı Jean-Pierre Soutric anlattı.
Covid-19 sonrasında nasıl seyahat edeceğiz? Sektörde neler değişecek? Pandemi sonrası köklü bir değişim sürecine girecek olan seyahat sektörünün geleceğine dair detayları, Mandarin Oriental Bangkok’dan Four Seasons Floransa’ya, The St. Regis Mexico City’den Rosewood Beijing’e dünyanın en özel otelleri ile yaptıkları iş birlikleri ile misafirlerine kırmızı halı deneyimi yaşatmayı hedefleyen Grand Luxury Hotels'in Başkan Yardımcısı Jean-Pierre Soutric’den öğrenin.
Önümüzdeki üç – beş yılda seyahat dünyasında neler değişecek. Göreceğimiz yenilikler ve artık hayatımızda olmayacak neler var?
Fazla iddialı görünmek istemiyorum ancak ama Covid-19 öncesi zamanlarda normal olarak kabul edilene geri dönemeyebileceğimize inanıyorum. “Asla dönemeyiz” demem ancak düşünme süreci olmadan, istediğimiz zaman seyahat etmek uzun zaman alabilir.
Covid-19 öncesinde her şey “iyi gidiyordu”. Bizi endişelendiren şeyleri görmezden geliyorduk. Bunlardan ilki turist sayısıydı. Seyahat eden kişi sayısı katlanarak artıyor ve herhangi bir limitinin olmadığı gözlemleniyordu. Turistlerin ihtiyaçlarını karşılamak için durmadan yeni oteller inşa ettik ki bunların çoğu Las Vegas ve Dubai gibi su sıkıntısı bulunan yerlerdi. Daha soğuk havaya, suya ve enerji kaynaklarına ihtiyaç duyan bu şehirlerde, zaten birçok otel vardı.
Otel misafirlerini uçurmak için havalimanlarının da ciddi şekilde genişlemesi veya ikiye katlanması gerekti. Örneğin, İstanbul… Bunun yanı sıra uçaklar da büyüdü. A-380’in üretimi Airbus tarafından tamamen durduruldu.
Elbette bu dinamik gelişmenin yerel ekonomiler üzerinde çok olumlu bir etkisi oldu. İstihdam oranları ve yeni altyapılar, yerel halkın yanı sıra ziyaretçilere de eşit derecede fayda sağladı. Bununla birlikte, turist orduları yerel halkı ciddi şekilde kızdırmaya başladı. Kızgınlıkları, turistleri sevmedikleri için değil; ziyaretçi kalabalığının yollarda, caddelerde ve toplu taşıma araçlarında trafik sıkışıklığı yaratması, anıtları bozması, genel kirliliğe katkıda bulunması ve şehir merkezlerinde kiralanacak uzun dönemli dairelerin bulunabilirliğini sınırlaması (Airbnb gibi sitelerden ev kiralanması nedeniyle) gibi nedenlerden dolayıydı.
Bir yandan gezegendeki herkesin dünyayı, kıtaları ve ulusları, ulusların tarihini, mirasını, sanatını ve doğa harikalarını gezme ve keşfetme hakkı var. Ancak planlama eksikliği ve turist sayısını daha iyi yönetme isteksizliği ciddi gerilimlere yol açtı.
Sık sık seyahatin birleştiğini söylüyoruz. Bu doğru. Seyahat ettiğinizde, daha hoşgörülü olur ve farklılıkları anlayabilirsiniz. Birçok gezgin, yerel kültüre dalmak ve yalnızca izlemek değil gerçekten o kültürü yaşamak istiyor. Burada iyi bir potansiyel ve daha mutlu bir bakış açısı görüyorum.
