preloader

Işıldayan Kadın Liderler: Zehra Öney

11.09.2023
Işıldayan Kadın Liderler: Zehra Öney

Yazı Boyutu:

360+ Media Interactive Kurucu & CEO’su ve Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Başkanı Zehra Öney, toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine düşüncelerini paylaşıyor.

Toplumsal cinsiyet eşitliği sizin için ne anlam taşıyor? Bu konuda kişisel ve/veya temsil ettiğiniz sivil toplum kuruluşunun duruşunu paylaşabilir misiniz?

Literatüre baktığımızda bugün karşımıza “eşitlik” anlamında birçok kavram çıkıyor ve içinde yaşadığımız dünya özellikle gelişen teknolojilerle her geçen gün daha da kişiselleşmeye başladığı için bu kavramlar daha detaylı ve geleneksel açıdan karmaşık bir hale geliyor. Fakat toplumsal cinsiyet eşitliği anlamında bunların arasından öne çıkan üç kavramdan bahsedebiliriz: Eşitlik, adillik ve parite.

Eşitlik herkese aynı hak ve özgürlüklerin tanınması anlamına geliyor. Özellikle 20. yüzyılda kadın hakları aktivistlerinin yasal anlamda eşit haklar için mücadele verdiğini ve bu mücadelenin yavaş ama adım adım ilerlediğini gördük. Bugün kadınların yasal haklarının dünyanın çoğunda sağlandığını söyleyebilseydim keşke ancak 21. yüzyılın ilk çeyreğini bitirmek üzere olduğumuz bu günlerde bile sadece 14 ülkede erkek ve kadınlara eşit yasal haklar sunuluyor. Kanada dışında bu ülkelerin hepsi Avrupa kıtası içerisinde.

Eşitlik dışında bir de adillik dediğimiz farklı bir kavram var. Adillik herkese sağlanan eşit hak ve özgürlüklerin ötesinde herkesi eşit noktaya getirebilecek imkanların da sağlanması anlamına geliyor. Burada da pozitif ayrımcılık gibi kavramlar hayatımıza giriyor. Unutmamamız gerekiyor ki içinde yaşadığımız toplum bize belirli değer yargıları atıyor ve bu değer yargıları da doğru-yanlış kavramlarımızı ve yapabileceğimize inandığımız şeyleri etkiliyor. Cinsiyet de bu dinamiğin bir parçası. Dolayısıyla dünyayı değiştirecek zihinler sırf kadın oldukları için mühendis, yapay zekâ uzmanı, veri uzmanı, politikacı, ekonomist, avukat, doktor olamıyorlar. Bu sadece onlara ve onların ailelerine değil bütün topluma zarar veriyor. Bu nedenle adillik önemli bir kavram, çünkü bireylerin hayat hikâyelerini de göz önünde bulundurarak topluma maksimum faydanın sağlanması için herkesin ortak bir paydaya çekilmesine imkân sağlıyor.

Son olarak bahsetmemiz gereken kavramlar arasında cinsiyet paritesi var. Parite kavramı genellikle iş ortamında karşımıza çıkan bir kavram. Bir iş yerinde paritenin sağlanması kadın ve erkek sayısının eşit olması anlamına geliyor. Pariteye ulaşmak şu anda uzak olduğumuz bir gerçek. Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2023 Raporu’na göre bu hızla devam edersek küresel cinsiyet paritesine ancak 131 yıl içerisinde ulaşabileceğiz.

Bu kavramları bir araya getirdiğimizde ulaşmamız gereken nokta çok açık bir şekilde ufukta gözüküyor. Bugün toplumsal cinsiyet eşitsizliği hâlâ küresel bir sorun, ancak 21. yüzyılın sonunda sadece erkek ve kadınlara aynı hukuki hakların tanındığı, adil bir toplum yaratmak için eğitimde ve iş hayatında aynı imkânlara ulaşmalarının önünün açıldığı ve iş yerinde cinsiyet paritesinin sağlandığı bir toplum ekonomik ve teknolojik anlamda güç sahibi ve huzurlu olabilecek.

Kendisine en uygun işi yapan, olduğu yerde doğru hisseden ve belirli bir amaç uğrunda etrafındaki insanlara da liderlik edebilen kadın ışıldıyor diyebilirim.

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Misyon ve taahhütleriniz nedir? Bugüne kadar elde ettiğiniz gelişmeleri paylaşır mısınız?

Ben çok uzun yıllar boyunca teknoloji sektöründe çalıştım. Bu süre içerisinde çok az kadın profesyonelle çalışma fırsatı yakaladım. Bu nedenle, iki yıllık bir araştırma sonrasında 2019 yılında 75 kurucu kurum ile birlikte Teknolojide Kadın Derneği’ni kurdum. Derneği kurarken amacım; motivasyonunu düşük kadınların motivasyonlarını ve bilim ve teknoloji sektöründe çalışan kadın uzman sayısını artırmak ve Türkiye’nin teknolojik gücünün artmasına katkı sağlamaktı.

Bu misyonun günümüzde son derece önemli olduğunu düşünüyorum çünkü teknoloji artık çok hızlı bir şekilde ilerliyor ve içinde yaşadığımız dünyayı da o ölçüde dönüştürüyor. Biz ise insanlar olarak bu dönüşümü yönetmeyi bırakın teknolojinin hızına ve gerektirdiği yetkinliklere yetişemiyoruz. Fakat teknolojik bir toplum yaratabilmek, refah seviyemizi artırmak ve küresel olarak rekabet avantajı kazanmak için tam olarak bu yetkinlikleri kazanmamız ve bilim ve teknoloji alanında çalışan yetkin uzman sayısını artırmamız gerekiyor. Kadınların bu alanda uzmanlaşmaması ise toplumun %50’sini direkt olarak teknolojik gücümüze katkı sağlamaktan mahrum bıraktığımız anlamına geliyor. Bu da doğal olarak siber güvenlik sorunlarından ekonomik gelişmenin istenen ölçüde sağlanamamasına kadar birçok soruna neden olabilecek nitelikte. Bu nedenle, Teknolojide Kadın Derneği olarak genç kızlarımızı ve kadınlarımızı misyonumuz doğrultusunda uzmanlaştırıp istihdam ve üretim süreçlerine katmak için var gücümüzle çalışıyoruz.

Işıldayan Kadın Liderler: Zehra Öney

Teknolojide Kadın Derneği olarak Ocak 2019’dan bu yana üç ana odakta çalışmaya devam ediyoruz: Eğitim, Sürdürülebilirlik ve Araştırma & Ölçümleme. Özellikle eğitim kısmında aktif olarak Türkiye’deki teknoloji okuryazarlığını artırmak ve bilim ve teknolojide çalışacak uzman insan kaynağı yaratmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda verdiğimiz eğitimlerde bugüne kadar 4.500 öğrenci mezun ettik ve bu öğrencilerin %93’ünü istihdama kattık. Gururla söylüyorum ki bu mezunlarımızın %80’i de kadınlardan oluşuyor.

Kadınlara fırsat eşitliği sağlanması için daha neler yapılabilir? Örneğin bu konunun gündemde tutulmasının, tartışılmasının ve iş birliklerinin önemi nedir?

Ben eğitimin çok eşitleyici bir faktör olduğunu düşünüyorum. Eğitimli bir kadın doğru yetkinliklerle ve motivasyonla aklına koyduğu her şeyi başarabilir. Bu nedenle biz Teknolojide Kadın Derneği’nde bu eğitimli, yetkin, uzman ve aklına koyduğu her şeyi başarabilen profilde kadınlar yetiştirmeyi hedefliyoruz. Verdiğimiz eğitimleri sadece teorik olarak ele almıyor, aynı zamanda kadınlarımızın sosyal becerilerini geliştirmeleri ve IQ, EQ, CQ alanında yetkin hale gelebilmeleri için soft skill eğitimleri ve mentorluk desteği veriyoruz. Bu da onların iş dünyasına tam anlamıyla hazır olmaları için gerekli altyapıyı ruh-beden-zihin birlikteliğinde sağlıyor.