Salgın, yaklaşımımızı yeniden gözden geçirmemize yardımcı olmak için "tam zamanında" geldi diyebilirim. Hepimize bir şans sunuyor. NEDEN bu şansa ihtiyacımız var ve neden seyahat etmek istiyoruz? Bu soruların mantıklı açıklamaları var; Bir yelere aynı zamanda gitmekten kaçınamaz mıyız? Karayipler'e fiyatların % 100 arttığı tatil zamanlarında gitmesek? Ağustos ayında sahilleri doldurmasak? Biraz daha güneş ışığı almak için gerçekten birkaç tatil yapmamız gerekiyor mu? Tüm bunlar güzel sorular ancak herkesin kendi cevabı ve sistemi değiştirme yeteneği var. Aslına bakarsanız herkes özgür ve özgür insanlara seyahat kısıtlaması koyulamaz… Ne yazık ki hükümetler aksi yönde hareket ettiler: İlk olarak ABD, AB vatandaşlarının ülkeye girişini durdu ve elbette AB bunu nezaketle karşıladı. Şimdi nereye seyahat edip edemeyeceğimiz bile net değil. Bu ilkbahar ve yaz, çoğumuz yeniden kendi toprağımızın tadını çıkarmayı, uzun kuyruklar nedeniyle gezmekten kaçındığımız müzeleri ve anıtları ziyaret etmeyi öğrendik!
Seyahat geri dönecek. Otel ve hava yolculuklarının doluluk oranı artacak. Ancak beklenenden daha fazla zaman alabilir. Air France KLM, 2024'e kadar 2019 trafiğine geri dönüleceğini düşünmüyor. Uzun bir süreç olacak ve zaten yok olan alışkanlıkları değiştirmek için cesur kararların alınması gerekecek.
{773317}
Bu beklentiler ışığında sizin planlarınız nedir, ne gibi önlemler alıyorsunuz?
Üyelerimizin %52’si Avrupa’da yaşıyor. Pazarlama iletişimimizi, onların doğrultusunda yoğunlaştırdık. Otellerle ve diğer seyahat ortaklarıyla yakın ilişki içinde, eve daha yakın ve güvenli bir destinasyona tekrar seyahat etme isteği uyandıracak programlar sunuyoruz. Yaz bizim için iyi geçti ancak özellikle Fransa, İspanya ve İngiltere’de pandemi yoğun bir şekilde devam ettiği için kış sezonu biraz zorlayıcı geçecek. Maalesef pek çok partnerimiz pandeminin iyiye gideceğini düşünerek, Avrupa çapındaki üyelerimize büyük değerler sunmuştu.
Bunun yanı sıra, çoğu kişi bu süreci miraslarımızı, şehirleri ve bölgeleri her zamanki kalabalıklardan uzak ve sakin bir şekilde gezmek için güzel bir fırsat olarak görüyor. Biz de, bir tatil planlamak ve olağanüstü destinasyonlara aşık olmak için harika bir zaman olduğu konusunda üyelerimizin güvenini tazelemeyi ve Paris, Roma, Venedik, Atina, Berlin ve İstanbul ile ilgili güzel haberler vermeyi planlıyoruz.
2021-22 yılları için limitli bir öngörümüz var. 2021 İlkbahar sezonunda aşı bulunabilir ancak insanların seyahat etmeye başlaması o kadar hızlı olmayacak. Ayrıca insanların odağı değişecek, üst düzey lüks ve ayrıcalıklar için yapılan yarışlar ikinci plana atılacak. Kültür ve kültürel deneyimler, yerel harikalara daha kolay erişim ve gizli kalmış hazineler gezginleri çok mutlu edecek.
Eve yakın destinasyonlara yapılan seyahatler devam edecek hatta artacak. Lüks endüstrisi için hedef kitleleri değiştirmek ve bölgesel pazarlara girmek için doğru zaman olabilir!
Pandemi döneminde en özlediğiniz ülke ya da şehir neresi oldu?
Şaşırtıcı bir şekilde uzun mesafeleri özlemedim. Cuma akşamüzeri saat 5’te trene atlayıp Londra’ya gidebilmeyi; Berlin Filarmonisi’nde özel bir performans için Berlin’e uçabilmeyi ya da küçük bir daireye sahip olduğum Lizbon’a gidebilmeyi özledim.
Sınırlar açıldığına ilk gitmek istediğiniz yer neresi olacak?
Henüz bilmiyorum; Londra, Berlin, Lizbon, İstanbul ya da New York olabilir. Böyle söylüyorum çünkü, yakın zamanda 3 günlük bir tatil için Sevilla’ya gidecektim ancak İspanya hükümeti bir kez daha Madrid’e giriş çıkışları yasakladı. Şu anda her şey çok belirsiz…