Globale baktığımızda kadınlara gereken fırsat eşitliğinin sağlanması için birçok atılım mevcut. 20. yüzyılda kadınlara verilmeye başlanan yasal haklar için mücadele bugün hâlâ devam ediyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için doğal olarak her şeyden önce kadın ve erkeklere eşit haklar verildiğinden emin olmalıyız. Bunun ötesinde dünyada bugün annelere olduğu kadar babalara da verilen doğum sonrası izinleri, adet izinleri ve kadın hijyen ürünlerinin ücretsiz veya düşük maliyetlerde sağlanması gibi farklı uygulamalar konuşuluyor.

Işıldayan Kadın Liderler: Zehra Öney

Bahsetmemiz gereken bir diğer konu ise kadın girişimcilere olan destek. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’deki kadın girişimci sayısı da oldukça az. Bu noktada kadın girişimcilere gerekli eğitimin verilmesi, gerekli hukuk ve teknik desteğin sağlanması ve bir yandan da kadın girişimcilere hem devlet hem de özel sektör tarafından finansman fırsatlarının yaratılması gerekiyor ki biraz önce bahsettiğim iş gücünün içerisine kadınları da dahil edebilelim ve bu sayede Türkiye’nin ekonomik ve teknolojik gücünü artıralım.

Kadınların iş gücüne katılımı ve liderlik pozisyonlarında daha fazla temsil edilmesi için rol modellerinin önemine inanıyor musunuz?

Kadın rol modellerin olması kadınların iş gücüne katılımı ve liderlik pozisyonlarında daha fazla temsil edilmesi için oldukça önemli. Ben teknoloji sektöründe uzun yıllar boyunca çalıştım ve kendim gibi birine neredeyse hiç rastlamadım. Teknoloji sektöründe çalıştığım süre boyunca hep belli bir karaktere maruz kalıyorsunuz. Bu karakter genellikle görünüşüne önem vermeyen ve zaman zaman kirli bir erkek oluyor. Kadınlar da sürekli bu karaktere maruz kaldıkları için bu sektörde var olabilmek ve kabul görebilmek adına bu karaktere benzemeye çalışabiliyorlar.

Ben teknoloji alanında çalışırken her zaman giydiğim kıyafetlere, yaptığım makyaja ve tarzıma önem verdim. Bu zaman zaman tepki toplamama da neden oldu ancak ben bir kadının bu sektörde var olmak için biraz önce bahsettiğim karaktere bürünmesi gerekmediğini düşünüyorum.

Şu anda liderlik pozisyonlarındaki kadınların hikâyelerini dinlediğimizde genellikle teknoloji sektörüne girdiklerinde erkek ağırlıklı bir iş ortamında çalıştığını duyuyoruz. Ancak, ne mutlu ki, bu son zamanlarda değişiyor. Örneğin, geçtiğimiz temmuz ayında TürkTraktör ile birlikte yürüttüğümüz Filizlerin Mucizeleri Teknoloji ve İnovasyon projemizi değerlendirmek için Ankara’da TürkTraktör’ü ziyaret ettik ve üretim departmanında çalışan kadınların elini sıkma ve onların hikâyelerini dinleme imkânı bulduk. Bu departmanlara giren öncü kadınlar daha da fazla kadının bu alanlarda istihdama yönelmelerine vesile oluyor.

Tabii ki burada gelişen teknolojilerin çok büyük önemi var. Özellikle Endüstri 4.0 ve yapay zekânın hayatımıza girmesiyle fiziksel süreçlerin ortadan kalktığı ve uzmanlıkların öne çıktığı süreçler görüyoruz. Dolayısıyla, mesleklere atfedilen cinsiyet rollerinin ortadan kalkmasıyla şirketlerin bütün departmanlarının çeşitliliğe giderek daha da fazla kucak açtığı bir süreç yaşıyoruz.

Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda sizin en çok ilham aldığınız kadın lideri öğrenebilir miyiz?

Özellikle “Şu kadın liderin hikâyesi beni hayatımda ileriye taşıdı” ya da “Bana rol model oldu” diyemeyeceğim çünkü ben hep kendi gerçekliğimi yaşayan bir insan oldum ve büyürken ailem tarafından da aklıma koyduğum her şeyi yapabileceğim yönünde motive edildim.

Ancak Türkiye’deki kadın liderleri yakından takip ediyorum ve onların başarıları beni de oldukça mutlu ediyor. Özellikle iş dünyasında yer alan ve benim de yakından çalıştığım kadın liderler dışında dünya tarihindeki ve Türk tarihindeki kadınlara çok şey borçlu olduğumuzu düşünüyorum.

Işıldayan Kadın Liderler: Zehra Öney

Bilim uğruna kendisini feda eden ve dünyada bir kadın olarak ilk Nobel Ödülü kazanan Marie Curie’ye, karşılaştığı tüm zorluklara rağmen İTÜ’den mezun olduktan sonra Anadolu’da hizmet veren ve Anıtkabir’in başmühendisi olan Sabiha Rıfat Gürayman’a, Müslüman bir kadın olarak dünyada ilk kez sahneye çıkan Afife Jale’ye, kendisini fiziksel olarak durdurmaya çalışanlara rağmen dünyada bir maratonu ilk tamamlayan kadın olan Kathrine Switzer’a ve hikâyesini bildiğimiz bilmediğimiz birçok kadına çok şey borçluyuz.

Sizce ‘Işıldayan Kadın’ın tanımı ve kriterleri nedir?

“Işıldayan Kadın” kavramını iki şekilde ele alabiliriz. Fiziksel olarak baktığımızda sabah kalktığında kendi duru güzelliğiyle doğal ve sağlıklı olan, kendi bedeninde rahat ve dinç olan kadınlar ışıldayan kadınlardır bence. Bu çıplak bedenimizin üzerine uyguladığımız, yerleştirdiğimiz her şey bizi daha da güzel kılar. Zihinsel olarak baktığımızda da kendisine en uygun işi yapan, olduğu yerde doğru hisseden ve belirli bir amaç uğrunda etrafındaki insanlara da liderlik edebilen kadın ışıldıyor diyebilirim.

Kadınların bugün birbirlerini desteklemesi oldukça önemli. Bu noktada “Kadın kadının kurdu değil, yurdudur” düşüncesiyle hareket eden, etrafındaki kadınları güçlendiren, onları ileriye taşıyan kadınların da ışıldadığını düşünüyorum.

Peki toplumsal cinsiyet eşitliğine inanan, savunan, kadınları ışıldatmak için aksiyon alan kadın/erkek lider, kurum, platform ve olayları söyleyebilir misiniz?

Türkiye’de şu anda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için çalışan birçok kuruluş var: Yeniden Biz Derneği, Yönetim Kurulu’nda Kadın Derneği, KAGİDER, KADEM gibi dernekler kendi dikeylerinde kadınları güçlendirmek ve istihdama katmak, seslerini duyurabilecekleri platformlar ve onlara daha iyi bir gelecek sağlamak için çalışmalarına devam ediyorlar.

Biz de Teknolojide Kadın Derneği olarak bu çalışmaları teknoloji dikeyinde gerçekleştiriyoruz. Bizim bünyemizde yer alan kurumsal üyelerimizin hepsi sadece bizimle değil kendi şirketlerinde de toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak adına farklı projeler geliştiriyorlar.

Üyelerimiz aynı zamanda bizim organize ettiğimiz etkinliklerde ve sağladığımız platformlarda bir araya gelerek birbirlerinden ilham alıyorlar ve yeni fikirler ortaya çıkarıyorlar. Teknolojide Kadın Derneği’nde sürekli söylediğimiz gibi “Birlikte Güçlüyüz!” ve bu doğrultuda birbirimizi besleyerek gün geçtikçe güçleniyor, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve ülkemizin ekonomik ve teknolojik gücüne katkı sağlamak için çalışmalarımıza son hızla devam ediyoruz.

Özlem Güsar
Özlem Güsar Tüm Yazıları